TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE ATATÜRK / MİTHAT AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE ATATÜRK / MİTHAT AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Prş Tem 14, 2016 0:44

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE ATATÜRK


Türk milliyetçiliği daha önce olduğu gibi 21.YY’ da da, kendisini anti emperyalizm zemini üzerine oturtarak ilerlemesini devam ettirecektir.
Resim


Mustafa Kemal Atatürk'ün savunduğu Türk milliyetçiliğini merkeze almadan ortaya koyulan milliyetçilikler, eksik; eksik olmasının yanı sıra yanlış bir eksende şekillenir.

Atatürk'ün bu konu ile ilgili ortaya koymuş olduğu strateji ve yönelim, günümüz koşullarında hala geçerliliğini korumaktadır. O'nun ortaya koyduğu iki tespit, yukarıda ortaya koymuş olduğumuz düşünceyi destekler niteliktedir.


Atatürk ve Anti Emperyalizm


"Biz bu hakkımızı saklı tutmak, bağımsızlığımızı güvence altında bulundurmak için genel kurulumuzca, ulusal kurallarımızla bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı savaşmayı uygun gören bir mesleği izleyen insanlarız." (Atatürk, 1.12.1921, Söylev ve Demeçleri, C: I, S: 1969).


Yukarıdaki alıntıdan aktardığımız cümlelerinde de görüldüğü gibi, Atatürk, Türk milletini "müstemleke" ( sömürge ) haline getirmek isteyen ve kapitalizmin belli bir gelişim aşamasından sonra ulaştığı seviye olan emperyalizme, temelden karşı olan bir önder olarak tarihteki yerini korumaktadır.


Çünkü kendisi çok iyi bilmektedir ki, üretim araçlarının özel mülkiyetine dayanan, milletin çıkarlarından ziyade, kar ve paranın çıkarına, toplumda küçük bir azınlığı temsil eden sınıfın çıkarlarına hizmet eden kapitalizm, Türk milletini ayrıştırıcı bir toplumsal sistemdir. Çünkü kapitalizm milleti sınıfsal ayrılıklara iterek, böler ve ayrıştırır.

Kapitalizm aynı zamanda, Batı merkezli bir toplumsal yönelimdir ve Türk milletine yabancıdır. Dışarıdan ithal edilen ve Türk milletinin tarihsel kökleriyle, kök kültürü ile uyuşmayan kapitalizmi savunmak, Türk milletinin doğasına ve tarihine aykırıdır. Bu açıdan 6 Ok’ta ortaya koyulan “Halkçılık” ve “Devletçilik” önemle üzerinde durulması gereken ilkelerdir.

Emperyalizm en yalın tabiri ile “Bir milletin, başka bir milleti sömürmesidir.” İçinde bulunduğumuz dönemde, Batı Doğu’yu, Kuzey Güney’i sömürgeleştirmekte veya sömürgeleştirmek istemektedir. Bugün Asya, Afrika, Kafkaslar, Ortadoğu ve bunların tam merkezinde yer alan Anadolu, ya tamamen Batı emperyalizminin denetimdedir ya da denetlenemeyen kısımları üzerinde Batı’nın büyük oyunları dönmektedir. Atatürk bu doğrudan yola çıkarak, Türk’ün varlığını koruması yolunun “emperyalizme karşı savaşmayı ilke edinmekten.” geçtiğini altını çizerek vurgulamıştır.

Bu gerçeklikten yola çıkmadan öne sürülecek milliyetçilik savı, ancak söylem düzeyinde kalacaktır.

“Doğrudan Doğruya Türk Milliyetçisiyiz”

Atatürk bu konu ile ilgili düşüncelerini, konuyu eğip bükmeden, köşeli ve net ifadelerle ortaya koyar. Günümüzde Atatürk’ün ilke ve devrimlerini savunduklarını iddia eden, ancak iş Türk milliyetçiliği savunusuna gelince türlü ifadelerle konuyu geçiştiren birçok siyasi parti, grup veya çevre bulunmaktadır.

Atatürk anti emperyalizm konusunda net olduğu gibi, Türk milliyetçiliği konusunda da aynı netliğini korur. Ki zaten iki kavram, konunun girişinde de belirttiğimiz gibi, iç içe geçmiş, biri olmadan diğeri savunulamayacak kavram ve değerlendirmelerdir.

Resim


Bakınız bu konu hakkında Atatürk ne diyor. Aşağıdaki alıntıyı, yukarıda yaptığımız ilk alıntı ile birlikte düşünmek bizi daha doğru bir düşünme yöntemine sevk edecektir.

“Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve TÜRK MİLLİYETÇİSİYİZ. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.”

Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 3. Cilt, Sayfa 118

Bölgesel İşbirliğine Dayalı Milliyetçilik

Günümüzde kendisini sözde “Turancı” olarak ifade eden bir takım çevreler, ABD ve Batı emperyalizminin düşman bellediği ülkelere karşı, kendileri de gençlik içerisinde bu ülkelere karşı düşmanlık tohumları ekme gayreti gütmektedirler. Batı’nın, Ortadoğu ve Asya’ya tamamen egemen olmak için, hedef tahtasına çaktığı ülkelerin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmak, bölge devletlerini yıkmak, bölge ülkelerinde etnik çatışma çıkarmak amaçlarına dönük operasyonlarında rol alan bu tip çevreler, gençliği de ABD çıkarlarına yedekleme kaygısı ile hareket ediyorlar.

Biz emperyalizme ve bölücü / gerici örgütlerin Batı destekli saldırılarına karşı “Bölgesel işbirliği “ önerdiğimizde ise bizi “Esad’çı” , “BAAS’çı” olmakla itham etmekte bu tip çevreler.

Aynı suçlamaların ABD ve ABD’nin Türkiye’deki uzantısı olan iktidar odağı tarafından da yapıldığını belirtip asıl konuya geçelim.

Atatürk yukarıdaki alıntı da aktardığımız gibi “Doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyiz.” diyor. Peki, bu durum sömürgeci ve istilacı devletlere karşı bölgesel düzlemde işbirliği geliştirmemize engel mi?

Yanıtı tarih versin

Batı Emperyalizmine Karşı Balkan Antantı

Resim


“1933’ten sonra Almanya’da Nazi Partisi’nin iktidara gelmesi, İtalya’nın Akdeniz’de ve Balkanlar’da genişleme çabası ve Avrupa devletlerinin silahlanma yarışına girmesi dünya barışını tehdit etmeye başladı. Bu gelişmeler sonucunda Balkan devletleri arasında bir yakınlaşma meydana geldi. 14 Eylül 1933 tarihinde Ankara'da Türkiye ile Yunanistan Arasında İçten Anlaşma Yasası, 17 Ekim 1933 tarihinde Ankara'da Türkiye ile Romanya arasında Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması, 27 Kasım 1933 tarihinde Belgrad'da Türkiye - Yugoslavya Dostluk, Saldırmazlık, Yargısal Çözüm, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması imzalandı.
Balkanlar'ı ele geçirmek isteyen İtalya ve Almanya tehlikesi karşısında dört Balkan devleti Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye 9 Şubat 1934’te Atina’da Balkan Anlaşma Yasası imzaladılar. Bu Antanta göre; Balkan ülkeleri birbirinin varlığına saygı gösterecekti. Böylece Balkan ülkeleri sınırlarını karşılıklı olarak güvenceye almış oldular.”
İsmail Soysal, Tarihçeleri ve Açıklamaları ile Birlikte Türkiye'nin Siyasal Antlaşmaları, I. Cilt (1920-1945)

Bağımsızlık Amacı ve Bölücülüğe Karşı Sadabat Paktı

“Sadabat Paktı; Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında, 8 Temmuz 1937'de Tahran'da Sadabat Sarayı'nda imzalanan dörtlü saldırmazlık pakttır.
Pakta üye devletlerin tümünün İran'la sınır sorunu bulunmaktaydı. Ayrıca bu sınır sorunları nedeniyle özellikle Türkiye-Irak-İran üçgeninde Kürt aşiretleri sınır tanımayan isyanlar yapmaktaydı. Bu durum paktın imzalanmasının en önemli nedenidir.”

İsmail Soysal, Tarihçeleri ve Açıklamaları ile Birlikte Türkiye'nin Siyasal Antlaşmaları, I. Cilt (1920-1945)

Nasıl, günümüz için tanıdık bir sorun değil mi? ABD’nin Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi kapsayan ve günümüzde BOP olarak adlandırdığı projenin “Dört Parçalı Kürdistan Kurma” stratejisini andırdı mı size de?

Bölgesel işbirliği özellikle günümüzde anti emperyalizmin adeta “sağlaması” niteliğindedir. Bölgesel işbirliğini reddeden bir anlayışın emperyalizme karşı olmasını düşünemeyiz.
Bizi “Suriyeci”, “Rusçu” olarak suçlayan aklı evvellere belirtmek isterim : “Atatürk’ten daha iyi bir öneriniz varsa biz dinlemeye hazırız. Ama bize Amerika Birleşik Devletleri’nin önerileri ile gelmeyin.”

Son Söz Yerine

İçinde bulunduğumuz yüzyılda da Atatürk’ün savunduğu anlayış geçerliğini korumaktadır. Hem de daha yakıcı bir biçimde.
“Anti emperyalist ” olarak kendilerini addedenler, koşulsuz olarak Atatürk’ün savunduğu Türk milliyetçiliğini savunmalı. Aksi halde, emperyalizme karşı bir seçenek sunamazlar. Türk milliyetçiliği aynı zamanda, Türk ulusunun tam bağımsızlığını ve egemenliğini savunmaktır. Kendi bağımsızlığımızı temel çıkış yolu olarak almak şartı ile, Batı’nın bölgemize müdahalesine karşı, ancak bölge ülkeleri ile karşı koyulabilir.
İktidar odağının ya da kimi aklı evvel çevrelerin yaptığı gibi, Batı’nın beslediği çetelerle veya terör örgütleri ile değil; devletlerin yaptığı gibi “devletlerle” işbirliğine gidilir.

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226

Mithat Akar
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x