1. yüz (Toplam 1 yüz)

Komşuda savaş görünüyor / Savaş SÜZAL

İletiGönderilme zamanı: Çrş May 22, 2019 12:32
gönderen Oğuz Kağan
Komşuda savaş görünüyor

Yazıya başlamadan önce içime dert olan bir noktaya değineyim. Neden CHP lideri kendisine “Bay Kemal” diye hakaret eden bir adamın siyasi kaçışına payanda olabilir? Anlayabilmiş değilim. Bana İsa peygamber gibi tokat yedikten sonra öteki yanağını uzat mantığı veya Gandi kafası ile cevap vermeye kalkmayın. Olmaz böyle bir şey. Atatürk’ü Türkiye’den silmek isteyen bir takımın siyasetini kurtarmak için Atatürkçülük oynamasına nasıl alet olabildiniz anlayamıyorum. Hele Doğu Perinçek ve Devlet Bahçeli ile aynı kareye girmek. Bu ulusal uzlaşma değil, olsa olsa ulusal teslim veya intihardır.

Gelelim bugünkü konumuza. Biliyorum sizde sıkıldınız. Şu köşeden güzel şeyler duymak sizlere mutlu edecek haberler vermek ne kadar güzel olurdu. Olurdu olmasına da bebelere masal olurdu yaşadığımız ülke, çevremizdeki bölge ve dünyada. Üzgünüm ama sizlere tahmin ettiğim bir başka felaket konusunda uyarı yapmak istiyorum. Yani gene felaket tellallığı yapıyorum.

Ben âdetim olduğu üzere sabahları kahvaltı ederken dünyada görebileceğim ne kadar değişik haber kanalı varsa onları izlemeye çalışırım. Evin tepesinde üç çanak anten hemen herkesi alabiliyorum. (Tabii İngilizce yayınları) Bizimkiler o saatlerde genellikle holding ekonomistlerinin patronları için pembe çizgileri yayınlar. Onun için onları seyretmiyorum. Bir süredir dış haber kanalı gözlemimde dikkatimi çeken bir şey var. Savaş tehlikesi.

Yok, öyle Suriye veya Arap İsrail savaşı gibi olağan şeyler değil benim anlatmak istediğim. Bu kez ABD’nin İran ile bir şekilde tepişme olasılığı. Diyeceksiniz ki onlar bir birlerine söver sayar sonra birlikte geçinir giderler. Hayır, bu öyle değil. Bazı gelişmeler ve olaylar bana Irak savaşı öncesini hatırlatıyor.

Amerika genellikle savaşa başında bir geri zekâlı başkan varken girer. Daha doğrusu Amerika’daki savaş lobisi yani savunma sanayi ve generaller toplumu, geri zekâlı bir Cumhuriyetçinin başkan olmasını beklerler. Dikkat edin Demokratlar zamanında enderdir. Bu Irak savaşında ve daha önceki birçok savaşta böyle oldu. Daha sonra Amerikan derin devleti olarak kendini tanımlayan bir gurup ortam hazırlamaya başlarlar.

Bunlar için en kolay ortam, her zaman İslam âlemi ve orta doğudur. Bölge cahildir akıl yerine din adamları ve din etkindir. Çünkü buradaki liderlerin hiç birinin umurunda değildir halkları. Kendi “bekaları” için gayret gösterirler. Önce ekonomik baskı, sonra nükleer silah kullanma olası var korkutması ve bunlara da kimse inanmazsa yakında kimyasal silah kullanacak nah işte delili diye bir şeyler ortaya atar. Yakıp yıkan bir savaş s0nrası da yanılmışız masalı.

Bu tür ortan hazırlama da ABD’nin her zaman suç ortağı İsrail’dir. Çünkü bu tür her krizde İsrail bir adım daha yayılır yeni topraklar alır. Bunlar benim zamanımda Baba ve oğul Bush döneminde de oldu ve sonuçlarını gördük. ABD saldırıları sırasında milyonlarca sivilin ölmesi veya öldürülmesi ne Washington’un ne de yerel Müslüman yandaşlarının umurunda olmadı. Örnek mi Irak’ta 2,5 milyon sivil öldürülürken, Turgut Özal’ın, Suudi ve Ürdün krallarının körfez şeyhlerinin ve hatta bizim AKP iktidarının yaptığı yorum ve açıklamalara bir bakın.

Önce bu efsanevi Arap başkentleri yıkılır sonrada bunların imarı için Amerikan inşaat şirketleri ihaleye girer. Bizimkilerde taşerondur. Bak Irak, Bak Suriye, Bak Libya. Daha sonra başa getirilen bu iktidarlara yeni Amerikan silahları gıdım gıdım verilir kendilerini korusun diye. Bir yandan da başa oturtulan hükümetler devleti ABD’ye borçlandırır.

Bu kısa tarihi hatırlatma sonrası neden bu tehlikeyi hissettiğimi anlatayım. ABD’de Demokratların iktidarı aldığı yıllarda hem asker sayısını azaltıldı hem de Savunma sanayii küçültüldü. Son seçimlerde Savunma sanayi milyonlarca dolar saçarak, iflas etmiş bir deli iş adamını başkan seçtirdi. Yanına da Beyaz Saray’da hepsi generaller den oluşan yardımcılar verildi. Sivillerden ise Bolton gibi fanatikler seçildi.

Sonuçta Trump kendinden önceki Amerikan sağcı başkanlar gibi bir gerilimi söndürüp bir başkasını körüklemek için harekete geçti. Akli dengesi tartışmalı Kuzey Kore lideri Kim ile iki kez görüştü. Bir sonuç alamadı. Zaten bölgede petrol olmadığı içinde sonuç alması beklenmiyordu. Maksat Show olsun. İsrail’e aşkını dile getirdi. İsrail ile ilişkileri dünyada tartışılır bir düzeye taşıdı. Amaç İslam dünyasındaki satılık liderlere gözdağı vermekti.

Suudi Arabistan derhal bağlılığını bildirdi. Ardından körfez ülkeleri arasında hala çıbanbaşı gibi görünen Müslüman kardeşleri ezerek liderliğini sağlamlaştırdı. Sudan’da El Beşir alaşağı edildi. Libya’da Erdoğan ve Katar’ın desteklediği Trablusgarp hükümeti devrildi veya devriliyor. Ankara’daki Müslüman kardeş lidere gözdağı verilerek meydanlara çıkıp “Ey Amerika” dememesi önerildi. (Zaten çalınan ülke hazinesi nedeniyle memleket çökme aşamasında olduğundan Ankara’dakilerde çalınacak rant kalmadığı için kaçma hazırlığındaydı)

Şimdi gelelim camdan topumuza bakarak gelecekte olacaklara. ABD önümüzdeki Başkanlık seçimleri öncesinde bir punduna getirerek Tahran’a vurmaya çalışacak. Göreceksiniz bunu Putin de daha önceki savaşlarda yaptığı gibi eleştirip köşesinden izleyecek. Bizim Müslüman liderlerimiz Amerikan askerlerinin ölmemesi için duacı olacak ve inşaatlarda taşeron olmaya çalışacaklar.

İran savaşı, Irak gibi olur mu bilemem. Ama şurası muhakkak ki çok sayıda sivil ölecek ve bu ölümleri din kardeşleri bir mazeret bularak izleyecek. Böyle bir savaşın bize faturası bence Irak savaşından daha ağır olacak.

Yazıyı bitirirken AKP’nin Washington’da düzenlediği bazı oyunlarla ilgili istihbarat geldi. O da gelecek yazıya.

Savaş SÜZAL, 22 Mayıs 2019