Vatan Olmazsa Ezan Sesi Nasıl Yükselecek? Uyanın Artık; Önce Vatan!

Bu mübarek Ramazan’da Anadolu ağlıyor… Anadolu Mustafa Kemal'ine ağlıyor.

Anadolu şehitlerine ağlıyor...
 
Görmüyor musunuz?

Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını incitiyorlar, milyonlarca canımıza kabir olmuş Anadolu toprağında yatan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ruhları artık rahat değil, kemikleri sızlıyor, görmüyor musunuz?

Anadolu canlarına ağlıyor, görmüyor musunuz?

Anadolu bize ağlıyor bize; Mustafa Kemal'ine sahip çıkmayan, değerlerine sahip çıkmayan, cumhuriyetine sahip çıkmayan, son günlerde şehidine dahi sahip çıkmayan bizlere, ihanete göz yumanlara ağlıyor canım Anadolu, görmüyor musunuz?


Şimdi soruyorum; Gençlik, Harbiye, Kuleli!  

Görmüyor musunuz Anadolu Mustafa Kemal'ine ağlıyor, neden Mustafa Kemal'i ziyaret edip gönlünü almıyor, biz buradayız henüz ölmedik, demiyorsunuz... 

Mustafa Kemal'in ruhu Harbiye'de değil mi, her yıl “içimizdesin” diyerek tören yapmıyor mu artık Harbiye?  Duymuyor musunuz Anıtkabir’in sesini? Mustafa Kemal Türk gençliğini, Harbiyeliyi, Kuleliliyi  Anıtkabir'de bekliyor...
  
Hasta Osmanlı'dan asil Türk Milletini yaratan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıdır, bilmeyen varsa hala, öğrensin artık bunu. Yunan'ın, İngiliz'in, Fransız'ın, Rus'un ve de hain işbirlikçilerin kirli ayaklarını kırıp Anadolu'dan söküp atan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıdır, anlamayan varsa hala bunu, anlasın artık.   

Saltanatı, hilafeti kaldırıp yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıdır, bu gerçeği bilmeyen varsa eğer gözlerini açsın da görsün artık. 
  
Türk Ulusu kimliğini, Türk kimliğini Anadolu sahnesine yeniden çıkaran Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıdır, görmez ve duymazdan gelen nankörler bunu beyinlerine yerleştirsin artık.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları kimdir biliyor musunuz? 

Onlar Türk Milletinin yiğit evlatlarıdır.

Onlar Türk Milletidir. 

Onlar Türk gençliğidir. 

Onlar Harbiyelidir, Kulelilidir. 

Onlar Anadolu’nun anası, memuru, işçisi, köylüsü, emeklisidir.  

Onlar, biziz, biz!

Biz ölmedik, biz varız ve biz her zaman var olacağız.  

Şimdi bir ihanet dalgası sardı Anadolu'yu; işbirlikçiler, işbirlikçi TV'ler, milletin samimi sevgisini paraya tahvil edip adammış gibi TV'lerde boy gösterenler, bu toprağın havasını suyunu içenler sıraya girdi bu ihanet dalgasında yer almak için. Görmüyor musunuz vatan tehlikede!

İhanet eden edene, sanki bir yarıştalar, “kim daha iyi haindir” yarışmasında ilk sırayı almak için koşanlar gibi. Görmüyor musunuz birliğimiz tehlikede! 

Anadolu zor günlerini yaşıyor, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ortaya çıkıp Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı günler gibi. Görmüyor musunuz Anadolu satılıyor!

Anadolu ağlıyor, gördüğü, tanık olduğu ihanetlere ağlıyor. ABD işbirlikçilerini hala görmüyor musunuz! Anadolu sessizce ağlıyor, Anadolu yılgın, Anadolu yorgun, ihanetin her kurşunu yüreğine saplanıyor. Bize kurşun atanlar AB siyasetiyle geliyor, çantaları para dolu, her şeyimizi satın alıyorlar, ülke işgalde, görmüyor musunuz!

Mesele tarikat cemaat meselesi değil, mesele türban takmak ya da takmamak meselesi değil, mesele AKP'ye oy verenler meselesi değil, mesele artık vatan meselesi, görmüyor musunuz! Oy verip iktidar yaptığımız AKP siyaseti bizi yok ediyor, Anadolu’daki Müslüman Türk’ü yok ediyor, görmüyor musunuz!

Anadolu çok ihanet gördü ama böylesini değil; hainler içeriden saplıyor hançerini, dostmuş gibi, evlatmış gibi yaklaşıyor ta yüreğine kadar, ne yapsın Anadolu, sevgi dolu yüreğine saplanan hançeri göremiyor. Anadolu çaresizliğe düşmüş sanki ağlıyor,  Anadolu evlatlarına ağlıyor başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına. Sil gözyaşını Anadolu çünkü biz varız! 

Ey Türk Gençliği!  Ey Harbiyeli, ey Kulelili! 

Anadolu sizi çağırıyor, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının yanına, duymuyor musunuz sesini! 

Ey Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, sizler! 

Anadolu sizi Anıtkabir'e çağırıyor, gelin, Anadolu’nun gözyaşlarını silin. Kimse şaşırmasın sözlerime, yapılması gereken artık budur: 

Vatan parçalansın diyen seslerin yükseldiği böylesi bir demokratik ve özgürlük ortamında, Harbiyeli'nin Atasının bağrından çıkarak şöyle sert adımları ve vakur duruşuyla Anıtkabir'e kadar yürüyüp, Atasının ve silah arkadaşlarının gönlünü alması ve Anadolu’ya var olduğunu göstermesi suç mudur? 

Pkk bezleri sallansın diyen seslerin özgürce yükseldiği bu demokratik ve özgürlük ortamında Kulelili'nin Ankara Garı'na kadar trenle gelip Anıtkabir'e kadar gençlik adımlarıyla yürüyüp Atasına ve silah arkadaşlarına biz varız ve hep var olacağız demesi suç mudur? 

Ey Mustafa Kemal ve silah arkadaşları. 

Anadolu ağlıyor, gelin gözyaşlarını silin artık, gönlünü alın, bağrınıza basın, Türk’ün yüksek varlığını O'na gösterin! Anadolu ağlıyor, ağlıyor ve sizi çağırıyor, gelin gözyaşlarını silin artık. 

Yoksa, yoksa bu canım Anadolu bu ihanete dayanamaz ölür, bunca hainin kahpe kurşunlarına karşı bu sevgi dolu yüreği dayanmaz…   

Yoksa, yoksa Mustafa Kemal ve silah arkadaşları dayanamaz ölür, bu yiğitlik, bu yücelik, bu asalet bunca kahpe kurşuna nasıl dayansın, nasıl... 

Anadolu ağlıyor Türk gençliği, bize ağlıyor... 

2008'de yazmıştım bunu, yeri geldi, hatırlatayım istedim.

---

7 Ağustos 2010 / Erdal SARIZEYBEK