1. yüz (Toplam 1 yüz)

Tanrı olaya el koydu, emperyalizm ve dinciler kaybedecek!

İletiGönderilme zamanı: Pzt May 11, 2020 2:10
gönderen İlteriş Kağan
Yazının başlığına bakıp bu nasıl başlık diyenleri duyabiliyorum. Demek istediğim elbette başka bir şey.
Resim
Önceki yazımda Pavlov’un köpeklerinden bahsetmiş, zil sesini duyduğunda yemek için belirlenmiş yere koşan köpeklerin, barındıkları çiftliğin sel baskınına uğraması sonucu, bir kısmının öldüğünü, kurtulanların ise yaşadıkları travma nedeniyle artık zil sesine bir tepki vermediğini ifade etmiştim.

Emperyalist ülkelerin halkları da kendi ülkelerinin sahip oldukları yüksek teknolojiye, bunca gelişmişliklerine rağmen bir virüs karşısındaki acziyetlerini gördüğünü ifade etmiştim.

Çok açık ki, Kovid-19 isimli virüs, özellikle batılı emperyalist ülkelerde yaşayan insanların güçlü gördükleri devletlerine olan güveni sarstı. Hatta travma yaşattı.

Bu anlamda emperyalizm, küreselciler çok ciddi itibar ve güç kaybetti.

Sadece onlar mı?

***

Din eksenli düşünen, din eksenli hareket eden, böylesi bir iklimde yaşayan insanlar, toplumlar, gerçekliğini kaybederek, dinin her şeye yeteceğini iddia edenler de bu süreçte inanırlıklarını kaybettiler daha da kaybedecekler.

Kovid-19 sonrası süreçte de öyle şeyler yapıyorlar ki toplumun onlara karşı tavır almasına, öfkelenmesine sebep oluyorlar.

Örneğin İsrail’de Kovid-19 sonrası salgının önlenmesi maksatlı ibadethanelerin kapatılmasına karşı çıkan, bu anlamda güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelen radikal dinci Yahudi toplumu yüzünden Kovid-19 virüsünün ülkede yayıldığı ifade ediliyor.

Ha keza Hristiyan ülkelerin bir kısmında da benzer tartışmalar oluyor.

Ülkemizde ise en azından virüsün bulaşıcılığı bu kadar yayılmamışken, ibadethanelerin kapatılmasına kamuoyuna yansımasa da tepkiler geldi. “Allah’ın evini kapatamazsınız” diyenleri gördük.

Yine birçok ve ısrarlı ikazlara rağmen, bir araya gelip zikir çekenlerin görüntüleri medyaya yansıdı.

Kovid-19 henüz Türkiye’ye “bulaşmamışken”, merkezi Adıyaman’da bulunan, devlet içinde de yaygın örgütlülüğe sahip bir cemaat lideri, “Virüse söyledim, benim bulunduğum coğrafyaya uğrama dedim” diyerek bunu yazılı olarak sitelerine koydu. Şimdi hala sitesinde duruyor mu bilmiyorum.

Depremi bulunduğu coğrafyadan defettiğini söyleyen, uzay mekiğini düşürdüklerini iddia eden, cehennemde yanmayan kefen pazarlayan ve bir hayli müridi olan din adamı görünümlü birçok şarlatanın, Kovid-19’un artık her gün yüzden fazla can aldığı süreçte tek kelamını duymuyoruz.

Muhtemel ki şu anda kendilerini korumanın telaşına düşmüşlerdir. Hastalananlar varsa bilin ki ilk yaptığı iş doğal olarak bir sağlık kuruluşuna koşmak olmuştur.

Ya müritleri? Mesela Kovid-19’a yakalanıp doktora gitmeyip şeyhinin, hocasının yanına koşan olmuş mudur?

Evet, bu süreçte cennet vaat edici, ebedi mutluluk pazarlayıcısı, olağanüstü güçleri olduğunu iddia eden bu din tüccarlarını görmedik. Ha Kovid-19 geçtikten sonra yeni yalanlarla ortaya çıkacaklardır. Hatta bir kısmı Kovid-19’u kendinin defettiğini, daha fazla can kaybı olmadıysa bunun kendinden kaynaklandığını ileri sürecektir.

Ama bilinsin ki artık “papaz bu pilavı” eskisi gibi yiyemeyecek. Dünyada ve Türkiye’de din pazarlamacılığı yapan, geçimini ve konumunu buna borçlu olan, başka da bir işe yaramayan boş beleş adamların maskeleri iyice düştü/düşecek.

Ülkemizde özellikle 15 Temmuz’da; Fetullahçı örgütün yaptıklarını gören, din eksenli yapılanmanın böylesi bir kötülük yapacağını düşünmeyen geniş halk yığınlarının, bu tür yapılarla ilgili kafalarında en azından o günden sonra soru işaretleri oluştuğunu biliyorum.

Açıktan seslendirilmese de halkın azımsanmayacak bir kısmında bu tür dinsel yapılanmalara karşı kuşkuların her geçen gün derinleştiğini, Kovid-19 sonrası ise bunun zirve yaptığını/yapacağını düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte bu tür yapılarla ilgisi bulunmayan samimi dindarların sayısının artacağını düşünüyorum.

Bu anlamda Kovid-19’u, olası sonuçları açısından, 1347 yılında Avrupa’yı vuran ve 10 yıl devam eden, 100 milyon civarında da insanın ölümüne sebep olan, tarihin en yıkıcı salgını olarak bilinen veba salgınına benzetiyorum.

Bu yazı dizisinin ilkinde belirttiğim gibi bu salgın sonrası kilise ve feodal güç odakları gücünü kaybetmişti. Dün Avrupa ölçeğinde ortaya çıkan bu sonuç, bugün dünya ölçeğinde gerçekleşecek gibi durmaktadır.

Dolayısıyla burada bilimsel görünmese de inandığım bir şeyi ifade edeyim. Evet, öz dilimde Tanrı dediğim evrenin yaratıcısı; zalimlere, güçlü olmanın kibrini taşıyanlara, insanları acımasızca ezenlere, sömürenlere, kitle imha silahlarına milyar dolarlar harcayanlara olduğu kadar, kendi ismini kullanarak yalanlarıyla insanların samimi dinsel duygularını sömürerek çıkar temin eden şarlatanların, gözle görülmeyen bir virüs karşısındaki çaresizliklerini gözler önüne sermiştir.

Evet, emperyalistler, güç odakları kaybetmiştir. Din üzerinden çıkar temin eden şarlatanlar kayıplara karışmıştır.

Evet, laboratuvarda mı üretilmiş, yarasalardan mı bulaşmış, öyle mi olmuş, böyle mi çıkmış hiç önemli değil, bu virüs, bence, “Tanrının mucizevi elidir!”

Tanrı olaya el koymuştur!

Artık mahallemizdeki ağaçlarda bile, bu zamana kadar hiç görmediğimiz papağanlar görülmeye başladı. Pamukkale’de travertenlerin asıl rengine dönerek beyazlaştığı ifade ediliyor. Televizyonlardan takip ettiğimiz kadarıyla kangurular Avustralya sokaklarında koşturuyorlar. Nesli tükenmekte olan bir kısım hayvanların popülasyonlarında artışların başladığı söyleniyor. Doğanın bir nebze de olsa olumlu yönde farklılaştığı, canlandığı, nefes aldığı iddia ediliyor.

Bence Tanrı bir virüs üzerinden sadece emperyalistlere, din pazarlayıcılarına değil, zıvanadan çıkan insanlığa da ders vermektedir.

Tanrı; bu virüsle, tüketim çılgını, egosu tavan, bireysel çıkarı için yapmayacağı alçaklık kalmayan, doğayı mahveden, tarım arazilerini talan edip betona gömen, suları kirleten, yaban hayvanlarını katleden, kısaca her geçen gün aslında kendi geleceğini tüketen, dünyayı yaşanmaz hale getirmeye başlayan, azımsanmayacak kısmıyla da bilimi dışlayan insanoğlunu kendine getirici ciddi bir tokat atmış, “haddini bil!” demiştir.

İnsanoğlu, yaşamak için haddini bilmek zorundadır. Bu virüsten, hem birey, hem toplum olarak dersler çıkartıyoruz.

Umarım ülkeleri yönetenler de çıkartır…

Çıkartmazlarsa yönettikleri toplumların onları kabullenmeyeceğini, büyük toplumsal gerilimler yaşanacağını hepimiz göreceğiz…

(Bu yazı dizisi Veryansıntv için hazırlandığından, bitinceye kadar devam edeceğim…)

Re: Tanrı olaya el koydu, emperyalizm ve dinciler kaybedecek!

İletiGönderilme zamanı: Sal May 12, 2020 15:40
gönderen Kurtlu Adalet

Re: Tanrı olaya el koydu, emperyalizm ve dinciler kaybedecek!

İletiGönderilme zamanı: Cmt May 16, 2020 20:25
gönderen Kurtlu Adalet
Yukselen dogunun ve Asya'nin gelecegin lideri oldugu bir dunyada, batinin kulturel ve ekonomik cokusunu de unutmadan, Turk Milleti'nin nasil bir jeostrateji ile basarili olabilecegine bir bakalim. Eger Turk Milleti Orta Asyadaki kardesleri ile birlik ve beraberlik icinde yasadigi bir gelecek arzu ediyor ise, NATO'nun ve Bati'nin taseronu olarak Orta Asya'da varlik gosteremeyecegini unutmamalidir. Batinin ve NATO'nun askeri bir uzantisi olan Turkiye'yi gelecegin lideri Asya'li gucler Orta Asya'ya sokmazlar. Bati'nin Turkiye araciligi ile Orta Asya'ya uzanmasi ve bolgeyi karistirmasi Dogu tarafindan siddetle engellenecektir. Peki Turkiye Orta Asya'daki kardesleriyle birlik ve beraberlik icinde yasadigi bir gelecek arzuluyorsa ne yapmalidir?

Turk Milleti ve Turkiye'nin tek yapmasi gereken ozune donmesidir. Ozunde Turk milleti Orta Asya'dan Avrupa'ya Asya'nin etkisini goturen bir millettir, su andaki Bati hizmetkari olarak Bati'nin ve NATO'nun etkisini Orta Asya'ya aktaran Turkiye ozunu ve benligini kaybetmis bir goruntu vermektedir. Turk Milleti ozune dondugunde butun arzularini gerceklestirebilecek bir millettir. Peki o zaman Turk Milleti dogunun lider oldugu Asya'nin hakim oldugu bir dunyada kardesleriyle birlik olabilecek mi?

Bunun cevabi sudur; dunya Asya'nin hakim oldugu bu gelecege dogru yol alirken Turkiye Bati'nin taseronu olarak kalirsa, elbette ki Orta Asya'daki kardesleriyle birlik olmasina izin verilmeyecektir. Fakat Turkiye'nin onunde buyuk firsatlat belirmistir, Turk Milleti bu firsatlari gorebilir ise tarihte hakettigi yeri tekrar alacaktir. Peki nedir bu firsatlar ve Turkiye istedigi gibi bir gelecegi nasil yaratabilir?
Yukselen dogu ruhu, yukselen Asya, Rusya ve emperyalism karsiti ulkeler dunyanin neresinde olursa olsun Bati'nin baskisi altindadir. Asil buyuk oyun Asya'da oynanmaktadir. Bati Cin ve Rusya'yi sikistirmaktadir, cevrelemektedir ve baski altina almaktadir. Rusya ve Cin cikis yollari aramaktadir ve bir dunya savasini bile goze almistir bati tarafindan icine hapsedildigi cikmazdan cikmak icin. Bati imparatorlugu Rusya'yi fuze kalkanlari ile cevrelemekte, Cin'in ekonomik gelisimini engellemek icin Orta Dogu'da ve Afrika'da askeri operasyonlar duzenlemektedir. Gelecegin lideri olacagindan hic suphe olmayan Asya kistirilmistir ve her turlu destege ve yardima ihtiyaci vardir bu cikmazdan kurtulmak icin. Iste bu noktada Turk Milleti'nin Asya'ya, Cin ve Rusya'ya goturebilecegi harika bir isbirligi teklifi vardir. Peki bu oneri ve isbirligi neler icermektedir, Asya'nin eline neler gececektir?

Turkiye , Turk Milleti'nin Orta Asya'daki kardesleriyle birlik olmasina izin verilmesi karsiliginda, Orta Dogu'daki bati cikarlarina ve askeri isgaline karsi hareket edecegini, Islam dunyasindaki bati isgaline karsi koyacagini, Asya'nin etkisini ve isbirligini Orta Dogu'ya ve Afrika'ya yansitmasina yardimci olacagini tahahut edebilir.
Cin Orta Dogu'daki ve Afrika'daki atkisini arttirirken buyuk bir Bati operasyonu ile karsilasmistir.
Afganistan Orta Dogu ile Asya'nin arasini, karsilikli enerji ve yatirim ticaretini kesmek icin isgal edilmitir.

Afganistan Cin'e orta dogudan petrol pompalayan bir kopru olacakken, bu Bati tarafindan engellenmis ve Cin ekonomisi yavaslatilmistir. Cin ayrica Afrika'yi da insa etme planlari yapmaktadir, kaynaklar karsiliginda, fakat Afrika'da da Bati medya operasyonlari ile destekledigi askeri operasyonlarina baslamistir, Afrika'nin kaynaklarini somurmek ve Cin'in etksini azaltmak icin. Rusya'nin da hem fuze kalkanlari tehditiyle hem de Iran ve Suriye operasyonlari ile etkisiz hale getirilmek istendigini gormekteyiz. Ozetle Turkiye'nin koseye sikistirilmis Rusya ve Cin'e goturebilecegi buyuk bir teklifi vardir ve de bu oneri tarih boyunca Hacli Seferlerine karsi koymus ve Asya'yan Avrupa'ya yonelmis bu milletin karakteri, kimligi ve kulturu ile tamamen uyumlu bir tekliftir. Sangay orgutune girelim, birlik olalim, muttefik olalim, nukleer savunma sistemlerimizi gelistirelim, atom bombalarimizi uretelim, ve de Asya birligi icinde Turklerin birlik olmasina izin verelim, karsiliginda da Turk Milleti tekrar Asya'nin gucunu, etkisini ve kulturunu Orta Dogu'ya ve Afrika'ya aktaran bir millet olsun, Rusya ve Cin ile muttefik olarak. Boyle bir olusum ozellikle Cin tarafindan da desteklenecektir cunku boyle bir guc Afrika'yi da kapsadigi icin, Hindistan'i da muttefik olmaya zorlayacak , Hindistan'in Bati tarafindan Asya ve Cin karsiti bir guce donusturulmesi engellenecektir.

Rusya zaten hep Akdeniz'e ve sicak denizlere inmeyi arzulamistir. Asya'nin birlik olmasi ve birbirine karsi gruplasmamasi zaten hem bolge icin hem de Turk Milletleri icin cok buyuk onem tasimaktadir, refah ve huzur adina. Yarisindan fazlasi musluman olan Afrika ve cogunlugu musluman olan orta dogunun Bati'nin planlari ile bolunup ates cemberine donusturulmesi engellenmelidir, bunun icin de Cin'in karsilikli ticaret, yatirim ve kalkinma politikasi Afrika icin buyuk bir firsat getirecektir. Rusya'nin askeri ve bilimsel yetenekleri de dogunun bati karsisinda zafer kazanmasinin ve ezilmemesinin garantoru olacaktir. Boyle bir anlasma da en cok kazancli cikacak millet Turk Milleti olacaktir cunku bu Turk Milletlerinin birlik olabilmesinin tek yoludur.

Asya asla durdurulamaz, Asya ile ortak olarak ancak Turk Milleti'nin birlik arzulari gerceklesebilir. Orta Dogu'nun bati isgalinden kurtarilmasi zaten Turk Milleti icin tarihsel ve dinsel anlamda esastir. Asya tarafindan askeri ve bilimsel alanda kalkindirilacak bir Turkiye, Turk Milleti, hem Turklerin arzularinin hem de muslumanlarin arzularinin bekcisi olacaktir. Bu teklif su anda bu cikmazdan kurtulmanin yollarini arayan Rusya ve Cin icin buyuk bir sevinc kaynagi olacaktir. Bu teklif karsiliginda Turkiye buyuk bir destek gorucek , nukleer silahlar ve savunma sistemleri gelistirebilecektir. Etkisini, kulturunu Orta Asya'dan, Afrika'ya kadar hissettirebilecektir. Asya icin de tek cikar yol Turkiye'yi ve Turk Milleti'ni bu sekilde insa etmektir. Bati'nin karsisinda Asya'nin zafer kazanmasini garantoru Turk Milleti olacaktir. Aksi halde Cin icin musluman nufusa da sahip dogmakta olan bir Hindistan tehditi olusturulmaktadir. Rusya da Cin gibi taseron devletlerle ve fuze kalkanlari ile sarilmak istenmektedir. Turk Milleti hem Cin icin Hindistan tehditini ortadan kaldirabilir Asya'nin etkisini Afrika'ya kadar ulastirarak ve Hindistan'i cevreleyerek hem de Rusya icin NATO tehditini ortadan kaldirabilir NATO uslerini kapatarak. Boyle bir teklif ile Turk Milleti'nin ve Turkiye'nin kazanacagi cok sey vardir, en azindan Cin ve Rusya'nin da kazanacagi kadar.

Turkiye'nin Bati'nin hegamesinde yokolusa dogru suruklendigini ve de Asya'nin gunu geldiginde kendisine tehdit olan Turkiye'yi ortadan kaldirabilecegini de unutmayalim. Ozumuze donmenin ve yokedilmek yerine , tekrar tarih sahnesine cikmanin zamani gelmistir.

Re: Tanrı olaya el koydu, emperyalizm ve dinciler kaybedecek!

İletiGönderilme zamanı: Cmt May 16, 2020 20:43
gönderen Kurtlu Adalet
Gün Gelir Kelleler Gider...

Turk Milleti, yuz yil oncesinden daha vahsi ve kanli bir sekilde, musluman dunyasinin etnik ve dini gruplar arasinda bolunerek vahsilestirilmesine, Islam medeniyetlerinin birer birer bombalanip tas devrine gonderilmesine, seyirci kalan ve de destek olanlari, Turkiye'nin Bati'nin taseronlugunu yaparak bolunmesine hizmet edenleri, unutmayacaktir.

Siranin Turkiye'ye de gelecegini bilen Turk Milleti, Islam medeniyetlerinin birer birer yokedilmesi sirasinda Bati'nin kucagina oturanlari, Hacli ordusunun katliamlarina destek verenleri gunu geldiginde birer birer sallandiracaktir.

Vatanini bolunmenin, isgal edilmenin ve yokedilmenin kiyisindan dondurmeyi cok iyi bilen Turk Milleti, O an geldiginde onlarca yildir Turk Milletini Bati cikarlarinin usakligini yapmaya zorlayan kadrolari, gruplari, kisileri ve is adamlarini bulup , bunlarin binlercesini belki de on binlercesini sallandirmayi bilecektir.

Kimsenin gucu Turk Milleti'ni uzun sure Hacli Ordularinin hizmetkari olarak yasatmaya yetmez.

Allah'in insanliga armagani Ataturk'un politikalarinin 180 derece tersini uygulayarak Irak katliamina, Afganistan isgaline, Libya'nin bombalanmasina ve Suriye'nin bolunmesine destek verenlerin O gun geldiginde Turk Milletine hesap vereceklerini unutmamalari gerekiyor.

Gun gelir kelleler gider efendiler!

Yuzyillarin kole tuccarlari, yuzyillarin hacli seferleri yagmacilari, kitalari calanlar, yagmalayanlar, katledenler ve kolelestirenler, Bati'nin savas makinasi, Islam medeniyetlerini tas devrine gondererek ve Islam cografyasini kontrol ederek , degisen dunya dengelerini, yukselen doguyu ve Asya'yi kontrol etmek istiyor.

Dolar basabilmek icin ve enerji kaynaklarini kontrol etmek icin muslumanlarin petrolune ihtiyaclari var.

Israil genislesin ve Islam cografyasini kontrol etsin isteyen bir kuresel Siyonist bankerler cetesi var.

Muslumanlarin etnik ve dini cizgiler uzerinden bolundugu, vahsilestirilmis cahil, Kuran laik ve kul ile Allah arasinda olmasina ragmen, sahte seriat hukuku uygulayan CIA guruplarinin kontrol ettigi ve icine ettigi, zayif dusmus ve bolunmus, ve boylece Siyonist bankerlerin ve Israil'in rahatlikla kontrol edebilecegi, somurebilecegi ve kolonilestirebilecegi bir Orta Dogu yaratilmak isteniyor.

Asya ile birlikte kalkinan ve de Afrika'ya enerji ve yatirim aktaran, guclu ve kalkinmis bir Orta Dogu istenmiyor.

Asya , yukselen dogu, kalkinan mazlum milletler ve Orta Dogu'nun el ele vererek kalkinmalari ve kole tuccarlarinin Savas Makinasinin hegemonisinden kurtulmalari istenmiyor.

Kurduklari kanli saltanat sistemini korumak istiyorlar, tahttan inmek istemiyorlar kuresel cetenin krallari ve kraliceleri.

Turk Milleti vatani satanlari ve ulkenin gelecegini tehlikeye atanlari gunu geldiginde mutlaka sallandiracakdir, ne kadar Ataturkcu olduklarini iddia etseler de, ne kadar musluman gecinseler de,

Turk Miletini ve Islam Dunyasi'ni atese atanlari bu millet affetmez, gunu geldiginde hepsini sallandirir.

Canakkale'de denize gomdugumuz ve Izmir'de denize doktugumuz yuzyillarin kole tuccarlarina ve Haclilara bu topraklari ve bu vatani satanlari, Islam alemine ve Turk dunyasina ihanet edenleri bu millet asla unutmayacaktir!

Bir an once NATO'dan cikilmalidir. Rus-Turk-Cin ortak askeri usleri kurulmalidir dunya capinda. Turkiye'de de bu uslerden Turk Milleti, Turk Meclisi, Turk Ordusu ve Demokrasisi kontrolunde kurulabilir gerektigi takdirde, NATO'dan cikilmadan hemen once.

Kanal Istanbul, Pentagon'un Amerikali ve Avrupali cocuklara tecavuz eden petrol seyhlerini Istanbul'un ve Turklerin efendisi yapma projesidir. Bir CIA projesidir.

Allah'in insanliga armagani olan Ataturk ve Julian Assange gibi insanlari lider edinin. Ataturk, BATI'ya hizmet eden "Osmanli Sulalesi" araciligi ile oldurulmeden once, Bursa Nutkunda, vatani genclere emanet etti. Elitler yozlasti, pesinizden polis ve jandarma gelecek dedi.

Ataturk oldurulmeden once "Turk Kurtulus Savasi" planlayan Rusya'ya karsi askeri bir olusumda yer almayin dedi. Turk Cumhuriyetleri bagimsizliklarini kazanacak dedi.

Rusya'yi arkasina alan Ataturk peygamberimizin mezari icin Kutsal topraklara iniverekti. Tufekli capulcularin Israil kurmasina izin vermeyecekti. Bir Orta Dogu Plani vardi.

Ataturk de Julian Assange gibi insanliga gonderildi. Yurtta Baris Dunyada baris dedi.

Rus dostlugu ile Asya'yi dengeleyerek, sonucta Dunya'yi dengeleyecegiz. Allah'in sesi ve mesaji Kuran dusmanlarina "eger siz Kuran okuyanlari evlerinden ve yurtlarindan cikardiktan sonra halen Iran'i bombalamak ve Turkiye'yi bolmek istiyorsaniz biz de "calinan kitalari" ozgurlestiririz ve insanligin hizmetine veririz diyecegiz. Calinan kitalar bir askeri us olarak kullaniliyor, insanliga saldirmak icin.

Kutsal Topraklari tekrar Kuran okuyanlarin kontrolune almak cok basit bir is ve eglence olur bizler icin.

Gerekirse Allah yolunda savasiriz ve oluruz. Bu Hakka tapan Turk Milleti icin bir onurdur.

Ataturk, Kurt isyani cikarirsaniz Musul ve Kerkuk'u alirim dedi. Biz de Kuran okuyanlara saldirirsaniz biz de "Calinmis Kitalari" bir askeri us olmaktan cikarir, dunyadaki butun ihtiyac sahiplerine veririz diyecegiz.

Sadece Amerika'da 10 milyar insan icin su, tarim, ve barinma kaynaklari var. Dunya gunumuz teknolojisi ile 100 milyar insan barindirabilir, gereksiz tuketim olmaz ise. 2050 teknolojisi ile 1 trilyon insan barindirabilir gereksiz tuketim olmaz ise.

You can have investment money to be invested to benefit humanity. Your consumption power can not be more than 4 times of any other servant of God.

Adil olacaksin. Bir kisiden en fazla iki kat calisabilir, iki kat yaratici olabilirsin. Tuketim gucun en fazla diger bir kuldan 4 kat fazla olabilir. You don't have that right to have Mansions, islands, and stolen wealth and property. Stolen Continents belong to humanity.

Humanity can not move forward with the legacy of Stolen Continents, slavery, massacres, and U.S. Military's PSYOPTIC operation of September 11 2001, video of free fall controlled demolition of WTC7 on the evening of 9/11/2001, and countless witnesses and proofs.

Stolen Continents should be liberated for the future of humanity.

The Dragon-The Bear-The Wolf to march forward together to free the "Stolen Continents" to feed and house "all the people in need in the World." Humanity can not move forward with the injustice of "Stolen Continents."

Allah'nin sesi, Kuran, Anadolu'nun Ruhu, Turk Milleti'nin zekasi, ve Ataturk'un cesareti bizlerle olsun.

M.K.A. ( Milli Kurtulus Atilimi )