1. yüz (Toplam 1 yüz)

Görev Zararını Kim Öder? / Rifat SERDAROĞLU

İletiGönderilme zamanı: Pzt Şub 04, 2019 10:42
gönderen Oğuz Kağan
Görev Zararını Kim Öder?

Görev Zararı; Kamu İktisadi Teşebbüslerine, Kamu Bankalarına hükümetçe piyasa şartlarının dışına çıkacak tarzda görev verilmesi sonucu oluşan zararlardır.

Örnek;
Hükümet, buğday üreticisini desteklemek için borsada 1 TL olan ekmeklik buğdayı 1.10TL’den satın alması için, Toprak Mahsulleri Ofisine talimat verir. Amaç, buğday üreticisini desteklemektir. TMO bu alımı yapar. Fakat piyasa fiyatından pahalı aldığı için aradaki farkı “Görev Zararı” olarak yazar.

2018 Bütçesinde, 34 Milyar TL açık vermesi öngörülen SGK (Sosyal Güvenlik Kurumları) için 2018 sonuna dek 135,6 Milyar TL aktarıldı. (Öngörülenin 4 katı)

Görev zararlarının oluşmasındaki birinci neden, ülkeyi yönetenlerin seçimler sırasındaki akıl almaz davranışlarıdır. Oy alabilmek için hesapsız para aktarmalarıdır.

Görev zararları 2002 AKP İktidarından önce de yapılıyordu. Fakat 2001 yılında alınan kararlarla bu durum düzeltildi. Ama AKP bunu da bozdu! Geçmişte de benzeri uygulamalar yapıldı dedik, fakat bu günkü gibi bir istismar hiçbir zaman yapılmadı! Geçmişteki hiçbir hükümet döneminde, Demirören Grubuna AKP emriyle verilen 675 Milyon Dolar Ziraat Bankası kredisi benzeri bir kredi verilmedi. Demirören Grubu, devletin parasıyla Doğan Medya Grubunu satın aldı ve aldığı gibi tüm grubuna “AKP’ye uşaklık edin” emrini verdi. Milyon-Milyon dolarlar devlet hazinesinden, AKP için propaganda yapsın diye Demirören Grubuna verildi.

Demirören Grubu borçlarını ödüyor mu yoksa sürekli erteleniyor mu yakında öğreniriz. Fakat daha önce şunu öğrendik;
T.C Ziraat Bankası, 2018’de 2,3 Milyar TL görev zararı açıkladı!
T. Halk Bankası ise 2018’de 1,3 Milyar TL görev zararı açıkladı!

Soru şu;
Demirören Grubuna (görevi olmadığı halde) 675 Milyon Dolar kredi veren Ziraat Bankasının 2,3 Milyar TL (yaklaşık 434 Milyon Dolar) zararını kimler karşılayacak?

İşte geldik zurnanın zart dediği yere;
Devlet Bütçesi, bizlerden toplanan vergilerden oluşur. Devlete, bir yerlerden kayda girmeyen avanta para gelmeyeceğine ve devlet loto-toto-piyango oynamayacağına göre, kamu bankalarının zararı elbette ki bütçeden ödenecektir. Yani biz vatandaşlar, iktidarın kötü yönetiminden ve kamu bankasını parasının Demirören’e peşkeş çekilmesinden dolayı oluşan görev zararını paşa-paşa ödeyeceğiz. Daha açık bir anlatımla, Demirören Grubuna biz vatandaşlar para vermiş olduk, iyi mi? Yıldırım Demirören şimdi bizlerden aldığı parayla sahip olduğu medya grubunu yine bizlere karşı kullanıyor!

Devleti, namusla-akılla-bilimle-uzmanlarla yönetmek tam bir sanattır. Bu sanat gerçek devlet adamlarıyla, gerçek sanatkârlarla yapılır. Kasımpaşa Bitirimhanelerinde, hapishanelerde yetişen cahillerle devleti yönetemezsiniz. Yönettiğinizi sandığınız anda, kendinizi ve milletinizi duvara dayanmış bir halde bulursunuz.

Bir parti düşünün ki 2018 başında yıllık enflasyon hedefini %5 olarak belirliyor. Yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranı, hedeflenin tam DÖRT katı! %20,30… Haysiyetin kırıntısına sahip, milletine saygı duyan bir yöneticinin bu rakamdan sonra yapacağı tek iş, milletinden özür dileyip, defolup gitmesidir… O milletin yapacağı da bir yılda kendisini dört misli fakirleştiren partiye tek yönlü gidiş bileti vermek olmalıdır.

Allah herkese layık olduğu cevheri verir. Kediye kanat verseydi, serçe nesli kalır mıydı? AKP’ye verdiği ise İslam’ı istismar etmek, mütedeyyin insanları sömürmek, seccade şeytanı benzeri Cemaat ve Tarikatları kullanmak, yalan üzerine siyaset yapmak! Devleti adam gibi yönetmek kim, bunlar kim?

Sağlık ve başarı dileklerimle.

Rifat SERDAROĞLU, 4 Şubat 2019