Ülkem adına çok üzülüyorum

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Ülkem adına çok üzülüyorum

İletigönderen metinoktay » Prş Nis 09, 2009 13:21

Kendimi çok yalnız hissediyorum. Çok mu safım hatta çok mu gerçeklerden uzağım!

İnsanlar, çevrem çok mu akıllı! Ülkemi yönetenler çok mu zeki! Köşe yazarlarının büyük bir bölümü “birer” Einstein mı!

Böyle olsa gerek! Ben algılayamıyorum! Bu kadar güzelliği bir türlü göremiyorum!

Rasmussen “özür dileyecekmiş”! Türkiye “istediğini” almış! Türkiye, 1915’te yaptıklarını kabul etmeliymiş! Kürtlere “özerklik” verilebilirmiş! Ermenilere sınırlarımızı açmalıymışız! Roj TV kapatılacakmış! Ruhban okulu da “mutlaka” bir an önce hayata geçmeliymiş! Kazanan hep Türkiye oluyormuş! Avrupa Türkiye’yi “almalıymış”!

Sevgili dostlar, Türkiye’nin son bir hafta içinde “düştüğü” hallere üzülmekten evden çıkmaz hale geldim! İnanın canım hiçbir şey yapmak istemiyor! TV programlarına çağırıyorlar, gitmek içimden gelmiyor! Hatta kendi programıma bile çıkmaya ayaklarım gitmiyor!

Neyi tartışacağım! Ülkemin nasıl kandırıldığını mı! Yoksa nasıl “aptal” yerine konulduğumuzu mu! İnanmadığım “büyük zaferleri mi” anlatacağım! Ve en kötüsü “kandırılmamıza”, müstemleke havasında “davranılmasına” rağmen, bunların “bir zafer” havasında anlatılmasına mı seyirci kalacağım!

Sevgili dostlarım, hani Rasmussen özür dileyecekti! Hani Roj TV kapatılacaktı! Hani Türkiye “her istediğini” almıştı! Danimarka’da Başsavcı açıklama yaptı; “...Bir TV kanalının kapatılması ile ilgili Rasmussen kim oluyor da söz veriyor, burası bir hukuk devleti...”!

Rasmussen Türkiye’ye geldi, bırakın özür dilemeyi hakaretin dozunu artırdı, kimse anlamadı! Kimse tepki vermedi.

Sevgili dostlar, Türkiye’deki konuşmasında ne dedi Rasmussen? Aynen aktarayım; “Hiçbir dini sembolün, diğerlerini rahatsız edecek şekilde kullanılmasına izin veremeyiz, buna HZ. MUHAMMED de dahil”! Evet, cümlesi aynen böyle! İşin en acısı onu dinleyen hiçkimse “bahsettiğiniz kişi, iddia ettiğiniz-nitelediğiniz gibi “sembol” değil, İslam Dininin Peygamberi, benim dinimin Peygamberi, beni ben yapan inancım” diyemedi!

Özür dilemeyi bırakın, adam hakaretin dozunu daha da artırdı! Peki biz ne karşılığında “bu arkadaşı” NATO Genel Sekreteri yaptık! Sözler neydi! Hani Türkiye kazanmıştı! Bir not düşeyim; Batı dünyasında Rasmussen’in “siyasi özelliği” veya “prim yapma nedeni ne” biliyor musunuz! Dikkatli bakarsanız, görebilirsiniz; “İslam’a ve Türklere karşı verdiği savaş”! Adam, “İslam-Türk karşıtı” olarak Avrupa’da prim yapıyor, Türkiye’nin “üniter yapısını kabul etmediğini” söylüyor, biz “arkadaşı” NATO Genel Sekreteri yapıyoruz! Sadece kuru bir “söz” aldık diyerek!

Aynı “acı noktalar” Obama’nın satır aralarında da vardı. TBMM kürsüsünden “1915 olaylarını kabul edin” dedi, hiçkimse çıkıp da; “Ey Obama, senin konuştuğun kürsü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait Parlamento’nun, bu devlet 1915’te yoktu, 1915 ve sonrasında “Ermenilerin yer değiştirmesi” ile ilgili kararlara imza atan Osmanlı Genel Kurmay Başkanı bile “Almandı”, bu konunun yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin Meclis çatısı altında yeri yok” diyemedi!

Sevgili dostlar, uzun lafın kısası: ülkem adına çok ama çok üzülüyorum! Almadan “vermeye”! Olmayan Avrupa Birliği projesi adı altında “kandırılmaya”, yuvarlak laflar ile “oyalanmaya”, “bizi yönetenlerin” bilerek kanmasına ve bunu içeride “bazı köşe yazarları” ile birlikte “zafer gibi satmalarına” dayanamıyorum! Ülkem adına çok ama çok üzülüyorum! Ama elden ne gelir!

Yiğit Bulut-Vatan Gazetesi
''Alıntıdır''
Sevginin gücü,güce olan sevgiyi yendiğinde,dünya barışı tanıyacak.

Sri Chinmoy Ghose
Kullanıcı küçük betizi
metinoktay
Üye
Üye
 
İletiler: 15
Kayıt: Sal Mar 17, 2009 3:31
Konum: İstanbul

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Google [Bot] ve 0 konuk

x