SONSÖZ "KIBRIS DESTANI" KIBRIS’IM YAVRU VATANIM

SONSÖZ "KIBRIS DESTANI" KIBRIS’IM YAVRU VATANIM

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Haz 07, 2016 10:05

SONSÖZ
"KIBRIS DESTANI"


KIBRIS’IM YAVRU VATANIM

Yurdumuzdan kopmuşsun milyonlarca yıl önce,
Anadolu’daki gibi ilk çağların, göçerlerin, yerleşenlerin.
Konakçı olmuşsun istemeden saldırganlara, en bilineni, haçlılara...
Hiçbir zaman Yunan toprağı olmamışsın, tarih böyle söylüyor,
Romalılar, Venedikliler... derken Türkler askerleriyle gelmişler (1571).
Yetmiş bine yakın Osmanlı Türk askeri canını vermiş, yönetimi Venediklilerden almış.
Adayı Türkler yönetmiş kaç yüz yıl, kimseye ilişmeden, dokunmadan...
Kiliseleri yıkmamış, kutsallara dokunmamışlar... Kaleler, surlar, eski kalıntılar...
Türkmenler, yörükler göçmüş Anadolumuzdan o zamanlar buraya,
Türk soyu soy soylamış, boy boylamış, çoğalmış...
Kıbrıs Türk’ü kaç asır buraların egemeni, tek sahibi...
Anadolu’nun Türk’ü, adanın yöneteni, memuru, askeri...
Kıbrıs Türk’ünün soylu, yiğit ataları...
*
Osmanlı’nın doksan üç harbine, tarih, gelmiş dayanmış... Unutma: Yıl 1878.
İngilizlere, Kıbrıs, Ruslarla savaşılırken taşıyla toprağıyla kiralanmış...
Türk bayrağı adanın göklerinden indirilmiş, yerine İngiliz’inki çekilmiş.
Bir daha da buradaki Türklerle ilgilenen olmamış...
Cumhuriyete kadar kaderlerine terk edilmişler.
Lozan’da yeniden şartlar gereği İngiliz’e verilmişler...
*
Rum, sinsice muradına ermeyi beklermiş, İngiliz’in son boyunduruğuna da sevinmiş.
Çünkü, İngiliz’in kendilerine yardım edeceğini bilirmiş...
Türkler ta ilk dönemde, 1878’lerde İngilizlerce, kamudan uzaklaştırılmış, işsiz bırakılmış,
İşleri Rum’a verilmiş, yerleri yurtları Yunan’a, Rum’a satılmış...
İngiliz yönetimi, Rum’u korumuş kollamış, Türkleriyse dışlamış...
Rumun kiliseleri yıllarca Türkleri adadan çıkarmak için çalışmış...
Rum güçlenmiş, Türkler kendi yurtlarında yoksul edilmiş...
Geçmiş böyle yıllar, bu yıllar boyunca Rum’un hayalini hep Enosis süsler.
*
Bakmış ki İngiliz, fırsat bu fırsat, yıl 1914, Osmanlı Devleti yine büyük bir savaşta.
Dünya iki kampta, bir yanda kendileri, karşılarında hasta adam dedikleri...
Aradan 136 yıl geçmiş, İngiliz sömürgecilikte dünyada birinciymiş...
Çanakkale geçilmiyor ama olsun, Kıbrıs’ı alsam bu bana yeter dermiş,
Adada egemenliğini duyurmuş: “Kıbrıs’ta kiracı değilim, artık Kıbrıs benim...”
Başlamış adada İngiliz’in ev sahipliği, Batı’nın acımasız, eritici, yayılmacı yönetimi...
Kıbrıs’a İngiliz, trafik sistemini bile taşımış, dilini taşımış, kültürünü taşımış...
Ben büyüğünüzüm demiş ada halkına, dünyanın her yanı benim.
Üstünde güneş batmayan imparatorluğum, doymaz benim gözüm...
Türlü oyunların, dümenin, hilenin babası İngiltere, buranın son yayılmacı başı...
*
Rumlarınsa, ta birinci dünya savaşı öncesinden beri amacı aynı,
Günü gelip burayı Yunanistan’a bağlama.
Girit’e (1898) kolayca el koymalarından güç alıp... Türkleri öldürme, adada Türk’e soykırım...
İngiliz’i kovma, olmazsa anlaşma... Tek yol “Enosis”, Kıbrıs’ı Yunanistan’a katma.
Değişmeyen Yunan ülküsü, Batı Anadolu’yu, Karadeniz’i, İstanbul’u Yunan’ın sayma...
Rumcasını, duymuşsunuzdur, “Megali İdea.”
Silahlanma, Türk köylerine, evlerine saldırma, kırım, kırım... Türkleri toplu mezarlara gömme...
*
Bu yıllarda Dr. Fazıl Küçük (doğumu 1906) Kıbrıs Türklerini örgütler...
Hem İstanbul’da okur, hem Kıbrıs’ta, Fransa’da, İsviçre’de eğitim görür, sonra Kıbrıs’a döner (1937).
Katıksız bir Türk milliyetçisi Dr. Fazıl Küçük... Kıbrıs Türk’ünün ilk önderi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin korumasında kurulmasının imzacısı.
Türklerin haklarının savunucusu, Kıbrıs Türk’ünün koruyucusu, efsane adı...
Rauf Denktaş’la birlikte geçen mücadele yılları, sonra önderliği ona bırakması...
27 Temmuz 1957 yılında EOKA Yunan terör örgütüne karşı kurulmuştu Türklerin direniş örgütü.
Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla, amaç, Kıbrıs Türk halkını korumak, vatanı Yunan’a kaptırmamak...
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), kurucusu, Rauf Denktaş’la arkadaşları...
Rum’un değişmeyen ülküsüydü, Yunanistan’a katılma, Kıbrıs’ı Yunan adası yapma.
İngilizle bile kapışma, barbarca saldırma, öldürme buna karşı geleni (1955-1958)...
Bu durum, sanırız Türkiye’yi Kıbrıs’ta, Yunanistan’la birlikte söz sahibi etti...
Makaryos’un cumhurbaşkanlığında Fazıl Küçük’ün başkan yardımcılığında,
Masada kuruldu bu garip, anlaşılmaz Kıbrıs Cumhuriyeti;
Türkiye ile birlikte, İngiltere, Yunanistan da garantörü, üzerinde söz sahibi...
*
Üç yıl kadar süren Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (1960 - 1963) Rumlarca yok sayılması uzun sürmedi...
Önce, adanın tümüyle Yunanistan’a bağlanması için girişimler...
Kanlı Noel, süren Türk kırımları... Yüzlerce Türk köyünün talanı...
Kara papaz Makaryos’un yönetimindeki saldırılar, bitmeyen Türk düşmanlığı...
Genel Komite Dönemi, Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi...
Şubat 1974’te Denktaşı’ın bayrağı Fazıl Küçük’ten devralması...
Fazıl Küçük’ün ölürken, “Tanrı Kıbrıs Türk’ünü korusun, onun yanında olsun!” sözleri, (1984) son sözleri...
Türk askerinin, ilk kez, ben de varım, Kıbrıs Türk’ünün yanındayım demesi (1963).
Kıbrıs Rum’una Kıbrıs semalarında ilk kez görünmesi...
Erenköy toplu kırımının Türk askerinin hava harekatıyla önlenmesi...
Uçağı düşürülen pilot yüzbaşı Cengiz Topel’in Rumlara esir düşmesi (1964), işkenceyle, kesilerek şehit edilmesi...
*
1964’teki olaylarda Amerikan tehditiyle durdurulan İnönü hükümeti,
Rumların korkarak İngiliz arabuluculuğunda ateşkes istemesi...
Anavatandan gelen “Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır!” haykırışları...
Bu haykırışların daha sonra “Ya taksim, ya ölüme!” çevrilmesi,
Adanın bütününden vazgeçilmesi, Ecevit’in koalisyon iktidarının Türkiye’de başa geçmesi...
*
1970’de Rauf Denktaş, Türk cemaati lideri.
1963- 1974 yılları Kıbrıs’ta Rum vahşeti yılları...
Türklere kuşatma, işkence etme, yaşam haklarını ellerinden alma, evine köyüne baskın...
Kıbrıs Barış harekatı 20 Temmuz 1974... Kıbrıs’a denizden çıkarma, havadan paraşütle indirme...
Türk’ün yaşam alanlarını güvenceye alma, sınırını çizme, Rum’a dersini verme...
Bayrak radyosundan Denktaş seslenir:”Yüz yıllık hasretimizi gideriyoruz.” Geldi, gün, “Kurtuluş günümüz...”
Sonuç vermeyen görüşmeler, 14 Ağustos’ta ikinci Barış Harekatı, Kıbrıs’ın bu günkü çizilen sınırları...
Mehmetçikle, mücahit kucak kucağa yatıyor Kıbrıs’ta.
Pilot Binbaşı Fehmi Ercan, harekatın ilk gününde şehit.
Beş yüzün üstünde vatan evladı yavru vatan için canını vermiş,
Gencecikken mezara girmiş, yavru vatan kurtulsun diye atlamışlar ölüme, herkes şahit...
1975’te iki toplum arasında Viyana görüşmeleri, iki bölgelilik, nüfus değişimi.
İki toplumun iki ayrı bölgede ayrılan yaşamı,
Güneyde yalnızca 120 Türk, kuzeyde 1400 Rum bırakıldı...

*
Rauf Denktaş Kıbrıs Türk’ünün ikinci lideri.
Önce, Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin (KTFD) başkanı (1975),
Ardından, bağımsız devlet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı (1983).
Sonra sürmüş yine o bitmez müzakereler, iki tarafı yeniden birleştirme, tek Kıbrıs çabaları...
Birleşmiş Milletlerce tanınmama, Güney Kıbrıs’ı Kıbrıs adasının tek sahibi sayma.
Son yıllarında ihanet yorgunu Denktaş’ın yalnızlığı, sözüne bakmama...
2012’de bu büyük Türk’ü yitirme, Söyleyin onlara “ Burası bağımsız bir devlettir!” sözleri,
Denktaş’ın son nefesinde bile dünyaya, uzlaşmaz Rumlara dedikleri...
*
Sanki yıkılmamış gibi Kıbrıs Cumhuriyeti, Güneydeki Rum devleti, eskinin yerine konuldu.
Birleşmiş Milletlerce kurgulanan yeni bir plandı Annan Planı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sonu, Türkiye’nin garantörlüğünün kalkması.
Şehitlerimizin kanlarının yerde kalması...
Kıbrıs’ı Rum egemenliğine devretme, yeniden eskiden beter durumlara dönme...
Kıbrıs Rumlarınca halkoylamasında hayır denildi bu plana, daha çok şey istenerek...
Denktaş çırpındı hayır densin diye, “yes be annemciler”e söz geçiremedi.
Kıbrıs Türk’ü, baskıyla, oyunla evet dedi, ilmiği boynuna geçirdi...
*
Kıbrıs Rum’undur, gelecekte Yunan’ındır denilerek, Avrupa Birliğine bile alındı Rumlar...
Türkiye’deki yönetim tüm bunlara hiç aldırmadı.
Hıristiyan Batılılar, Rum’un Annan Planına hayır demesini hayırdan saydılar,
Türkleri ağızlarıyla kuş tutsalar, bir türlü bağışlamadılar...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyan tek devlet şu an, Türkiye Cumhuriyeti.
İşte böyle, yavru vatan Kıbrıs’ın uzayıp giden öyküsü...
*
Aynı gülmece sürüp gidermiş, öyle diyorlar, Rumlarla habire görüşürlermiş...
Kıbrıs’a yeni Cumhurbaşkanı oldu, Akıncı, Türkiye’de karşı devrim iktidara geçti.
Bize gelen vuruyor giden vuruyor, Türk devletini çoktandır Türkler yönetmiyor...
Alman Meclisi soykırımcısın diyor da hainlerimizle birlikte,
İktidarın başı Afrika’da safaride, kendi resimlerini zencilere takdim ediyor,
Diploma soranlara, önce birikim, tecrübe, diploma nedir ki diyor.
Somali, Uganda geziyor, boksörün biri ölmüş, onun cenazesine Amerikalara gidiyor...
Cumhuriyet yasaları, devrimleri tek tek deliniyor, ortaçağa çevriliyor yönümüz...
Milli Eğitim demek bile zor geliyor bunlara, Arapça, Maarif’e dönmeyi istiyor iktidar vekilleri,
Başta, dinci, yasa tanımaz bir parti iktidarı, tek kişinin yönetimindeki...
*
Ne yapsın şimdi, çağdaş, aydın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti?
Anavatan bu durumda, yavru vatan, bir düşünün acaba ne durumda?
Günlerdir yazıyorum Kıbrıs’ı, “Kıbrıs’ım yavru vatanım!”
Anavatanımız böyle, koruyamadıksa vatanı gizli işgalden, bize kızma!
Senin de içinde ne hainler var, ne bozulmuşlar, ne paragözler, ne İngilizler...
Bizdeki hainleri tanıtamadık daha yurtseverlere, herkes maskeli, kafası takkeli...
*
Ne olur dayan yavru vatanım, atalarına güven, soylu kanına inan...
Biz umutluyuz, yeneceğiz düşmanı, yeniden ereceğiz güzel günlere...
Sen de dayan, elini verme, kolun gitmesin, bu günlerde geçer, son gülen iyi güler...
“Efendiler,” demişti yüce Atatürk, “Kıbrıs’a dikkat ediniz.”
“ Bu ada ve orada yaşayan Türkler bizim için çok önemlidir...”
Sizleri desteklemiş, Türk devrimlerini Kıbrıs’a taşıtmıştı...
Atatürk devrimleriyle donanmış Kıbrıs Türk’ü, Türk yazısıyla yazıyor,
Kıbrıs Türk’ünün dili dilimiz, sözü sözümüz, özü özümüz!..
Türk ulusu yaşadıkça, Türkiye anavatan, sen yavru vatan!
Atatürk’ün Türkiyesi öyle büyük bir devlet ki, dünya durdukça duracak,
Yavru vatan Kıbrıs’ta kurulan Cumhuriyetle birlikte sonsuza dek yaşayacaktır!
Türkiye’m, anavatanım!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yavru vatanım!

Feza Tiryaki, 6 Haziran 2016
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 986
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x