1. yüz (Toplam 1 yüz)

Çekin elinizi kamu bankalarından! / Remzi ÖZDEMİR

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 03, 2019 15:13
gönderen Oğuz Kağan
Çekin elinizi kamu bankalarından!

Türkiye dünyada en yüksek faizi veren ikinci ülke.

Doğru! Arjantin'den sonra en yüksek faizi biz veriyoruz.

İyi de bir ülke durduğu yerde neden yüksek faiz verir ki?

Devleti yönetenler kendi aile bütçesini yönetenler gibi hareket etmek zorundadır. Gelirinle giderini dengelemek zorundasın.

Gelirinden daha az harcarsan tasarruf etmiş olursun ve kötü günlerde kimseye muhtaç olmazsın.

Bunun aksi durumuna devlette bütçe açığı diyorlar.

Devleti yöneten iktidar ülkeyi o kadar kötü yönetti ki, elde avuçta ne varsa sattı tüketti. Şimdi paraya ihtiyacı var ve borç istiyor.

Borç veren de doğal olarak nazlanıyor ve daha fazla faiz istiyor.

Mecbur kalıp veriyorsun. Çünkü çark dönmüyor.

Ülkeyi o kadar kötü yönetmişsin ki, para sahibi senin borcunu geri ödeyeceğine inanmıyor. Sigorta yaptırıyor. Bir nevi alacak sigortası. Onlar buna CDS diyorlar yani risk primi. Sana borç veren bu risk primini de faizin üzerine ekliyor.

Hesabına geliyorsa al gelmiyorsa alma!

Sen dünyanın en yüksek faizini veren ikinci ülke olarak anılıyor ve tanınıyorsan demek ki o faiz hesabına gelmiştir.

Yani söylenecek sözün yok.

Tasarruf nerede, üretim nerede?

Şimdi devleti yöneten iktidar ortaya çıkıp ben bu kadar yüksek faiz vermeyeceğim diyor.

Doğru bir karar. Ancak bunun için önce yandaş değil liyakate göre kadro oluşturman lazım. Yani işi ehline bırakman lazım.

Bunu yapıyor musun hayır?

Tüketimi kısıp üretime yöneliyor musun? Hayır?

Ya tasarruf? Kesinlikle hayır!

Kamu bankalarının elindeki kaynağı doğru kullanıyor musun? O da hayır?

O halde senin ülken yüksek faiz vermeye mecbur.

Bu senin kaderin olur. Bugününü yarınını hatta çocuklarının geleceğini bile ipotek altına sokarsın.

Devlet babadır. Baba ne kadar çok borçlanırsa hele de yüksek faizle, aile bireylerinin yaşam kalitesi o kadar düşer.

Tüm bunların yaşandığı ülkede bu hafta kamu bankaları hele de tarımı ve çiftçiyi desteklemek amacıyla kurulmuş bir kamu bankası konut kredisi oranlarını 1.50'den 0.98'e çekti.

Ne var bunda diyebilirsiniz?

Bunda çok iş var. Bu ülkede kabul etmesek de resmi verilere göre yüzde 18 enflasyon var. Merkez Bankası'nın o büyük indirimine rağmen faizler halen yüzde 19,75. Dikkatinizi çekerim bu resmi faiz. Yüzde 19,75 ile para toplayan bir kamu bankası üç beş müteahhit batmasın kurtulsun diye yüzde 12'den kredi versin.

Kaba bir parmak hesabı ile 19.75'ten aldığın bir malı 12'den satıyorsun?

Aradaki 7.75'lik fark ne olacak?

Görev zararı!

İyi de sen tarımı desteklemek, çiftçiyi korumakla görevlisin. Senin görevin kısa sürede zengin olmak için Türkiye'yi beton yığınına çeviren müteahhiti korumak değil ki?

Tarım arazilerinin ve traktörlerin çiftçi borcu nedeniyle haciz edildiği bir ülkede tarımı desteklemek amacıyla kurulmuş devlet bankası tarım arazilerine bile beton yığını yapan müteahhitleri kolluyor. Onlar için zararına satış yapıyor.

Şimdi anladınız mı Türkiye'de neden kriz var, neden dünyada en yüksek faizi ödeyen ikinci ülkeyiz.

Remzi ÖZDEMİR, 3 Ağustos 2019
remzi@ekonomist.net
https://twitter.com/remzi_ozdemir