Yahudi spekülatör George Soros’un 2 milyon dolar fonladığı Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye temsilcileri İshak Alaton, Can Paker ve Osman Kavala, legal görüntü vermek için faaliyetlerini vakıf olarak sürdürme kararı aldı.

Yahudi spekülatör Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye Temsilciliği feshedilip yerine Açık Toplum Vakfı kuruldu. Sözde ’yerlileşme’ adına yapılan girişimden büyük bir tezgâh çıktı

Soğuk savaş dönemindeki faaliyetleriyle Doğu Bloku ülkelerini karıştıran, son bir kaç yıldır da renkli devrimlerle bir çok ülkede yönetimi değiştiren George Soros’un Türkiye uzantıları yeni bir tezgah peşinde. Yahudi spekülatörün kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye Temsilciliği “Ne yapsak olay hep Soros ile bağdaştırıldı. Her şeye Soros’un parası denildi. Devletin denetimine giriyoruz” diyerek faaliyetlerine son verdi.


Daha da tehlikeli oldular

Yerine ise enstitünün yönetiminde olan Can Paker, İshak Alaton, Osman Kavala, Temel İskit, Şebnem Karauçak, Murat Sungar ve Nurcan Baysal gibi isimlerinde katılımıyla Açık Toplum Vakfı kuruldu. Sözde George Soros’u dışarıda bırakıp yerli bir sivil toplum kuruluşu olmak atılan adım uzmalar tarafından “oyun” olarak değerlendirildi. Araştırmacı Yazar Yılmaz Dikbaş enstitünün vakıfa dönüştürülmesi ile birlikte faaliyetlerinin daha da tehlikeli hale geleceğini söyledi. “Vakıf olarak legal hale gelirlerse daha rahat yandaş bulabilecekler” diyen Dikbaş, “Türkiye’de bir çok vakıf var. Bunlar devlet denetiminde değil. ’Devletin denetimine giriyoruz’ demeleri tamanen propoganda” ifadelerini kulandı.

Yasal hale geliyorlar

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Nurullah Aydın da enstitünün vakıf haline gelmesiyle birlikte Soros’un Türkiye’ye fiili olarak yerleşme imkanı bulabileceğini söyledi. Vakıflar yasasında yapılan son değişikliklerin önemine vurgu yapan Aydın, “Yasa değişikliğiyle artık taşınmaz edinebiliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlar vakfın yönetim kurulunda yer alabiliyor. Finans aktarımlarında gizliliğe dayalı aktarım handikapları ortadan kalkacak. Yani artık istediklerini sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda rahatlıkla yapabilecekler. Bugüne kadar yaptıklarını açıkça yapacaklar, olay bu. Vakıf haline gelmekle yasal zemin kazanıyorlar. Türkiye’de demokratikleşme ve özgürlük adı altında yaptıkları azınlık çalışmalarını daha açıktan yapma imkanı bulacaklar. Bu çerçevede stratejik, siyasal planlarını açıktan uygulama fırsatı da buluyorlar” dedi. Saadet partisi Genel başkan yardımcısı Mete Gündoğan, Açık Toplum Enstitüsü’nün kendini feshederek, Açık Toplum Vakfı olarak faaliyetlerini sürdürecek olmasının, bugüne kadar yaptıklarını kabul etmesini anlamına geldiğini söyledi. Gündoğan şunları kaydetti: Bu değişiklik kendileri hakkında bugüne kadar ortaya atılan iddiaların doğruluğu anlamı taşır. Zaten bu zamana kadar yaptıklarını yaptılar. Bir çok sivil toplum kuruluşunda mayalandılar. Dışarıdan da para almaya devam edeceklerine göre, burada asıl sorulması gereken kime, kimin için hizmet edecekleridir. Bu da ortada zaten.

Tam kadro transfer oldular

Soros tarafından fonlanan enstitünün, vakfa transfer olan üyeleri ilginç faaliyetleriyle tanınıyor

Murat Sungar

Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu mastırını ABD’deki Cincinnati Üniversitesi’nde yaptı. Uzun süre NATO’nun değişik kademelerinde Türkiye’yi temsil etti. 2003’ten 2005’in ortalarına kadar AB Genel Sekreterliği görevini yürüttü. Türkiye’nin tam üyelikten başka çıkış yolu olmadığını savunuyor.

İshak Alaton

Tıpkı George Soros gibi Yahudi asıllı ve hayatı tam bir başarı öyküsü! Öldürülen Yahudi asıllı Üzeyir Garih’in ortağı. Diğer isimler gibi Soros çizgisinde çalışmalara imza atan TESEV’in üyesi. Özelleştirme ve yabancıların paralı işgaline geçit vermek istemeyenlere karşı yaptığı propagandalarla tanınıyor.

Temel İskit

Emekli Büyükelçi...Katıksız bir AB taraftarı ve Avurupa Birliğine giriş için tek şansın AKP olduğunu savunuyor. CHP ve MHP’ye karşı çıkıyor. Türkiye’nin temellerini dinamitleyen Vakıflar Yasası’nın ateşli savunucularından. O’na göre AB yolunda en önemli engellerden biri olan Kıbrıs ve bu sorunun çözülmesi gerekiyor.

Şebnem Karauçak

AB’nin faziletleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. AB ve Türkiye-AB ilişkileri konularında 11 adet yayınlanmış kitabı ve çok sayıda araştırma, rapor ve makalesi var. AB fonları ile finanse edilen bir çok projenin yöneticiliğini yaptı. AB’yi sevdirme dergisi olarak da adlandırılan “Kriter” dergisinin Genel Yayın Yönetmeni.

Osman Kavala

1957 Paris doğumlu.Babası Mehmet Kavala’nın 1982 yılında vefat etmesinin ardından, Kavala Grubunda yönetici olarak çalışmaya başladı. Birgün gazetesi ortaklarından. Lakabı ’Türk Soros’. Özellikle sözde Kürt sorunu konusunda milli politikalarla birbirine ters düşen görüş ve önerileriyle tanınıyor.

Can Paker

Türkiye’de “liboş” diyeadlandırılan liberallerden. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan çalışmalarıyla tanınan TESEV’in Başkanı. Kendisini “AB ve ABD” taraftarı diye tanımlamaktan çekinmiyor. “TESEV’e Soros tarafından yılda iki milyon dolar gönderiliyor” itirafı ile dikkatleri üzerine çekmişti.

Nurcan Baysal

Sözde Kürt sorunu ile ilgili ayrılıkçı çevrelerinkine benzer fikirleri savunuyor. Türkiye Kalkınma Merkezi Derneği üyesi olan Baysal, suikaste kurban giden Necip Hablemitoğlu’nun Türkiye’deki faaliyetlerine işaret ettiği Alman Heinrich Böll Vakfı ile yakın temasta.