Bazı kişilerin, birilerine haksız eleştiriler yöneltmesine, iftiralar atmasına, onların hakkında kara yaymaca yapmasına bir yere kadar katlanılabilir. Ancak o kişiler iftirada sınır tanımadıkça, utanmazlıklarını iyice kanıtlamaya çalıştıkça bir yere kadar dayanır,
susamazsınız!Vatan sevgisi ile partizanlık arasındaki çizgi hiç de ince değil aslında. Vatanı sevmek ile bir partinin kölesi olmak apayrı şeyler. Vatanına vermesi gereken kayıtsız şartsız bağlılığı partisine, liderine gösterenlere; adeta bir tarikat mantığıyla hareket edenlere
"mürit" dememizin nedeni bu. Onların yegâne derdi vatan, millet, kurtuluş, Atatürk filan değildir. Onlar parti politikaları gereği,
"müritlik" gereği dönemsel olarak kıyafet değiştirirler. Bugün Kemalist, ulusalcı gözükmelerine aldanmamalı. Çünkü yarın bambaşka bir çizgide görebiliriz onları. Ya da dünlerini araştırırsak belki ağzımızı açık bırakacaklardır.
"İP'li olmayanın Atatürkçülüğü -hadi sahtedir demeyelim ama- sorgulanır" diyen mürit zihniyeti,
İP'e söz söyleyen her "muhalif"i zihinlerde asıp kesmeye, yargılamaya, ajan ilân etmeye devam ediyor. Nasıl bir alaycılık değil mi? Hem "Bilimsel sosyalistim" diyeceksiniz, hem de sorgulayanı, hesap soranı,
düşüneni düşman ilân edeceksiniz!
İP'in
kirli geçmişini sorgulayanları
Fetullahçı, gizli AKP'li, CIA'cı diye aşağılama işlevindeki sitelerden biri olan
"Kemalistler.net"i yönetenler bir yazı yayınlayıp, sadece adını ve bir tek "kasketli" resmini bildikleri bir yazar hakkında inanılmaz uydurmalarda bulunmuştu. Sırça köşklerde yaşadığını vs. yazıp yazarın soyadıyla dalga geçme düşüklüğünde de bulunmuştu. Bunun nedeni o kişinin İP gerçeğini, geçmişini, bugünkü işlevini sorgulamasıydı.
Aynın site yine kara çalmalara devam etmiş.
"Güncelmeydancılar'dan iktidara itaat et çağrısı" başlıklı yazı insanoğlunun ne kadar alçalabileceği sorusuna yanıt verir nitelikte. Yazı kısaca,
"Siz ülkenin parçalanmaya çalışıldığını söylüyorsunuz ama kimin bölmeye çalıştığını söylemiyorsunuz, iktidarın gizli destekçisisiniz" diyor. Neymiş efendim?
Güncel Meydan'ın işi gücü muhalefet partilerini eleştirmek ve dolaylı yoldan
AKP'ye çalışmakmış. Böyle dediklerine göre Güncel Meydan'da AKP aleyhine hiçbir yazı bulunmamalı ya da göstermelik bir iki tane ucundan hafifçe dokunan sözde muhalif metinler bulunmalı. Ama
aklı, beyni, mantığı olan her insan siteye girip yayınlananlara baktığında tüm yaygın medyanın yüzde 99,9'unda yer almayan AKP ihanetlerinden bahsedildiğini, AKP-ABD-PKK ittifakının plânlarını açık eden pek çok yayının bu siteden yayılıp genel ağ kullanıcıları ile buluştuğunu görür!
Fakat
sözdekemalistler.net'e göre bu site
"AKP'ye itaat et" fikrini veriyormuş! Hem
"PKK vuruyor, AKP susuyor! AÇILIM sürüyor... BARZANİ abi!.." demek hem de AKP'ye çalışmak nasıl bir iş, nasıl bir
"ajanlık",
sözdekemalistler.net'in profesyonel ajan tanıyıcı müritleri bu konuya bir açıklık getirmeli diye düşünüyorum.
On yıllardır ne çektiysek çeşitli cenahlardaki bu "mürit"lik huyundan çektik. Partiler, siyasetçiler için ölen fanatikler yüzünden bu kadar çaresizleştik.
"AKP'yi o koltuğa hazırlayan adam halefini de hazırlamıştır, bu kadar güvenme adamına" diye defalarca uyarmamıza rağmen insanlar yine partilerinin esiri oldular. Kime ait olduğunu hatırlayamadığım
"Kuklacıların taktiklerinden biri de sürekli kukla değiştirmektir" sözü her şeyin özeti. Ama ABD, AB, Soros operasyonlarıyla -eğer oradaysa- millî çizgiden uzaklaştırılan partileri, takım tutar gibi desteklediklerinden dolayı gözleri gerçeği görmedi!
(Ve sonuç olarak kabahatli olan hep halk oldu!)Ama madem muhalif partileri eleştirmek iktidar yalakalığı oluyor, o zaman sormak gerek bu sözdekemalistler.net'i yönetenlere: YCHP ve Kılıçdaroğlu'nu defalarca eleştiren, Batıyla giderek yakınlaşmasına tepki gösteren
Ulusal Kanal da bu durumda
"iktidara itaat et" çağrısı mı yapmaktadır?
YCHP'nin eleştirilmesine bir tepkim yok. Bu çok haklı bir tavır. Ancak benim değil, sözdekemalistler.net'in cümleleriyle soruyorum:
"Milletimiz kime karşı hazır olacaktır? İktidarda olmayan Kılıçdaroğlu'na karşı mı?"Yazı çok kısa olmasına karşın o kadar çok yalan içeriyor ki, bu kadar az cümle ile bu kadar çok saptırma ve iftira gerçekten büyük başarı!
İftiranın, çarpıtmanın, yalan/yanlış yorumlamanın bir bölümünde Atatürk de var ki, cidden ibret verici. 12 Eylül yönetimi "Parti düşmanlığı"nı yaymış, insanların partilerde örgütlenmesini engellemiş, Güncel Meydan da
"Partiler üstü örgütlenme çağrısı" ile bu düşünceyi destekliyormuş. Ancak Atatürk ve millî mücâdelenin önde gelenleri hep partili olmuşlar, partiden hiç ayrılmamışlar!..
Yalanın kuyruklusu işte burada!
Atatürk Kurtuluş Savaşı'nın hiçbir döneminde partili olmamıştır! Hiçbir partiye bağlı olarak çalışmamıştır! Çünkü o, her kesimden insanlarla Türk milletinin topyekûn bir mücâdeleye girerek bağımsızlığına kavuşmasını hedeflemiştir.Sivas Kongresi yemininde şu sözler yer alır:
“... Her türlü ihtirâsât-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azm-ü-iyman ile çalışacağıma,
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ihyâsına
çalışmayacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah”
Kaldı ki,
Mustafa Kemâl'in İttihat ve Terakki'nin bir numarası olan
Enver Paşa ile arası hiç iyi değildir. Enver Paşa'nın millî mücadeleye önderlik etme arzusu vardır. Atatürk İttihatçıların Osmanlı Devleti'ni savaşa sürüklemesinden dolayı İttihat ve Terakki'ye tepkilidir.
Ama sözdekemalistler.net'i yöneten İP müritleri bu konuyu da tıpkı
Doğu Perinçek gibi saptırmışlardır. Gerçek bu kadar ortada olmasına karşın onlar mürit oldukları için
gerçeği değil, Perinçek'i esas alırlar!
Bu kadar çok iftira, yalan, kara çalma, bu yazıyı yazmaya beni mecbur kıldı. Gemi azıya alan İP müritleri ciddiye alınmak istiyorlarsa akıllarını başlarına almalılar. Önce "müritlik"ten kurtulup özgür düşünmenin olgunluğuna erişmeliler. Yoksa vatan sevmek ile particilik arasındaki o kalın çizginin
öbür tarafında kalmaya devam edecekler!Erhan SANDIKÇI