Süheyl BATUM BOP'un Neresinde?

Süheyl BATUM BOP'un Neresinde?

İletigönderen cankaramsar » Cmt Nis 02, 2011 21:55

BOP'UN TÜRKİYE ENSTİTÜSÜ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

Türkiye 2007 Projesi Direktörlüğü

Brookings Enstitüsü Başkanı Strobe Talbott; " Türkiye 2007 Projesi" ni yürütmek üzere Morton Abramowitz, Marc Grossman, Eric Edelman ve Marc Parris'ten oluşan bir grup oluşturmuş ve ABD'NİN Eski Ankara Büyükelçisi Marc Parris'i 1 Şubat 2007 tarihi itibariyle "Türkiye 2007 " projesi direktörlüğüne getirmiştir.

Proje kapsamında TÜSİAD, Brookings Enstitüsü ve Bahçeşehir Üniverstiesi 2007 yılından itibaren Türkiye ve Washington'da ortak konferasn ve toplantılar düzenlenmiştir.

Yapılan dizi toplantılarla Türkiye ve çevresinde yaşanan gelişmeler irdelenerek bu konuların ABD medyasında da yer alması sağlanmıştır. Gerek Talbott gerekse Parris, 2007 yılının Türkiye için çok önemli bir yıl olcağını belirtmiştir.

Brookings Enstitüsü ile TÜSİAD'ın ortaklaşa düzenlediği " Türkiye 2007" projesi kapsamındaki ilk toplantılar, Fehmi Koru, Soli Özel ve Murat Yetkin'in katılımıyla Washington'da başlamıştır.

Önce sınırlı daha sonra daha geniş katılımlı bu panelde, 2007'de Türkiye gündemindeki önemli iç ve dış siyasi gelişmeler konusunda Murat Yetkin ve Soli Özel görüş bildirmiştir.

Panlede ABD'de, Türkiye ve çevresindeki gelişmeler konusunda iyi bir tartışma ortamı sağlandığı, Türkiye'nin siyasal dinamikleriyle ilgili önyargıların ortadan kalkması için iyi bir fırsat doğduğu belirtilmiştir. Brookings Enstitüsü açıklamasında ise cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı 2007 yılının Türkiye için önemli bir yıl olcağı ve bu seçimlerin Türk siyasal sisteminin yakın geleceğini şekillendireceği, seçim sürecinin yanı sıra Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin de Türkiye'nin, ABD , İslam dünyası ve İsrail ile ilişkilerine yön vereceği vurgulanmıştır.

"Türkiye 2007 Projesi" ile Türkiye ve yakın çevresinde gelecek yıl yaşanacak siyasal gelişmelerin, ABD'd yüzeysel kalıpların ötesinde, doğru biçimde alılanması için Türkiye'nin siyaset alanında önde gelen akademisyen ve uzmanlarının da katılımıyla sağlıklı bir tartışma platformu oluşturulması amaçlanmıştır.

Proje için Bahçeşehir ve George Washington Üniversiteleri Devreye Sokuldu
Projenin hayata geçirilmesi amacıyla Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum ve George Washington Üniversitesi rektörü arasında "Amerikan Araştırmaları Programı" adlı bir yapılanma için Haziran 2006'da bir işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmanın ardından Bahçeşehir Üniversite'sinde "Global Liderlik Forumu" adlı toplantıya katılmak için Morton Abramowitz, Marc Grossman, Marc Parris ve Alan Makovsky İstanbul'a gelmiştir.

Toplantıya Prof. Dr. Süheyl Batum, Prof. Dr. Hasan Köni, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Nilüfer Narlı , Burak Kuntay, Koç Holding'ten Can Kıraç, Alarko Holding'ten İshak Alaton , Doğan Medya Grubu'ndan Arzuhan Yalçındağ, Mehmet Acar ve Mehmet Ali Bayar katılmıştır. Daha sonra da Amerikalı heyet; TÜSİAD eski başkanı Halis Komili, Koç Holding'ten Rüşdü Saraçoğlu, ertesi gün de İlhan Kesici ile baş başa görüşmüşlerdir.

Bahçeşehir Üniversitesi'nde SÜrdürülebilir Barış Merkezi

10. yıl etkinlikleri kapsamında 13 Kasım 2007'de Hukuk Fakültesi bünyesinde "Sürdürülebilir Barış Merkezi " (SBM) açıldığını belirten Arıboğan, " Bazen barış ortamları, savaş oratamlarından da kötü olabiliyor. Savaşın barışı sağlamakta düzgün bir araç olmadığı ortadadır. Bu nedenle diplomasi ve pazarlığı öğrenmek zorundayız.
Bu merkezin amacı da sürdürülebilir barışın sağlanması için farklı projeler ortaya koymaktır" dedi.

SBM Başkanı Batum da Merkez'in hükümet örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde " barış ve eğitim, gençlik ve kadın, barış ve liderlik ve yönetim, barış ve sanat, enerji ve çevre gibi konu başlıkları altında projeler geliştireceğini" söyledi.
Batum; "Bu alanlarda deneyimli arkadaşlarımız bize projeler üretecekler ve Bahçeşehir Üniversitesi olarak biz de bu projeleri yürüteceğiz. Amacımız, sürdürülebilir barışı sağlamaktır diye konuştu.

Dünyanın çeşitli üniversitelerinde tıp alanında önemli alışmalar yapan ve birçok kez Nobel Ödülü'ne aday gösterilen ve SBM Onursal Başkanlığına getirilen Prof. Dr. Vamık Volkan D. da yeni kurulan merkezin kendisi çok heyecanlandırdığını ifade etti.
Volkan, " Bu önemli merkezde kişiler için değil, toplumlar için bir süreç geliştireceğiz . Toplumlar sürekli kavga halinde. O açıdan merkezin önemi çok büyük. Başaraılı olacağımızdan eminim" dedi.
Kullanıcı küçük betizi
cankaramsar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Cmt Eyl 19, 2009 15:14

Re: SÜHEYL BATUM BOP'UN NERESİNDE?

İletigönderen cankaramsar » Cmt Nis 02, 2011 22:07

1998'de Uğur Eğitim Vakfı tarafından kurulan Bahçeşehir Üniversitesi'nde de Amerika'nın önde gelen üniversiteleriyle akademik ve stratejik işbirliği anlaşmaları bulunuyor" ve " Avrupa ve Uzakdoğu'daki çok sayıda üniverstie ile de ortak programlar" yürütülüyordu. " Brüksel kaynaklı AB fonlarından faydalanmak ve öğrenciler AB kurumlarında staj olanağı sağlamak amacıyla .. Brüksel'de bir irtibat ofisi" kurulmuştu.
Üniversite ayrıca siyaset eğitiminde öne çıkmak ve Türkiye- ABD ilişkierde söz sahibi olacak liderler yetiştirmek amacıyla ATAM ( Amerikan Türk Araştırmaları Merkezi) ' yi kurdu. Gençleri her yıl ' siyaset okulu' çalışmaları kapsamında Amerika'ya götürmek önde gelen işlerdendi. Gençler Hudson Institute, Cato Institute, Century Foundation, Livingstone Group gibi kuruluşlarla tanıştırılıyor. Gerekçe de, ACYPL, WL ve ABD Dışişlerinin " genç liderler" programının amaçlarına benziyor.

Bahçeşehir Üniversitesi, Türkiye'nin ulusal politikalarına katkıda bulunmak için ilginç bir yöntem seçmişti. Gençlerin " Gelecekte Türkiye'ye liderlik yapabilecek uluslararası ilişkiler uzmanları olmaları" nı bekleyen Üniversite, onları Amerikan yayılmacı politikalarını destekleyen kuruluşlara götürüyordu. ATAM'IN ilişkileri de programa uygundu.

ATAM'IN danışmanları arasında Zeynel Abidin Erdem, Eser Karakaş, Nilüfer Narlı, Süheyl Batum, TÜSİAD Washington temsilcisi Abdullah Akyüz, Alper Aksoy ve Defne Samyeli bulunuyor.




Bilgiler Erol Bilbilik'in Açılım Kıskacı ve Nustafa Yıldırım'ın Ortağın Çocukları kitaplarından derlenmiştir.
Kullanıcı küçük betizi
cankaramsar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Cmt Eyl 19, 2009 15:14

Re: SÜHEYL BATUM BOP'UN NERESİNDE?

İletigönderen cankaramsar » Pzr Nis 03, 2011 22:02

Yeni anayasa çalışmalarını yürüten CHP Genel Başkan Yardımcısı Batum, MGK’nin kaldırılabileceğini, başbakanın gerekli gördüğü hallerde sivil asker bürokratları çağırabileceğini söyledi.


Türbanın üniversitelerde serbest bırakılması için de üç şart koyan Batum, “Başkalarının hak ve özgürlüklerine karşı olmamak, laik devlet esasına aykırı olmamak ve kamu düzenine aykırı olmamak koşulu ile başlar örtülebilir. Yani çıkıp kimse dinim bunu emrediyor demeyecek, kimseye baskı yapmayacak” dedi.

CHP’nin anayasa çalışmalarını sürdüren Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, siyasi partilerin anayasa taslağı hazırlamasına karşı olduklarını vurgulayarak “Siyasi parti ilkelerini, fikirlerini ortaya koyar. Anayasa sivil toplum ile diğer siyasi partilerin görüşleriyle bir bütünlük içerisinde hazırlanır. Ama bir taslak hazırlayıp ‘Benim çalışmam budur’ demek doğru olmaz. Siyasiler, sadece ilkeler dizisi ortaya koymalı” dedi.

TASLAK CHP'NİN RESMİ ÇALIŞMASI DEĞİL
Batum, “Çalışmamızı parti meclisine ileteceğiz. Sivil toplum ile ortaya bir anayasa koymalıyız. Kadın dernekleri, Alevi dernekleri, her kesimin temsilcilerinden görüşler alınarak hazırlanmalı. Anayasayı bence kurucu meclis yapmalı” dedi.

Batum, çalışmanın henüz CHP’nin resmi çalışması olmadığını, taslağı PM’ye STK’lere götürdükten sonra en geç 20 Mayıs’ta açıklanacağını ifade etti.

CHP’nin yürüttüğü ancak henüz kesinleşmeyen çalışmaları anlatan Batum, anayasa çalışmalarında vatandaşlık, yurttaşlık tanımının değiştirilebileceğini ifade etti. “Türk ulusu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarından oluşur” ifadesine karşı çıkanların olabileceğini ifade eden Batum, şunları söyledi:

“İlk 4 maddenin kaldırılmasına, Atatürk ve Türk ifadelerinin tamamen çıkarılmasına karşıyım. Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır diyelim. Yurttaşlığın, ulusun hangi bağlara bağlı olarak kurulduğu önemli. Vatandaş deyince, etnik ırk temeline dayalı alıyorsun diyorlar, ‘beni görmüyorsun’ diyorlar. Yurttaşlık, hukuksal bir bağdır. Vatandaşlığı ırk ve dine bağlı olmadan; insan onuruna saygı, temel hak ve özgürlüklere saygı, devlete saygı, hukuk devletine saygı olarak ele almalıyız. Türk sözcüğünün çıkmasına karşı değilim. Türk tanımı kaldırılıp ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır’ denilebilir. Bu benim görüşüm.”

LAİKLİK TANIMI NETLEŞMELİ
Laikliğin tanımının değiştirilmesini istemediklerini ama tanımın altının iyi doldurulması gerektiğini ifade eden Batum, “Laikliğin klasik tanımı din ve devlet işlerinin ayrılması olarak yapılıyor. Tanım netleşmeli” dedi. Batum, “Yıllardır farklı tanımlar yapılıyor. Değiştirelim demiyorum. Devlet, din kurallarının egemenliğinde olmamalıdır. Din ve devlet ayrımını açmak lazım. Din ve devlet ayrıdır klasik tanımının işlevsel hale gelmesi, olduğu gibi tanımlanması gerekmektedir. Dinim emrediyor diye kural koyamazsın. Bu laikliğe aykırıdır” diye konuştu.

KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLSUN
Anadilinde eğitimin değil, anadilinde öğretimin anayasaya girebileceğini ifade eden Batum, “Eğitim dili Türkçedir. Anadilde öğretim seçmeli derstir. Anadilde eğitim olamaz diyoruz, seçmeli ders olur. Tamamıyla Kürtçe eğitiminin verilmesine karşıyız. Bir okulun, Türkçe bir okulun Kürtçe olması gibi değil. Anadil dememizin nedeni, ben Çerkezce de öğreneceğim derse buna izin vermek için” dedi. Batum, din kültürü dersinin de zorunlu olmaması gerektiğini ifade ederek “Devlet kontrolünde din dersi görmek isteyen alır, istemeyen almaz. Din kültürü dışında Kuran kursu vereceğim de denilebilmeli. Bunun eğitimi de dini esaslara göre değil laik devletin çerçevesine göre olmalı, cemaatlerin kontrolüne bırakılmamalı” dedi.

TÜRBAN İÇİN KIRMIZI ÇİZGİLER
Laik bir devlette hiç kimsenin “dinim emrediyor” diye kural koyamayacağını ifade eden Batum, üniversitelerde türban nedeniyle yaşanan sıkıntının bu nedenle çıktığını söyledi. Batum, “Üniversitelerde, başkalarının hak ve özgürlüklerine karşı olmamak, laik devlet esasına aykırı olmamak ve kamu düzenine aykırı olmamak koşuluyla moda olarak baş örtülebilir. Yani başkalarını rahatsız etmeyecek, başını kapaması için baskı yapmayacaksın. ‘Dinim emrediyor’ diyerek takmayacaksın. Kamu düzeni açısından kara çarşafla da gezmeyeceksin. Dinsel referansla değil, kişisel özgürlük olarak durumu değerlendireceksin” dedi. Kamuda türbana sıcak bakmadıklarını da ifade eden Batum, “Memur, renksiz, kokusuz olarak görülmeli” dedi.

MGK KALDIRILMALI
Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasının da tartışılabileceğini ifade eden Batum, “YAŞ kararlarının sivillerce alınması gibi konular da tartışılabilir. MGK’yi kaldıralım diye düşünüyorum. Neye yarıyor? Ne tavsiye ediyor? Başbakan gerekli gördüğü hallerde sivil, asker bürokratı çağırır, değerlendirmelerini alır. Bu konuların hepsini tartışacağız” dedi.



Cumhuriyet
Kullanıcı küçük betizi
cankaramsar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Cmt Eyl 19, 2009 15:14


Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x