‘VATANDAŞLIK’ ve BEŞ-TAŞ

‘VATANDAŞLIK’ ve BEŞ-TAŞ

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş Tem 14, 2016 1:21

‘VATANDAŞLIK’ ve BEŞ-TAŞ
Delinin biri bir kuyuya taş atmış da geriye kalanlar çıkaramamış.
Şimdilerde Türkiye’de sürdürülmekte olan ‘vatandaşlık tartışması’ da böylesi bir ‘taş’ın sonunda gelmiş olup, en ‘aklı başında’ olanların bile, ilk ve orta-okulda okumuş olmaları gereken ‘Yurttaşlık Bilgisi’ dersini ‘gereğince’ öğrenmediklerini ortaya koymuştur.
Bu ‘aptallık yarışması’na değinmeyeceğim. O tartışmayı, politikacılarımız, akademisyelerimiz, gazetecilerimiz ve televizyoncularımıza bırakıyorum. (Ben bunların, bugüne değin bir ‘çözüm’ ürettiklerini görmediğim için, bu tatışmalardan da bir ‘şey’ çıkacağını beklemiyorum. Bunlar iyi birer beş-taş oyuncusudurlar; o kadar. Tümü Dr...)
Ben ise, Olivier Renault’nun Novorossia Today’de Brexit’in iyi hesaplanmış bir stratejinin ‘sonucu’ olduğu yazısına değinmek istiyorum (*).
Bu iyi ‘istenmiş’ ve ‘hesaplanmış’ stratejide ‘Suriyeli Göçmenler’ de var.
Suriyeli göçmenlerin Calais [Fransa’dan İngiltere’ye geçilen sınır kenti]’de yığılmaları ve eylemleri günlerce Batı televizyonlarının ‘beş-taş’ oyunlarına konu olmuştu.
Oliver Renault diyor ki; “bunun planlanmış ve finanse edilmiş bir olay” olduğunu tahmin ediyorduk ama ‘neden’ini çözemiyorduk.
Meğer ‘nedeni’, İngiltere’deki halkoylamasından ‘hayır’ çıkmasını sağlamakmış..
Alın size bir ‘taş’ daha..
O kadar insanın tüm Avrupa’yı katettikten sonra İngiltere sınırına dayanması kolay iş midir?
Elini kolunu sallayarak.. çoluk, çocuk; yorgan sırtında...
Sanki Pas de Calais Türkiye-Suriye sınırı..
Sonra David Cameron’un alelacele ‘halkoylaması’na gitmek istemesi de ‘kuşku’ çekiyor.
Herbir ‘taş’ ayrıca tartışılmalıdır. O nedenle kuyuya bir iki ‘taş’ daha atılabilir:
Örneğin, Frankfurt Borsası ile İngiltere’nin City’si ‘birleşme’ (fusion) kararı almış olup, son aylarda Almanya’dan Londra-City’e doğru yoğun ‘sermaye kaydırılması’ oldu mu olmadı mı?
Böylece Alman Sermayesi’nin Avrupa’nın kararsız ortamından kurtularak, Avrupa’dan ayrılmış bir İngiltere adasında güvenceye kavuşturulması düşünülmüş olamaz mı?
Gerçekten de, Almanya ile İngiltere arasında ‘ekonomik önecelik’ler konusunda ‘gizli’ antlaşmaların yapıldığı da söylenmekte. [Almanca bilenler WirtschaftsWoche dergisinde yayımlanan « Betriebsrat will Frankfurt als Hauptsitz auch nach LSE-Fusion », başlıklı makaleye bakabilirler]
Bu WirtschaftsWoche yazaraları, Aralık 2008’de 1 200 000 Alman’nın banka hesaplarına gizlice girmişlerdi. Kimbilir ellerinde daha nice ‘gizli’ bilgiler vardır.
O arada, Alman Dış İşleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in 25 Haziran’da “Avrupa’yı bizim elimizden kimsenin almasına izin vermeyiz” açıklması, ‘Adam amma Avrupacı’ diye yorumlanabilir.
Hele Putin Rusya’sı ve Çin’in bile ‘Aman Avrupa dağılmasın’ feryatlarına ne demeli?
Bunlar da ayrı birer ‘taş’ olarak değerlendirilebilir mi, bilemem.
Bilinen o ki, İngiltere ‘ha deyince’ Avrupa’dan ayrılamıyor; bu bir.
Bu sürecin en iyimser tahminle ‘on yıl’ kadar süreceği söylenebilir.
Ancak, halkoylamasının ertesi günü İngiliz Başbakan’ının istifası; Fransa’daki yöneticilerin İngiltere’ye ‘çıkmak için elini çabuk tutması’nı anımsatmalarının herbiri birer ‘taş’ olarak görülmelidir.
Sonuçta oyanan ‘uluslararası bir beş-taş’..
Ayıp olacak ama insanın ‘küresel’ diyesi geliyor.
Suriyeli göçmen, Alman sermayesi, İngiltere’de politik deprem, AB, ABD, Rusya ve Çin, hepsi biraradalar.
Bizim ağzı açık ayran delisi politikacılarımız ise, ‘vatandaşlık aşağı/vatandaşlık yukarı diye’ habire biribirlerini çekiştiriyorlar.
Hay ‘vatandaş kadar başınıza taş düşsün’ he mi?
Zaten hiçbiriniz, doğru dürüst bir ‘Yurttaş’ olamadınız ki, birkaç ‘Suriye’liye de verilse n’olur? diyecek oluyorum ama demiyorum. Ben Suriyeli göçmenlere nasıl davranılması gerektiğini birkaç ay önce yazdım, anlayan çıkmadı.
Konuyu dağıtmamak için, bir tümceyle bu konuyu da geçeceğim: Suriyelilere verilecek olan ‘vatandaşlık’, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken ‘istenen’ ve programlanan yurttaşlık’ olmayacak ki, o taze bitti.
Eğer o yurttaşlıktan kalmış olsa idi, değil üç milyon Suriyeli 20 milyonluk Suriye’ye de verilse kimseye zarar gelmezdi.
Ancak ‘AKP vatandaşlığı’ bir kişiye de verilse, insanlık için zarardır; deyip geçiyorum.
Habip Hamza Erdem
(*) Olivier Renault, “Le Brexit, un calcul stratégique et voulu !”, Novorossia Today, 27 Haziran 2016
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1532
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x