TÜrk Petrolü'ne küresel tuzak

Genel & Güncel Konular

TÜrk Petrolü'ne küresel tuzak

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Mar 14, 2007 19:15

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Cumhurbaşkanı Sezer’in Meclis’e iade ettiği Petrol Yasası’nın Dünya Bankası ve uluslararası tekellerce hazırlandığını söyledi.

Ulusal çıkarlar gözardı ediliyor
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Cumhurbaşkanı Sezer’in yeniden görüşülmek üzere Meclis’e gönderdiği Petrol Yasası’nı eleştirdi. Günümüzde dünyada petrol üretiminin tavan eşiği geçerek inişe geçtiği yönünde bazı tespitler bulunduğunu kaydeden Soğancı, bunun yanı sıra petrol talebinin hızla yükselmesi ve artan petrol fiyatlarının, doğrudan arz güvenliğini ve ülke ekonomilerini tehdit eden gelişmeler olduğunu belirtti.

Kontrol mücadelesi
Birçok ülkenin, potansiyel olduğuna inanılan ülkelerde arama ve üretim yapmak için birbirleriyle rekabet halinde olduğunu vurgulayan Soğancı, “Dünya, petrol ve doğalgaz kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek isteyen güçler arasında askeri güç kullanımına kadar giden bir uluslararası mücadeleye tanık olmaktadır. Birçok ülke kendi kamu şirketleri ile bu konuda uluslararası yarışa dahil olmaktadır” dedi. Enerji arz güvenliğinin stratejik bir konu haline dönüştüğü böylesine bir dönemde, Türk Petrol Kanunu’nun ulusal çıkarların korunması açısından, 1954 yılında yayınlanan ve liberal bir anlayışın ürünü olan Petrol Kanunu’ndaki koşulları daha da geriye götüren, ulusal çıkarları göz ardı eden bir düzenleme olduğunu öne süren Soğancı, “Buna karşılık petrol şirketlerinin çıkarlarını gözeten ve şirketlerin lehine düzenlemeler içeren, Dünya Bankası ve Uluslar arası güç odaklarnı tarafından hazırlatılmış bir yasadır” dedi. (ANKA)

Vetolu yasa bugün TBMM’de
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bazı maddelerini iade ettiği Türk Petrol Kanunu, bugün TBMM’de yeniden ele alınacak. Kanunun iade edilen 2. maddesi tanımları içerirken, 4. maddesi yasaklar ve özel hükümleri düzenliyor. İade edilen “devlet hissesi” başlıklı 19. madde ise devlet hissesinin, üretim miktarlarına, üretimin cinsine, kara ve deniz sahalarına ve su derinliğine, gravitesine ve üretim metoduna göre kademeli ve indirimli olarak düzenlenmesini öngörüyor. Petrol üreticisinin ödeyeceği devlet hissesi nakden ödenecek. Geçici 1. madde ise kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce alınan ruhsatların kullanım sürelerini düzenliyor Kanunun, petrolün çıktığı illere yüzde 50 devlet payı aktarılmasını öngören hükmü, TBMM Sanayi Komisyonunda kanun metninden çıkarılmıştı.

Kaynak: Yeniçağ gazetesi,14.03.2007
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Mar 14, 2007 19:24

Yine bu konu ile bağlantılı olduğu için son derece ilginç olduğunu düşündüğüm bir köşe yazısını sizlerle paylaşmak istedim.Bu yazıda geçen filmin konusuna benzer hikayeler bizim oralarda(Adıyaman)çok hem de pek çok anlatılır.Doğru olduklarından şüphem yok!!!

Petrol gerçeğini konu alan bir filmin başına gelenler

Anadolu, tam bir ‘doğal kaynaklar’ cenneti!..
Öyle ki ‘geleceğin hammaddeleri’ olarak gösterilen ‘bor’, ‘toryum’, ‘trona’, ‘krom’, ‘bakır’, ‘çinko’, ‘boksit’ gibi stratejik maden rezervlerinin büyük bölümü Anadolu topraklarında!..
Ama ne yazık ki Türkiye, bu kaynaklarını istediği gibi kullanamıyor!..
Türkiye’nin sahip olduğu zengin yeraltı kaynaklarından birisi de petrol!..
Bugüne kadar Anadolu’nun değişik bölgelerinde petrol araması yapan yabancılar, gerekli haritaları çıkardıktan sonra, bir tek sondaj işlemi dahi yapmadan “Burada petrol yok” deyip gittiler!..
Ancak, onların ‘üzerine çizik attıkları’ bölgelerde daha sonra yeniden arama yapan bazı yerli petrol arama şirketleri, ‘yüksek kalitede petrol buldular!..
Milli gazetenin 12 Mart 2007 tarihli nüshasında bir haber vardı!..
Selami Çalışkan imzası ile yayınlanan “ABD’nin hazmedemiği film” başlıklı haber, petrol üzerine oynanan oyunları konu alan bir filmin başına gelen ilginç bir komployu anlatıyor!..

* * *

Yıl: 1966, Yer: Antalya
Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı ‘Toprağın Kanı’ isimli film, Antalya 3. Altın Portakal Film Festivali’nde yapılan değerlendirme sonucu jüri tarafından ‘birinci’ olarak seçiliyor!..
Ancak filmin içeriğinden rahatsız olan bir Amerikalı, durumu derhal ABD Büyükelçiliği’ne bildiriyor!..
Zamanın ABD Ankara Büyükelçisi, hemen telefona sarılarak aynı zamanda jüri başkanı olan Antalya Belediye Başkanı Dr. Avni Tolunay’ı arıyor!..
Filmin birinci seçilmesi halinde, ‘Türk-Amerikan ilişkilerinin’ nasıl bir zarar göreceğini anlatıyor!..
Telaşa kapılan Dr. Avni Tolunay, gece saat 03’te jüri üyelerini yeniden toplantıya çağırıyor!..
Ertesi sabah düzenlediği basın toplantısında, yapılan son değerlendirme sonucu Holdun Dormen’e ait ‘Bozuk Düzen’ isimli filmin birinci seçildiğini açıklıyor!..
Filmin senaristlerinden Recep Bilginer, ertesi sabah aldığı haberin şoku ile bir basın toplantısı düzenleyerek yarışmayı protesto ettiğini açıklıyor ve Antalya’dan ayrılıyor!..

* * *

Peki film, Amerikalı’yı neden o kadar rahatsız etmişti?..
Çünkü, Türk topraklarında ‘petrol üzerine’ kurulan bir oyunu açığa çıkaracak mesajlar veriyordu!..
Başrolleri Fikret Hakan, Belgin Doruk, Erol Taş, Feyzi Tuna, Tuncer Necmioğlu ve Nuran Aksoy tarafından paylaşılan film konusu, Batman’da geçiyor!..
Bölgede çalışma yapan bir sondaj ekibi, ardarda kuyular açıyor, ama bir türlü sonuca ulaşamıyor!..
Sondaj ekibinin başında yabancı mühendis vardır, yardımcılar, teknisyenler ve işçiler ise Türk’tür!..
Ekip, bir gün bölgede yine bir kuyu açıyor!..
Ancak ekibin başındaki Amerikalı şef, “Burada da petrol yok” diyerek kuyuyu kapatmak istiyor!..
Fakat, Türk yardımcılar ve işçiler, ‘geceleri gizlice çalışarak’ sondaj işlemini tamamlıyorlar!..
Kuyudan gerçekten de petrol fışkırıyor!..
Filmin kahramanlarından Fikret Hakan, sevincinden yüzünü gözünü petrole boyuyor ve sevgilisi ile kuyu başında kucaklaşıyor!..

* * *

‘Toprağın Kanı’ filminin başına gelenleri aradan tam 40 yıl geçtikten sonra yeni öğrenebiliyoruz!..
Bugüne kadar, Türkiye’de ‘gerçeklerin açığa çıkmasının’ önüne geçebilmek için kimbilir ne tür fırıldaklar, dalavereler çevirdiler!..
Ancak, bugün şartlar değişti!..
Artık ‘alenen’ sansür uyguluyorlar!..
Show TV’de yayınlanan ve Türkiye’de yaşanan terörün arka planındaki gerçekleri konu alan “Kurtlar Vadisi-Terör” dizisinin daha ilk bölümünde başına gelenleri biliyoruz!..
‘Kurtlar Vadisi’, eğer genelde ‘bilinçaltımızı okşayan’, ama özelde ‘Amerikan çıkarlarına hizmet eden’ temalara yer vermeye devam etmiş olsaydı, hiç kuşkusuz yoluna devam edecekti!..
Ancak, senaristlerin daha ilk bölümde terörün kaynağını ‘dışarıya’ ihale etmeye kalkışmaları, dizinin ‘idam fermanının’ imzalanması için yetti!..
Fermanı ABD imzaladı, AKP talimat verdi, RTÜK de uyguladı!...
Ferman padişahın, ama ‘dağlardan’ çıt yok!..

Kaynak: Yeniçağ gazetesi,İsrafil Kumbasar'ın SICAK TAKİP isimli köşesine ait 14.03.2007 tarihli yazısı
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x