15 Temmuzu Bir de Sizden Dinlesek! / Rifat SERDAROĞLU
Gönderilme zamanı: Cmt Tem 15, 2017 14:4715 Temmuzu Bir de Sizden Dinlesek!
FETÖ’nün 11 senelik ortağı ve aşkı Cumhurbaşkanı nerede bir mikrofon görse doğru yanlış demeden konuşuyor. Hakaret ediyor, küfür ediyor! O Sultan bizler tebaayız ya, yakında dövmeye de başlayacak! Cami imamları diyanetin ellerine tutuşturduğu kağıtları hutbe niyetine okuyorlar! Diyanet, 15 Temmuz’u Kurtuluş Savaşı, Çanakkale ve Sakarya muhabereleriyle bir tutuyor. A sepet kafalılar, bu savaşlarda ülkemizi işgale gelmiş emperyalist devletlerle onların yabancı askerleriyle savaşmıştık. 15 Temmuz’da AKP’nin beslediği, büyüttüğü, beraber iş tuttuğu kendi adamlarını püskürttük! Nafile gayret, boşuna çabalamayın, 15 Temmuz’dan yeni bir 29 Ekim çıkaramazsınız…
Türk Ordusunun 29. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa! 15 Temmuz hakkında imamdan müezzine, köy bekçisinden mahalle bekçisine kadar herkes konuştu. Siz ağzınızı bile açmadınız. TBMM Komisyonundan kaçtınız. Sizin gibisi şimdiye kadar görülmedi! Sizden evvel 28 tane Genelkurmay Başkanı geldi geçti. Türk Milleti, kendisinin verdiği yetkiyi yine Türk Milletine karşı kullanan, darbe yapan paşalar gördü! Kendi kendisini Devlet Başkanı ilan edenler gördü! Türk Milletinin seçtiği siyasetçileri, kurdukları özel mahkemeler yoluyla astıran paşalar gördü. Kaseti çekilip burnuna dayatılınca “Dolmabahçe’de ne konuştuğumuz bir sır olarak benimle mezara gidecek” diyen zampik paşalar gördü. Tribün paşaları gördü! Bir türlü dik duramayan, ters L gibi durmayı beceri sanan yalaka paşalar gördü. Fakat sizin gibisini Allah hakkı için söyleyelim, görmedi be paşa! Türk Tarihine kendi kendine darbe girişiminde bulunan, altını tutamayan, ama hiç konuşmayan ilk paşa olarak geçeceksin!
Askeri Okulları kapatıp, Türk Ordusunun subay yetiştirme görevini bir Cemaatçiye verdiler, sustun! Üç günlük askerleri, 6 aylık askeri öğrencileri, haklarında iddianame olmadan “Darbeci” diye hapse tıktılar, sustun! Okullarından attılar, çocukların hayatları söndürüldü, sustun! Askeri Hastaneleri, Orgeneral Bilgin Balanlı’yı zindana attıran tarikatın emrine verdiler, sustun! Köprüde emirle oraya giden askerlerimizden üçünün kafası SADAT-SEDAT militanları tarafından kesildi, sen sustun! En son ABD askerlerinin resimlerini, Türk Askeri diye montajladılar, alay ettiler, aşağıladılar, yine sustun!
E be paşa, anladık seni konuşamaz hale getirmişler! Üstündeki üniformanın Ankara Belediye Zabıtası üniformasından farkı kalmamış, sen yine susuyorsun! Şu 15 Temmuz’u bir de senin ağzından dinlesek! Örneğin, yaverin seni nasıl yere yatırıp, boğazına bastı, ağlayarak bi anlatsan? 15 Temmuz günü Başçavuş emeklisi MİT Müsteşarıyla saatlerce ne konuştunuz, tavla mı oynadınız? Ne konuştuğunuzu söylemiyorsun, kim kimi üttü onu söyle bari! Tüm Kuvvet Komutanlarını aynı düğünde nasıl oldu da topladın be paşa? Kendi vatandaşına kurşun sıkacak kadar ihanete düşmüş karargâhındaki adamlarını tanıyamadın, düşmanı nasıl tanıyacaksın be paşa!
Hadi saf tarafına denk geldi, davul zurna ile gelen darbeyi duymadın görmedin! Sonrasında istifa etmek hiç aklına gelmedi mi be paşa! Senin Işık Koşaner gibi haysiyet timsali bir komutanın vardı. Hiç mi örnek almadın paşa!
Hulusivil Paşa;
Bize 15 Temmuz’u anlatırken, yanına tavla arkadaşın Hakan Fidan’ı da al. O iyi bir müzakerecidir. Oslo’da PKK Baronlarına “Biz, şehirlerimizi bomba deposu haline getirdiğinizi biliyoruz” deyip nasıl da g.tlerinin üzerine oturtmuştu! Ya o “Gönderirim üç-beş adam, attırırım oradan üç-beş füze, hoop Suriye’deyiz” deyişi ne akıllıca ne kahramanca idi değil mi? Al yanına bu Cesur Yürek tavla arkadaşını, anlat bize 15 Temmuz’u! Bize 15 Temmuz’u bi de sen anlat paşaların paşası…
Ah be paşa, biz ne paşalar gördük önden deli yürek, arkadan Fatih Ürek! Senin gibisini ilk defa görüyoruz, inan!
Not;
18 ay Asteğmen olarak askerlik yaptım, Teğmen rütbesiyle terhis edildim. Yıllar sonra “Seferberlik Deneme Tatbikatı” sebebiyle yine askere alındım. Bir ay sonra terhis edildim. Benim rütbem şu an ya Üsteğmendir ya da Yüzbaşıdır. Ama inan ki senin rütben, benimkinin yanına bile yanaşamaz, seni emrime posta diye almam be paşa…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Rifat SERDAROĞLU, 15 Temmuz 2017
FETÖ’nün 11 senelik ortağı ve aşkı Cumhurbaşkanı nerede bir mikrofon görse doğru yanlış demeden konuşuyor. Hakaret ediyor, küfür ediyor! O Sultan bizler tebaayız ya, yakında dövmeye de başlayacak! Cami imamları diyanetin ellerine tutuşturduğu kağıtları hutbe niyetine okuyorlar! Diyanet, 15 Temmuz’u Kurtuluş Savaşı, Çanakkale ve Sakarya muhabereleriyle bir tutuyor. A sepet kafalılar, bu savaşlarda ülkemizi işgale gelmiş emperyalist devletlerle onların yabancı askerleriyle savaşmıştık. 15 Temmuz’da AKP’nin beslediği, büyüttüğü, beraber iş tuttuğu kendi adamlarını püskürttük! Nafile gayret, boşuna çabalamayın, 15 Temmuz’dan yeni bir 29 Ekim çıkaramazsınız…
Türk Ordusunun 29. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa! 15 Temmuz hakkında imamdan müezzine, köy bekçisinden mahalle bekçisine kadar herkes konuştu. Siz ağzınızı bile açmadınız. TBMM Komisyonundan kaçtınız. Sizin gibisi şimdiye kadar görülmedi! Sizden evvel 28 tane Genelkurmay Başkanı geldi geçti. Türk Milleti, kendisinin verdiği yetkiyi yine Türk Milletine karşı kullanan, darbe yapan paşalar gördü! Kendi kendisini Devlet Başkanı ilan edenler gördü! Türk Milletinin seçtiği siyasetçileri, kurdukları özel mahkemeler yoluyla astıran paşalar gördü. Kaseti çekilip burnuna dayatılınca “Dolmabahçe’de ne konuştuğumuz bir sır olarak benimle mezara gidecek” diyen zampik paşalar gördü. Tribün paşaları gördü! Bir türlü dik duramayan, ters L gibi durmayı beceri sanan yalaka paşalar gördü. Fakat sizin gibisini Allah hakkı için söyleyelim, görmedi be paşa! Türk Tarihine kendi kendine darbe girişiminde bulunan, altını tutamayan, ama hiç konuşmayan ilk paşa olarak geçeceksin!
Askeri Okulları kapatıp, Türk Ordusunun subay yetiştirme görevini bir Cemaatçiye verdiler, sustun! Üç günlük askerleri, 6 aylık askeri öğrencileri, haklarında iddianame olmadan “Darbeci” diye hapse tıktılar, sustun! Okullarından attılar, çocukların hayatları söndürüldü, sustun! Askeri Hastaneleri, Orgeneral Bilgin Balanlı’yı zindana attıran tarikatın emrine verdiler, sustun! Köprüde emirle oraya giden askerlerimizden üçünün kafası SADAT-SEDAT militanları tarafından kesildi, sen sustun! En son ABD askerlerinin resimlerini, Türk Askeri diye montajladılar, alay ettiler, aşağıladılar, yine sustun!
E be paşa, anladık seni konuşamaz hale getirmişler! Üstündeki üniformanın Ankara Belediye Zabıtası üniformasından farkı kalmamış, sen yine susuyorsun! Şu 15 Temmuz’u bir de senin ağzından dinlesek! Örneğin, yaverin seni nasıl yere yatırıp, boğazına bastı, ağlayarak bi anlatsan? 15 Temmuz günü Başçavuş emeklisi MİT Müsteşarıyla saatlerce ne konuştunuz, tavla mı oynadınız? Ne konuştuğunuzu söylemiyorsun, kim kimi üttü onu söyle bari! Tüm Kuvvet Komutanlarını aynı düğünde nasıl oldu da topladın be paşa? Kendi vatandaşına kurşun sıkacak kadar ihanete düşmüş karargâhındaki adamlarını tanıyamadın, düşmanı nasıl tanıyacaksın be paşa!
Hadi saf tarafına denk geldi, davul zurna ile gelen darbeyi duymadın görmedin! Sonrasında istifa etmek hiç aklına gelmedi mi be paşa! Senin Işık Koşaner gibi haysiyet timsali bir komutanın vardı. Hiç mi örnek almadın paşa!
Hulusivil Paşa;
Bize 15 Temmuz’u anlatırken, yanına tavla arkadaşın Hakan Fidan’ı da al. O iyi bir müzakerecidir. Oslo’da PKK Baronlarına “Biz, şehirlerimizi bomba deposu haline getirdiğinizi biliyoruz” deyip nasıl da g.tlerinin üzerine oturtmuştu! Ya o “Gönderirim üç-beş adam, attırırım oradan üç-beş füze, hoop Suriye’deyiz” deyişi ne akıllıca ne kahramanca idi değil mi? Al yanına bu Cesur Yürek tavla arkadaşını, anlat bize 15 Temmuz’u! Bize 15 Temmuz’u bi de sen anlat paşaların paşası…
Ah be paşa, biz ne paşalar gördük önden deli yürek, arkadan Fatih Ürek! Senin gibisini ilk defa görüyoruz, inan!
Not;
18 ay Asteğmen olarak askerlik yaptım, Teğmen rütbesiyle terhis edildim. Yıllar sonra “Seferberlik Deneme Tatbikatı” sebebiyle yine askere alındım. Bir ay sonra terhis edildim. Benim rütbem şu an ya Üsteğmendir ya da Yüzbaşıdır. Ama inan ki senin rütben, benimkinin yanına bile yanaşamaz, seni emrime posta diye almam be paşa…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Rifat SERDAROĞLU, 15 Temmuz 2017