1. yüz (Toplam 1 yüz)

O fotoğrafları hatırlıyorsunuz değil mi? / Servet AVCI

İletiGönderilme zamanı: Prş Tem 13, 2017 13:10
gönderen Oğuz Kağan
O fotoğrafları hatırlıyorsunuz değil mi?

Hani şu Mavi Marmara baskınında rehin düşen ve öldürülme korkusuyla ağlayan bazı İsrailli komandoların fotoğraflarını...

Şayetet 13, İsrail'in en seçkin komando birliğiydi... Tarihinde önemli suikastlar ve sabotajlar var... Bugüne kadar özenle korunan imajını yerle bir eden o hüngür hüngür ağlamalı fotoğraflar İsrail'i çok rahatsız etmişti...

İsrail, Mavi Marmara operasyonunda elektronik karartma yapmış, dünyanın görmesini istemediği görüntüleri engellemeye çalışmıştı... Bu amaçla, fotoğraf makinelerindeki hafızalar silinmiş, kullanılamaz hâle getirilmişti... Fakat, makinelerin hafıza kartlarından birine girilmiş, program aracılığıyla data geri dönüşümü gerçekleştirilmiş, böylece 'istenmeyen' bazı fotoğraflar ortaya çıkmıştı...

İsrail'in seçkin komandolarından bazıları, üst baş perişan ve kanlı hâlde ağlıyorlardı... Üstelik silahsız aktivistler tarafından bu hâle getirilmişlerdi... İsrail devleti, bunu imaj bozucu, haysiyet kırıcı bir durum olarak gördü ve her taraftan silinmesi için büyük gayret gösterdi...

Kendi açısından haklıydı İsrail... Bölgedeki varlığını, üstün silahlı gücüne ve askerinin savaşma kapasitesine bağlamış, en azından 'çok güçlü' imajını iyi yaymış bir devlet, bu fotoğrafların olumsuz etkisini hesaplamak mecburiyetindeydi... Kaldı ki bu devlet, Gilat Şalit örneğinde olduğu gibi, rehin durumdaki tek bir askerini kurtarmak için elindeki binlerce rehini takas edebilecek özelliğe de sahipti...

* * *

İsrail'in ordusu kıymetli!.. Ya bizimki?

Ergenekon ve Balyoz'da ezilirken "Bağırsaklarımızı temizliyoruz" diye alaya alınan bizimki?

Süleymaniye'de başına çuval geçirilirken, kaybedilen ve toparlanması için pek de gayret edilmeyen bizimki?

Diyarbakır'da birliğin içindeki bayrağı indirilirken, indirenin o anda kafasına sıkamayacak kadar -çözüm süreci hatırına- sindirilmiş bizimki?

Şu 15 Temmuz için hazırlanan afişlere bakın... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin saygınlığını korumak için en küçük bir gayret olmadığı gibi tam tersi bir hücum var... Hangi ajansa yaptırıldıysa, son derece kötü bir çizim ve ortaokul düzeyindeki anlatım şekli ama onlardan çok daha önemlisi Türk askerinin üniformasıyla 'zavallı' bir hasım gibi gösterilmesi...

15 Temmuz'da ülkesine ihanet eden, Meclis'i bile bombalayan askerler var mı, var? Zaten yargılanıyorlar ve bu hainliğin millet hafızasında korunması için hatırlatılması, bunu için törenler yapılması elbette zaruri bir ihtiyaç...

İyi de afişlerde asker ve halkı karşı karşıya gösteren bu 'toptancı yaklaşım' neyin nesi? TSK'nın tamamı darbeye katılmış olsaydı, acaba o çöp kamyonları veya darbe girişiminin cılız kaldığı anlaşıldıktan sonra ortaya çıkan siyasîler mi önleyebilecekti darbeyi?

Kesinlikle hayır... Bu darbenin başarısız olmasının arkasındaki en büyük etken TSK'nın büyük çoğunluğunun karşı çıkıp, demokrasiden yana tavır almasıydı... Hâl böyleyken, 'topyekûn asker düşmanlığı'na yorulabilecek bu çalışma asla kabul edilemez... Yine bu milletin ordusu olmaya devam edecek olan TSK'ya yönelik bu 'imaj saldırısı'nı gerçekleştiren kafa, İsrail'in hüngür hüngür ağlayan asker fotoğrafları neden yok etmek istediğini anlayabilir mi acaba? Anlıyor ve yapıyorsa, o zaman mesele çok daha büyük demektir...

* * *

Daha dün Türkiye, Katar'a asker gönderme kararı alınca, Katar karşıtı kimi Arap devletlerinin medyası, Türkiye ve onun ordusuyla alay etmek için 15 Temmuz'dan sonra darbecilerin atlet ve donlarla çekilmiş fotoğraflarına yer verdi... "İşte siz busunuz" mesajları eşliğinde... Ne yazık ki, bu fotoğrafların çoğu da devletin resmî ajansı tarafından dünyaya sunulmuştu!..

Darbeciler üniformasız çizilebilir, "Bir yanda halk, diğer yanda asker" genellemesine yol açacak bir görüntü engellenebilirdi... Yazık, çok yazık... Her geçen gün daha da fazla aradığımız o devlet aklından gittikçe uzaklaşıyoruz...

Darbeciye vurmak varken, Mehmet'e, Mehmetçik'e, Küçük Muhammet'e, ordu-millete, binlerce yıllık geleneğe vuruyoruz... Daha 2012'de 30 Ağustos'un Genelkurmay'ca hazırlanan sloganı 'Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye'ydi... Şimdi el birliğiyle güçlü orduya ve dolayısıyla güçlü Türkiye'ye abanılıyor... Hem de Körfez Savaşı'nı anlatan filmden çalınmış afişlerle...

Afişin kısmen çalınmış olduğu anlaşıldığına göre bari devlet kasasından parası verilmeyeydi!..

Servet AVCI, 13 Temmuz 2017
avciservet@hotmail.com