UFO ve Komplo

Çözücü: Mustafa YILDIRIM

UFO ve Komplo

İletigönderen Ram » Sal Nis 07, 2009 8:49

UFO ve Komplo

Amerikan komplosu “Project Democracy” operasyonunu Merve Kavakçı olayı döneminde (1999) bitirmiştim. Bir yazı dizisi olarak ancak 2000 ortalarında Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta yayınlanabilmişti. Yayın bir ara kesilmiş ve 2001 yılında Mudafaa-i Hukuk dergisinde birkaç bölümle sürmüştü. Operasyonu Anadolu kentlerinde anlatma girişimlerim yıllarca sonuç vermemişti. Her nedense dernekler moda gereği konuşmacı olarak şöhretlileri arıyorlardı.

Nice uğraştan sonra Denizli’de 2001’de konuşmayı başarabilmiştim. Operasyonu anlatmanın izleyenleri uyarıp uyarmadığından hala emin değilim. Operasyonun ülkeyi federasyonlaştırmadaki başarısına bakılırsa uyanma yeterli olmamıştı. Ne ki ben konuşmalardan yararlandım. Denizli’de izleyicilerden biri, elime bir şirket dergisi tutuşturmuştu. Derginin ilk sayfasında İstanbul’daki UFO paneli anlatılıyordu. Panel konuşmacıları arasında, İngiliz istihbarat örgütü MI5’ten ve CIA’dan birer kişi vardı. Böyle olması çok ilginç değildi; ama şirket dergisi, eski usta ajanları “çok önemli konuklar” olarak sunuyor ve onların katılımıyla övünç duyuyordu.

Pahalı bir kampanya başlatıldı. Türkiye’ye gelen, hatta yere inen uzaylılardan söz eden edeneydi. Uzaylı taşlayan köylüler, İstanbul göğünde gezinen uçan daireler. Dergiyi çıkartan şirketin sahibi olarak görünen kişi, Hz. Peygamber’in göğe (Allah’a) 2 uzay gemisiyle yükseldiğini bile söyledi. İstanbul’da, Denizli’de UFO müzeleri açıldı.

Yeni Dünya Düzeni’nde bir tür pazarlama tekniği miydi, yoksa başka işleri örtme çabası mı? Bazı kişilerin bir tür eğlencesi miydi? Hepsi de olabilir; ama panele gelen eski devlet (MI5 ve CIA) görevlilerinin varlığı bir gerçek. İngiliz araştırmacı Robin Ramsay, uydurmalarla gerçek komploları, örneklerle irdelediği Conspiracy Theories (2009 başında “Komplo ve Teori – Bizi kim aldatıyor?” adıyla yayınlandı) kitabında 60 yıllık UFO yalanını sorgularken ilginç gerçeklere dikkat çekiyor:
  • Uzaylılar tarafından kaçırıldığı ileri sürülen insanların çoğu Amerikalıdır.
  • Kaçırılanların bazıları uzaylıların kendileriyle cinsel ilişkiye girdiklerini anlatmıştır.
  • Uzaylılar kovboy çizmesi giymektedirler.
  • Kaçırılan bir kadın uzaylılara kovboy dansı öğretmiştir.
  • Kaçırılanlar uyandıklarında kendilerini bir ameliyat masasında bulmuşlardır ve işleri bittikten sonra kaçırıldıkları yerde uyanmışlardır.
Robin Ramsay, daha da ilginç bir başlangıcı anlatıyor: UFO öyküsü, onlarca yıl önce bir ABD üssünde garip ışıklı uçak denemelerine kazara tanık olan bir sivilin önüne bir dosya konulması ve “Aman dikkat! Bu bir devlet sırrıdır. Uzaydan gelenler var; üstünde çalışılıyor; sakın ha, kimseye söyleme” denilmesiyle başlamıştı. Devletin büyük çabasıyla öykü giderek dünyayı sarmıştı. İşin içinde askeri operatörler, ustaca hazırlanmış istihbarat raporları ve kitleleri aldatmak için geliştirilmiş yayın teknikleri vardır.

İş yalnızca UFO ile bitmiyor elbette. Beyinlerinden sesler geldiğini ileri süren sayısız insan… İnsanlar üstünde gizlice uygulanan “zihin denetim” deneyleri. UFO ve hiçbir zaman tartışmasız, kirlenmemiş bir fotoğrafı, video kaydı olmayan uzaylıları anlatmak, kabul ettirmek için harcanan çabanın amacı nedir? Ahlak dışı uygulamaları, deneyleri gizlemek mi? Kitlelerin dikkatini dağıtmak ve soygunu talanı örtmek mi? Hepsi de olabilir.

İşgalleri, soygunları, talanları, toplu cinayetleri “demokrasi mücadelesi” olarak yutturanlar, aldatma oyununu teknolojideki atılımların da yardımıyla iyice geliştirdiler. Bizdeki taşeronlarına gelince; onlar daha emekleme devrindeler. Komploları yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Daha işin başındalar. Patronlarından işkenceyi, zulmü öğrenmişlerdi. İnce işleri yeni yeni deniyorlar. Amerika’ya eğitime gidenler bir gelsinler; bakın o zaman kim kimi nasıl aldatıyormuş!

Not: Geniş bilgi için: Robin Ramsay, “Komplo ve Teori – Bizi kim aldatıyor?” Türkçesi: Özge Mumcu, Ulus Dağı Yayınları, 2009.

4 Nisan 2009
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: Mustafa YILDIRIM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x