1. yüz (Toplam 1 yüz)

İddianamesini göremeyenler… / Saygı ÖZTÜRK

İletiGönderilme zamanı: Cum Kas 10, 2017 13:09
gönderen Oğuz Kağan
İddianamesini göremeyenler…

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili değişik illerde davalar devam ediyor. Çok sanıklı olan davalarda bile iddianameleri hazırlandı, kabul edildi, davalarında önemli mesafe alındı. En az sanıklı darbe girişimi davalarından birisi Manisa'da olmasına, üstelik o gece silah patlamamasına rağmen nedense bu soruşturma bitirilemedi, iddianamesi tam 16 aydır hazırlanmadı, dolayısıyla davasına da geçilemedi.

Gazetelerde küçük bir haber yayımlandı. “Tutuklu Manisa 1. Piyade Er Eğitim Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan, hastanede vefat etti” diye. Yavuz Paşa gibi, ağabeyi Aydın Arslan da Güneydoğu'da terörle yıllarca mücadele veren isimlerden birisiydi. Biraz hatırlatalım.

O VALİNİN KARDEŞİ

Güneydoğu'da olaylar alabildiğine yoğundu. Şırnak, olayların en önemli merkeziydi. İl yapıldığında bile Valiliğe kimse gitmek istemiyordu. Aydın Arslan, gönüllü olarak Şırnak'a gitti. Olağanüstü Hal (OHAL) Bölge Valiliği'ne kimse gitmek istemiyordu. Aydın Arslan, OHAL Bölge Valisi oldu. O zor dönemde Arslan, mücadelenin hep ön sırasında yer aldı. Sonunda o koca yüreği yorgunluklara, gerilimlere daha fazla dayanamadı. Kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Aydın Arslan'ın kardeşi Yavuz Aslan askerdi. O da uzun süre Güneydoğu'da görev yaptı. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevinde bulundu. 15 Temmuz 2016'da darbe girişimi yaşanırken, Arslan yıllık iznini kullanıyordu.

KALDI 7 SANIK

Büyük davaların iddianameleri hazırlanmasına rağmen, 8 sanıklı Manisa davası iddianamesinin 16 aydır neden hazırlanmadığı merak edilir. Manisa Başsavcısı, soruşturmayı yürüten savcı bir ay önce değişti. Soruşturma başladığında 8 şüpheli vardı. Yavuz Paşa'nın vefatından sonra sanık sayısı 7'ye indi. Yani, Yavuz Ekrem Arslan, neden tutuklandığını, hakkında niçin soruşturma açılamadığını, hakkındaki suçlamayı öğrenemeden hayatını kaybetti.

Öğrenmek için tam 16 ay bekledi. Bunun 259 günü cezaevinde geçti. Diğer zamanı ise hastane odalarında. Cezaevine 90 kilo giren Arslan paşa çıktığında 46 kiloya inmişti. Arkadaşı Ziya Gökalp, onun eriyip tükenmesine tanık olanlardan birisi. Avukatı Ömer Arslan, Yavuz Paşa'nın vefatının ardından bize şunları söylüyordu:

“259 gün tutuklu kaldıktan sonra, hastanede tedavisi de tutuklu olarak devam ediyordu. Ölüm riski raporu vardı. Bu raporu almamızdan ancak 36 gün sonra ısrarlı çabalarımız sonucu 31 Mart 2017'de tahliye edilmişti. Bu dönemde yoğun sağlık sorunları devam etti ve sonunda vefat etti.”

Hani sıkça söylenir, “Geciken adalet adalet değildir” diye. Geciken adalet, bir generalin neden suçlandığını bile öğrenemeden vefatıyla sonuçlandı.

HEM ERGENEKON, HEM FETÖ SANIĞI

Emekli Tuğgeneral Ümit Yılmaz'ın kardeşi Albay Murat Yılmaz da, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Manisa Merkez Komutanıydı. O da, iddianamesi yazılmayan 7 askerden birisi. Murat Yılmaz, Erzincan'da Merkez Komutanı olarak görev yaparken, “Ergenekon Davası”na sanık olarak eklenmişti. Dönemin Özel Yetkili Erzurum Savcısı O.Ş., 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ve bazı askerleri gözaltına almak üzere geliyor. Albay Yılmaz, Merkez Komutanlığı'na gelen görevlilere, hukuka uygun davranmalarını istiyor. O dönemde en çok korkulan suç unsuru olabilecek CD ya da flaş belleğin masalara bırakılmasıydı.

Albay Murat Yılmaz, Orgeneral Saldıray Berk'i savcılara teslim etmiyor. Bu kez o iki gizli tanık ifadesiyle Erzincan Ergenekon davasının sanıkları arasına alınıyor. Yani, tutuklu albay halen hem Ergenekon hem de darbe sanığı. Ama 485 gündür cezaevinde ve iddianame bekleyenler arasında. Bakın şu kaderin cilvesine, FETÖ'cü olduğu öne sürülen dönemin Erzurum savcısı da, ona karşı direnen Albay Murat Yılmaz da, 17 Temmuz 2016 tarihinde tutuklandı.

3.5 YIL KAPALI TUTULDU

FETÖ'cü yargı mensuplarının, “Askerler suçlarını kapatmak için bizi sokmadı” demelerini engellemek için aynı gün Merkez Komutanlığı'na kilit vurdular, kapıları pencereleri mühürlediler. Bilgisayarları, silahları, bütün belgeleri yıllarca içeride tutuldu. Çünkü, odanın açılması halinde askerlerin suç kanıtlarını kaçırdıkları, kararttıkları öne sürülecekti. İşte bu oyuna düşmediler. O bina tam 3,5 yıl kapalı tutuldu. Bunları da yeni öğreniyoruz.

Emekli Tuğgeneral Ümit Yılmaz, “Kardeşimin başına ne geldiyse, Ergenekon davasında dik durduğu için geldi. Darbeciyse de FETÖ'cüyse de iddianamesi çıktığında cevabını verir. Yeter ki o beklediğimiz iddianame artık yazılsın” diyor.

Saygı ÖZTÜRK, 10 Kasım 2017
saygi@sozcum.com