1. yüz (Toplam 1 yüz)

Melih Gökçek'in karanlık dosyası / Murat AĞIREL

İletiGönderilme zamanı: Çrş Tem 10, 2019 12:02
gönderen Oğuz Kağan
Melih Gökçek'in karanlık dosyası

Daha önceki yazılarımda Melih Gökçek dönemindeki bazı firmaları yazmış ve o döneme dair girizgâh yapmıştım. Gökçek'i ve belediye başkanlığı dönemini yazacaksak şayet Muradiye Vakfı zamanından itibaren yazmamız gerektiğini belirtmiştim.

Bu belirttiğim konu hakkında çarpıcı bilgilere ulaştım. İpin ucunu çektikçe inanılmaz ilişki ağları ortaya çıktı.

Çok uzatmadan aktarıyorum…

Sene 1978.

Kamuoyunda "Çöllü Hoca" lakabı ile bilinen Rıza Çöllüoğlu öncülüğünde Ankara'da Muradiye Vakfı kuruldu. Vakfın kurucu mütevelli heyeti ise Fevzi Tezcan, Ahmet Poyraz, Sami Özkan, Hüseyin Görgülü, Hilmi Görgülü, Alaaddin Zenginer, Hakan Yüksel, Feridun Yüceler, Abdullah Tokur, Nuri Aydın, Memiş Aydın, Hüseyin Eşrefoğlu gibi isimler yer aldı.

Vakfın Genel Müdür görevinde ise Mustafa Kalfaoğlu bulunuyordu. Muradiye Vakfı, Erenköy Cemaati'nin Ankara grubu…

Resim

27 Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra başta Ankara olmak üzere Refah Partili Belediyelerin işbaşına geldiği kentlerde peş peşe aldığı ihalelerle 20'ye yakın şirket kurarak büyüdü.

Özellikle Vakıf, Ankara Belediyesi'nin doğalgaz sayaçlarının yenilenmesi işi, bahçe bakımı, yol, köprü bakımı, personel yemek işi gibi birçok değişik sektörde ihaleler aldı.

Sanayi Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemeleri sonrası, bahse konu ihaleler dikkat çekmiş olacak ki bulgularla birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gökçek hakkındaki iddiaların DGM'nin görev alanındaki TCK'nın 313'üncü maddesindeki "çete suçu" kapsamında girdiği gerekçesiyle "görevsizlik" kararı verdi. Dosya, Ankara DGM Başsavcılığı'na gönderildi. Bunun üzerine DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel harekete geçti ve Hazırlık 1998/293 sayılı talimatı ile Gökçek'in gözaltına alınmasını istedi.

Resim

Yüksel'in talimatı ile Melih Gökçek ve şirket yöneticileri Musa Mallı, Saim Çöllüoğlu, Mahmut Salman, Cengiz Haşmer, Yasemin Haşmer, Halil Akburak ve Zeytin Demirci gibi isimler ile birlikte gözaltına alındılar.

Gözaltına alınan kişiler 70 trilyon liralık usulsüzlük yapmakla suçlanıyordu. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, 1994-1995 ve 1996 yıllarında Muradiye Kültür Vakfı'nın, paravan şirketler aracılığıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden 90 adet ihale aldığı, bu ihaleler karşılığı trilyonlarca lira kazanç sağladığı, 11 adet ihalenin teklif mektuplarının imzalarının aynı olduğunun, müfettiş raporları ve dosya münderecatı ile sabit bulunduğu kaydedildi.

Açıklamada, şöyle devam edildi:

"İhaleleri alan Muraş A.Ş, Kevser Proje, Furkan Planlama, Tayfur Proje Planlama, Abide Proje, Feza Teknik ve Çakıroğulları şirketlerinin, Muradiye Kültür Vakfı'na ait binada bulundukları, ortakların ve yetkililerin çoğunluğunun aynı olduğu ve kiracısı oldukları Muradiye Kültür Vakfı'nın kararları üzerinde yüksek meblağda bağışta bulundukları müfettiş raporları ve dosya münderecatı ile sabit olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.11.1998 gün ve Hazırlık 1998/293 sayılı talimatları doğrultusunda yakalanmaları ile savcılıklarından gözetim istenmesi şeklindeki talimat doğrultusunda gözetim altına alınmış ve soruşturmaya başlanmıştır."

Gökçek gazetecilere, "Korkmaz Yiğit'i hayatımda görmedim, tanımadım. Kamuran Çörtük ile tanışmıyorum, Sayın Mesut Yılmaz ile aşağı yukarı 4 senedir görüşmüyorum. Ne demek istediğimi anladığınızı zannediyorum. Gözlerime bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Milletim de anlar, 65 milyon da anlar, yurtdışındaki insanlar da anlar" dedi.

İçişleri Bakanlığı'nın Gökçek ve belediye bürokratları hakkında fezleke hazırlanmasına yol açan raporunda belediye ihalelerinin, Muradiye Vakfı bünyesindeki şirketlere peşkeş çekildiği belirtildi. Yolsuzluğun vardığı boyutları gözler önüne seren rapor, Sabah gazetesinden Ali Ekber Ertürk imzası ile yayınlandı.

Raporun bazı bölümleri şöyle:

"18 adedi 1994, 65 adedi 1995, 7 adedi 1996 yıllarında olmak üzere 90 adet işin ihalesi Muraş Aş, Kevser Proje, Furkan Planlama, Tayfur Proje, Feza Teknik, Abide Proje, Çakıroğulları isimli firmalarca kazanıldı.

Kriminal incelemesi sonucu, Çevre Koruma Daire Başkanlığı'nın bu firmalarca kazanılan 90 ayrı işe ait ihale dosyasındaki teklif mektuplarının aynı kişiler tarafından imzalanmasına ek olarak, bu kişinin yazdığı teklifler haricinde komisyona teklif gelmemektedir. Kırımlar arasındaki farklar da binde 1'lerle ifade edilecek düzeydedir.

Yazı ve imza benzerlikleri bulunan ihale dosyalarındaki işleri kazanan firmalardan Kevser Proje isimli şirketin kurucusu, ortağı ve yetkilisi olan Cengiz Hasmer, aynı zamanda Muraş AŞ, Tayfur Proje ve Abide isimli şirket adına da yetkilidir. Tayfur Proje ve Muraş AŞ adına Yasemin Seviniş (Hasmer) ve Saim Çöllüoğlu kişiler de yetkiye sahiptir. Yasemin Seviniş 1997 yılında Kevser Proje'nin yarı hissesini devralmıştır.

Muraş AŞ, Çakıroğulları, Abide ve Tayfur, mülkiyeti Muradiye Kültür Vakfı'na ait olan aynı binayı şirket merkezi olarak kullanmaktadırlar. Söz konusu şirketlerden Furkan, Feza ve Muraş, adı geçen vakfa 1995-1997 yılları arasında karlarının hayli üzerinde bağışta bulunmuşlardır. Bu şirketler karlarının tamamını, belediyeden aldıkları ihalelerden elde etmektedirler.

Şirketlerdeki birbirine paralel görüntüler sergileyen ortaklık hareketleri, borç alıp vermeyle ilgili hareketler, bir kısım muhasebe kayıtları, kurucu ve hâlihazır ortaklar ile bazı yöneticilerin durumu ve diğer tespitler birlikte değerlendirildiğinde, Furkan Planlama, Feza Teknik, Tayfur Proje, Muraş Gıda, Kevser Proje ortaklarının şirketlerin gerçek sahibi olmadıkları, paravan kişiler oldukları, şirketlerin ise Muradiye Vakfı için faaliyet gösteren kuruluşlar görüntüsü sergiledikleri sonucuna varılmıştır.

Çevre Koruma Daire Başkanlığı'nca ihalesi yapılan 90 adet işin ihalesini alan bu firmaların ortaklık yapıları, yöneticileri ve yetkilileri arasındaki benzerlikler, şirket merkezlerinin aynı olması, evrak ve paralarının aynı kasada muhafaza edilmesi, kiracısı oldukları aynı vakfa karlarının çok üzerinde yüksek düzeyde bağışta bulunmaları hususu bu şirketlerin tek merkezden yönetildiğinin ispatıdır."


Gökçek hakkındaki gerekçede, Akay Kavşağı için Refahyol'un son günlerinde verilen 5 trilyon kredinin Vakıfbank'a yatırılarak faiz geliri elde edilmesi de vardı. Söz konusu kavşağın yapılmaması, Kanal A'ya para aktarılması, Kanal A'nın hisselerinin Alfagas Firması'na satışı ve Alfagas Firması'na elektronik doğalgaz sayaç ihalesinin verilmesi gibi diğer suçlamalar yer alıyordu.

O dönem Sayın Melih Gökçek'in başkanlığının düşme ihtimali dahi konuşulmaktaydı. Yapılan konuşmalarda, "Su, kömür ve doğalgaz parası adı altında Ankara halkını soyduran Melih Gökçek ve yönetimi Ankara Anakent Belediyesi ve kuruluşlarını yandaşlarına peşkeş çekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasa, hukuk ve ahlaka aykırı bu olaylara derhal el koymalı ve bütün boyutlarıyla görüşmelidir" deniliyordu.

Bu süreç sürerken Gökçek, Muharrem Sarıkaya'ya "Biri şirket kurmuş, üç gün sonra da gelip ihaleye girmiş. İhale şartlarını yerine getirip işi almış. Ondan sonra belediyeden aldığı işten kazandığı parayı götürüp bir (şeriatçı) vakfa bağışlamış. Ne var bunda" diye röportaj vermişti.

O dönemde bu ilişkiler Sabah gazetesinden Şebnem Bursalı'nın imzasıyla "Gökçek'in Vurgun Çemberi" diye haberleştirilmişti.

Ankara Valiliği tarafından Sanayi Bakanlığı'na yazılan (4 Haziran 1998 tarih ve 2070 sayılı) yazıda ise "Bu şirketlerin irticaya destek verdiği iddialarının izlemeye alınacağından" söz edildi. Soruşturmayı yürüten Mülkiye müfettişleri, vakfın 29 şirketine ihale yasağı getirdi.

Peki Melih Gökçek'in Muradiye Vakfı ile bağları bu davadan sonra koptu mu?

Hayır tabiki.

O dönemde var olan şirketlerden bazıları kapandı bazıları ise isim değiştirerek Ankara Büyükşehir Belediyesinden ihale almaya devam etti.

Nasıl mı?

Anlatayım

Mesela…

Alfagas Elektronik Ölçü Aletleri San. ve Tic. Ltd. Şti (19.02.1999 tarihli 4735 sayılı Ticaret Sicil Gazetesindeki bilgilere göre) firma hisselerini Mehmet Kaya ve Ahmet Kaya'ya devrediyor, ismini de Elektromed Elektronik San ve Tic. Ltd. Şti olarak değiştirip ihale almaya devam ediyor.

2011-2016 tarihleri arasında Ankara Büyükşehir Belediyesinden aldığı ihaleler ise şöyle:

Başkent Doğalgaz 2011/113706 Sayaç dönüşümü kontrolü 17 milyon 264 Bin TL,

ASKİ 2012/15398 Sayaç Bakım Onarım 14 milyon 397 bin TL,

Başkent Doğalgaz 2011/153422 Sayaç bakım onarımı 5 milyon 371 bin TL,

Başkent Doğalgaz 2012/75233 Sayaç Bakım Onarım 17 milyon 626 bin TL,

ASKİ 2014/62153 Bakarım Onarım hizmeti 16 milyon 710 bin TL,

ASKİ 2016/134937 Sayaç Alımı 6 milyon 774 bin TL,

ASKİ 2016/313453 Bakım ve onarım hizmeti 33 milyon 867 bin TL,

Yani vakıf bağlantısıyla toplamda  94 milyon 745 bin TL sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinden ihale almış.

Türkiye'nin çeşitli kurumlarından da ihale almış Sakarya SASKİ, Yozgat Çandır Belediyesi, TEDAŞ GM, Manisa Kavaklıdere, UGETAM, Giresun Eynesil, Erdek Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Bulancak, Kaynaşlı, Ecebat, Ermenek, Tirebolu Belediyelerden toplamda 180 milyon TL ihale almış gözüküyor.

Şimdi…

O dönemde (27 Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra) Melih Gökçek ile birlikte gözaltına alınan isimlerden birisine dikkat çekmek istiyorum.

Adı: Musa Mallı.

Muradiye Vakfının şirketlerinden ABİDE PROJE adlı firmada yöneticilik yapan bu ismi daha önce yine dile getirmiştim. Bu isim akrabaları ile kurduğu şirketi ile Gökçek'ten ihale almaya devam etti.

Tekrar hatırlatmam gerekir ise firma adı Soysal Mühendislik.

Şirket ortakları o kadar çok değişmiş ki takip etmekte inanın zorlandım.

Yaklaşık 20 tane ticaret sicil gazetesi okudum. Mahmut Sami Mallı, Muhammed Hafız Osman Mallı, Salih Mehmet Mallı, Halil İbrahim Mallı, Musa Mallı, Cihat Yılmaz Karabıçak, Tayfun Soysal arasında devamlı hisse devri yapılmış. En son (18 Mart 2019 tarihli) ticaret sicil gazetesinde Halil İbrahim Mallı hisselerini Hafız Osman Mallı'ya devretmiş. Şirket ortaklığı yapısı Hafız Osman Mallı ve Salih Mehmet Mallı olarak belirlenmiş. Şirket ortaklarından olan Mahmut Sami Mallı, 25. Dönem Ankara AKP Milletvekilliği yaptı. Aynı zamanda gözaltına alınan Musa Mallının da oğludur kendisi. 

Gökçek'in çok sevdiği firmalardan biri.

Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraki ASKİ (30 Haziran 2015 tarihinde) bir ihale düzenlenmişti. Haymana, Şereflikoçhisar ve Evren sorumluluk sahasında yapılacak içme suyu ve kanalizasyon hatları arıza ve yenileme işi. İhalede "ekipmanın kendi malı olma şartı" vardı. İhaleyi Soysal Mühendislik kazandı ancak yapılan itiraz üzerine Kamu İhale Kurumu tarafından "rekabeti önlüyor" diyerek mevzuata aykırı bulundu ve ihale iptal oldu. Ancak gelin görün ki ASKİ, aynı ihaleyi 10 Ağustos 2015 tarihinde tekrar düzenledi.

İhaleyi yine kim aldı dersiniz?

Bu ihaleyi de Soysal Mühendislik (2015/176528 ihale numarası ile) 64.4 milyon TL teklifle kazandı. Firmanın aldığı ihaleler arasında yalnızca bu iş yok.

Bakın aktarayım…

(2010/516925) Park İnşaat yapımı 4.9 milyon TL

(2012/145402) Beton Yol ve Tel Çit Yapımı 2.5 milyon TL

(2012/185227) Bina İnşaatı 5.3 milyon TL

(2013/35487) Bağlantı Köprüsü yapımı 1.2 milyon TL

(2013/61399) İçme Suyu hatları, kanalizasyon Bakım yenileme 11.8 milyon TL

(2016/236582) İçme suyu deposu imalatı iletim 2.1 milyon TL

(2016/236847) Bina İnşaatı yapım işi 13.9 milyon TL

(2018/333210) Kanalizasyon işleri yapımı 9.8 milyon TL

Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinden aldığı ihaleler toplamı 116.4 milyon TL.

Bunun sadece 9.8 milyon TL'si Melih Gökçek zamanında gerçekleşmemiş. Diğerlerinin hepsi Gökçek zamanında…

Başka kurumlardan da ihale almış firma. TMO Genel Müdürlüğü, KGM, TOKİ, Artvin İl Özel İdaresi, Manavgat Belediyesi, İller Bankası A.Ş., Aydın DSİ den toplamda 213 Milyon TL daha ihale almış. Toplamda aldığı ihaleler bedeli 330 milyon TL.

Peki Abide Proje adlı firma aldığı cezadan sonra ne yaptı dersiniz?

Aynen ticaretine devam etti.

ASKİ 2014/131387'nolu Boru yenileme ihalesi 1 milyon 849 bin TL,

ASKİ 2014/146941'nolu İçme suyu arıtma işi ihalesi 3 milyon 597 bin TL,

ASKİ 2016/282019 nolu İçme suyu inşaatıişi ihalesi 4 milyon 349 Bin TL olmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesinden 9 milyon 795 bin TL İller bankası, Altındağ Belediyesi gibi kurumlardan da toplam 45 milyon 340 bin TL ihale almış durumda.

Mesela ceza alan firmalardan Muraş Gıda Sanayi, Kevser Proje, Tayfur Proje gibi firmaların yetkilisi olan ve verdiği ifade de İhaleleri ayarladığını sahte teklifleri kendisinin yazdığını ve rüşvet dağıttığını itiraf eden Cengiz Hasmer kendi adı soyadı ile A.Ş. şirketi kurmuş ve 2010-2012 yılları arasında Pamukkale Ünv., Altındağ Belediyesi, Karayolları, Malatya İl Özel idaresi, Kastamonu Ünv. Kocaeli Belediyesinden toplamda 34 milyon 539 bin TL ihale almış durumda.

Şu anda Muradiye Vakfının Müdürlüğünü yapan Cengiz Duygulu Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdür Vekili olarak da görev yapmıştı.

Şimdilik bu kadar önsöz yeter.

Daha neler var neler…

Başka hangi belediye bu Vakıf ile bağlantılı, hangi isimler Ankara Büyükşehir Belediyesinden ihaleler almış anlatmaya devam edeceğim.

Sonuç olarak herkes Gökçek'in belediyedeki son yıllarda yaptığı işleri eleştirse de aslında "Gökçek belediyeciliği" karanlık dipsiz bir kuyu. Şeriatçı bir vakıf aracılığıyla kime ne kadar para aktarıldığı belli değil.

Murat AĞIREL, 10 Temmuz 2019
murat.agirel@hotmail.com

Dipçe: CUMARTESİ 04 TEMMUZ 1998

Gökçek'in vurgun çemberi

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan bir rapor "Ankara Büyükşehir Belediyesi-şirket-tarikat" üçgenini gözler önüne serdi.

ŞEBNEM BURSALI

Ankara- Ankara Valiliği'nin yaptığı başvuru üzerine harekete geçen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Muradiye Vakfı'na büyük miktarlarda bağış yapan ve aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediyesi'yle iş yapan 5 şirketle ilgili hazırladığı raporda "tarikat-şirket-belediye" ilişkisi gözler önüne serildi.

Bakanlık müfettişlerinin hazırladığı rapora göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne iş yapan Kevser A.Ş, Muraş A.Ş, Tayfur Ltd. Şt, Furkan Ltd. Şt ve Feza Teknik A.Ş. isimli şirketlerin Muradiye Vakfı'na, şirketlerin sermayesinin ve yıllık karlarının 84.5 katına varan miktarlarda cami yapımı adı altında bağışlar yapıldığı belirtiliyor.

Raporda ayrıca, söz konusu 5 şirketin, 27 Mart 1994 yerel seçimleri sonrası göreve başlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimi döneminde, bu belediyeden çok sayıda ihale almış olduğu ve hatta şirketlerin yerel seçimler sonrasında kurulmuş olduğuna dikkat çekilirken, bu şirketlerin Belediye'den ihale alıncaya kadar gelir getirici hiçbir faaliyetlerinin bulunmadığının altı çiziliyor.

Söz konusu 5 şirketin kurucu ve ortaklarının Muradiye Vakfı yönetiminde, oğlu-damadı gibi yakın derece akrabalarının bulunduğu ve bu durumun, şirketlerle vakıf arasındaki ilişkiyi gözler önüne serdiği vurgulanıyor. Şirketlerin kendi aralarındaki yakın ilişkiyi de, aynı kasayı kullanacak ve muhasebe kayıtlarının aynı kişi tarafından tutulacak kadar ileri götürdüğü de hatırlatılıyor.

İlginç tesadüf

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile söz konusu 5 şirket arasındaki ilişkinin boyutlarını açıklayan raporda çok ilginç saptamalar yer almış. Öncelikle, Melih Gökçek'in seçildiği 27 Mart 1994 yerel seçimleri sonrasında kurulduğuna dikkat çekilen raporda, söz konusu şirketlerin gelirlerinin tamamının veya çok büyük bir kısmının belediyeden aldıkları ihalelerden kazandığı paralar olduğu saptanmış. ASKİ Genel Müdürlüğü'nün toplam 7 ilçenin sayaç okuma, ödeme bildirimi dağıtımı ve veri girişini yapma işiyle ilgili ihalesini kazanan Furkan Ltd. Şti'yle sözleşmenin bitmesine ve yeni abone ve bölge sayısının çoğalmasına rağmen, ihaleye çıkmaksızın ek sözleşme yaparak yine Furkan Şirketi'ne vermesi ve burada fiyat belirleme konusunda "kamuyu zarara uğratacak" ölçüde fiyatın yükseltilmesi de, raporun Belediye ile ilgili saptamalarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Ve bu saptamalardan dolayı, kamuyu zarara uğrattığı tespit edilen Belediye yetkilileri hakkında (Başkan Melih Gökçek ve ihale kurulu) "gereği yapılmak üzere" konunun, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na intikal ettirilmesi isteniyor.

Cami yapımı için

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin "belediye-şirket-vakıf" üçgeninde yaptığı araştırma raporunun en ilginç bölümlerinden birisi de, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne iş yapan şirketlerden, Muradiye Vakfı'na yapılan çok büyük miktarlardaki nakit bağışlar.

Örneğin Furkan Limited Şirketi, 1996 yılı kârının 5 misli bir parayı yani 3 milyar 149 milyon TL'yi Muradiye Vakfı'na cami yapımı adı altında bağış olarak vermiş. Yine aynı şirket 1997 yılı kârının 2 misli olan 22 milyar 375 milyon TL. tutarındaki parayı, aynı vakfa nakit olarak bağış vermiş. 8 milyar 149 milyon TL'lik bir parayı da, başka bir caminin yapımı için vakfa bağışlamış. Feza Şirketi'ne gelince burada da çok yüksek bağışlar dikkat çekiyor. Feza Şirketi'nin 96 yılı kârı 6 milyar TL iken, aynı yıl Muradiye Vakfı'na 26 milyar 892 milyon TL'yi bağış olarak vermiş. 97'de ise, 11 milyar 759 milyon TL'lik kârının 8 milyar TL'sini Muradiye Vakfı'na bağış olarak nakit vermiş. Muraş Şirketi de, 1996 yılında 7 milyar 512 milyon TL'yi bağış adı altında Muradiye Vakfı'na vermiş. Raporun, bağışlarla ilgili saptaması da şöyle: "Özellikle, nakit yapılan bağışların veriliş amaçları dışında kullanılması her zaman için mümkündür. Bu itibarla, söz konusu şirketler tarafından vakfa nakit olarak yapılan bağışların veriliş amacı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla, konunun Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne acele olarak intikali ile sonucundan bilgi istenmesi gerekir."

Vergi kaçırdılar

Raporda şirketlerdeki ilginç ve ticari amaca hiç de uygun görülmeyen şekilde para akışı ve ihtiyaç bulunmadığı halde, ortaklardan çok yüksek miktarlarda borç para alındığının saptandığı ve şirket defterleri kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Raporda, "Şirket kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı yönünde önemli tespitlerin yapılmış olması, bu şirketlerin hesap ve işlemlerinin vergi mevzuatı açısından da incelenmesi ve şirketlerin defter kayıtlarıyla ilgili tasdik işlemini yapan yeminli mali müşavir hakkında da gereği yapılmak üzere konu, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na intikal ettirilmelidir" deniliyor.

Şüpheli 7 şirket

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile iş yapan 5 şirketin kayıtlarını incelerken gizli 5 dosyaya tesadüfen ulaşan müfettişler, bu defterleri incelemeleri sırasında, şüpheli yeni şirketlere de rastlamışlar. Raporda bununla ilgili olarak yer alan öneriler de şöyle; "Gizli tutulan kayıt ve ilgili evrakta unvanı kayıtlı; Atalay Gıda, Akça Taşımacılık ve Gıda, Önder Tıp Sağlık Hizmetleri, Akburak Tüketim Madddeleri ve Cihat İnşaat ile İçişleri Bakanlığı tarafından bakanlığımıza intikal ettirilen ve 05.08.1997 tarihli evrakta unvanı kayıtlı Alfagas Elektronik Ölçü Aletleri ve Poyraz İnşaat hakkında gerekli onay alınarak hesap ve işlemlerinin acele olarak incelemeye alınmasında yarar görülmektedir."

http://arsiv.sabah.com.tr/1998/07/04/R02.html