Unutmayın hatırlayın / Levent BULUT
Gönderilme zamanı: Pzt Eki 08, 2018 9:10Otuz yıl önce...
Biri sağcı, biri solcu idi.
Görüşleri farklı olsa da kaderleri aynı idi.
Aynı gün idam edildiler.
O yıllar karanlık, o yıllar soğuk.
Kardeş kardeşe düşman.
***
30 yıl sonra Türkiye.
Bitaraf olmayın, sürüden ayrılmayın, bertaraf olursunuz.
Bir operasyonla içeri doldurulursunuz.
Heidi, kırmızı başlıklı kız bile delildir.
Hakkınızda bırak hükmü, somut bir delil yok iken bile iki yılı aşkın içeride yatarsanız yeridir.
O yıllar karanlık,
O yıllarda dinlenme korkusu var.
Demokrasi adı altında insan sömürüsü.
***
Demokrasi amaç mı, araç mı diye düşünüp binilecek tren sananlar ve bunlara kananlar.
Demokrasi dillerde sakız gibi çiğnenir iken, karşıt görüşlere darbeci, ata mirası "Ne mutlu Türk'üm" diyene de faşist denilmekte.
Türban ve din yerini "demokrasi" istismarına bırakmış.
Bitaraf olan bertaraf olmakta.
Hoşgörü yerine, hor görme var.
Daha uzatırım ama bu sütun bana dar.
Suçluluğu ispatlanana kadar herkesi masum sayan evrensel karine; suçsuzluğu ispatlanana kadar herkes suçludur olmuştu.
Bunlara hayır demek için evet deyiniz.
Şak, şak, şak.
İsim değişir konuşan değişir ağlayan değişir, ama zihniyet hep aynıdır..
***
Yok arkadaş. Bizde her şeyi sömürme ve istismar etme hevesi bitmedikçe ve buna prim verildikçe ne içeride yıllarca tutuklu yargılananlar bite, ne de 30 yıl sonra bugünleri hatırlayıp, hatırlatarak evet deyiniz diyenler.
Bugün "Ergenekon" adı altında yaşatılanlar, vicdanı olan her insanı kul hakkına inanan her Müslümanı rahatsız etmeliydi...
Tamam suçu olanlar cezasını çeksin ama sapla samanı da karıştırmamak gerek.
Olacak iş mi? İki yıldır suçunun ne olduğunu bilmeden yargılananlar var.
Bugün ile 30 yıl önceki hukukun ne farkı kaldı şimdi? Bu kafayla 30 yıl sonrası da değişmeyecek.
Başbakan'ın referandumda evet oyu için ağlayarak hatırladığı solcu Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu 30 yıl önce bugün idama götürüldüler.
Ağlayarak hatırlayanlar belki bugün unutmuşlardır diye hatırlatayım istedim.
Unutmayın hatırlayın ki, siz de bugünleri oy istemek için hatırlayanları yaratmayın.
***
Dün ölüm yıldönümleriydi. 7 Ekim 2010'da kaleme aldığım bu yazımı dünü unutanlara hatırlatmak istedim.
EN UCUZ DOĞALGAZ BİZDEYMİŞ!
Türkiye'nin doğalgaz fiyatının Avrupa'daki en düşük fiyat olduğunu söyleyen Gazbir Başkanı "Konutlar açısından baktığımızda 100 kilovatsaatlik kullanımın maliyeti 5.6 euro seviyesindeyken, Türkiye'de bu miktar 2.34 euro'ya karşılık geliyor. Yani, bizim fiyatımız yarı yarıya." dedi.
Yani neresinden tutarsan tut elde kalan bir açıklama.
Avrupa'da ortalama asgari ücret 850 euro iken Türkiye'de asgari ücret bugünkü kurla 230 euro. Hani bilmiyorsa birileri bu arkadaşa Avrupa'da gelirin euro üstünden olduğunu söylesin. Sonra yeniden hesaplasın bakalım, gelire göre ucuz mu pahalı mı?
Biri sağcı, biri solcu idi.
Görüşleri farklı olsa da kaderleri aynı idi.
Aynı gün idam edildiler.
O yıllar karanlık, o yıllar soğuk.
Kardeş kardeşe düşman.
***
30 yıl sonra Türkiye.
Bitaraf olmayın, sürüden ayrılmayın, bertaraf olursunuz.
Bir operasyonla içeri doldurulursunuz.
Heidi, kırmızı başlıklı kız bile delildir.
Hakkınızda bırak hükmü, somut bir delil yok iken bile iki yılı aşkın içeride yatarsanız yeridir.
O yıllar karanlık,
O yıllarda dinlenme korkusu var.
Demokrasi adı altında insan sömürüsü.
***
Demokrasi amaç mı, araç mı diye düşünüp binilecek tren sananlar ve bunlara kananlar.
Demokrasi dillerde sakız gibi çiğnenir iken, karşıt görüşlere darbeci, ata mirası "Ne mutlu Türk'üm" diyene de faşist denilmekte.
Türban ve din yerini "demokrasi" istismarına bırakmış.
Bitaraf olan bertaraf olmakta.
Hoşgörü yerine, hor görme var.
Daha uzatırım ama bu sütun bana dar.
Suçluluğu ispatlanana kadar herkesi masum sayan evrensel karine; suçsuzluğu ispatlanana kadar herkes suçludur olmuştu.
Bunlara hayır demek için evet deyiniz.
Şak, şak, şak.
İsim değişir konuşan değişir ağlayan değişir, ama zihniyet hep aynıdır..
***
Yok arkadaş. Bizde her şeyi sömürme ve istismar etme hevesi bitmedikçe ve buna prim verildikçe ne içeride yıllarca tutuklu yargılananlar bite, ne de 30 yıl sonra bugünleri hatırlayıp, hatırlatarak evet deyiniz diyenler.
Bugün "Ergenekon" adı altında yaşatılanlar, vicdanı olan her insanı kul hakkına inanan her Müslümanı rahatsız etmeliydi...
Tamam suçu olanlar cezasını çeksin ama sapla samanı da karıştırmamak gerek.
Olacak iş mi? İki yıldır suçunun ne olduğunu bilmeden yargılananlar var.
Bugün ile 30 yıl önceki hukukun ne farkı kaldı şimdi? Bu kafayla 30 yıl sonrası da değişmeyecek.
Başbakan'ın referandumda evet oyu için ağlayarak hatırladığı solcu Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu 30 yıl önce bugün idama götürüldüler.
Ağlayarak hatırlayanlar belki bugün unutmuşlardır diye hatırlatayım istedim.
Unutmayın hatırlayın ki, siz de bugünleri oy istemek için hatırlayanları yaratmayın.
***
Dün ölüm yıldönümleriydi. 7 Ekim 2010'da kaleme aldığım bu yazımı dünü unutanlara hatırlatmak istedim.
EN UCUZ DOĞALGAZ BİZDEYMİŞ!
Türkiye'nin doğalgaz fiyatının Avrupa'daki en düşük fiyat olduğunu söyleyen Gazbir Başkanı "Konutlar açısından baktığımızda 100 kilovatsaatlik kullanımın maliyeti 5.6 euro seviyesindeyken, Türkiye'de bu miktar 2.34 euro'ya karşılık geliyor. Yani, bizim fiyatımız yarı yarıya." dedi.
Yani neresinden tutarsan tut elde kalan bir açıklama.
Avrupa'da ortalama asgari ücret 850 euro iken Türkiye'de asgari ücret bugünkü kurla 230 euro. Hani bilmiyorsa birileri bu arkadaşa Avrupa'da gelirin euro üstünden olduğunu söylesin. Sonra yeniden hesaplasın bakalım, gelire göre ucuz mu pahalı mı?