1. yüz (Toplam 1 yüz)

Ahıska Türkleri ve Sürgün

İletiGönderilme zamanı: Prş Ara 11, 2008 1:20
gönderen Türk-Kan
Ahıska Türkleri ve Sürgün

Ahıska Türkleri, Gürcistan’ın Mesheti bölgesinin Müslüman Türk nüfusuna verilen addır. Rusların bu bölgeye verdiği coğrafî isim, Meshetya'dır. Bundan dolayı Meshet Türkleri olarak da adlandırılırlar.

Sürgün

Bu nüfus, 1944 yılında totaliter Stalin tarafından iki saat içinde tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek koşulu ile kapalı tren vagonlarında Orta Asya’ya sürülerek Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirildi. Bu sürgün Stalin'in karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır. Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlercesi yolda öldü.

Ahıska Türkleri, bugün eski Sovyetler Birliği coğrafyasına dağılmış olarak yaşamaktadırlar. Ahıska Türkleri etnik olarak Türk'tür, nüfusunun 300.000 dolayında olduğu tahmin edilmektedir.

Ahıska, Gürcistan'ın güneyinde bulunan bir bölgedir. Kıpçak Türkleri arasında yer alan uruğlar-boylar bu bölgeye yerleştikleri için Ahıska Türkü adını almışlardır. Gürcistan sınırları dahilinde bulunan bu bölgenin coğrafî adının dışında, mevcut mekana yerleşen Türk boylarının isimleri dışında bu coğrafyayla hiçbir ilişkileri yoktur. Ahıska Türklerinin bir geçiş noktası olan Kafkaslara yerleşmiş olması, kavimler kapısı olan bu bölgede yaşayan bazı kavimlere, Ahıska Türklerinin etnik yönden bağlı olabileceği düşüncesini doğurmuştur. Bunun içinde, Ahıska Türklerinin Gürcü, Tatar, Azerî ve Kıpçak boylarına mensup olabileceği üzerinde durulmuştur. Kullanılan dilin, kültürel yapının, fizikî özelliklerin (antropolojik hususiyetlerin) Gürcülere kesinlikle benzerlik göstermediği görülmüştür. (Kaynak: Mustafa Malkan, 'Ahıska Türklerinin Menşei ve Tarihi Gelişim Seyirleri')

Özbekistan’ın Fergana vadisinde yaşayan Meshet ya da Ahıska Türkleri, 1989 yılında, Rusların kışkırttığı etnik bir gerilim sonrasında büyük bir kıyıma uğratıldı. Bu trajedinin ardından bölgedeki nüfus tamamen göç etmek zorunda kaldı.

Gürcistan yönetimi, 1990’larda etnik olarak Gürcü kökenli Meshileri nüfusu ülkeye yerleştireceğini duyurdu. Bu karar, Samtshe-Cavaheti bölgesinde yaşayan Ermeni nüfus arasında tepkiye yol açtı.

Azerbaycan, Dağlık Karabağ’dan göç ettirilen nüfusla ilgili sorunlarına karşın Ahıska Türklerinin bir kısmını kabul etti ve topraklarına yerleştirdi.

Türkiye, Ahıska Türklerinin kendi topraklarına yerleştirilmesini talep etmektedir. Öte yandan Türkiye, az sayıdaki Ahıska Türk nüfusunu ülkenin doğusuna yerleştirdi. Rusya Federasyonu’nun Krasnodar bölgesine yerleştirilen Ahıska Türkleri, Rus Kazakların Türk karşıtı tepkileriyle yüz yüzedir. Rusya’daki Ahıska Türklerinden 5.000 kadarı ABD’de çeşitli kentlere yerleştirilmiştir.

Gürcistan, 2006 yılında bu nüfusun Gürcistan’a yerleştirilmesi için ciddi çalışmalara başlamış ve bu çalışma programını Türkiye ile paylaşmaktadır. Ancak çalışmalar yeterli olmamakta, yerlerinden zorla sürülen bu insanların malk ve mülkleri derhal asıl sahiplerine iade edilmesi gerekirken Gürcistan hükumeti ekonomik gerekçeler göstererek işi ağırdan almaktadır.

Ahıska Türkleri, günlük hayatta ana dilleri olan Türkçe'yi kullanmaktadırlar. Konuşma ağızları bu gün kuzey Anadoluda kullanılan Türkçe'yle birebirdir. Ana dili Gürcüce ya da Rusça olan Ahıska Türkü yoktur.


Kaynak




Ahıska Türkleri'nin 64 yıllık acısı


Stalin tarafından sürülen Ahıska Türkleri, 64 yıldır aynı acıyı yüreğinde yaşatıyor.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Sovyetler Birliği lideri Stalin tarafından yurtlarından sürülen ve kırıma uğrayan Ahıska Türkleri, sürgünün üstünden 64 yıl geçmesine rağmen hala vatan özlemini ve sürgünün acısını yüreklerinde hissediyorlar. 14 Kasım 1944'te vatanlarından sürülen Ahıska Türkleri, bugün sürgünün 64. yıldönümünü dünyanın bir çok köşesinde hüzünle anıyor (14 Kasım 2008).


SÜRGÜNDEKİ AHISKA TÜRKLERİNİN FOTOĞRAFLARI :arrow:



AHISKA TÜRKLERİ'NİN SÜRÜLMESİ

15 Kasım 1944’te Ahıskalılar Ahıska sürgünü ve soykırımını yaşamış, 6260 kilometrekare büyüklüğündeki Türk yurdu Ahıska'dan mallarına mülklerine el konularak, 120 bine yakını hayvan trenlerinde Orta Asya ve Kazakistan çöllerine sürülmüştü. 17 bini çocuk olmak üzere 30 bininin ölümü ile sonuçlanan Stalin soykırımını unutmak mümkün olmayacaktır. Bu gün sayıları 500 bine yakın Ahıskalı’nın sorunu millî bir dava haline gelmiştir.


AHISKA TÜRKLERİ

Ahıska Türkleri, Osmanlı zamanında yaklaşık 250 yıl Anadolu'nun doğusundaki Ahıska toprakları olarak anılan bölgede yaşamışlardır. Bu bölge 1829 Edirne Anlaşması ile Ruslara terk edilmiştir. Bunun üzerine soydaşlarımız Ruslar tarafından Orta Asya'nın çeşitli bölgelerine zorla sürülmüşlerdir. Uzun yıllardır vatan hasreti çeken Ahıska Türkleri, kendi topraklarına ya da anavatan olarak gördükleri Türkiye'ye yerleşmek istiyorlar.

Anadolu Türklüğünün ayrılmaz bir parçası olan Ahıska Türkleri'nin asıl vatanı bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti'nin toprakları içinde kalan ve Türkiye ile komşu olan Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgen ve Bogdanovka vilayetleridir. Günümüzde kendi yönetimi olmayan tek Türk topluluğu olarak Orta Asya'daki çeşitli ülkelerde varlığını sürdürmeye çalışan Ahıska Türkleri'nin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır.


AHISKA'YA DÖNÜŞ MÜCADELESİ

Ahıska, Türkiye sınırına 12-30 km. mesafede Gürcistan'ın güneybatısına düşen bölgenin adıdır. 31 Temmuz 1944 gün 6279 sayılı Devlet Savunma komitesinin ''gizli'' kararıyla top yekun sürgüne tabi tutulan Ahıskalıların çoğu, bu zor yolculuk şartlarına dayanamayarak hayatlarını kaybettiler. Ahıska Türklerinin neden sürgüne tabi tutuldukları tam 47 yıl gizli tutuldu. Ahıska Türkleri tarafından ,, vatana dönüş'' mücadelesi veren bir çok cemiyet oluşturulmuş ise de çeşitli ülkelerdeki sürgün hayatı hala devam etmektedir.




Kaynak



İzle




Resim

İndir:
:arrow: Ahıska Sürgünü Belgeseli

Şifre: guncelmeydan

İletiGönderilme zamanı: Cum Şub 20, 2009 19:32
gönderen mukanorkan
çok çilekeş milletiz emeğine sağlık

İletiGönderilme zamanı: Cum Şub 20, 2009 20:16
gönderen Oğuz Kağan
Türk-Kan, izlence için teşekkürler.