1. yüz (Toplam 1 yüz)

Evde kalırken izlenecek filmler / Levent BULUT

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 08, 2020 10:56
gönderen Oguzhan34
Koronavirüs yüzünden evden çıkmaya korktuğumuz bir dönemden
geçiyoruz. Sahiller, parklar, AVM’ler vb. gibi sosyalleşme alanlarının
hepsi kapalı. Evde kalınan bugünlerde hemen herkes birbirinden film ya
da kitap önerisi istiyor. Şüphesiz birçok yerde bu önerileri bulmanız
mümkün. İşte bugünler için sizlere iki film tavsiye edeceğim...
Muhtemelen birçoğunuz izlemişsinizdir ama tekrar izlenebilecek kaliteli yapımlar.
***
Bu filmlerden ilki Cesur Yürek. Filmde özgürlüğün olmadığı ve
sömürülen bir ülkede hiçbir şeyin, hatta eşinizin bile size ait olmadığı
anlatılıyor. Film bu durumdan rahatsız olan ve sevdiği kadını bir soylu
ile paylaşmak istemeyen Wallece’ın hikâyesine odaklanırken,
intikamla başlayan isyanın, özgürlük savaşına dönüşünü başarılı bir
şekilde işliyor.
***
Şöyle bir şey var. 10 sene hatta 20 sene önce izlediğiniz filmleri,
tekrar izlediğinizde farklı bir gözle bakıyorsunuz. Bu filmi Adana’da lise
yıllarımda izlemiştim. O zaman her şeyiyle kusursuzdu. Ama şimdi
izlediğimde ise film, yine çok iyi ama gözüme batan bir sahne oldu.
Stirling savaşının sonunda bir soylu, atıyla Wallece’ın yanına geliyor.
Wallece kılıcını toprağa saplıyor. Bulundukları yerden bir tepeye
çıkıyor.
Savaş meydanına dönerek kendisini izleyen arkadaşlarına bakıp,
kılıcını havaya kaldırıp bağırıyor. Oysa kılıcını bir önceki sahnede
toprağa saplamıştı.
Burunda çıkan sivilce gibi gözüme battı bu sahne.
***
Neyse genel olarak filmi yine beğendiğimi belirteyim. Soylu-köylü ve
asker sınıflarını yansıtması, dönemin tekniklerine göre görsel sahneleri
çok iyi. Bana göre filmin en can alıcı noktası; Wallece’ın elleri
zincirliyken, Prensese, ‘herkes bir gün ölür, ama çok az insan
gerçek anlamda yaşar’ repliği oldu.
Yaşamanın sadece nefes alıp vermek olmadığını, işgal altında
değerlerini yitirdiklerini, ahlaksız ve edepsiz uygulamalara maruz
kalındığını, özgürlük fikrinden vazgeçilirse, aslında hiç yaşamış
olmayacağını o ana kadarki tüm sahneleri özetleyerek tek başına bu
replikle anlattı. İdamında da özgürlük diye bağırarak izleyen
arkadaşlarına bu mesajı vermiş oldu.
***
Filmle ilgili diğer bir kaç görüşüm şöyle:
Mel Gibson’un vileda püskülü gibi saçlarını hiç beğenmedim.
Filmi zaten beğendiğimi yukarıda ifade ettim ama bir parantez
açmak istiyorum.
Hatunlar ayrı bir güzeldi.
Oyunculukları, sahnelerindeki mimikleri falan çok iyiydi.
Uzun bacaklı denen, palyaço kılıklı kralı hiç sevmedim.
En çok sevdiğim karakter ise Wallece’ın çocukluk arkadaşı olan
karakter oldu.
İlk izlediğimde de sevmiştim.
Ne yalan söyleyeyim, insan yanında öyle bir arkadaşı olsun istiyor.
HATASI BAŞINA İŞ AÇIYOR
Malumunuz 20 yaş altına sokağa çıkmak yasak. İşte bu yüzden ikinci
önereceğim film: Arslan Kral. Üstelik animasyon filmi olsa da her
yaştan insanın oturup izleyebileceği bir yapım. Walt Disney’in bu
animasyon harikası, 4 dalda akademi ödüllerine aday olmuş, en iyi
müzik ve en iyi şarkı dalında Oscar’a layık görülmüş. Filmin ödüllü
müziklerini Tim Rice, Elton John ve Hans Zimmer yapmış. Bu da
zaten filmin kalitesini gösteriyor.
***
Filmin konusuna gelirsek, vahşi Afrika’nın derinliklerinde genç bir aslan Simba
doğuyor. Babası bölgenin kralı olan küçük aslan, kısa zamanda onun
yerine geçmek isteyen hırslı düşmanlarının tehdidi altında kalıyor.
Simba bir an önce kral olmayı arzu ediyor. Babasının
yasakladığı bölgeye, merakı, sabırsızlığı ve kötü niyetli amcası Scar’ın
gazlamasıyla gitmesi ve başını derde sokması, babasını kızdırıyor. Ne
yazık ki bu olaydan bir ders çıkarmayan Simba, yine amcasının
dolduruşuna geliyor ve bu sefer yaptığı hata babasının hayatına mal
oluyor.
***
Babasını Scar’ın öldürdüğünü bilmeyen Simba, kendini suçlayarak
yaşadığı bölgeden kaçıyor. Çölde ölmek üzere iken Timon ve Pumba
tarafından bulunan Simba, onların yaşadığı yere geliyor yeni dünyasına
giriyor. Maymun Rafiki ile Simba kendisini bulma yolculuğuna çıkıyor.
Simba, doğduğu topraklara geri dönerek amcasından
intikam almaya karar veriyor. Scar ve sırtlanlara karşı Timon ve Pumba
ise en yakın müttefikleri oluyor.
***
Scar’ın babasını öldürdüğünü itiraf etmesiyle Simba kendini suçlamayı
bırakıp amcasını deviriyor. Scar da yaptığı kötülüklerin karşılığını trajik bir
sonla ödüyor.
Filmle ilgili diğer düşüncelerim şöyle:
Beğendim: Animasyon da olsa filmi.
Sevdim: Maymun Rafiki’yi.
Sevmedim: Kötü kalpli Scar’ı.
Düşündürttü: Simba’nın itaatsizliği.