1. yüz (Toplam 1 yüz)

Fareli matematik / Işık KANSU

İletiGönderilme zamanı: Cmt Mar 10, 2018 11:51
gönderen Oğuz Kağan
Fareli matematik

Öğretmen Mahiye Morgül, “Matematik 1 Ders Kitabı” için Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Gerekçesi, kitaplarda matematiksel değeri ve sabit ölçülebilirliği olmayan, hareket halindeki, az sonra eriyip su olacak kar tanesi gibi nesnelerle matematik yapılabilirmiş gibi çocukların kandırılmasıydı. Aynı zamanda, çocukların karabasan görmesine neden olabilecek ürpertici hayvanlara çocuğu dokunmaya zorunlu kılacak resimlere yer verilmişti. Örneğin, kitapta, sayfanın eni kadar uzunlukta, gerçek boyda bir fare resmi vardı. Çocuklardan farenin uzunluğunun karelerle sayılması isteniyordu.

Morgül, daha önce “İlkokul Türkçe 1 Ders Kitabı” konusunda da bir araştırma yapmıştı. Bu kitapta da, “Siberton” adlı bir robot köpekten söz ediliyordu. Morgül, “Siberton” sözcüğünü bilgisunarda arayınca, karşısına Siberton Baptist Kilisesi çıkmıştı. Kilisenin sitesini tıklayınca “Allah’a Nasıl Dua Edilir Öğren” başlıklı, İsa ve İncil’in anlatıldığı kitabın duyurusu ile karşılaşmıştı. Rastlantıya bakınız ki, bu kitabın yazarları; çocuk istismarları ile gündeme gelen Ensar Vakfı aracılığıyla kitaplarını yayımlatmış, Ensar Vakfı adına sempozyumlara katılmış Talim Terbiye Başkanı Alpaslan Durmuş’un kurucusu olduğu EDAM şirketinin yazarlarıydı.

Çocuklarımız, eğitimle hiç ilgisi olmayan, niyeti belli bir tarikat-ticaret-siyaset üçgenine teslim edilmiştir, biline...

Eğitimdeki eğik düzlem

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hakları Merkezi işbirliğinde düzenlenen “Değişen Eğitim Sistemi ve Çocuklarımız” başlıklı çalıştay, eğitimde giderek aşağı inen eğik düzlemi gösteren saptamalarla tamamlandı.

İşte onlardan birkaçı:

- Öğrenciler arasında akran zorbalığı, dikkat eksikliği, davranış bozukluğu, kâbuslara yol açan gelişmeler, başarılı olamama kaygısı, amaç yoksunluğu giderek artıyor.
- Yargılama, yorumlama, sözlü anlatım becerisi giderek düşüyor.
- Sınav belirsizlikleri ve gerilimi, sağlık sorunlarına yol açıyor.
- Özellikle liselerde okuldan soğuma ve kaçma eğilimi yükseliyor.
- Cinsiyet ayrımına yol açan tutumlar, akran ilişkilerine olumsuz yansıyor.
- Akıllı tahtalar öğretmenlerle iletişimi bozuyor.
- Ders kitapları hem yetersiz, hem de gereksiz bilgilerle dolu.
- Lise ve ortaokullarda artık güvenlik sağlanamadığından, sürekli polis var.
- Kimi okullarda “gülmek” bile yasaklanıyor.
- Eğitim giderek laik, bilimsel, çağdaş, evrensel, karma sistemden uzaklaşıyor.

Sultan han

Tarihi, Bilal’den öğreniyoruz artık:

Müslüman ülkelerin sömürgeleştirilmesi için Abdülhamid’i, kendi çocukları yemiş. Bir büyük tarihin, dönemin tarihçiler tarafından “Pax Ottomana” denilen barış düzeninin çözülmesi için “Abdülhamit Han”ın tahttan uzaklaştırılması yeterliymiş, yetmiş de...

“Aklını, gönlünü Batılılaşma kisvesi altında başkalarının eline teslim etmiş aydınlar, entelektüeller, vesayet odakları” Abdülhamid’i yemişler, ama Tayyip Erdoğan yedirilmeyecekmiş.

Demek ki babası, kendisini Abdülhamid’in yerine koyuyor.

Işık KANSU, 10 Mart 2018
kansu@cumhuriyet.com.tr