Türklerde Kuş Arması

Tarih olan olayları burda paylaşabilir, yorumlayabilir ve öğrenebilirsiniz

Türklerde Kuş Arması

İletigönderen erenus » Çrş May 14, 2008 21:49



Türk boyları arasında hüma (kumay, humay, huma) kuşunun iyiliğin, güzelliğin, dostluğun, barışın, cömertliğin, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, mutluluğun, huzurun kimi zaman aracı, kimi zaman da kaynağı olduğuna inanılmıştır.

Bu sebeple hüma kuşu, Türk kültür ve medeniyetinin sözlü ve yazılı kaynaklarında, sanat eserlerinde çok kullanılan tasvirlerden / motiflerden biri olmuştur.

Bir çok yönüyle kadınların koruyucusu Umay'ı hatırlatan; türü, şekli, özellikleri hakkında bugün de farklı görüşler ileri sürülen ancak Türk boyları arasında yüce değerlerin aracı, kaynağı olarak kabul edilen hüma kuşu, Köl Tigin'e ait olduğu kuvvetle muhtemel heykel başında da "ongun(damga)" olarak kullanılmıştır. (Umay Ana kültü, yavrular ve hamile annelere yardım eden bir dişi ruh olarak bilinir. Bir kısım araştırmacılar Fatma Ana kültü ile Umay Ana kültünü birbiriyle ilişkilendirirken; diğer bir kısım halk bilimcilere göre Fatma Ana kültü, Kibele’nin devamıdır. )

731 yılında savaş alanında ölen Köl Tigin için, ağabeyi Bilge Kağan 732 yılında Orhun Irmağı yakınlarında "anıt mezar" yaptırır. Döşemelerle kaplı "anıt mezar alanı" içinde mezar dışında, yazıt, insan, hayvan heykelleri, balballar ve sunak taşı bulunmaktadır.


Köl Tigin adına inşa ettirilen anıt mezar alanında, 1958 yılında Lumir Jisl başkanlığındaki Çekoslovak ve Moğol bilim adamları kazı yapmış; kazıda bugün nerede olduğu bilinmeyen KökTürk dönemine ait pek çok kıymetli eşya ile birlikte Köl Tigin'e ait olduğu sanılan bir de heykel başı gün ışığına çıkartılmıştır. Bulunduğunda iki parça halinde olan heykel başı, gerekli onarımdan sonra Ulaanbaatar'daki Tarih Enstitüsü'ne konulmuştur.




Mermerden yapılmış heykel başı üzerindeki ayrıntılar, bunun Köl Tigin'e ait olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Köl Tigin, söz konusu heykel başında, yüzü yuvarlak , gözleri hafif çekik , burnu hafif basık, elmacık kemikleri çıkık, ağzı küçük, dudakları dolgun, başına "ön tarafında hüma kuşu ongunu bulunan beş dilimli börk" giymiş şekilde tasvir edilmiştir.



KökTürkler, hüma kuşunun gökyüzünde yaşadığına, dilediği her yere ulaştığına, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, bolluğun bereketin, güvenin, mutluluğun ve huzurun sembolü olduğuna inandıkları için onu "ongun" olarak kullanmışlar; Köl Tigin'e ait heykel başında da bu onguna yer vermişlerdir. Hüma kuşunun sonraki dönemlerde boyların, hanların, katunların ongunu olarak kullanılmıştır.Tanrı inanışa göre sadece ongunlarla varlığını gösterirdi.

Türk yaşayış ve inanışında, Türk kültür ve medeniyetinde ayrı bir yere ve öneme sahip olan hüma kuşu, Orhun'dan Türkistan'a, Türkistan'dan Anadolu'ya bütün Türk Dünyası'nın ortak ongunlarından
biri olmuştur.

Ayrıca Özbekistan Cumhuriyeti'nin ve Özbekistan Türkleri'nin pek çok özelliğini yansıtır nitelikte hazırlanmış olan Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Arması'nda hüma kuşu ongunu'na yer verilmesi son derece anlamlı ve ilgi çekicidir.










kaynakça

Oktay ASLANAPA, "Büyük Türk Kahramanı Kültigin'in Heykelinin Bulunması Dolayısiyle: Türklerde Arma Sanatı",
Tuncer GÜLENSOY, Orhun'dan Anadolu'ya Türk Damgaları, İstanbul 1989.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen Gölgeboran » Prş May 15, 2008 9:46

Hüma kuşunun, Avrupa kültürüne adapte olmuş hali Anka Kuşudur.

Teşekkürler bilgiler için :)
Kullanıcı küçük betizi
Gölgeboran
Üye
Üye
 
İletiler: 13
Kayıt: Cum May 09, 2008 16:32
Konum: Gelibolu

İletigönderen erenus » Cmt May 17, 2008 0:07

Anka kuşunun Türk mitolojisinde karşılığı Toğruldur.

Hüma ongununun karşılığı ise Umay'dır.

Batı, Anka kuşunu ilk kez Şehnamede görmüştür. Firdevsinin Şahnamesinde Simurg olarak en tanınmış halini almıştır. Orijinalde bir yırtıcı kuş, kartal veya şahin, olduğu etimolojik olarak aynı olan Sanskritçe śyenaḥ`dan çıkarılabilir.

Yukarıdaki yazıda önemli nokta, bu kuşun yüz yıllar öncesinden Türk kültüründe yer aldığıdır.

Anka Kuşu, Hüma kuşunun Firdevsi tarafından yapılan yorumudur diyebiliriz.

Eski bir Zerdüşt hikayesinde geçen Yaşam ağacı (Kabala(k)cılar kusura bakmasın yaşam ağacı kavramı onlara ait değil..), Gaokerenada tünediğine ve her türlü şeytani şeyi tedavi eden, düzelten kutsal Haoma bitkisinin adından Hüma adının türediğini üfürürler. Bu bilgi Türk kültürü incelemeyenler için doğru kabul edilirken, Türk kültüründe kökleri Köl Tigin'e kadar giden ve bir şekilde Türklerin bir damgası ile ilişkilendirebileceğimiz Hüda kuşu, Umay Ana kültü ile ilişkili olup çok daha eski ve köklüdür.


Bu tip karışıklara başka bir örnek verelim...


Bu gün batı mitolojinerina analık eden HARPİLER nedir diye sorsanız batı hayranları, bu yaratığı yunan kültürünün eseri zannederler oysa ...

HARPİLER : Yarı insan yarı hayvan şeklindeki bu yaratıklar gök, kara ve deniz harpisi olarak üç şekilde oluşur.

Rumi kanatlı Harpi. XIII. yy. Selçuklu dönemi

Resim

Ayrıca okumayı kolaylaştırmak için, Umay ile ilgili olarak şu bilgileri ek olarak veriyorum...

DİVANÜ LÛGAT-İT-TÜRK'TEN

Umay son, kadın doğurduktan sonra karnından çıkan hokka gibi nesne. Buna çocuğun ana karnında eşi denir. Şu atalar sözünde de gelmiştir: "Umaya tapınsa oğul olur." Kadınlar onu uğur sayarlar.

Umay. Bilindiği gibi Umay eski Türklerin dişi tanrılarından biridir. Bununla beraber "umayka tabınsa oğul olur", "kadınlar bunu uğur sayarlar" diyerek eski inanışa da işaret etmiştir (bk. A. İnan "Umay ilahesi hakkında" Türkiyat II, 1926; Makaleler ve İncelemeler 1968 s.397-399).

Hüma kuşunun daha iyi yorumlanması için Mahmud Kaşgarî'nin Umay hakkında verdiği bilgiler dikkate incelenmelidir.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07


Şu dizine dön: Türk Tarihi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x