1. yüz (Toplam 1 yüz)

Kerkük konusunda samimiyseniz hodri meydan / Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU

İletiGönderilme zamanı: Sal Eyl 12, 2017 15:39
gönderen Oğuz Kağan
Kerkük konusunda samimiyseniz hodri meydan

Yine Kerkük'ü yazacağım.

Hatta sanıyorum, 25 Eylül'e kadar da, mümkün olduğunca Kerkük'ü yazmaya çalışacağım.

O tarihe kadar susup da, o tarihten sonra "ah"lı, "vah"lı, "tüh"lü diz dövmeli, başını duvarlara vurmalı "isyaaaaaan"lar, dün de bahsettiğim SAHTEKÂRLIĞA -evet büyük ve kalın puntolarla- dahil olmaktan başka anlam taşımıyor olacak çünkü!

* * *

İktidar sahiplerine sesleniyorum:

Hiç boşuna, hesapta olmayan bir hamleyle karşı karşıya gelmiş, şoka girmiş, Ankara'da "gurur duyuyoruz" tezahüratlarıyla kucakladığınız Barzani tarafından aldatılmış, kandırılmış pozları kesmeyin.

Hem, Barzani bir gün bile gerçek hedefini gizlemediği için...

Hem de;

Erbil'e gidip "kendimi evimde hissediyorum" diyerek Kürtçe konuşan, Kürtçe türküler söyleyen bakanınız,

Kerkük'e, Bağdat yerine Erbil'den pasaportuna sözde Kürdistan damgasını vurdurarak, peşmerge paçavraları eşliğinde giden bakanınız,

Barzani'yle, sözde Kürdistan paçavrası önünde poz veren başbakanınız,

Barzani'yi, "devlet başkanı" sıfatıyla ağırlayan başbakanınız,

Ve elbette Irak'ın kuzeyini "Kürdistan" olarak tanımlayan Cumhurbaşkanınız eliyle siz açtığınız için bu tarihi skandalın yolunu...

Kimse inanmaz.

* * *

Memleketin başına musallat olan pek çok musibet gibi, Barzani'yi palazlandırırken de hepiniz oradaydınız ya...

Velev ki, sahiden pişmansınız;

Kapatın Habur'u...

Durdurun "devlet eliyle" Erbil'e yaptırdığınız uçak seferlerini...

Çekin iş adamlarınızı...

Bitirin askeri, akademik kurumlar arasındaki iş birliğini...

İnanalım.

* * *

Türkmenler yeterince Müslüman değil mi?

Astana'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi'nden çıkan mesajlara bakılırsa, bilim ve teknolojiden ziyade "Arakan"ı konuşmuş Müslüman ülke liderleri.

Zirvede "Türkiye'nin inisiyatifiyle" düzenlenen toplantı sonunda, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında" yayımlanan bildiride "Arakan'da Müslüman topluluğa yönelik uygulanan sistematik baskılar ve sivillere yönelik zorbaca eylemlerden duyulan kaygı vurgulanarak, Myanmar hükümetine uluslararası hukuktan ve insan hakları sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklerine uyma çağrısı" yapılmış.

Bildiride ayrıca "gerilimlerin kaynağında, Müslüman azınlığa ait hane ve mülklerin tapu kayıtlarından çıkarılması, konut, ibadethane ve kuruluşlarına ait binaların yok edilmesi gibi ayrımcı uygulamalar olduğuna" işaret edilmiş.

Kerkük'te yaşayan Türkmenlerin tapu kayıtlarının silinmesi, oraya ait olduklarını, orada sahip olduklarını belgeleyen ne kadar arşiv varsa imha edilmesi de aynı şey değil mi?

Kerkük'te yaşayan Türkmenlerin "evlerinden" kovulmakla tehdit ediliyor olmaları da "sivillere yönelik zorbaca bir eylem" değil mi?

Hepsi bir yana şunu sormalı galiba:

Kerkük'te yaşayan Türkmenler "Müslüman" değil mi?

"Yeterince Müslüman" mı değiller yoksa?

Arakan için Myanmar hükümetine ayar üzerine ayar vermeye çalışan, kampanyalar başlatmaya doyamayan, sadece elini değil kolu, bacağı, kafası ne varsa taşın altına koyan İTT, üstelik de Türkiye'nin dönem başkanlığında neden ses vermez Türkmeneli'nin "bize sahip çıkın" feryadına?

Arakan için BM'yi ayağa kaldırır da, niye, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği'nin hatırlattığı üzere, BM Beyannamesinde yer alan "savaş halinde olan bir ülkede durumdan istifade ederek bir etnik grubun başka bir etnik grubunun topraklarını gasp etmek ve onların haklarını elden alması durumunda mağdur olan grup, başka bir ülkeden himaye talep etme hakkına sahiptir" düsturundan hareketle "Ankara'dan himaye talep eden" Türkmenlere kör, sağır, dilsiz kalır acaba?

Kim, neyle tarttı mazlumların inancını Astana'da?

* * *

Barzani kafa buluyor

Kontrolsüz göç sonrası Suriyelilerin il nüfusuna oranının yüzde 90'ları geçtiği Kilis'te yaşayanlar arasında bir "aidiyet" referandumu yapsanız, nasıl bir sonuç alırsınız?

Peki, bu sonuç Kilis'in "Türkiye Cumhuriyeti'ne dahil olduğu" gerçeğini değiştirir mi; yani "tamam o zaman Kilis'ten vazgeçelim" demezsiniz herhalde değil mi?

Hıh işte, demografik yapısı her nevi kanlı tezgâh ve katliamla değiştirilen Kerkük'te, milletin aklıyla kafa bulur gibi "her etnik gruptan yaşayan var, kendileri karar versin" diyerek referandum yapmak da böyle bir şey...

Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU, 12 Eylül 2017
selcantasci@gmail.com