SODEV ödülü Evren ve Çelebi’nin

İstanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) her yıl geleneksel olarak verdiği “SODEV İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülleri” Taksim Hill Otel’de düzenlenen törenle DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve KESK Genel Başkanı Sami Evren’e verildi. Törende yapılan konuşmalarda Türkiye’nin iktidar eli ile kuşatıldığı vurgulandı.

Açılış konuşmasını yapan SODEV Başkanı Erol Kızılelma 2010 yılında özgürleşme, demokratikleşme, işsizlik ve yoksullaşmanın çözüm beklediğini belirterek, “Türkiye yönetme yetisini kaybetmiş bir iktidarla yönetiliyor. AKP ile demokratikleşme hemde sosyal yaşamda gerileşme yaşanmıştır” dedi. Çelebi, Türkiye’nin siyasi iktidar eli ile kuşatıldığına vurgu yaparak “İktidarın uyguladığı politikalar sonucu Türkiye faşizme gidiyor” diye konuştu. Evren de Türkiye’nin geçtiği zor süreçten emek kesiminin birlikteliği ile çıkacağını söyledi.

Çelebi ödülünü SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş’ın elinden alırken, Evren’e ödülü eski SODEV başkanlarından Aydın Cıngı verdi.


CUMHURİYET, 9 Ocak 2009,

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.cumhuriyet.com/cumhuriyet/w/c0716.html

---

SODEV ödülleri Evren ve Çelebi’ye

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın ''İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü'', DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile KESK Genel Başkanı Sami Evren'e verildi.

İSTANBUL - Taksim Hill Otel'deki ödül töreninde konuşan DİSK Genel Başkanı Çelebi, Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV), çok önemli alanlarda mücadele eden ve kendini kanıtlamış bir vakıf olduğunu söyledi. Çelebi, kıskanç bir insan olduğunu belirterek, ''Kıskançlığım nedeniyle ödül paylaşmam, ama KESK olunca paylaştım'' diye espri yaptı.

Türkiye'de yaşanan sürece bakıldığında toplumun unutkan bir yapıya sahip olduğunun görüldüğünü savunan Çelebi, şöyle konuştu:

''25 Kasımda ciddi bir eylem oldu, ama hemen unutuldu. Gündeme TEKEL işçilerinin direnişi geldi. 1 Mayıs'larda önemli mücadeleler verdik, ama bu olay sadece Taksim'e çıkmakla anılıyor. Oysa verilen mücadeleler sonucu 1 Mayıs tatil oldu. Demokrasi ve barış mücadelesinde, Kürt sorununun aşılması konusunda gücümüz oranında destek verdik. Bu mücadeleye rağmen Türkiye'de sorun giderek büyüyor ve ülke kuşatılıyor. Türkiye faşizme doğru gidiyor.''
Haberin devamı ↓reklam

Çelebi, sorunları emekçilerin birlikte çözmesi gerektiğini vurgulayarak, ''TEKEL işçilerinin verdiği mücadelenin yanındayız. Emekçilere yönelik saldırıları, kendimize yönelik saldırılar olarak görüyoruz' diye konuştu.

İstanbul'daki itfaiye çalışanlarının durumuna da işaret eden Çelebi, bu hizmetin taşeronla yapılmaması gerektiğini kaydetti.

Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak 13 Ocak’ta vicdani sorumluluk içerisinde yaşanan olaylara karşı demokrasi, barış, sendikal hak ve özgürlük mücadelesinde yer almak adına daha önce Gezi Parkı'nda başlattığımız eylemi birlikte yürüteceğiz. Bu 4 örgüt, 14 Ocakta Ankara'da TEKEL işçileriyle dayanışma içerisinde olacak. Ayrıca, 15 Ocakta da Türk-İş'in eylem kararını iş yerlerinin çok daha dışına çıkararak kitlesel eylemlilikleri alanlara çekeceğiz.''

Bu arada, bir süre önce silahla yaralanan Çelebi'nin hala koltuk değneği kullandığı görüldü.

'EMEK ÖRGÜTLERİ HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA BİR ARADA OLMALI'

KESK Genel Başkanı Sami Evren de Türkiye'nin içinde bulunduğu sürecin çok zor bir süreç olduğunu, emek örgütlerinin her zamankinden daha fazla bir arada olması gerektiğini vurguladı.

Evren, ''2010'un ilk aylarında Türkiye'deki manzara, hem emekçiler açısından hem de işçiler ve yoksullar açısından aydınlık bir Türkiye özlemimizden uzaktır. Biz emek örgütleri, ekmek ve demokrasi mücadelesini birbirinden ayıramayız'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TEKEL işçilerinin eylemini ideolojik olduğu gerekçesiyle eleştirdiğini aktaran Evren, bu işçiler üzerinden rant elde edildiğini savundu.

Evren, AK Parti'nin ''çok yönlü'' bir siyasi parti olduğunu ifade ederek, ''iki yüzlü'' siyasete karşı birlikte hareket etme çağrısında bulundu.

'2010 BARIŞ, KARDEŞLİK, HUZUR VE SEVGİ YILI OLSUN'

SODEV Başkanı Erol Kızılelma ise 2009'un sıkıntılı geçtiğini belirterek, 2010'un barış, kardeşlik, huzur ve sevgi yılı olmasını diledi.

Kızılelma, ''Türkiye ne yazık ki yönetme yetisini kaybetmiş bir iktidar tarafından yönetilmektedir. AKP iktidarı döneminde hem siyasal hem de ekonomik kazanımlarda geri gidilmiştir'' dedi.

Toplumda derin bir kutuplaşma yaratıldığını öne süren Kızılelma, sözlerini şöyle sürdürdü:

''AKP iktidarı dönemi, arkası kesilmeyeceği anlaşılan darbe söylentileri, binlerce sayfalık iddianameler, telefon dinlemeleri, topraktan toplanan mühimmatlar, suikast senaryoları, şantaj, tehdit, baskı, polis şiddeti, bol bol kullanılan biber gazı ve başbakanının gürlemeleriyle anılacaktır anlaşılan. Ancak geniş halk yığınlarının artık her yapılanı kabullenmeyeceği görülüyor. Çalışanlar 1 Mayıs'ı bir bayram olarak kabul ettirdiler. Kamu alanında toplu sözleşmeli, grevli sendikal örgütlülük için taleplerini toplu iş bırakma uygulamalarıyla taçlandırıyorlar. İşsizliğe, aç kalmaya mahkum edilmek istenen TEKEL işçileri, bunu bir onur mücadelesine dönüştürerek direniyorlar.''

ntvmsnbc, 9 Ocak 2009,

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.ntvmsnbc.com/id/25042096/