1. yüz (Toplam 1 yüz)

15 Temmuz'u bastıranların tasfiyesi / Mehmet Ali GÜLLER

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ağu 03, 2020 12:21
gönderen Oğuz Kağan
15 Temmuz'u bastıranların tasfiyesi

Okan Müderrisoğlu, açılışını Erdoğan’ın yaptığı İstanbul’daki MİT Karargâhı üzerinden MİT güzellemesi yaptığı yazısında önemli bir gerçeğe işaret etti: “MİT’i, 15 Temmuz’a giden süreçteki muhtelif toplantıları zamanında ve yeterince fark edememesinin yanında darbe teşebbüsünün öne alınmasını ve sekteye uğratılmasını sağlayan çabasıyla birlikte değerlendirmek gerekiyor” (Sabah, 1 Ağustos 2020).

Ancak burada “başarıyı” Hakan Fidan’a yazmak, Hulusi Akar’a büyük haksızlık olur!

Aksakallı’nın yanıtlanmayan o sorusu

Akar ve Fidan’ın 14 Temmuz programı ilginçtir. 15 Temmuz’da yapılacak Özel Kuvvetler İhtisas Kursu Mezuniyet töreni bir gün önceye çekilmiş ve Genelkurmay başkanları bu törenlere katılmazken Akar, Fidan’la birlikte katılmıştır. Törenden sonraki yemeğin ardından Akar ve Fidan, Yaşar Güler ve Zekai Aksakallı ile küçük bir toplantı yapmış, ardından da Akar ve Fidan 20.30’dan 00.30’a kadar baş başa 4 saat daha konuşmuştur. Akar ayrıldıktan sonra ise Fidan bir yarım saat de Aksakallı ile baş başa görüşmüştür.

Ancak bu görüşmeler, Akar ve Fidan TBMM Araştırma Komisyonu’na giderek ifade vermediği ve milletvekillerinin sorularını yanıtlamadığı için hâlâ aydınlatılamadı. Akar’ın yazılı gönderdiği 8 sayfalık ifadesinde ise Müderrisoğlu’nun sadece MİT’e başarı yazdığı o “erkene alma” gerçeğine işaret var: “Tedbirler sayesinde paniğe kapıldılar. Darbe öne çekildi ve akamete uğratıldı” (Türkiye, 31.5.2017).

İyi de oldu, darbe bastırıldı! Bastırabilmek için öne çekmek, darbeyi erken doğurtmak elbette bir yöntemdir, itirazımız yok…

Ancak “Erken doğurtmaya gerek kalmadan da darbe önlenebilir miydi acaba” diye sormalıyız yine de. Zira o gecenin öne çıkan isimlerinden Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın mahkeme ifadesindeki şu saptaması/sorusu hâlâ yanıt bekliyor: “TSK’de kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz tedbir olarak ‘Personel kışlayı terk etmesin’ emri verilir. Birlik komutanları kışlalarında, mesaiye devam edilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz’da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı.” (Hürriyet, 20.3.2017).

600 albayın tasfiyesi

Akar’a “Darbeyi açığa çıkaracak o emri neden vermedin” diye sonra Aksakallı, biliyorsunuz son Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) emekli edildi. Sürpriz değildi, zira öncesinde kızağa çekilmişti zaten.

Aksakallı’nın emekli edilmesinden daha önemli olanı, son YAŞ’ta 600’den fazla albayın tasfiye edilmesidir. Bilenlerden ve onları tanıyanlardan aldığımız bilgilere göre tasfiye edilenler, ordunun Kemalist subaylarıydı…

Bakınız, 15 Temmuz gecesinin en önemli gerçeğidir: Tamam, her siyasi iktidar öyle bir geceden kendine kahramanlık payı çıkarmak ister, ancak darbe gerçekte Erdoğan’ın işaretiyle sokaklara çıkanların tankın egzozuna atlet tıkıştırmasıyla önlenmiş değildir. Tankı durduran tanktır; Türk ordusunun Kemalist subayları darbeyi çatışa çatışa bastırmıştır!

İşte YAŞ’ta tasfiye edilen 600 albay, o gece darbeyi bastıranlardandır! Bu nedenle tasfiye edilmelerini sessizce geçiştiremeyiz…

17 yılda dört darbe

Tabloyu anlayabilmek için bugüne son 20 yıldan, yani “büyük resimden” bakmalıyız: Türk ordusuna 21. yüzyılda dört darbe yapıldı!

1. Darbe: 4 Temmuz 2003’te ABD Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirdi! Hedef Türk ordusunun ABD’nin BOP’a teslim alınabilmesiydi.

2. Darbe: Ergenekon-Balyoz kumpasları. ABD destekli AKP-FETÖ operasyonlarının hedefi, Türk ordusunun Türkiye’nin BOP’a uygun yapısal dönüşümüne itiraz edememesiydi.

3. Darbe: 2. darbe sürecinde ordunun sinir merkezlerine yerleştirilen ve siyasi destek nedeniyle YAŞ’ta tasfiye edilemeyen FETÖ’cüler 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalktılar. Neyse ki Kemalist subaylar bastırabildiler.

4. Darbe: 3. darbeyi “Allah’ın lütfu” gören iktidar, bunu 20 Temmuz’dan itibaren 4. darbe fırsatına çevirdi. TSK’yi önce ikiye böldü; kuvvetleri (Kara, Deniz ve Hava) Savunma Bakanlığı’na, genel komutanlıkları (Jandarma ve Sahil Güvenlik) İçişleri Bakanlığı’na bağladı. Askeri yargıyı, askeri okulları, askeri hastaneleri kapattı. GATA’lar Abdülhamit hastaneleri olarak Sağlık Bakanlığı’na bağlandı. TSK’ye din adı altında tarikatlar sokuldu! YAŞ’ın yapısı değiştirildi; 8 sivil ile 4 asker karar mercii oldu; tayin ve terfilerin siyasileşmesinin önü açıldı, kimin general olacağına adalet, eğitim, hazine bakanları karar verir hale getirildi!

İşte 600’den fazla Kemalist subayın tasfiye edilmesi de 4. darbenin son hamlesidir ne yazık ki ve sonuncu mudur, bilemiyoruz…

“Cumhuriyet adım adım nasıl yıkılıyor ki” diye soranlar, bu tabloyu iyi incelemeliler öncelikle!

Mehmet Ali GÜLLER, 3 Ağustos 2020

Re: 15 Temmuz'u bastıranların tasfiyesi / Mehmet Ali GÜLLER

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ağu 03, 2020 14:03
gönderen Macura
Zamanı gelmeden kimlerin, hangi görevdekilerin emekli edildiğini de araştırmak lazım.

Re: 15 Temmuz'u bastıranların tasfiyesi / Mehmet Ali GÜLLER

İletiGönderilme zamanı: Cum Ağu 07, 2020 13:35
gönderen Gönül Pınar Atacı
Ulusal orduyu ve tüm kurumlarını ve kuruluşlarını felç ve yok etmek emeli güden eski ve yeni BOP'cuları ve bunların açık ve gizli işbirlikcisi olan yerli ve yabancı Beşinci Kol'cuları teşhis, tel'in ve mahküm eden son derece GÜNCEL, tamamen NESNEL ve SOMUT, derin BİLİMSEL, gerçek YURTSEVER, baştan sona MÜKEMMEL bir analiz ve sentez. Çok değerli yazarı sevgili Mehmet Ali GÜLLER'e en kalpten tebrikler, derin saygılar, en iyi dilekler, yeni başarılar ve konuya ilişkin özel bir ithaf :

BOP’CULAR VE AÇIK VE GİZLİ MAŞALAR VE KUKLALAR

Darbeciler diyerek sekiz bin yıllık HARBİYEYİ,
Günahkarlar diyerek ulusal Gata’lı TIBBİYEYİ
Vesayetci diyerek yüce ve kutsal ASKERİYEYİ
Ümmet ve himmet diyerek milli EGEMENLİĞİ,
Şeriata karşı diyerek bütün ulusal GÜVENLİĞİ,

Sömürgeciliktir diyerek uluslararası İŞBİRLİĞİNİ,
Cihat diyerek bütün iç ve dış BARIŞI VE DİRLİĞİ,
Dinsizliktir diyerek ulu KEMALİST DEVRİMCİLİĞİ,
Bölücülüktür diyerek gerçek VATAN SEVERLİĞİ,
Ve tüm insani,vatani,milli ve ahlaki DEĞERLERİ

Red ve inkar eden BOP’cular ve açık ve gizli maşalar ve kuklalar
En gerici ve yobaz, nihilist,faşist ve şövenist odaklarla bir olarak
Ve emperyal mandaya,himayeye ve mafyaya methiyeler yazarak
Türkiye ve dünya tarihinin en büyük suçunu işlediler ve işliyorlar.
Bu kadim ülke ve şanlı ulus,bunları ve destekcilerini asla bağışlamayacaktır.
Günü ve saatı gelince hepsini soruşturacak, sorgulayacak ve yargılayacaktır.
İşte o zaman yediden yetmişe herkese barış,huzur,özgürlük tekrar gelecektir
Ve tüm melekler ve erkekler mut, kut, genlik,gönenç türküleri söyleyecektir.

Gönül Pınar Atacı, 31.Temmuz..2020 - 7.Ağustos.2020