TANRI, APTAL, SARHOŞ ve ABD’LİLERİ KORUSUN!

TANRI, APTAL, SARHOŞ ve ABD’LİLERİ KORUSUN!

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzt Eki 05, 2015 23:19

TANRI, APTAL, SARHOŞ ve ABD’LİLERİ KORUSUN!
‘Yeni Dünya Düzeni’nin çatırdamaya başladığını, Rusya’nın daha Osetya’ya ‘silahlı müdahalesi’yle başladığını benden önce kim yazdıysa, öğrenirsem sevinirim.
Ancak, Otto von Bismark’ın “Aptal, sarhoş ve ABD’lileri koruyan ilahi bir güç var” dediğini, doğrusu Luciana Bohne yazmasaydı (*), öğrenmeyecektim.
Gerçekten de, Tanrı, aptal, sarhoş, ABD’li yöneticiler ve Türkiye’nin 12 Eylül hocaları ile onların ‘yetiştirmeleri’ne yardımcı olsun isterim.
Bunların ‘gözleri var görmesin deyi’ mi ne?
Bari ‘yalan-yanlış’ yazmasalar.
SSCB’nin dağılmasının ardından çeyrek yüzyıl geçti değil mi? İlk on yıllık bocalamanın ardından, Rusya Federasyonu bugün, bin yıllık ‘Devlet gelenek ve gücüyle’ yeniden sahnede midir değil midir?
‘Aptal, sarhoş ve ABD’liler ile onların kuyruğuna takılanlar’ın dışında kalan herkes bu gerçeği görmek durumundadır.
Çin’i Maçin’i katmaya gerek bile yok aslında. Ancak konumuz Suriye ve Rusya’nın ‘yeni stratejisi’ diyelim ve son bir ay içinde kapı-komşumuzda olanlar ile olacaklara bir gözatalım.
BM Genel Kurulu’nda tüm dünya’ya çekilen ‘Ültimatom’
Amerikan ve Batı basınında sıkça Rusya Devlet Başkanı Putin için yapılan ‘Hitler’ göndermesine, bu kez, BM Genel Kurulu’nda Rusya Devlet Başkanı Putin, “gelin, Hitler zamanında yaptığımız gibi, duygularımızı bir yana koyarak ortak değerlerimiz için işbirliği yapalım” önerisini yapıyordu. Terörizme karşı duruyor “muş gibi” davranmaktan vazgeçip, gerçekten yapılması gerekenin yapılmasını istiyordu.
ABD’nin 14 yıldır (niye 14 yıl dediği de önemli) Kuzey Afrika ve Orta-Doğu’da ciddî ‘yönetim boşlukları’ yarattığını ve bu boşlukların da ‘teröristler’ce doldurulduğuna dikkat çeken Putin, herhalde IŞİD’a silahlar gökten yağmıyor diye de iğnelemekten geri durmuyordu.
Washington’dan döner dönmez, terörizm ve aşırı uçlara karşı yapılacakları gözden geçirmek üzere ‘Federasyan Danışma Konseyi’ni topluyordu. Yine salt ‘terör’ değil ama aynı zamanda ‘aşırı uçlar’ diye ayırım yapmasının da dikkatlerden kaçmadığı gözlemleniyordu.
Ardından ‘Üst Meclis’ten Rusya Federasyonu’nun Federasyon toprakları dışında ‘askerî güç kullanma’ kararı geliyordu.
Suriye Devlet Başkanı Beşar El Esad’ın ‘çağrısı üzerine’ Rus asker ve uçakları Suriye’de konuşlanıyorlardı.
Sonra Dış İşleri Bakanı Lavrov ‘Suriye’nin Devlet olarak parçalanmasına göz yummayacaklarını’ kararlılıkla dile getiriyordu.
Ardından Rus Su-24,Su-25 ve Su-34 uçaklarının Humus çevresinde ‘senin teröristin, benim teröristim’ ayırımı yapmadan terörist kamplarını bombaladıkları haberleri gelmeye başlıyordu.
Ne var ki, Batı basınında, bombalamaların ‘göstermelik’ olduğu ve hatta kimi görüntülerin başka tarih ve yerlerde çekilmiş olabileceği ‘kirli-bilgi’leri de verilmeye başlanıyordu.
Yalandan kim ölmüştü, değil mi ama?
ABD ve yandaşları ‘Rusya ateşle oynamasın’ türü tehditler bile savurmaktan çekinmiyorlardı.
Ancak, Putin ve bağlaşıkları ile birlikte Rusya Federasyonu, ‘El mi yaman bey mi yaman’ kararlılığında görünüyorlar.
‘Ayı’nın evrimi öyle kolay olmuyor demek ki..
Kaldı ki ‘pençesi’ni korkutmak için değil, ama vurmak kaldırdığını, Tötonlar, Moğollar, Türkler ve Naziler bilmiyor değildiler.
Obama’lar da öğreneceklerdir.
Hollande’ın Fransa’sı ne işe yarar?
İnanmak zor ama, Fransa, tarihinin ‘en uyuz dönemi’ni yaşıyor dense, abartılmış olmaz.
Sarkozy’nin ardından Hollande’la ‘kendine gelir’ diye beklendi ama, görünürde hala olumlu bir gelişme görünmemekte.
Ve ‘Koca Fransa’, Hollande ve Fabius’yla birlikte, ABD’nin dümen suyundan bir türlü çıkmayı başaramamaktadır.
Thiery Meyysan dahil kimi strateji uzmanları ‘kukla’ demekten bile çekinmemekteler.
Nitekim, Putin’in ‘ültimatom’unun ardından, Obama Putin’i arkadan ‘Hollande kaması’yla vurmaya bile kalkıştı denilebilir (**).
Güya Fransa, Türkiye ve kimi bağlaşıklarla, Suriye’nin kuzeyinde ‘uçuşa yasak bölge’ ilan etmenin yollarını arayacaktı.
Zaten, ‘bizim’ Davutoğlu, boyundan büyük işlere kalkışıp Rusya’ya ‘nota’ bile vermişti.
Putin de, ‘Ne notası bu, müzik notası mı?’ demiştir herhalde.
Doğrusu yazarken bile yüzüm kızarıyor, ama ‘bizim’ yöneticilerimizde ‘kızaracak yüz’ bile kalmamış, ne çare?
Tanrı, “Aptal, ağzı açık ayran delisi ve ‘bizimkiler’in yardımcısı olsun!’, başka ne diyelim.
Ve Tanrı, yazmasam olmaz, Kılıçdaroğlu’nun ‘yönetimi’nden ülkemizi korusun!
Hollande’ın Fransa’yı ne hale getirdiğini gördükten sonra, ‘sosyal-demirkırat Kılıçdaroğlu’nu ‘denemek’ten bile korkarım.
‘Güvenlik Bölgesi’ imiş!
Bunlar çocuk kandırdıklarını sanıyorlar.
Sen bir Devlet’in ‘egemenlik alanı’nda, bir ‘güvenlik bölgesi’ kuracağım diyorsan, o küçük beyninle, ‘gün gelecek el koyacağım’ demek istiyorsundur.
Sonra da ‘uluslararası hukuk’, guguk-muguk.
Güvenlik istiyorsan, Suriye Devleti ile görüşecek, gerekiyorsa işbirliği yapacaksın, nokta..
Yok ‘Devireceğim oni’ diyorsan, gücün varsa devir o zaman.
Bütün bu ‘aşağılık’ ‘derin strateji mi, stratejik derinlik mi ne’, sıradan bir ‘Devlet’e yakışmadığı gibi, Türkiye gibi bir Devlet-Ulus’a hiç yakışmamakta.
Bunlar özünde ABD’nin ‘son çırpınış oyunları’..
Eğer sizde ‘zerre kadar’ ‘ulus bilinci’ varsa, ‘tarih bilgisi’ varsa ve ‘zerre kadar beyin’ varsa, bu tür ‘oyunlar’ın içinde olmazsınız.
Ancak yok işte..
O hala oturmuş, Rusya’ya ‘nota çekeceğim’ diyor.
Hiç değilse ‘on yıldır’ yazıyorum.
Hala kaçınma umudu taşıdığımız ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlamasına, Türkiye’nin bir Rus uçağını düşürmesi yetebilir.
Aptallığın gereği yok.
Tanrı, “Aptal, sarhoş, AKP’li ve ABD’lileri korusun” ne diyelim.

Habip Hamza Erdem
_____________
(*)LUCİANA BOHNE, « Un jeu de dés avec la Russie: "Vous vous rendez compte que vous avez fait?" », COUNTERPUNCH, 1 Ekim 2015
(**) MIKE WHITNEY, “Putin’s Blitz Leaves Washington Rankled and Confused”, COUNTERPUNCH, 1 Ekim 2015
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1536
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x