Türk’ün iti şehre inince Farsça ürürmüş; bizim aydın geçinenlerimizde buna istinaden Türkçeyi aşağıladıkça aşağılıyor. Nemalandıkları Avrupa’nın borazanları misali Türk’e ve Türkçeye kinlerini kustukça kusuyorlar…

Neymiş efendim “Türkçe ile bilim yapılamazmış, Türkçe bilim dili değilmiş.” İfade aynen böyle… Kendisini Kemalist addeden ve hatta bir dönem YÖK başkanlığında dahi bulunmuş bir zevatın hezeyanı bu… Varın Yükseköğretim Kurumumuzun nasıl bir düşünceye sahip olduğunu siz düşünün. Artık Kemalizm’den anladıkları nedir orasını bilemiyoruz tabii ki...

Önce ortaokul kademesine, sonrasında ilköğretime ve dehşet verici bir şekilde anaokuluna kadar inen “evrensel dilimiz” e karşı olduğum şüphesi gelmesin akıllara… Yalnızca bunun bize dayatılması ve bunu dayayanlarında dillerinin ne kadar yüzeysel ve bayağı olduğu noktasına takılıp kalanlardanım.

Her ülke kendini sömüren, sömürgeleştiren ülkenin dilini evrensel dil kabul eder. Bu durumda bizi kimlerin sömürgeleştirdiğini söylemeye lüzum yok sanırım.

Cezayir, Tunus ve Fas’ta ki kıçı açık halktan birini karşınıza alın sorun: “evrensel dil hangisidir?” diye. Tabii ki Fransızca… Ya da Orta Asya’da at koştururken durdurun bir Türk’ü ve kımızlarınızı yudumlarken “evrensel dil hangisidir?” deyin bakalım. Tabii ki Rusça… Dönün memleketimize ve yoldan geçen çağdaş görünümlü bir gencimize yöneltin aynı soruyu ne diyecek? Haliyle İngilizce…

Daha kendi toplumlarının temeli dahi atılmamışken, yazının tarihi kadar eski Türkçeyi, boyunduruğuna almaya çalışan topluluklar, zahmet etmeyin; siz boyunduruğu hafif kaldırın zaten biz kafamıza geçirmeye dünden razıyız…

Anaokulundan tutunda, yükseköğretimin son kademesi kadar tutturmuşuz bir evrensel dil safsatası... Sömürge olmayan hiçbir ülke çocuklarını başka bir ulusun dili ile eğitmez. Başka kültürlere devşirmez çocuklarını…

Gerekçe her kademede aynı: “veliler böyle istiyor…” Veliler bu konuda haklı, herkes çocuğunun iyi bir yabancı dil öğrenmesini ister. -bende dahil- Ama hiçbir velinin yabancı dilde eğitim isteyeceğini sanmıyorum. İngilizceyi öğretmek farklı, eğitim dili olarak kabul etmek farklı öncelikle bunun ayrımına varmak gerekiyor.…

İsterseniz pratik yapalım biraz: Düşünün ben 8.sınıfta çocuğunuza Kurtuluş Savaşı’nı İngilizce anlatsam… Ya da inelim 7. sınıfa; çocuğunuza “Ülkemizde Nüfus” konusunu evrensel dille işlesem. Hadi bir kademe daha indik 6. sınıfta çocuğunuza “Demokrasinin Serüveni”ni İngilizce aktarsam…

Şu an bunun olması saçma geliyor değil mi? İşte bundan 6-7 yıl önce de İngilizcenin ana okulunda öğretilmesi bu denli saçma geliyordu bana… Ama yaptılar oldu. Kaldı ki üniversitelerin çoğunda şu an dersler İngilizce işleniyor ve garibim o taşralı çocuğun fiziğin bütün o kuramlarını İngilizce öğrenmesi gerekiyor.

Sonuçta kendi dilinde fikir üretemeyen, düşünemeyen nesiller yetiştirir hale geldik. Düşünebilenleri, bu alanda kendilerini geliştiren başarılı öğrencileri de zaten gelişmiş ülkeler anında devşirdiler. Kendi ülkelerinde menfaatleri doğrultusunda kullandılar gençlerimizi…

Ömer YILDIZ ( Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46 )
Mail adresi: mr_yldz@hotmail.com

Burada: http://www.guncelmeydan.com/pano/turk-un-iti-1-t29627.html