Bakmadan görmek ve öğrenmeden bilmek isteyen birçok kişi, her fırsatta, ermeni konusunu, doğu meselesini, trakya meselesini ortaya sürerler. hiçbirinin aklına gerçekleri öğrenmek ve araştırmak gelmez.
zaman zaman söhret olmak isteyen bazı şahısların ´ötmeleri´ sonucu, iyi niyetli insanlarımız da yanlış yönlendirilir.
===
Rusyanın desteklediği ve teşvik ettiği TASNAK çeteleri, kafkaslar üzerinden geçerek Doğu Karadeniz de Dağ köylerine saldırdılar. Müslüman nüfusu camilere doldurarak yaktılar. hatta hamile kadınların karınlarını deserek doğmamış bebeleri bile öldürdüler. Osmanlı ordusu birçok cephede savaşmakta olduğu için bu olaylara müdahale edemiyordu.
Antep civarında, Fransız ordusunun lejyoner üniformalarını giyen Taşnak/Ermeni çeteleri köyleri ve aşiret obalarını basıyor, genç yaşlı demeden müslümanları katlediyordu.(fransız komutanının hatıraları)
===
Bu konuya ´Ermeni katliami´ dememiz mümkün değildir. İlerde raporlar ortaya çıktığında inanılırlığımız kaybolur.katledilenler esasında
Osmanlı köylüleridir.Ermeni komitacılarını engellemeyip teşvik eden komutan ve askeri yetkililer hızla bölgeden geri çekilmelidir.(Belçika ordusu belgeleri)
===
Amiral Richard Webb´in İstanbul´dan Dışişleri Bakanı A. J. Balfour´a gönderdiği ve Yunanlıların Türk köylerine girdiğini, istedikleri her şeyleri aldıklarını ve kadınlara tasallüt ettiklerini bildiren rapor:
´Bir keresinde sırf eğlence için, ezan okumak üzere minareye çıkan müezzine ateş açmışlardır. İstanbul´da Amiral Webb´e göre Yunanlıların davranışları istenilen şekilde olmamıştır.
===
İzmir´deki İngiliz Konsolosluğu´ndan General James Morgan´in raporu: ´İstihbarat işlerinde kullanılan Durand isimli bir Fransız subayı, şimdi Soma´dan geldi. Raporunda belirttiğine göre; iki gün önce 700 Yunan askeri 5-7.5´luk top ve makineli tüfekleri ile Kınık´tan yürüyüse geçmişler ve Türk kuvvetlerine saldırmışlardır. Yunanlılar Bergama yönüne çekilmeye zorlanmışlardır. Fakat çekilmeden önce çengeller ve Hamzalı köylerine ateş açmışlar, 15 ila 20 Müslümanı kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere öldürmüşler ve bazılarının cesetlerini parçalamışlardır.
===
ingiliz Dışişleri sorumlusu Sir Horace Rumbold´a, Yunan Mezalimini Araştırma Komisyonu´nun 20.5.1921 tarihinde, verdiği ara raporda söyle denilmektedir:
´Bozalfat, Esser Köyü dolaylarında son dokuz ay zarfında, muvazzaf Yunan askerleri, subayları ve sivil adamları, grup halinde Müslüman kadınlarına tecavüz ettiler. Soygunculuk ve diğer tecavüz hareketlerinde bulundular. Geçen mart ayından beri köy sakinleri, bir aya yakın bir zamandan beri devam eden bu katliamdan kurtulmak için tepelerde yaşamaktadırlar.
===
Geçmişte yaşananlara, geçtiğimiz 15-20 yıl içinde eklenen soykırımlar olmuştur. Ve dünyanın gözü önünde olmuştur.
Mesela Azerbaycanda olanlar:
Bakın o vahşeti yaşayan ve sonra Beyruta yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, For the Sake of Cross (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında (Sayfa: 62-63) ne anlatıyor:
...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalinın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıstı. Soğuga, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmişti. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Susaya döndüm. Onlar Haçin hatırı için savaşa devam ettiler.