Türk Silahlı Kuvvetleri Tasviye Ediliyor!

Türk Silahlı Kuvvetleri Tasviye Ediliyor!

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Ağu 02, 2011 21:38

Türk Silahlı Kuvvetleri Tasviye Ediliyor!
Bu Durum Muhalefetin Acizliğidir!

(Dün gece Ulusal Kanal’da, Sabahattin Önkibar ile konuğu Ufuk Söylemez gündemi değerlendirdiler. Her iki yurtsever- millîyetçi yazarın konuşmasından herkesin duyması gereken çok önemli bölümleri yazıya geçirdim.)

Sabahattin Önkibar:

Van Başkale’de üç askerimiz toprağa düştü. Seçimden sonra otuzu aştı şehit sayımız.

Tulûat (çadır) tiyatrosu yaşanıyor.

YAŞ fotoğrafı, hicap fotoğrafı…Türk Silahlı Kuvvetleri, ordu, güvendiğimiz olmazsa olmaz ordumuz çok fazla general eksiğiyle toplanıyor.
Tayyip Erdoğan YAŞ’ın şeklen ve fiilîyâtta tek hakimi gibi masa başına oturdu.

Biz, Silahlı Kuvvetlerimizi yeri geldiğinde eleştirdik, bu sözlerimi onun avukatlığı şeklinde yorumlamayın!

Işık Koşaner’in istifası destansı bir tavırdır. Onu alkışlıyoruz.

İnançları ilkeleri doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetlerini korumak adına bunu yapmıştır.
Kendinden öncekilerin yapamadıklarını…
Ben,önceki generallerden Hilmi Özkök’ün TSK’nın çökertilmesinde rol aldığını düşünüyorum.

Işık Koşaner ne yaptı?

Işık Koşaner’in yaptığı bir çığlıktır!

Dilerim bu çığlık duyulur.

Bu sıradan basit bir olay değildir!


Türk kamuoyuna, yetmiş üç milyona çığlığını atmıştır!

Türk Silahlı Kuvvetleri tasviye ediliyor!

Federasyona karşı çıkanlar, bölünmeye karşı çıkanlar, Atatürkçü subaylar tasviye ediliyor!
Atlantikçiler bırakılıyor. Ama merak etmeyin Amerikancılar, mandacılar çok çok azdır…

Türkiye imparatorluk bâkiyesi bir ülke. Padişahtan sonr a ordu belirleyiciydi…

Cumhuriyetten sonra da aynı…

Cumhuriyeti kuran ordudur!

Eğer Mustafa Kemal olmasaydı, Türk Silahlı Kuvvetleri şanlı mensupları olmasaydı Amerikan mandası olurdu Türkiye. Camilerinde ezan olmazdı.

Demokrasi bir ambalajdır, AKP ile beraber. Örtü olarak kullanılmaktadır.

Işık Koşaner Paşa’nın, Eşref Uğur Yiğit Paşa’nın istifaları sonrası dedikleri çok önemlidir.

Açıklamalarının satır aralarını okuyun!

Tarihe bir dipnottur!

( İzlencenin bu bölümünde komutanlarımızın veda konuşmaları yazılı ve sözlü olarak gösterildi.)

Orgeneral Işık Koşaner ve Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in Veda Konuşmaları

Işık Koşaner’in konuşması:


"Değerli silah arkadaşlarım,"

''Şu anda 173‘ü muvazzaf, 77‘si emekli olmak üzere 250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş, hürriyetlerinden yoksun olarak tutuklu bulunmaktadır. Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, bir çok hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir. Bu durum, bir çok defa yetkili makamlara iletilmesine, anlatılmasına ve takip edilmesine rağmen soruna yasal çerçevede bir çözüm bulunması mümkün olmamıştır. Haklarında henüz hiç bir kesin yargı kararı olmamasına rağmen tutuklu bulunan 14 general-amiral ile 58 albay, hürriyetlerinin tehdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız gereğince bu yıl yapılacak Yüksek Askeri Şura‘da değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır.

Soruşturma ve uzun süreli tutuklamaların bir amacının da TSK‘nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığı, bunu fırsat bilen yanlı medyanın da her türlü yalan haber, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır.

Bu durumun önlenememesi ve yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmaması Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma sorumluluğumu yerine getirmeme engel olduğundan, işgal ettiğim bu yüce makamda göreve devam etme imkanını ortadan kaldırmıştır. Şartlar ne olursa olsun TSK‘nın kahraman mensuplarının kutsal görevlerinde bundan önce olduğu gibi bundan sonra da üstün disiplin, cesaret ve fedakarlıkla başarıya ulaşacaklarına olan kesin inancımı bir kez daha güvenle ifade ederken, TSK‘nın tüm mensuplarına sağlık ve esenlikler dilerim.''


Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in “Son Emir”li vedası şu sözlerle bitiyor:

Atatürk ilke ve devrimlerinin rehberliğinde, Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkarak var gücünüzle çalışmanızı, son bir kez emrediyorum."

Yiğit'in veda yazısından önemli cümleler:

Silah arkadaşlarına: "Kuvvetli dalgalara ve fırtınalara karşı durmayı öğrendik."

Deniz kuvvetlerinin devletin stratejik menfaatlerine katkıları nedeniyle sürekli hedef alınarak yıpratıldığını belirttikten sonra:"Bu bir tesadüf değil."

Tutuklu askeri personelle ilgili olarak: "Gelinen durum, Deniz Kuvvetlerimizin kurumsal yapısını ve görev fonksiyonlarını derinden etkileyecek bir boyuta ulaşmıştır."

Sözlerinde dik duruşunu da şu sözlerle belirtti: "Bugüne kadar attığım her imzanın ve aldığım her kararın arkasındayım."

Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, 5 Temmuz’da Heybeliada Deniz lisesi mezunlarının diploma törenine gönderdiği mesajda şunları demişti:

“İlhamını mazisinden ve Atatürk'ten alan Deniz Kuvvetlerinin bu gün Atatürk'ün eşsiz denizci vizyonu rotasında sürekli gücüne güç kattığı, mavi vatan ve uluslararası sularda barış elçisi ve dostluk sembolü olarak Türk mevcudiyetini gösterdiği ve dünya denizlerinde Türk bayrağını şerefle dalgalandırdığı…”

Öğrencilere de: "Yarınlarda bu başarının devamı için en temel güvencem yüksek kalitede eğitimle yetiştirilen, üstün niteliklere sahip geleceğin lider ve komutanları siz kıymetli öğrencilerimsiniz. Sizler burada aldığınız eğitimi Harp Okulu'nda taçlandıracak ve tam donanımlı olarak aziz milletimizin emaneti Türk Donanmasını ve mavi vatanı bizlerden devralacaksınız.


Kendinizi o günler için en iyi şekilde hazırlamanız için başarınızın devamlılığı için eğitiminizin müteakip kademelerinde de sürekli araştırıcı olacak, mesleğe yönelik bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edecek, geleceğe hazırlanırken rotanızın daima Atatürkçü düşünce sistemi olduğuna, onun ilke ve devrimlerine yöneldiğine emin olacak, Cumhuriyetimizin temel değerlerine sahip çıkacaksınız.”

Ufuk Söylemez:

Van’da şehit olan Mehmetçiklere Allahtan rahmet dilerim.

Mehmetçik can veriyor…Burada görülmedik çirkinlikte tezgâhlar tezgâhlanıyor.

Bu olanlar emeklilik istemek değildir. Olağan mecra değildir.

Bir şamar oğlanı gibi asker…Buraya AKP’nin hoşuna gidecek insanlar gelecekmiş…

Kimin terfi edeceğini uzmanlığı olan meslek bilir…

Lâiklik karşıtı odak olmuş bir partinin bu talepleri yersizdir!

Türk milleti zekidir! Ortada ne olduğunu bilir!

Bu istifalar bin muhtıradan daha önemlidir!
Demokratik toplumlarda bu tip istifalar ortalığı sarsar…

Hangi gelişmiş ülkede törör hergün can alır…

Ben bir gazi çocuğuyum. Türk Silahlı Kuvvetleri bizim millî ordumuzdur!

Türk Ordusu, Kurtuluş Savaşını kazandıktan sonra hiç yenilmemiştir!

Askere düşman olan, millet- Cumhuriyet düşmanıdır! Haindir!

TSK, aman diyecek, Sevr’i konuşacak, laiklik karşıtı faaliyetlere uzaktan bakacak ordu değildir!

Vatanı sevenler, millî devletten yana olanlar demokratik direniş yapın!

Ben komuta kademesi olsam, önümde dört seçeneğim vardı:

1.Vatan hainliği anlamına gelen Amerikan-Kürt devleti hazırlığına gözyummak.


TSK’dan böyle insan çıkmaz!

Çuvalı geçiren, hem de böylesi binde bir değil, on binde bir çıkar!

TSK’da Atatürk Cumhuriyetini yıkacak general yoktur!

2. Acizsem, korkmuşsam, çok kötü bir şey ama intihar ederim…

Çiğiltepe olayı. Atatürk şu saate kadar alınacak,diyor.”Emredersiniz komutanım… deniyor. Gecikilince komutanı intihar ediyor… Ancak o zaman intihar olur…Tavsiye etmeyiz. Kaçıştır, hiçbir şeye yaramaz!

3. İstifa edeceksin. İstifa onurlu bir tavırdır!

4. Mücadele edeceksin!

Birincisi için hain olacaksın! Türk ordusundan hain çıkmaz!

Demokrasi ve hukuk kuralları içinde mücadele edeceksin!

Komutanların istifası isyandır!

Bir demokratik tavırdır! Tokattır!

Ordumuzda komuta kademesi boş!

PKK azmış…

Ermenistan bile Ağrı’yı istiyor.

Orduyu toptan bir suç ordusu gibi gösterip sudan sebeplerle onları tutuklayacaksın…Bunu alkışlamak alçaklıktır!


Muhalefet partileri demokratik eylemler yapmalıdır Silivri’nin önünde…

Bu durum muhalefetin acizliğidir!

Komutan “Hukuka ve vicdana aykırı tutuklamalar yapılıyor,” diyor.

Bölücüler konuşacak…

Sorosçular konuşacak…

Hainler konuşacak…

TSK başını öne eğecek, konuşmayacak, öyle mi?


Bu istifalar yetmez!

Yetmez ama evet!

Asimetrik hareketleri kim yapıyor? Adı konsun! Tesev, Taraf gazetesi gibi kurumlar soruşturulsun!

Güneydoğu’da polisi tokatlamak…Sivil giyimli işine giden askeri kurşunlamak…

Güneydoğu’da acilen: “Sıkıyönetim!”

Güneydoğu’da azgınlaşan teröre sıkıyönetim gerekiyor!

İsteyeceksin Meclis’ten yasaları…

Demokrasi maskesiyle demokrasiyi yıkıyorlar…


Koşaner Paşa ve üç komutan Türk milletinin kalbine kazındı. Atatürk ordusunun şahsiyetli askeri olduğunu gösterdiler…

Silahlı Kuvvetler, bu tutuklamaların haksız- hukuksuz olduğunu resmen ilân etmiştir!

Millet konserlerde kendini parçalıyor…Kuyruğa girip gidiyor oralara…Bir gününü de kendine sakla!

Türk toplumu silkinip kendine gelir…

Türk Silahlı Kuvvetlerini alınlarından öpüyorum…

Burada bırakmamalılar!

Sıkıyönetim istemeli, Meclis’ten mücadele kanunu istemeli…


Millet madayla taktı komutanlara. Çok fazla e-postayla destek iletisi geldi…

Sağ sol demeden Aydınlık gibi gazetelerin kitleleri kucaklaması lâzım.

Ben sağda bilinen biriyim. Atatürk millîyetçisiyim…

Pazar 17.30’da İzmir’de, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne destek yürüyüşü var. Buradan duyuralım!

Suriye Konusu:

Biz Suriye ile doksan yıldır sorunsuz yaşıyoruz. Amerika istedi diye bizim dövüşecek bir sorunumuz yok.

Abdullah Gül’ün sözleri ne kendisine, ne Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır.

Bu kraldan çok kralcı olmak!

Yanlı gazeteler

Irak’ta Halepçe’de eskiden yapılanı Suriye yaptı diye yazmışlar bunlar gazetelerinde…

Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti kurucu değerlerine düşman yetişmişler…

Bizim ordumuzun subayları, vatana millete bağlı pırıl pırıl vatan evlâtlarıdır …

Kemal Burkay

Kemal Burkay’ı törenle karşılıyorlar…

Sen kimsin?

PKK silah bıraksa onun isteklerine, masaya oturup Sevr isteklerine evet mi diyeceğiz?

BDP- PKK- Tesev- Taraf gazetesi isteklerinde fark yok!


Buna herkes karşı çıkar!

Millet vatanına sahip çıkar. PKK alçaktır! Bunların dediklerini silahsız söyleyenler daha alçaktır!

Toplu ikna odalarında gibi beynimizi yıkıyorlar.

Kemal Burkay’ın hadi dediğini yapalım(?) diyelim:

Kanını akıtan alçak, evlâdını şehit ediyor! Sınırı bekleyen çocuğumuza saldıran onun eşiti değildir!

Sınırdaki askere pusu kur! Sonra, çocukların kanı akmasın…de…Bunlar PKK’nın kravatlı unsurları…

Bir şeyin başına “ yeni” sözü geliyorsa: Dikkat!

Demokratik sözü geliyorsa: Daha da dikkat!

Yeni ve demokratik kelimelerinin içi boşaltılmıştır…

Son Sözlerim:

Amerika’nın bu bölgedeki çıkarlarıyla bizim çıkarlarımız çarpışıyor.

Biz hiçbir siyasi partinin adamı değiliz. Korkmuyoruz! Konuşuyoruz!

TSK’da açıkladı ve konuştu!

DP’de ( eski partisi) suskunluk var. DP Türk milletine lâzım. Parti yenilenmeli. İşçi Partisi’nden, DSP’ye kadar partiler demokratik millî ittifak yapmalı.

Atatürkçü millî unsurlar bir parti oluşturmalı…

Bu işten yepyeni bir ittifakla çıkılır…
DP’de, gerekirse isim değiştirilir…

Sabahattin Önkibar

Olanlar bana Balkan bozgununu hatırlatıyor. 1910’lu yılların başı…Siyaset ordunun içine girdiği için…

İmamlara saygı duyarım ama bu, imam ordusu kurma operasyonu…

Yeniçağ gazetesinden ayrıldım. Bir proje yürütülüyor. O projeye dolgu malzemesi olmak istemedim.

Yenicağ’da en yüksek maaşla çalışan gazeteci bendim. Yeri geldiğinde insanların bazı şeylerden fedakârlık etmesi lâzım…

Silivri’de bedel ödüyorlar.

Bir konsere, maça gitmek için kendimizi yırtıyoruz, ülkemiz için adım atmıyoruz…

Bir zihniyeti hedef aldım ben. Yazım, Yeniçağ’ın taşra baskısına girdi, şehir baskısına girmedi.

Yazımın adı: “ Hz. Muhammetsiz islâm olur mu?”

Suç işlememek için bir zihniyeti hedef aldım. Benim ödediğim bedel bir okyanusta bir damla …

(Sabahattin Önkibar’ın yazısının tamamı)
-Sabahattin ÖNKİBAR - 28 Temmuz 2011-


Hz Muhammetsiz İslam Olur mu?

Başlığa bakıp bu nasıl soru demeyin sakın!
Hedeflenen yeni Müslümanlık Hazreti Muhammetsiz islamdır!
O nasıl mı olur?
Proje mimarlarına göre haşa onu aşmakla olurmuş!
Ambalajı da İbrahimi dinlerin kardeşliği ve bütünselliği imiş!
Henüz alt perdelerden ve belli mahfillerde seslendirilen modernize edilmiş yeni İslam dini projesinin ardında ise Paxamericananın Evanjelistleri ile Vatikan var.
İBRAHİMİ DİNLER VE DİYALOG !
İbrahimi dinler ambalajı basit anlatımla üç kitaplı dinin yani İslam,Musevilik ve Hıristiyanlığın bir potada eritilmesi ile orta vadede üçünden ortak bir din yaratmadır.
Bu yeni inanca göre üç din de hakdır ve bu dinlere mensup olanlar cennete gideceklerdir.
Kur’anı Kerim’i reddeden bu anlayış islamın Protestanlaştırılması ya da reforme edilmesinin ötesinde tamamen iğdiş edilmesidir .
Bu vahim projenin kapısını aralayan ilk teşebbüs de dinler arası diyalog yutturmasıdır.
Dinler arası diyalogun amacı böyle bir deformasyona iklim hazırlamaktı.
Malum soğuk savaş sürecinden sonra Emperyalizm Komünizmi düşman olmaktan çıkarmış yerine islamı oturtmuştur.
İslamla mücadelenin tekniklerinde ise deformasyon yani islamı kendi özü ya da temel çizgisinden çıkarmak öncelikli hedeftir.
Batılı büyük istihbarat örgütlerinin kontrolünde olan Haçlı intelijansiyası yeni süreçte tehlikenin aslında Müslümanlar olmadığı tersine İslam inancının kendisinin olduğu hükmüne varmış ve o yönde sonuç alacak metotları teklif etmişlerdir.

İŞTE DEHŞET UYGULAMALAR
İşte Büyük Ortadoğu Projesi de aslında bu bakışın proje olarak somut yansımasıdır.
Üzülerek ifade etmeliyiz ki bu yeni projenin uygulama merkezi Türkiye’dir ve öyle olduğundan olsa gerek BOP’un Eşbaşkanı da malum Sayın Tayyip Erdoğan’dır.
Bizzat devlet ve hükümet tarafından desteklenen yeni ya da Hazreti Muhammetsiz İslam projesindeki faaliyetlere vereceğimiz birden çok somut örnek var.
Mesela ilkokul kitaplarımızda var olan Kelime Tevhid tarifinden Muhemmedun Resululahın çıkarılması en dehşet verici örnektir.
Sinsi bir şekilde yürütülen bu kampanyalarda ayrıca islamla Hıristıyanlık ve Museviliğin çok farklı olmadığı ,dolayısı ile iki ayrı dinden insanların nikah kıyabilecekleri bile şuuraltılara pompalanıyor.
Keza Papazların Camilerde ayin yapması ve de devlet büyüklerimizin cemaatı olmayan Kiliseleri besmele ile açması ve yine cemaatı olmayan onbinlerce Kilise Evinin ihya etmesi bir diğer garabet misalleridir.
Bu bağlamda verilebilecek en dehşet örnek ise ABD’nin Cuma hutbelerimize müdahale etmesi ve bundan sonuç almasıdır.

ABD SEFİRİNDEN HUTBEYE MÜDAHALE
AKP iktidarı ile beraber 2005 yılında ABD sefiri Edelman hükümete ve Diyanet’e baskı yapıp Cuma Hutbesinde okunan “Yegane din islamdır” ayetini kaldırtmaya çalışmıştır ki maalesef büyük ölçüde başarılı da olmuştur.
Kuşkusuz Paxamericanın Evenjelistleri ve Vatikan’ın CIA desteği ile yürüttüğü bu rezil faaliyete Türk insanı manevi önderleri sayesinde her şeye rağmen direnmeye devam ediyor .
Bu bağlamda Türkiye’de kökü dışarıda olmayan yani milli olan pek çok dini camia çok güzel refleksler sergiliyor ki bunun bayraktarı tartışmasız olarak Prof.Dr.Haydar Baş Bey ve Arkadaşlarıdır.
Dürüstçe ifade edeyim bizim gibi işi gücü okumak ve yazmak olan biri bile Hazreti Muhammedsiz islam noktasındaki pek çok kahpe faaliyetin ayrıntılarını Prof Haydar .Baş Hoca sayesinde nüfuz edebilmiştir ki bu bile yürütülen çalışmanın sinsiliğini teyid ediyor.

İSLAM DİYE DİYE İSLAMA İHANET!
Bizi üzen şeylerden biri de adı Milli Görüş olan bir önemli Camianın tamamen olmasa da bu rüzgara büyük ölçüde kapılması yani Amerikan islamına boyun eğmesidir.
Öyle değilse soruyorum yakın geçmişte her Cuma çıkışı Emperyalizmi protesto eden o insanlar dün Irak’da bugün Libya’da Haçlılar Müslümanları avlarken bir kez olsun neden tepki koymadılar ve koymazlar?
Ve son not:
Türkiye’de Şanlı Muhammed Aleyhisselam,Ashabi ve Ehli Beytinin Kur’an ve Hadisi Şerif Müslümanlığına, kendine güya İslamcı diyenlerin iktidarında savaş açıldığını ve gerçek Müslümanlığın yerine Amerikan İslamının ikame edilmeye çalışıldığını tarih dehşet verici ve ibret alıcı büyük bir ironi olarak yazacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!

Haber, Feza Tiryaki, 2 Ağustos 2011
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 987
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x