Türk düşmanı Mursi'nin din kardeşi

Geçen gün bir olay az sayıda kişinin dikkatini çekti. Zira o aralar gereksiz tartışmanın gereksiz dedikoduları ile meşgul olan genel kamuoyu, bir anayasa suçu işleyen iktidar siyasi liderlerinin bu eylemini din özgürlüğü falan gibi lengerlikle değerlendirdi. Oysa iktidar ve ülkeyi yönetenler, açıkça Cumhuriyet, demokrasi ve her türlü özgürlük kavramlarını hiçe sayıp bir eyleme kalkışmıştı.

Bu durumu ODATV’den Soner Yalçın (https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/soner-yalcin/ihvan-sevgisi-5185035/), Korkusuz ve TELE1 den kalem arkadaşım Can Ataklı ve az sayıda yazar dikkat çekip uyarıda bulundu. Özellikle Soner Yalçın’ın yazısında ayrıntılı Türkiye düşmanlığı var. Konu Mursi’nin ölümü ve ona ülkenin başında bulunan AKP liderinin talimatıyla kılınan gıyaptaki cenaze namazları. Şimdi diyeceksiniz sana ne oluyor da böyle bir olaya tepki gösteriyorsun? Anlatayım;

Önce Mursi ve İhvan diye bilinen Müslüman kardeşler örgütü ne, onu anlamamız lazım. Bu Örgüt 1928’de bir spor kulübü olarak kurulmuş. (bizdeki de futbolcuyum diyor ya) Kurucusu El Benna bir öğretmen olmakla birlikte İsmailiye’de hâkim olan İngilizlerle yakın ve gizli ilişkileri olduğu biliniyor. Buna ileri yıllarda CIA’de dâhil olmuş. Daha sonraki yıllarda bu özellikle bir Müslüman ülke olan Türkiye’de halifeliğin yıkılıp yerine laik bir cumhuriyetin kurulmasına düşman oldu. Zira birçok Arap ve Müslüman ülkede Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaptığı devrimleri örnek alan siyasi Baas partileri kuruldu. Irak, Mısır, Suriye Libya Pakistan, Afganistan bunlara örnek ve hatta Kuzey Afrika ülkeleri Fas ve Tunus’ta kısmen uyguladı.

Reformist Müslüman ülkelerde yeni yeni belirmeye başlayan dans, tiyatro, içki, Müslüman kardeşlerde kesinlikle yasaklandı. Laik Arap ülkelerinde Türkiye’yi örnek alınarak ucun ucun uygulamaya konulan Kadınlara özgürlük yerine kadınların ikinci sınıf vatandaş uygulaması başlatıldı. Tutucu Arap toplumu içinde hızla büyümeye başlayıp o tarihlerde modernleşme çabası gösteren Suriye, Sudan, Ürdün, Filistin Pakistan ve Afrika’nın kuzeyindeki Müslüman ülkelerde şubeler açtılar.

İslam dünyası ikiye bölünmüştü. Birçok Müslüman ülkede özellikle asker kökenli olan kişiler Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kabul ettiği Laik Türkiye modelini örnek aldı. Buna karşılık radikal dinci ve genellikle İslam ülkelerinin uygarlaşmasını istemeyen ABD ve İngiltere’nin manipüle ettiği gurup ve siyasiler Türkiye ve Mustafa Kemal düşmanlığı yaymaya başladı. Bu gurubun ellerindeki en önemli tezde Türkiye’nin Osmanlı hanedanını kaldırarak halifeliği lav edişi oldu.

Müslüman kardeşler örgütü bu yüzden nefretlerini açıkça genç Türk cumhuriyetine kusmaya başladılar. Radikal dinci örgüt açıkça tüm Müslüman ülkelerde Şeriat yönetimine dönüleceği her şeyde dini kuralların geçerli olacağı tezini işledi. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ında şehidimiz diye gıyabında Diyanet gibi resmi bir Cumhuriyet kurumuna cenaze namazı kıldırdığı Mursi de ilginç bir kişiliğe sahip.

Mesela Mursi bir yıl gibi kısa süren iktidarı sırasında Kahire’de Türk düşmanı İngiliz Lawrence için “Bizi Türklerden kurtaran kahraman” diye bir müze açtı. Mesela eşlerinin ölümü ardından kocaların ölü karılarıyla 6 saat içinde cinsel münasebette bulunabileceği fetvasını savundu. Mesela kız çocuklarının 9 yaşında evlenebileceği yolunda bir yasa çıkardı. Mesela kadınların pazardan patlıcan, mısır, kabak, salatalık gibi sebzeleri (penisi andırdığı için) almasını yasakladığı gibi kadınların denize girmesini engelledi ve bunları madde madde anayasaya eklemek istedi.

Daha çok böyle zırva var ama Mursi’nin bizim Nakşibendi Turgut Özal’ı andıran bir geçmişi var. Metalurji mühendisi ve doktorasını falanda ABD’de hem de California’da yapmış bu arada Amerikan vatandaşlığına geçmiş. Bizimki de Elektrik mühendisi, kardeşi Korkut Özal İnşaat mühendisiydi. Bizim hâlihazırdaki ise kaldırım mühendisi.

Biliyorsunuz Mısır’da ordu Mübarek’i devirerek Mursi’i iktidara taşıyınca “Devrim” yapmış, ancak daha sonra tutucu Mursi saçma sapan yasalar çıkarıyor diye devrilince “darbe” yapmış oldu. Müslüman kardeşlerin son temsilcisi El Beşir Sudan’da devrilince bu örgüte destek veren Katar’da geri çekildi ve hatta Türkiye’ye dolar karşısında değer kaybetmesin diye soktuğu 6 milyar doları geri adı. (Katar’ı neden destekler bizimkiler anladınız mı?) Şu anda İslam âleminde bu radikal Müslüman, Türk ve Cumhuriyet düşmanı örgütün tek destekçisi AKP ve lideri Recep Tayyip Erdoğan kaldı. Buna karşılık Washington’da uzun süre kullandığı bu Radikal Dinci örgütü terör örgütü ilan etti.

Benim anlayamadığım, laik Türkiye’nin başındaki zevatın bir Türk ve Türkiye düşmanı için cenaze namazı kıldırması ve kendisinden şehidimiz şeklinde söz etmesi. Cephede iktidarın yanlış politikaları uğruna canını kaybeden yüzlerce gencimiz için neden bu siyasi liderler bu tür Türkiye çapında bir eylem yapmamışlardır? Sormak şart oldu, acaba kendileri Türk değil midir? Veya Türkiye Cumhuriyeti yerine bu cumhuriyete düşman başka bir ülkeyi mi temsil etmektedirler? Bence bu soruları her gün yandaş ve yalaka televizyonlarda saçma sapan dizileri izleyen binlerce seyircinin sorması sorgulaması gerekir.

Veya sizlerin elinizi şakağınıza koyarak, neden Türkiye’de adı Atatürk olan yüzlerce tesisin yıkılıp başka adlarla yeniden yapıldığını düşünmeniz gerekmez mi? Şimdi reis ABD Başkanı Trump ile görüşmeye başladı umudunu bu yüzden gitmeden önce ortamı germek istiyor. Seçimden sonra görüşmek üzere.

Savaş SÜZAL, 19 Haziran 2019

Türk ve Türkçe, Atatürk ve Türkiye düşmanlığının tüm özel ve tüzel, açık ve gizli, iç ve dış ögelerini ve öznelerini teşhir ve tel'in eden baştan sona NESNEL ve SOMUT, MUHTEŞEM ve MÜKEMMEL bir analiz ve sentez. Çok değerli yazarı sayın Savaş SÜZAL'ı en yürekten duygular ve en iyi dilekler sunarak kutlamak gerek.