1. yüz (Toplam 2 yüz)

KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 21, 2010 20:22
gönderen Oğuz Kağan
KPSS’de şok iddia!

Yüzbinlerce devlet memuru adayı isyan etti: KPSS'de sorular çalındı mı, puanlar yanlış mı hesaplandı?

Üniversite sınavında art arda yaşanan hataların ardından bu kez de KPSS’de soruların çalındığı iddia edildi. Yüzbinlerce kişi sonuçlara itiraz etti.

Devlet memurluğu için KPSS’ye giren yüz binlerce aday puanlarının yanlış hesaplandığını iddia ederek, basın bürolarını e-posta yağmuruna tuttu. 2009 KPSS’de sınav birincisinin bile 120’de 120 net çıkaramadığını belirten adaylar, bu yıl 500’den fazla adayın tüm soruları doğru yanıtlamasının bir açıklaması olması gerektiğini öne sürdü.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk adayların yüzde 70’inin puanlarının yanlış hesaplandığını savundu ve , “ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, neden sağır ve dilsizi oynuyor?” diye sordu.

Radikal gazetesinin haberine göre ÖSYM Başkanı Yarımağan konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınırken, ÖSYM kaynakları çok sayıda adayın tüm soruları doğru yanıtlamasının nedenini, soruların kolay olmasına bağladılar.

800 bin adayın katıldığı KPSS’nin sonuçlarına göre 500’ün üzerinde katılımcının eğitim bilimleri sınavında 120’de 120 net çıkarması da tartışma konusu oldu.

Bazı adaylar, 2009’da yapılan KPSS’deki sınav birincisinin bile tüm soruları doğru yanıtlayamadığını anımsatarak, ‘Acaba polislik sınavında olduğu gibi sorular bazı kesimlerce ele mi geçirildi?’ kuşkusunu taşıdıklarını dile getirdi.

Netlerinin yanlış hesaplandığını ve puanlarının beklediklerinden daha düşük geldiğini öne süren adaylar, ÖSYM’ye dilekçeyle göndermeye başladı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, “KPSS’ye ilişkin yapacağım bir açıklama yok, bu yüzden bu konuda görüş belirtmek istemiyorum” diyerek soruları yanıtsız bıraktı.

Yetkililer, eğitim bilimleri sınavında çok sayıda adayın tüm soruları doğru yanıtlamasını da yine soruların kolay olmasına bağlayarak, “Sonucuyla ilgili kuşkuları olanlar bize başvurabilirler” mesajı verdiler.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç da KPSS’ye yönelik güvensizliği artıracak bir dizi sorun yaşandığını vurgulayarak, şöyle konuştu;

“Bu sorunlardan dolayı bazı kesimler, sonuçlara kuşkuyla yaklaşıyor. ÖSYM’ye ve yaptığı sınavlara ilişkin her sonuç açıklanması sırasında, ‘Acaba şimdi ne sorun çıkacak?’ sorusu akıllara geliyor. Çok sayıda aday bize de gelip kuşkularını dile getirdi. Ancak biz soruların çalındığına ilişkin net bir veriye sahip değiliz.

Bu bir olasılık dahilinde, polis koleji sınavında da bir şaibe olmuştu, sonra sınav iptal edilmişti. Şimdi de bazı şaibeler ortaya atılıyor ama elimizde bunu kanıtlayan herhangi bir şey yok. Elimizde kanıt olmadığı için bir şey söyleyemiyoruz.”




VATAN, 17 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 21, 2010 20:32
gönderen Oğuz Kağan
KPSS’DE SKANDAL

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) tam bir kangren olma özelliğini koruyor. Odatv’ye gelen yüzlerce mail, bu konunun daha uzun süre gündemi işgal edeceğini gösteriyor. Birçok yorumcu ve KPSS mağduru sitemize düşüncelerini yazarak, bizim de olayda katkımız bulunmasını istediler.
Dikkati çeken iddiaların başında, sınavlarda “kopya çekildiği” geliyor.

KPSS’de en büyük haksızlık iddiası, branşlara göre sıralamanın bir türlü açıklanmaması. Bu gecikme, akıllara büyük “kuşkuların” düşmesine neden oluyor.

Diğer yandan geçen yıla göre çok daha fazla soru yapıp, daha fazla puan bekleyen öğretmenlerin tam bir hayal kırıklığı yaşaması. Puanlardaki düşüklük, pek çok yorum almamıza neden oldu.

Bir başka dikkat çeken konu ise on binlerce adayın bazı soruları boş bırakmasına rağmen, bu soruların boş değil de yanlış olarak değerlendirilmesi. Tepkilerin bir kısmı da buradan kaynaklanıyor.

Diğer bir iddia, katsayıların özellikle düşük tutularak, sözleşmeli öğretmenlere kadro olanağının sağlanmaması. Eldeki bilgiler değerlendirildiğinde, bir yıl önceki puanlar çoğu branşta yeni puanlardan daha fazla.

Bu konuda Odatv’ye gelen şikayet ve uyarı niteliğindeki yorumlardan bazıları şöyle:

“Merhaba,

2010 KPSS'ye giren adayların sınav puanlarının, sayısal verilerin çok farklı olmadığı 2009 KPSS'ye göre beklenenin çok altında gelmesi, kopya çekildiğine dair haberleri de beraberinde getirmiştir. Özellikle memurlar.net'in forum sayfalarında, kopya çektiği
ya da soruların sızdırıldığı iddaa edilen kişilerin T.C. kimlik numaralarının elden ele dolaşması, kopya söylentilerini kanıtlar niteliktedir...”

“2009 KPSS birincisi Eğitim Bilimleri alanında 120 doğru yapamamışken bu yıl yaklaşık 500 kişinin (120 soru da 120 net yapan ve T.C kimlik numarası ifşa edilenlerden birinin genel sıralamasına baktığımızda 467. olduğu görülüyor ki bu kişilerin geçen yıllarda çıkardığı netler ortadadır...) bunu yapmış olması soruların sızdırıldığının göstergesidir. Kaldı ki 2010 eğitim bilimleri sınavında sorulan kimi soruların, uzmanların dahi üzerinde uzlaşamadıkları nitelikte sorular olması kafalarda soru işaretleri oluşması için yeterlidir.”

"Geçen yıl polislik sınavında ortaya çıkan sızdırma olayına benzer bir durum söz konusudur ve kimi dershaneler eliyle bu yapılmıştır. Başlangıçta belirttiğim gibi bu durum, geçen yıl yapılan sınavla benzer sayısal verilere sahip olmasına rağmen puanların 5-8 puan düşük gelmesine neden olmuştur.”

“KPSS tarihinde, eğitim bilimlerinden 120'de 120 yapan olmamıştı. Nedeni ise, gelen soruların tartışmaya açık olması, çeşitli yayınevlerinden uzmanların, çeşit okullardan profesörlerin, hocaların üzerinde kesin olarak anlaşamadığı çelişkili soruların her sene var olmasıdır. En fazla yapan KPSS birincileri 105 net ancak yapabiliyordu. Oysaki bu sene işler değişti. 120 doğru yapan birisinin 467. olduğu belgesiyle gösteriliyor. demek ki en az 467 kişi 120 doğru yapmış. Ve nedense son iki seneye göre sıralamada ilk 10 binde 1000 kişilik bir artış var. Yine bu yaklaşık 1000 kişi sapmaları ve ortalamaları da etkilemiş oluyor... Özetle, iddialar öyle kolay kolay geçiştirilecek türden değil. En azından insanların şüphelerini yatıştırmak adına, ÖSYM gibi bir kurumun kendine olan güveni tazelemesi adına, soruşturulmaya değer iddialar bunlar. Aksi halde kamuoyunda ÖSYM'nin hiçbir kıymeti harbiyesi kalmayacaktır."

"Bu sene KPSS Lisans sınav sonuçlarına bakıldıgında 500’den fazla kişinin eğitim bilimleri sınavından (yani öğretmen olacakların girdiği sınav) 120 soruda 120 doğru yapmıştır. Bu sene herkesin eğitim sorularının gecen seneye göre çok zor oldugunu düşündüğünü ve bazı soruların cevap anahtarı olmasına rağmen cevabını anlamadıgımızı da eklemek isterim.

Geçen sene yani KPSS lisans (2009) sınavı Türkiye 1.’si olan kişi bile eğitimden 120 doğru yapamadı ama bu sene 500’den fazla kişi bunu başardı. Soruların bazılarının cevabı bile anlaşılamamış ve eğitim uzmanları bile cevaplayamazken...

Şimdi ortada dolaşan iddalara göre; bazı dershaneler geçen sene polislik sınavında oldugu gibi soruları onceden öğrencilere dağıtmış. (polislik sınavında bu olay ortaya cıkınca sınav iptal edilip tekrar yapılmıştı.) Bu öğrencilerden bazılarının TC kimlik numaraları forumlarda elden ele dolaşıyor. Bu kişilerin 2007, 2008 ve 2009 sınav sonuçlarına bakıldıgında çok kötü puanlar aldıkları görülmekte ama ne olduysa 2010 yılında bu kişiler birden tum soruları doğru cevaplamaya başlamıştır."

“Sayın YETKİLİ,
Bu büyük bir skandaldır. Bazılarının adamlarını kamuda personel olarak almak için kamu personeli seçme sınavında oynadığı bir oyundur. Bu yüzden binlerce aday mağdur olmuştur.”

“Yukarıdaki fotoğraf 2008, 2009 ve 2010 yıllarında sınava girmiş bir kişiye ait. KPSS-2010'daki öğretmenlik başvurularına esas olan KPSS–10 puan türündeki değişim, önceki yıllara göre uçurum denecek düzeyde. Netler açısından bakıldığında da şu değerlendirmeye varılabilir: Üç yıl boyunca KPSS'ye giren bu kişinin özellikle Eğitim Bilimlerindeki toplam yanlışı toplam doğrusundan daha fazla. Ancak 2010-KPSS'de Eğitim Bİlimlerindeki net sayısının 120 oluşu, disiplinli çalışma, özgüven, inanç gibi kavramlarla açıklanabilir gibi görünmüyor.

Yine de, yukarıda örnek olarak verdiğimiz kişinin gerçekten çalışarak bu başarıyı kazanmış olmasının da ihtimal dışı olmadığını da belirtmek gerekir.”


Odatv.com, 17 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 21, 2010 20:37
gönderen Oğuz Kağan
İddialar çok vahim

Türk Eğitim-Sen, KPSS-2010 sınavlarının iddialar nedeniyle şaibeli bir sınav olduğunu savundu.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS-2010 sınavlarının ciddi iddialar sebebiyle şaibeli bir sınav olduğunu savundu ve "ÖSYM'nin bu iddialar karşısında yapacağı soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını biliyorum. Konunun incelenmesi için Cumhurbaşkanlığı makamına yazılı olarak da, sözlü olarak da başvuruda bulunuyoruz" dedi.

Koncuk, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile ilgili ciddi iddialar olduğunu söyledi. KPSS'den 43 puan alan bir biyoloji öğretmeninin 2007 yılında Van'da bir liseye sözleşmeli öğretmen olarak atandığına dikkati çeken Koncuk, şöyle devam etti:

43 puanla atanan öğretmen

"O tarihte biyoloji branşından atanabilmek için en az 85 puan almak gerekirken, bir öğretmen arkadaşımız 43 puanla sözleşmeli öğretmen olarak atanıyor. Bu kişi KPSS'den 2004'te 36 puan, 2006'da 43 puan ve 2008'de 37 puan almış. Bu atamayı yapan kim? Bu atamayı yapan eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik. Daha önce yine Van'a başka bir öğretmen ataması daha yapılmıştı. Bir AKP İl Genel Meclisi üyesinin kardeşiydi. O da 57 puanla sözleşmeli öğretmen olarak atanmıştı. Böyle bir adalet olmaz."

"Çelik'in bilgisi dışında yapılmış olamaz"

2007 yılında yapılan söz konusu atamanın dönemin Milli Eğitim Bakanı Çelik'in bilgisi dışında yapıldığını düşünmenin mümkün olmadığını savunan Koncuk, söz konusu atamaların Van iline yapılmasının dikkat çekici olduğunu ileri sürdü.

Çelik, 43 puanla ataması yapılan öğretmenin AK Parti Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk'ün abisinin damadı olduğunu da iddia etti.

"Başbakan hesap sorsun"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan, söz konusu atamaların üzerine gitmesini isteyen Koncuk, Başbakan Erdoğan'ın bu atamaları yapanlara hesap sorması gerektiğini dile getirdi.

"ÖSYM Başkanı için suç duyurusunda bulunacağız"

Koncuk, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın söz konusu iddialar üzerine bir açıklama yaptığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Bir kurum başkanı konuşmasına 'Bu iddialar doğru değildir' diye başlıyorsa, o kurum amirinin yapacağı hiçbir araştırmaya güven duyulmaz. Peşin hükümle 'Bu iddialar doğru değildir, ben bunlara inanmıyorum' diyor. Hangi araştırmayı yaptın da, 'Ben bunlara inanmıyorum' diyor ve soruşturma başlattığını ifade ediyorsun? Kurumun en üst amirinin bu ifadesi ile başlayan soruşturmanın sonuç vermesi beklenemez. ÖSYM'nin bu iddialar karşısında yapacağı soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını biliyorum. Konunun incelenmesi için Cumhurbaşkanlığı makamına yazılı olarak da, sözlü olarak da başvuruda bulunuyoruz."

"Olayı savsaklıyor"

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Koncuk, "Bir kurum amirinin bu kadar ciddi iddialar karşısında olayı savsakladığı, olayı gevşettiği, kamuoyunu yanlış yönlendirecek ifadelerden kaçınmadığı için suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

"Burada ciddi nahoş bir koku var"

KPSS'de bir çiftin 120 net yaptığı şeklinde bilginin basında yer aldığını hatırlatan Koncuk, "Elimize gelen bilgiler ile bu sayı 4 kişiye çıktı. Soyadı benzerliği midir, eş midir, bunu araştırmak ilgililerin işidir. Biz iddia ediyoruz; 4 kişi, 4 eş eğitim bilimlerinde 120 net yapmış. Hadi bir tanesi Sayın Yarımağan'ın dediği gibi matematik olarak olabilir. Eğer bunlar eşse, aynı anda, aynı konudan 120 net yapmasını ben mantık olarak izah edemiyorum" diye konuştu.

Bir önceki KPSS'de eğitim bilimlerinden hiç doğru yapamayan ya da az net yapan bazı öğretmen adaylarının bu seneki KPSS'de eğitim bilimlerinde 120 net yaptığına işaret eden Koncuk, "Bu kadar süre içerisinde bir insanın başarısının yukarıya doğru böyle bir sapma göstermesi önemlidir. Bu olmaz değildir ama bu çok sayıda olamaz. Birdenbire yüzlerce kişi başarısız durumdan başarı gösterir hale geliyorsa burada ciddi bir nahoş koku var demektir" dedi

"İddiası olan herkes dava açsın"

Milli Eğitim Bakanlığının iddialar karşısında, araştırmalar sonuçlanıncaya kadar, öğretmen atama takvimini gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Koncuk, şunları kaydetti:

"KPSS-2010 sınavlarının ciddi iddialar sebebiyle şaibeli bir sınav olduğunu söylemek zor değil. Bu sınavlarla ilgili araştırmaları ÖSYM'nin yapma imkanı, niyeti yoktur. Yanlışları ortaya koyma niyeti de yoktur. Böyle bir niyetle yapılan soruşturmanın arzu edilen sonuçları doğurmayacağı da açıktır. Onun için Cumhurbaşkanlığı makamına konuyu iletiyoruz. Bu konuda iddiası olan
bütün arkadaşlarımız dava açsınlar."

"Cumhurbaşkanı'na başvuracağız"

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koncuk, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan ile ilgili suç duyurusunu hazırladıklarını; konunun incelenmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e başvuruyu bugün yapacaklarını söyledi.

Koncuk, "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun öğretmen atamalarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak sınav ile gerçekleştirileceği yönünde açıklaması var. Bu bir çözüm olabilir mi?" sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:

"ÖSYM gibi çok ciddi bir kuruluşun yaptığı sınavlarda böyle suistimal iddiaları gündeme geliyorsa, Milli Eğitim Bakanlığının yapacağı sınavlara ne derece güven duyulacağını merak ediyorum. 43 puanla atamayı yapan eski bir milli eğitim bakanı. Milli Eğitim Bakanlığı da bu konuda ciddi sabıkaları olan bir kuruluş haline geldi. bundan memnuniyet duymuyorum. Çünkü kurumlarımızın yıpratılmasından yana değilim. ÖSYM ciddi bir kuruluştur, ciddi sınavlar yapmıştır, bu yıla kadar bu suistimal iddiaları bu kadar güçlü dile gelmemiştir. Üzerine gitmeliyiz. Bundan sonra olmamalı."

"KPSS'ye şaibe karışmıştır"

"Sorular bazı kişilere dağıtıldı, diyebilir misiniz?" sorusu üzerine Koncuk, "Hukuken o ifadeyi kullanmak doğru olmaz ama ortaya koyduğumuz şu belgelerden bu sonuç zaten kendiliğinden çıkıyor. Bu KPSS'ye şaibe karışmıştır" dedi.

YÖK ve ÖSYM Başkanlarına suç duyurusu

Türkiye Gençlik Birliği de (TGB), "KPSS'de kopya çekildiği ve soruların çalındığı" iddialarıyla ilgili YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan hakkında, "görevlerini kötüye kullandıkları ve ihmal ettikleri" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Ankara Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan TGB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, "KPSS'de kopya çekildiği ve soruların önceden sızdırıldığı" iddialarının son günlerde gündemi yoğun bir biçimde meşgul ettiğini belirterek, "İddiaların vahim, yetkililerin verdiği cevapların ise tatmin edici olmaktan uzak olduğunu" söyledi.

Açıklamanın ardından Kaya ve beraberindeki TGB üyeleri, hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.


VATAN, 20 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 21, 2010 20:47
gönderen Oğuz Kağan
Ailece KPSS şampiyonu oldular

KPSS'de soruların sızdırıldığı iddiası güçleniyor. İşte sınavda rekor kıran o isimler:

Devlet memuru olmak isteyen 800 bin adayın ter döktüğü Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) soru veya yanıtların sızdığı iddiası, ‘güçleniyor.’ Radikal'in haberine göre, ‘KPSS şampiyonları’ndan (120 sorulu sınavda 110 ve üzeri net yapanların) en az 20’si, aynı evde yaşayan evli çiftler, kardeşler veya ev arkadaşları.

KPSS’de geçen yıl 120 sorunun tamamını yapan kimse olmamıştı. Bu yıl ise aynı sınavda 300’ü aşkın kişi 120 soruda 120 net doğru yapması, bu kişilerden bir kısmının aynı evde yaşaması, ‘Zordu’ denilen sınavda ortalama doğru sayısının ise 61’de kalması ‘cevap anahtarı bazı evlere servis mi edildi’ kuşkusu yarattı.

Aynı evlerden bu kadar başarılı adayların çıkmasının tesadüf olamayacağını savunan mağdur adaylar, “Kimlik numaraları ve sonuç belgeleri internette çarşaf çarşaf yayımlanan başarılı adaylar neden seslerini çıkarmıyor, neden köşe bucak kaçıyor. Onların suskun kalması bizim iddialarımızı iyice güçlendiriyor” diyor.

İŞTE BAŞARILI HANEHALKLARI

Aynı adreste yaşayan en az 10 çift, kardeş ya da akraba, sınavda şampiyon oldu. İzmir’den N.B ve H.B, Sakarya’dan L.Ç ve S.Ç, Kayseri’den R.Y ve Z.Y, Ankara’dan N.S ve A.S, Malatya’dan E.Ö ve A.Ö, yine Malatya’dan R.N ve B.K, Ankara’dan H.A ve S.A, Kahramanmaraş’tan B.G ve İ.G, Afyonkarahisar’dan S.A ve H.A, İzmir’den M.S ve M.S’nin sınavda gösterdiği başarılar aynı.

İkili gruplar halinde aynı evde yaşadığı tespit edilen adayların bazılarının eş, bazılarının kardeş, bazılarınınsa arkadaş olduğu belirtiliyor.

İsmi geçen adaylardan bazıları, tüm soruları doğru yanıtlarken, bazılarının birer, ikişer yanlış yaptığı görülüyor.

Resmi kaynaklara göre Ankara’dan N.S ve A.S, Malatya’dan R.Y ve Z.Y, İzmir’den H.B ve N.B, Sakarya’dan L.Ç ve S.Ç, Malatya’dan R.N ve B.K eğitim bilimleri testinde 120’de 120 net yaptı. İkili olarak bu adayların ikametgâh adresleri de puanları gibi aynı.

Ankara’dan H.A ve S.A’nın her ikisinin de 119 doğruya karşılık sadece bir yanlışı var. Eğitim bilimlerinde 117 doğru yapan E.Ö ile Malatya’da aynı evde yaşayan A.Ö aynı testte 111 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor. İzmir’de M.S ve M.S çiftlerinin puanları da sırasıyla 113 ve 116 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor.

Çiftlerin yanı sıra aynı evden kardeşler de başarılarıyla dikkat çekiyor. Afyonkarahisar’da aynı hanehalkından S.A ile H.A’nın her ikisi de sonuç belgelerine göre, Genel Yetenek testinde 56 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor. Genel Kültür testinde ise adaylardan S.A 46, H.A ise 47 doğru yapmış. S.A eğitim bilimleri testinde de 120’de 120 net yapmayı başarmış görünüyor. Bu kişilere ek olarak bazı şampiyonların da aynı ilçelerde birbirine yakın mahallelerde yaşadığı görülüyor.

Eğitimciler ve bazı siyasi parti vekilleri, aynı evden ‘tam puan’ çıkmasının ‘soruların önceden alınmış olduğu’ yönündeki iddialara adeta kanıt teşkil ettiğini öne sürüyor. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın bu kadar çok sayıda ‘çift’in birlikte tam puan yapmasına nasıl bir açıklama getireceği merak ediliyor.


Gerçek Gündem, 21 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ağu 22, 2010 10:21
gönderen Oğuz Kağan
800 bin genç cevap bekliyor

Türk Eğitim-Sen Cumhurbaşkanlığı’na resmi yazıyla başvurduklarını bildirdi.

Bu yıl KPSS şampiyonlarından en az 20’sinin eş, akraba ya da aynı evde yaşayan arkadaşlar olduğu bilgileri, soruların çalındığı iddialarını güçlendirdi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk olayın araştırılması için Cumhurbaşkanlığı’na resmi yazıyla başvurduklarını bildirdi

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) katılınması zorunlu olan genel kültür ve genel yetenek testlerini 800 binden fazla aday yanıtlarken, öğretmen olarak atanacakların girdiği eğitim bilimleri testinde 120 sorunun tümünü doğru yanıtlayan 350 adaydan bazılarının aynı evde yaşaması “sorular çalındı, kopya çekildi” iddialarını yeni bir boyuta taşıdı. Geleceği, söz konusu sınava bağlı olan yüzbinlerce genç, iddialara ilişkin resmi bir açıklama beklerken, çok sayıda adayın, farklı illerde gruplar halinde suç duyurusunda bulunmaya başladığı belirtildi.

KPSS’nin bu yıl şampiyonlarından en az 20’sinin eş, akraba ya da aynı evde yaşayan arkadaşlar olduğu yolunda dün kamuoyuna yansıyan bilgiler şaibe iddiaları güçlendirirken Eski YÖK Başkanı, TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı AK Partili Mehmet Sağlam, YÖK’ün hem iddialarla hem de ÖSYM ile ilgili inceleme yapması gerektiğini belirtti.

Eğitim-Sen ÖSYM’nin “sorular kolaydı” açıklamasına karşın akademisyenlerden oluşan inceleme heyeti oluşturdu. Sendika Başkanı Zübeyde Kılıç, “Sorular kolay değil, çeldirici” dedi.

327 bin öğretmen adayı

10-11 Temmuz’da yapılan KPSS’nin genel yetenek testine 807 bin 820, genel kültür testine 803 bin 895 aday katıldı. 279 bin 849 aday ise öğretmen olmak istediği için yetenek ve kültür testlerinin yanı sıra eğitim bilimleri testine de katıldı. KPSS‘de kopya iddialarının ortaya çıkması, öğretmen olarak atanmayı bekleyen 327 bin adayın telaşa kapılmasına neden oldu. Bu testte 120 soruyu da doğru yanıtlayanlardan bazılarının karı-koca olması veya aynı evde yaşaması “kopya mı çekildi” kuşkusunu artırdı.

Sağlam: Meclis inceleyebilir

Eski YÖK başkanlarından olan Sağlam, YÖK’ün ÖSYM’yi inceleme alması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“ÖSYM çok güvenilir bir kurum fakat son zamanlarda iş yükü arttı. Buna karşılık personel durumu ve yönetici kadrosu gibi konularda tedbir alınması lazım. ÖSYM, sınav yükünü kaldıramıyor. YÖK’ün bunu değerlendirmesi, inceleme başlatıp eksikliği gidermesi gerek. Devlet tüm sınavlarını ÖSYM’ye yaptırıyor. Bu kuruma olan güveni kaybetmemek lazım. Ya kurumun içinde ya da başka türlü inceleme yapılıp sonuca varılmalı.”

Sağlam, Meclis açıldığında komisyona gelecek bir tasarı veya teklifin ÖSYM’yi kapsaması durumunda, güncel bir konu olduğu için KPSS’ye ilişkin iddiaların da ele alınabileceğini söyledi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da yarın cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını, MEB’e de öğretmen atamalarının soruşturma sonuçlanana kadar ertelenmesi için başvuru yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı’na resmi yazıyla olayın araştırılması için başvurduklarını söyleyen Koncuk, “ÖSYM’nin bu iddialar karşısında yapacağı soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını biliyorum” dedi.

KPSS’de bir çiftin 120 net çıkardığı şeklindeki bilginin basında yer aldığını hatırlatan Koncuk, “Elimize gelen bilgiler ile bu sayı 4 kişiye çıktı. Soyadı benzerliği midir, eş midir, bunu araştırmak ilgililerin işidir. Eğer bunlar eşse, aynı anda, aynı konudan 120 net yapmasını ben mantık olarak izah edemiyorum” diye konuştu.

‘Sorular kolay değil’

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ise akademisyenlerden oluşan komisyon kurduklarını ve KPSS testlerini incelemeye başladıklarını belirterek, “ÖSYM sorulara ‘kolay’ diyor ancak akademisyenler soruların kolay olmadığını, tersine çeldirici olduğunu saptadı. Bazı adaylar bize kanıt göndereceklerini söyledi ancak elimize gelen herhangi bir şey yok. Kanıt olmadan insanları töhmet altında bırakmak istemiyoruz” dedi.

Yarımağan’a ulaşamadık

İddialar üzerine inceleme başlattıklarını açıklayan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Milliyet’in görüşme talebini yanıtsız bıraktı. Yarımağan daha önce yaptığı açıklamada, iddiaları ihbar kabul ederek araştırma yaptıklarını, eğitim bilimleri testinde tam puan veya yüksek puan alan bazı adayların araştırıldığı belirterek, “Başka şeyleri de araştırıyoruz ama görünende birşey yok. Dağılımlarda anormal bir şey görünmüyor” demişti.

Evler de puanlar da aynı çıktı

Radikal gazetesinde dün yer alan haberde, KPSS şampiyonlarından (120 sorulu sınavda 110 ve üzeri net yapanların) en az 20’sinin, aynı evde yaşayan evli çiftler, kardeşler veya ev arkadaşları olduğu belirtilde. Haberde şu iddialara yer verildi:

“Aynı adreste yaşayan en az 10 çift, kardeş ya da akraba, sınavda şampiyon oldu. Adaylardan bazıları, tüm soruları doğru yanıtlarken, bazılarının birer, ikişer yanlış yaptığı görülüyor. Resmi kaynaklara göre Ankara’dan N.S ve A.S, Malatya’dan R.Y. ve Z.Y, İzmir’den H.B. ve N.B., Sakarya’dan L.Ç. ve S.Ç., Malatya’dan R.N. ve B.K. eğitim bilimleri testinde 120’de 120 net yaptı. İkili olarak bu adayların ikametgâh adresleri de puanları gibi aynı. Ankara’dan H.A. ve S.A.’nın her ikisinin de 119 doğruya karşılık sadece bir yanlışı var.

Eğitim bilimlerinde 117 doğru yapan E.Ö. ile Malatya’da aynı evde yaşayan A.Ö. aynı testte 111 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor. İzmir’de M.S. ve M.S. çiftlerinin puanları da sırasıyla 113 ve 116 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor.

Afyonkarahisar’da aynı hanehalkından S.A. ile H.A.’nın her ikisi de sonuç belgelerine göre, genel yetenek testinde 56 doğru çıkarmayı başarmış görünüyor. Genel Kültür testinde ise adaylardan S.A 46, H.A ise 47 doğru yapmış. S.A eğitim bilimleri testinde de 120’de 120 net yapmayı başarmış görünüyor. Bu kişilere ek olarak bazı şampiyonların da aynı ilçelerde birbirine yakın mahallelerde yaşadığı görülüyor.”


Gerçek Gündem, 22 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ağu 22, 2010 17:34
gönderen Oğuz Kağan
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan KPSS açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen atamalarının iptal edilmeyeceğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile ilgili iddialar üzerine, 31 Ağustos 2010’da gerçekleştirilecek 30 bin kadrolu öğretmen atamasına ilişkin iptal taleplerinin medyada yer aldığı belirtildi.

10 ve 11 Temmuzda yapılan KPSS’de soruların çalındığı ve kopya çekildiği iddialarının ÖSYM tarafından araştırıldığı ifade edilen açıklamada, konuyla ilgili olarak Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın "ÖSYM’nin güvenilir bir kurum olduğu, soruların hazırlanmasından dağıtılmasına kadar her aşamada sınav güvenliğine dikkat ettikleri ancak günümüz teknolojisinin geldiği noktayı da dikkate alarak kopya iddialarını ihbar kabul ettiklerini ve gerekli incelemeyi başlattıklarını" kamuoyuna açıkladığı bildirildi.

KPSS’de kopya çekildiğine veya soruların elde edildiğine ilişkin iddianın özellikle "eğitim bilimleri" testinde 350 adayın tam puan almasına yönelik olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi.

"ÖSYM hem söz konusu 350 adayı hem de sınavdan yüksek puan alan adayları tek tek araştırmaktadır. Ancak araştırmanın sonuçlanacağı tarih net değildir. Bu nedenle bakanlığımız 18 Ağustos 2010 itibarıyla almaya başladığı kadrolu öğretmen başvurularını 31 Ağustosta gerçekleştireceği atamalarla tamamlayacaktır. Kaldı ki ağustos ayında 30 bin öğretmen alınacağı tarafımızca çeşitli tarihlerde duyurulmuştur. Ayrıca 20 Eylül 2010’da başlayacak yeni eğitim-öğretim yılında yeni atanacak öğretmenlerimiz, 1 Eylül 2010 tarihi itibarıyla eğitim ve öğretim çalışmalarının aksamaması için görevlerinin başında olmak durumundadır. Dolayısıyla hem öğretmen ihtiyacımız hem de atama bekleyen öğretmenlerimiz göz önüne alındığında atamaları iptal etmek haksızlığa neden olacaktır. Sınavın iptaline yol açacak bir sonuç elde edilmediği sürece Milli Eğitim Bakanlığı bu sınavı hukuken geçerli saymak durumundadır ve bakanlığımız aksi ispatlanana kadar sınavın geçerliliğini kabul etmektedir. Henüz kanıtlanmamış iddialardan yola çıkarak atamaları iptal etmek hukuk devleti ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. Bir kez daha belirtmekte fayda var ki bazı adayların sınavlarının iptali söz konusu olsa bile bu durum sınavın bütününü etkilemediği sürece sınav sonuçlarını geçerli kabul etmek hukuki bir zorunluluktur. Bakanlığımız söz konusu iddiaların doğruluğu kanıtlanırsa bu kişilerin atamalarını derhal iptal edecek ve kimseyi hak kaybına uğratmadan yerlerine puan üstünlüğüne göre yeni öğretmen ataması yapacaktır."


Milliyet, 22 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ağu 23, 2010 22:09
gönderen Oğuz Kağan
İşte karı-koca KPSS rekortmenleri

KPSS’de eşiyle beraber 120 net yaptığı için kopya çektiği iddia edilen Kayseri Özel Yelkenoğlu Lisesi Müdür Yardımcısı Bahadır Yolaçan, kopya çektikleri iddialarını yalanlayarak, “Millet gocunuyor. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın ‘söylentiler mutsuz insanların feryadı’ açıklamasına uyuyor” dedi.

2010 KPSS’de birçok çiftin Eğitim Bilimleri bölümünden 120 net yapması toplu kopya şüphesine neden oldu. Sınavla ilgili yaşanan şaibeler, aylarca hazırlık yapan ancak hiç beklemedikleri sonuçları alan adayları isyan ettirdi. Sınavda kopya çektikleri iddia edilenler ise suskunluğa büründü.

VATAN, 2010 KPSS’de eşiyle beraber kopya çektiği iddia edilen Kayseri Özel Yelkenoğlu Lisesi Müdür Yardımcısı Bahadır Yolaçan’a ulaştı. Çalıştığı işyerini belirtmekten kaçınan Yolaçan, önce isminin nüfusa kayıtlı olduğu gibi Zekai olduğunu belirti. Ancak daha sonra yazacaklarımızı görmek istediğini belirterek metnin bir kopyasını bahadiryolacan@hotmail.com adlı adresine gönderilmesini istedi. Sorularımız üzerine ‘Bahadır’ isminin göbek adı olduğunu söyleyen Yolaçan’ın, ait Kayseri Özel Yelkenoğlu Lisesi’nde müdür yardımcısı olduğunu öğrendik.

"BAŞARILI OLDUK ÇÜNKÜ SORULAR ÇOK KOLAYDI"

Eşi Reyhan Yolaçan ile beraber kopya çekmediklerini ve çalışarak bu sonucu elde ettiklerini kaydeden Bahadır Yolaçan şunları söyledi, “Ben zaten Selçuk Üniversitesi’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik üzerine yüksek lisans yapıyorum. 38 yaşındayım. Daha önce 2 yıl Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliği’ni okudum ve bıraktım. Ardından Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü 12. olarak bitirdim. Eşim de tarih öğretmeni. Hayatımda ilk defa KPSS’ye girmeye niyet ettim ve girdim. Bundan öte bir şey yok. Eşimi de teşvik ettim o da girdi. Kendisini dershaneye kaydettirmiştim. 1 yıl boyunca akşam saat 18 ve 21 arası KPSS’ye çalıştı. Ben de sınava hazırlık sınavlarından çalışıyordum. Sınavda başarılı olduk çünkü sorular da kolaydı. Millet gocunuyor. Bu da ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın ‘söylentiler mutsuz ve başarısız insanların feryadı’ açıklamasına uyuyor. Ben MEB’e başvurmayı düşünmüyordum. Çünkü özel sektörde daha fazla kazanıyorum. Ama kıskananlara karşı eşimle birlikte MEB’e başvurup daha az maaşla öğretmen olmaya çalışacağım. Ayrıca ismimizi ve kimlik numaralarımızı kim ortaya attıysa onların tespit edilmesi için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuracağım. Öte yandan bence bütün bu kopya söylentilerinin nedeni, bazı kurum ve yayınevlerine antipati yaratmak ve yayınlarının satılmasını engellemektir.”

ŞİKAYETİ YAPAN KİŞİ: "ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİM"

Öte yandan KPSS’de kopya iddialarını ortaya çıkararak, bazı internet sitelerinde kopya çektikleri belirtilen kişilerin kimlik numaraları ve sınav sonuçlarını açıklayan kişi de facebook’ta farklı bir nickname ile ortaya çıktı.

“Elimdeki belgeleri yayınladığım kişisel profilim, ‘KPSS hırsızlığı’ adı altında açtığım ve şu an herkesin malum bildiği o sonuç ekranlarını paylaştığım albümler bir bir kapatılmıştır” diyen bu kişi şu açıklamalarda bulundu, “İddialarım yüzünden karakola ifade vermeye gittim. Tüm facebook gruplarım, kişisel profilim facebook’a Nurcuların yaptığı şikayetler sonrası silindi. Eklediğim KPSS hırsızlığı adlı resim albümlerim silindi. Elif Yıldırım’ın kardeşi tarafından ölümle tehdit edildim. Elimdeki belgeler Ankarada’ki bir savcı tarafından benden istendi. Saat 15:00 sularında ve kendisine (sıka sıka) teslim edildi. Arkadaşlar benden bu kadar. İfade vermekten, delilleri oraya buraya servis etmekten, tehditler almaktan bıktım. Benden size destek bu kadar.“

Kenan BUTAKIN / VATAN


Milliyet, 23 Ağustos 2010





Başsavcılık KPSS hakkında soruşturma başlattı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KPSS’de "kopya çekildiği ve soruların çalındığı" iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.

Cumhuriyet Başsavcılığı, KPSS konusunda basında yer alan haberler üzerine harekete geçti.

Konuya ilişkin resen soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialarla ilgili araştırmalar yapacak.

Bazı sendikalar ile sınava giren adayların kişisel suç duyuruları da bu soruşturma dosyasıyla birleştirilecek.

Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan tarafından yürütülecek soruşturma çerçevesinde, ilk olarak sınava ilişkin detaylı bilgilerin araştırılacağı ve toplanacağı öğrenildi.

Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde bazı yetkililerin de ifadelerine başvurulacağı belirtildi.


Milliyet, 23 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ağu 23, 2010 22:22
gönderen Oğuz Kağan
CHP, KPSS için meclis araştırması istedi

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, KPSS sınavıyla ilgili iddiaların araştırılması için Meclis'te bir komisyon kurularak araştırma yapılmasını istedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TBMM Başkanlığı'na verdiği önerge ile KPSS sınavıyla ilgili iddiaların araştırılması, şüphelerin ortadan kaldırılması ve kamuoyunu tatmin edebilecek bir açıklamamın yapılabilmesi için Meclis araştırılması açılmasını talep etti. 1 Ekim'de Meclis açıldığında Köktürk'ün önergesi kabul edilirse Meclis'te KPSS sınavı ile ilgili iddiaları araştırmak üzere komisyon kurulacak.

Meclis KPSS iddalarını araştıracak

KPSS sonuçlarıyla ilgili kuşkuların giderilmelisini isteyen Köktürk, şöyle dedi: "Bu konuda kamuoyunu tatmin edecek bilgilendirme yapılmalıdır. Bu konuda izlenecek en uygun yol TBMM'de bir araştırma komisyonu kurularak kamuoyunda dillendirilen tüm iddiaların araştırılması olacaktır." AKP Hükümeti döneminde tapılan KPSS'nin kandırmacadan ibaret olduğunu, formaliteden ibaret olan bu sınavlarla, iş ve aş savaşımı veren 100 binlerce gencin umutlarının sömürüldüğünü iddia eden CHP'li Köktürk, önergesinde şöyle dedi: "KPSS'nin şampiyonu bazı adayların eş, kardeş ve arkadaş olduğunun ortaya çıkması, ÖSYM'de bazı cemaat ilişkilerini ve soruların el altından belli kesimlere servis edildiği görüşünü güçlendirmektedir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'kanun önünde eşitlik' öngören 10. maddesine aykırıdır. 'Herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğuna' vurgu yapan Anayasa'nın söz konusu maddesine göre, 'devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.' Aksi halde, yaşanan bu durum, devlete güveni zedelemektedir."


Cumhuriyet, 23 Ağustos 2010





KPSS için 2 suç duyurusu

Türk Eğitim Sen, KPSS'ye yönelik iddialarla ilgili, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında suç duyurusunda bulundu.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Ankara Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'nin şaibelerle dolu olduğunu savundu.

Daha önce, 85-90 puanla atanamayanlar varken, Yahya Erdoğanlı isimli kişinin 43 puanla Van'a sözleşmeli öğretmen olarak atandığının açıklandığını anımsatan Koncuk, Erdoğanlı'nın atamasının eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından yapıldığını iddia etti.

Bu iddialarına Çelik'in henüz yanıt vermediğini belirten Koncuk, ''Ya çıkıp 'İsmail Koncuk yanlış söylüyor, böyle bir şey yok' desin ya da 'doğrudur, böyle bir yanlış yaptık' deyip halktan özür dilesin'' dedi.

Yahya Erdoğanlı'nın akrabası olduğu iddia edilen AKP Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk'ten de iddialara cevap verilmediğini ifade eden Koncuk, ''Bir ülkede bakan olabilirsiniz, çeşitli mevkilere gelmiş olabilirsiniz ancak bu güç diğer sahipsiz insanların haklarını gasp edebileceğiniz anlamına gelmez'' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının konuya ilişkin açıklamasının da soruşturmayı etkileyecek yönde olduğunu savunan Koncuk, bakanlığın yaklaşımını ciddiyetsiz bulduğunu söyledi.

Koncuk, ''Atamaları hiç olmazsa bir hafta daha erteleyerek, iddiaları ciddiye aldığınızı gösterseydiniz. KPSS'nin iptali konuşulurken, 30 bin öğretmenin atamasını nasıl yaparsınız? Atamaları iptal etmek zorunda kalırsanız, bunun hesabını nasıl verirsiniz?'' dedi.

ÖSYM Başkanı Yarımağan'ın, KPSS ile ilgili böyle bir şeyin asla olamayacağı yönünde, ''peşin hükümlü'' açıklamalar yaptığını ifade eden Koncuk, ÖSYM'nin soruşturma ehliyeti kalmadığını düşündüklerini, bu nedenle konuyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e götürdüklerini anlattı.

İddiaların sağlıklı şekilde soruşturulmasını isteyen Koncuk, şunları söyledi:

''Yaptığı net sayısı beklediğinden az gelen 3-5 kişi değil, binlerce kişi var. Sınavda 10 çiftin 120 net yaptığı ortaya çıktı. Bu soruların 3-4 tanesini şu anda uzmanlar tartışıyor. Uzmanların bile doğruluğu konusunda hemfikir olmadığı soruların bulunduğu bir sınavda 120'de 120 yapmak tesadüfle açıklanamaz. O nedenle Ünal Yarımağan ve Hüseyin Çelik hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

İddialar sadece öğretmenlik bölümüyle ilgili değil. 800 bin civarında üniversite mezunu bu sınava girdi. Sonuç diğer alanlar bakımından da incelenmeli.''

Koncuk, konuşmasının ardından beraberindekilerle birlikte yanlarında getirdikleri Yarımağan ve Çelik'e yönelik suç duyurularını Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığına verdi.


Gerçek Gündem, 23 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Sal Ağu 24, 2010 12:46
gönderen Mustafa Recep
ben iki yıldır giriyorum sınava,

yani mutlaka bir yanlış dahi olsa çıkması lazım,

onu geçtik bu kadar kişi nasıl tüm soruları doğru yanıtlar istatistiki açıdan mümkün müdür?

kesin ŞİKE var abi!

zaten çivisi çıktı memleketin,

nedense en çok akp zamanında oldu bunlar....

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 28, 2010 12:17
gönderen Oğuz Kağan
Eğitim-Sen'den çarpıcı iddia

KPSS eğitim bilimleri soruları birinin e-mail adresine servis edilmiş olabilir mi?

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS'den önce eğitim bilimleri sorularının ham halinin Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2007'de mezun olan bir kişinin e-mail adresine servis edildiğini öne sürdü.

Koncuk, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sendika tarafından yapılan tespitlere göre, KPSS'ye ilişkin iddiaların 50-100 kişiyle sınırlı olmadığını, binlerce kişiye soruların servis edildiğini yüzde 100 ispat ettiklerini savundu.

Olayların ortaya çıkmasından adeta bir korku duyulduğunu iddia eden Koncuk, ''Bu işi yapanların ortaya çıkmasından da korkuluyor. Belki bu olaylar, geçmiş yıllarda da yapıldı ancak, bu yıl ortaya çıktı. (Benim adamım yaparsa her şey mübahtır) anlayışı Türkiye'yi uçurumun kenarına sürükler, bu anlayıştan kurtulmak lazım. Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur. Bunu tespit edemediğimiz sürece emin olun ülkenin geleceği hiç de iyi değildir'' dedi.


-''ŞİFRE VERİLEREK SORULAR DAĞITILDI İDDİASI''-

Koncuk, sözlerinin ardından KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren ''PDF'' formatında bir dosyayı gazetecilere gösterdi.

Dosyanın 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğunu anlatan Koncuk, dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını da tespit ettiklerini söyledi.

Konucuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını anımsatarak, şu iddialarda bulundu:

''Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2007'de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz'e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı.

Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve 'benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al' diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. 'Al bundan faydalan' da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.''

Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, ''İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş'' dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu'na ve Devlet Denetleme Kurulu'na vereceklerini söyledi.


-''IP ADRESLERİNDEN TESPİT EDİLSİN''-

Kimlerin söz konusu e-mail adresine girdiğinin IP adreslerinden tespit edilebileceğini belirten Koncuk, ''eğitim.son'' adıyla oluşturulmuş bu dosyanın başka hangi e-mail adreslerine gittiğinin de hotmail sağlayıcıları tarafından belirlenebileceğini söyledi.

İsmail Koncuk, bu kişinin bulunduğu ilçenin kopya işlerinin merkezi olduğunu düşünmediğini de dile getirerek, ''O, e-mail adresine başka e-mail adreslerinden soruların gelmesi kuvvetle muhtemel. Yani yetkililer çok net olarak bu e-mailin nereden gönderildiğini ortaya çıkarabilir'' dedi.


-''SORULAR HAM HALİYLE SERVİS EDİLMİŞ İDDİASI''-

Tespit ettikleri dosyada yer alan soruların ''ham'' olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, ''Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş'' dedi.

Bu grupların savcı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade eden Koncuk, ''Bu, kesinlikle kendi mensuplarına, menfaat temin etmek isteyen, öncelik kazandırmak isteyen bir grubun işi. Bunu ortaya çıkarmak benim işim değil. Araştırmalarda bunların hangi gruplara ait olduğu da ortaya çıkacaktır'' diye konuştu.

''Servis edilen sorularda, asıl sınavdaki sorularda bulunmayan bazı yazım ve ifade bozukluklarının bulunduğunu'' iddia eden Koncuk, ''Bu ham metin olduğu için birileri alelacele bu soruları bir yere göndermiş. Ama ÖSYM, bunları baskıdan önce düzeltmiş'' dedi.


-''DOST VE AKRABALARINA DA VERMİŞLERDİR''-

Soruları ele geçirenlerin dost ve akrabalarına da bu soruları vermesinin mümkün olduğunu vurgulayan Koncuk, ''Şunu çok net söyleyebiliriz. Bu sorular, yüzlerce değil, binlerce insana gönderilmiştir. Hatta sorular öylesine ortada gezmiş ki ayağa düşmüş'' diye konuştu.

Bu tespitlerinin ardından savcılık, Devlet Denetleme Kurulu, YÖK Denetleme Kurulu'nun gerekeni yapması gerektiğini belirten Koncuk, ''Bu işin üzerine gidilirse bu işe karışmış olan hemen herkes çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Bilgisayar aleminde yazdığınız her kelime attığınız her adım kayıt altına alınır'' diye konuştu.

Koncuk, bunların ortaya çıkarılmaması halinde olayların arkasında başka konuların bulunduğunu düşüneceklerini söyledi.


-''SINAV SİSTEMİ MERCEK ALTINA ALINMALI''-

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın ''düzgün bir adam'' olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, ''Ama Yarımağan'ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor'' dedi.

Koncuk, soruları hakkıyla yapanları korumak istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:

''Elimizde yarım bardak su var. İçerisine yüzde 10 kadar lağım suyu karışmış. (Şu tarafı temiz kalmış şu tarafını içeyim) deme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bu kadar olaydan sonra (ben hakkımla yaptım) diyen insanlara güven kalır mı? Tüm derdimiz haksızlığa uğrayanlara hakkını teslim etmeye çalışmak. Ama artık bu kadar geniş boyut kazanmış olaylar yaşandıktan sonra (ben hakkımla almıştım, benim durumum ne olacak?) sorusu bayat kalıyor.''


Gerçek Gündem, 28 Ağustos 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eyl 01, 2010 22:29
gönderen Oğuz Kağan
KPSS’de 3 bin 227 kişi takipte

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Hürriyet’e yaptığı açıklamada birbirleriyle ilişkileri olan 3 bin 227 KPSS katılımcısını yakın takibe aldıklarını söyledi.

Özcan, “Bunların usülsüzlükleri ortaya çıkınca sınavlarını iptal edeceğiz. Yönetmelikleri de inceleyeceğim. Bir daha da devlet hizmetinden faydalandırmayacağız. Artık çok açık ki, sorular 3 bin 227 kişi arasında elden ele gezmiş. Ama bizim amacımız bunun kimden çıktığını bulmak” dedi. Özcan şöyle konuştu:

“Elimizde şu an kesin deliller yok. Ama savcılık yardımıyla kesinlikle bulacağız. Soruların bazı şahıslarda olduğu iddia ediliyor. Ama asıl kaynağı bulmadan, ÖSYM’ye girip çalanı bulmadan kesin bir sonuca varamayız. Bu benim artık boynumun borcu oldu. Sonuna kadar takip edeceğim. Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu’ya da anlatacağım. Bu bir suç. Binlerce kişi kursa gidiyor. Onların hakkına yazık değil mi? İnsanlara böyle bir eziyetin yaşatılması adil değil.” KPSS sorularının gönderildiği adres olarak gösterilen Ispartalı B.S. konusunda YÖK Başkanı, bu kişinin 3 bin 227 kişinin arasında olmadığını söyledi. Özcan “Ortaya atılan iddialar kesinlikle yalan. Sistemden tek tek kontrol ettik. Eğer soruların tamamı bu kişide olmuş olsaydı soruların hepsini yapardı. Bu isim ne tam net yapan 350, ne de takibe aldığımız 3 bin 227 kişi arasında bulunuyor. Bu aşamada bunun gibi birçok iddia ortaya atılacak. Bizim için önemli olan kaynağı bulmak.”


Hürriyet, 30 Ağustos 2010





KPSS skandalında yeni gelişme

Türk Eğitim-Sen, KPSS'den önce sınav sorularının gönderildiğini iddia ettikleri bir e-posta adresiyle ilgili bilgileri, KPSS'ye ilişkin iddiaları soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Ankara Adalet Sarayı önünde yaptığı basın açıklamasında, “KPSS öncesinde, soruların gönderildiğini belirledikleri bir e-posta adresine ilişkin bilgilere sahip olduklarını” ileri sürerek, bu bilgilerin, Devlet Denetleme Kurulu'nca kendilerinden alındığını, bugün de soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan'a bununla ilgili bilgileri vereceklerini söyledi.

“Ancak YÖK Başkanlığından bu adrese ilişkin herhangi bir talep gelmediğini” savunan Koncuk, kendilerinin, yalan söylemekle de itham edildiklerini, böylesine önemli bir bilgiyi almadan kimsenin yalanlama yapmaması gerektiğini kaydetti.

YÖK'ün tutumunu anlamakta zorluk çektiklerini belirten Koncuk, “Elimizdeki bilgileri, YÖK yetkilileri bizden isteyene kadar kendilerine vermeyeceğiz” dedi.

B.S'NİN BİLGİSAYARINA EL KONULDU

Jandarma KPSS sorularının elektronik postasına geldiği ve bu yöntemle dağıldığı iddia edilen Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Sücüllü beldesinde yaşayan B.S.'nin (24) bilgisayarına el koydu.

Yalvaç Jandarma Komutanlığı ekipleri, Sücüllü beldesine giderek Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla B.S.'nin evinde arama yaptı.

Ekipler, S.'nin bilgisayarına el koydu.

İlçe Jandarma Komutanlığı yetkilileri, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının B.S hakkındaki suçlamalar nedeniyle soruşturma başlattığını, bu nedenle bilgisayarının incelenmek üzere alındığını belirtti.

S., dün yaptığı basın toplantısında KPSS sorularının kendisine gönderildiği ve buradan başka kişilere dağıldığı iddialarını reddetmişti.

“Çocukların ve gençlerin geleceklerinin birtakım kişilerce ellerinden alınmak istendiğini” iddia eden Koncuk, buna asla izin vermeyeceklerini ifade etti.

“BASIN OLMASAYDI, İŞ BU NOKTAYA GELMEZDİ”

Basının tutumunun da bu olayın açıklığa kavuşturulmasında önemli olduğunu vurgulayan Koncuk, “Basın olmasaydı, iş bu noktaya gelmezdi. Hepinize teşekkür ederiz” diye konuştu.

“Soruların nasıl sızdığının” belirlenmesi gerektiğini kaydeden Koncuk, “Soruların hangi birimden sızma ihtimali var ise buralarda çalışan kişilerin mal varlıklarının araştırılmasını” istedi.

Koncuk, “Bu olayı geçiştirirsek, bu tezgaha önümüzdeki yıllarda da rastlayacağız. Sınavların mercek altına alınması zorunluluk olmuştur. Sorumlu kişilerin mal varlığı incelenmeli. Bu bizi ciddi bir sonuca götürecektir” dedi.

Soruşturma savcısına, ellerindeki e-posta adresine ilişkin bilgileri vereceklerini belirten Koncuk, “Bütün kopya trafiğini, bu e-posta üzerinden tespit etmemiz mümkündür” görüşünü savundu.

“ÖĞRETMEN ATAMALARININ ERTELENMESİ ÇOK DOĞRU VE AKILCI”

Bir basın mensubunun, “Milli Eğitim Bakanlığının, öğretmen atamalarını ertelemesini nasıl değerlendirdiğini” sorması üzerine Koncuk, kendilerinin de atamaların ertelenmesi gerektiğini daha önceden beyan ettiklerini hatırlatarak, “Doğru tektir. Bizim bulunduğumuz noktaya MEB'in gelmesi önemlidir. Kopya ile iyi puan alanlar daha iyi yerlere atanacaklardı. Hak eden çocuklarımızın göz göre göre hakkının yenmesine müsaade edemeyiz. Çok doğru ve akılcı bir ertelemedir. Ancak sınavı hakkıyla kazanan adaylar da daha uzun süre mağdur edilmemelidir” diye yanıt verdi.

Açıklamanın ardından, Koncuk ve beraberindeki sendika üyeleri, e-posta adresine ilişkin bilgileri, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Sakınan'a sundu.


Hürriyet, 31 Ağustos 2010





Polis ÖSYM'yi bastı

KPSS'de kopya çekildiği iddiasında yeni gelişme: Polis, ÖSYM'ye baskın yaptı ve sınav sorularını hazırlayan komisyon üyelerinin odalarındaki bilgisayarlara el koydu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atamalarını ertelemesine neden olan KPSS’de kopya çekildiği iddiası ile ilgili soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla ÖSYM’ye polis baskın yaptı. Polis, sınav sorularını hazırlayan komisyon üyelerinin kurumda kullandıkları odadaki bilgisayarlara el koydu. Ayrıca, yine savcılık kararıyla komisyon üyelerinin kullandıkları cep telefonları üzerinde izleme incelemesi başlatıldı.

YÖK’ün, kopya çekildiği ihtimalinin güçlü olduğu yönündeki saptamasını paylaştığı savcılık, kopyanın, sınav sorularının ÖSYM görevlilerince sızdırılmış olabileceği yönündeki iddiayı esas alarak, ÖSYM’ye polis baskını yaptırdı.

Soruşturmayı yürüten Savcı Şadan Sakınan, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne talimat vererek özel ekip hazırlattı. Ankara Emniyeti’nin bilişim uzmanlarından oluşan özel ekip öğleden sonra ellerinde savcılık ve mahkeme kararıyla ÖSYM’ye giderek KPSS sınavı için soru bankasını oluşturan komisyon odasında, komisyon üyelerince kullanılan bilgisayarlara el koydu.

Olay bilgisayara el konuldu!

Bilgisayarların tümünün imajları kopyalanarak, geçmişe dönük bütün bilgiler yedeklendi. Odadaki 6 bilgisayardan, yurt geneline internet yoluyla soru ya da bilgi dağıtılıp dağıtılmadığı, bu imajlar üzerinden incelenecek ve detaylı araştırılacak.

Cep incelemesi yapılacak

Savcılık komisyon üyelerinin bilgisayarlarının yanısıra kullandıkları cep telefonlarının son dönemde yaptıkları görüşmelerin incelenmesi için mahkeme kararı çıkarttı. Böylece şüpheli telefon bağlantısı olup olmadığı gün ışığına çıkartacak.

Bu arada, MEB’in öğretmen atamalarının ertelenmesi yönündeki kararın alınmasında Cumhurbaşkanına bağlı çalışan Devlet Denetleme Kurulu’nca yapılan uyarının etkili olduğu anlaşıldı.


bhaber.net, 1 Eylül 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 02, 2010 18:12
gönderen Oğuz Kağan
KPSS'de vurgun mu cemaat mi?

ÖSYM’ye yapılan polis baskınıyla şaibeli KPSS’de gözler ÖSYM personeline çevrildi. Savcı, soruların sızdırılmasından maddi menfaat sağlanmış olabileceği yönündeki şüpheleri araştırıyor. Şaibenin arkasında “örgütlü cemaat çetesi” olduğu yönündeki tüm iddialar ise görmezden geliniyor.

2010 yılı KPSS’de yaşanan şaibenin boyutlarını kestirmek mümkün değil. Eğitim Bilimleri sınavının dışarıya sızdırıldığı neredeyse kesinleşmişti. Dün şaibenin sadece Eğitim Bilimleri ile sınırlı olmadığını ortaya koyan açıklama YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’dan geldi. Özcan, “Genel Yetenek-Genel Kültür” testlerini de incelemeye aldıklarını belirterek, “Diğer testlerde de kopya ihtimalinden şüpheleniyoruz” diye konuştu. “Genel Yetenek-Genel Kültür” sınavı, kamuda kariyer meslekleri olarak bilinen A grubu kadro adaylarının da belirlenmesinde de önemli olduğu için, bu testin dışarıya sızması ayrı bir önem taşıyor.

Dün konuyla ilgili bir diğer önemli gelişme ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında ÖSYM’ye yapılan polis baskınıydı. Polis ÖSYM’deki bilgisayarlara el koyarak kurum içinden soruları sızdırmış olabilecek kaynağı bulmaya çalışıyor. Ayrıca KPSS’ye ilişkin iddiaları incelemek üzere savcılıkta kurulan özel bir ekibin, ÖSYM personelinin malvarlığını da araştırabileceği açıklandı. Bu yönde bir çağrı Türk-Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’tan geldi.

Gün içindeki bu gelişmeler, KPSS tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. KPSS’de şaibe olduğu iddia edildiğinden bu yana ilk kez hedefe ÖSYM’deki görevliler yerleştirildi. Personelin soru sızdırarak menfaat elde etmiş olabileceğinden şüpheleniliyor.

Öte yandan uzun süredir dilden dile dolaşan, “şaibenin örgütlü olduğu ve Fethullah Gülen Cemaati’ne bağlı dershanelerin soruşturulması gerektiği” yönündeki görüşler, ısrarla dikkate alınmıyor. Hatırlanacağı gibi Türk-Eğitim Sen Başkanı Koncuk da bu işin “bir grup” tarafından yapılmış olabileceğini gündeme getirmişti. Adaylar arasında da bu şüpheyi dile getirenler bulunuyor.

Konuyla ilgili olarak Adnan Menderes Üniversitesi öğretim görevlisi ve KPSS uzmanı Hasancan Oktaylar ise şunları söyledi:

“Testin tamamını bir aday çözebilirdi ama yüzlerce adayın yapması mümkün değil. Tümünü doğru yapanlar eğer birbirini tanıyorsa bu soruların paylaşıldığını gösterir. KPSS’de kopya olduğundan eminim. Kopyanın organize olduğu hatta bir gruba ait olduğuyla ilgili iddialar geldi. Bana e-posta aracılığıyla ulaşanlar var. Özellikle Erzincan, Erzurum, Kahramanmaraş, Malatya ve hatta Balıkesir’den gelen kopya iddiaları var. e-postalarda cemaatlerle ilgili ifadeler geçiyor.”

Tüm bu iddialara rağmen soruların birkaç bin kişiye servis edilmiş olmasının, “örgütlü” bir iş olabileceği yönünde akıl yürütülmemesi dikkat çekiyor.


İlk şaibe değil: 2009 Polis sınavını kim sızdırdı?

2010 KPSS’deki skandal hem bundan önce düzenlenmiş olan KPSS’lerin ne kadar adil gerçekleştirildiği konusunda şüphe doğurdu, hem de diğer sınavlarla ilgili şaibe iddialarını da yeniden gündeme getirdi.

2010 yılında yapılan Polis Akademisi Meslek Yüksekokulları Sınavı sorularının önceden bazı adaylara verildiği iddia edildi ancak iddianın üzerine gidilmedi. 2009 yılında ise 6 sorunun sınavdan önce kendilerine verildiğini söyleyen Erkan Kabakçı ve Mehmet Başbuğ’un Bursa’da savcılığa suç duyurusunda bulunmasıyla iddialar başka bir boyuta taşınmıştı.

Yapılan araştırmalarda ÖSYM tarafından hazırlanan soruların sınav öncesi ya da sınav sırasında çalındığı kanaatine ulaşıldı.

Çalınan soruların KPSS deneme sınavı adı altında bazı dershanelerde öğrencilere iletildiği iddiası üzerine yapılan incelemede deneme sınavında yer alan sorulardan 88 tanesinin polis adayı sınavında sorulan sorularla benzerlik gösterdiği ortaya çıktı. Bu dershanelerin Fethullah Gülen Cemaati ile ilişkili oldukları iddia edildi. Öte yandan Cemaatin polis içinde agresif bir şekilde kadrolaşması da polis sınavında ortaya çıkan şaibeyle birlikte gözlerin Fethullahçı dershanelere dönmesine neden oldu. Tüm bunlara rağmen, konuyu aydınlatacak bir inceleme ya da açıklama yapılmadı.


Sınavların güvenliği nasıl sağlanıyor?

ÖSYM merkezi sınavların hazırlanması ve uygulanması için kurulmuş bir kurum. Bu kurum yaklaşık 7, 5 milyon kişiye sınav yapıyor. Adaylardan sınav başına ortalama 35-40 TL sınav ücreti alan ÖSYM’nin sınavlardan çok büyük gelir elde ettiği biliniyor.

ÖSYM’nin kendi açıklamalarına göre, kurumda soru hazırlayan iki grup uzman bulunuyor. 60 kişilik grup, ÖSYM’nin kadrolu elemanlarından oluşuyor. Bu uzmanların soruları hazırladığı ÖSYM’nin üst katına, kurumun kendi personeli dahi giremiyor. O katta hazırlanan sorular dışarıya çıkarılmıyor ancak soru hazırlama süreci uzun sürdüğü için uzmanlar dışarı çıkabiliyorlar. Burada her şey kuralına uygun işlerse soruları tek sızdırma yolu uzmanın hazırlanan soruyu ezberleyerek buradan çıkması. Böyle bir sızdırma teşebbüsünün ise sınavın bütününde ciddi bir sorun yaratması pek mümkün değil.

Sorular hazırlandıktan sonra bu sorular üzerinde oynama yapılıyor. Örneğin rakamları değiştiriliyor. Bu aşamada uzmanların yerini 100 kişilik üniversite öğretim üyelerinden oluşan grup alıyor.

Esas güvenlik önlemi ise matbaada alınıyor. Soruların basıldığı 15-25 gün boyunca matbaada çalışanlara dışarı çıkma yasağı uygulanıyor. Matbaadan çıkış yasaklanırken, matbaa çevresindeki güvenlik denetimini ise jandarma yürütüyor. Teknik olarak engellendiğinden içeride cep telefonu veya benzer iletişim araçları kullanılamıyor.

Hazırlanan sorular mühürlenerek polis eşliğinde sınav merkezlerine naklediliyor. Sınav merkezlerine soru taşıyan her kamyonda polisin yanı sıra bir öğretim elemanı bulunuyor. Soruların saklandığı yerde iki görevli ayrıca nöbet tutuyor.

Sınavdan sonra ise cevap kağıtları polis ve öğretim üyeleri eşliğinde zarfa konuyor ve ÖSYM’ye götürülüyor. Zarflar burada kasalara yerleştiriliyor. Daha sonra, ağzı kapalı olan zarflar tabut adı verilen ince çekmecelerde tek tek açılıyor, fotoğrafları çekiliyor ve cevapların okunacağı optik okuyucu odasına gönderiliyor.

Optik okuyucular her kağıdı iki kez okuyor. Sonuçlar birbirini tutmazsa üçüncü okuma yapılıyor.

ÖSYM kopya için de özel bir yazılım kullanıyor. Tüm adayların cevap kağıtları bu yazılı programında değerlendirilerek, sınav sırasında kopya çeken adayların bulunduğu sınıflar, sayıları ve kopya yöntemi tespit edilebiliyor. Adayların cevap kağıtları özel olarak hazırlanan odalarda saklanıyor.


Güvenlik önlemlerine rağmen nasıl sızıyor?

ÖSYM bugüne kadar hazırladığı sınavları güvenli bir biçimde uygulamasıyla bilinen bir kurum oldu. Son yıllara kadar tek tük kopya çekme vakaları ya da başka tür sahtekarlıklar yaşansa da bu çapta skandallar yaşanmadı.

Soruların tüm güvenlik önlemlerine rağmen sızdırılması imkansız değil ancak 2010 KPSS’de yaşanan skandal, sadece soruların sızdırılmasından ibaret olarak değerlendirilmiyor. Burada esas sorun, sorular elden ele dolaşırken, tüm telefon görüşmeleri ve e-posta haberleşmelerinin gözetim altında tutulduğu Türkiye’de bunun uzun süre tespit edilememiş olması. Bu durum suçun “organize” bir şekilde işlendiğine ilişkin en ciddi kanıtı oluşturuyor. Öte yandan bir bilgisayar hackerı, ÖSYM’nin sistemine girerek sınav sonuçlarını inceleyene kadar, sınavda önceki yıllardan farklı bir başarı tablosu oluştuğu halde, bu tablonun incelemeye tabi tutulmaması da bu yöndeki şüpheleri güçlendiriyor.


SOL Haber, 2 Eylül 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 09, 2010 17:12
gönderen Oğuz Kağan
İşte KPSS’nin şifresi Berat

KPSS’yle ilgili soruşturmada ham soruları sızdıran Berat Koşucu’nun bir sosyal paylaşım sitesindeki yazışmalarında CHP karşıtı gruplara üye olduğu ve Gülen cemaatiyle ilgili sayfaları izlediği saptandı.

Resim
Gündeme oturan Berat Koşucu (solda), sosyal paylaşım sitesindeki bir fotoğrafında...

KPSS sorularının çalındığı ve kopya çekildiği iddiasıyla yürütülen soruşturmada, ham soruları Baki Saçı’nın e-posta adresine gönderdiği öne sürülen kişinin Berat Koşucu olduğu anlaşıldı. Polis, savcılık talimatıyla kimlik belgeleri belirlenen Koşucu’nun, Yenimahalle’de işyeri olarak gösterilen adresine gitti ancak Koşucu’yu bulamadı. Daha sonra Berat Koşucu adı, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin “bilgi işlem sorumlusu” olarak haber merkezlerine yansıdı. Derneğin internet sitesinde de Koşucu’nun bu sıfatla görev yaptığını gösteren bilgiler yer aldı. Koşucu’nun, “Soruları Berat gönderdi” diye ifade veren Saçı gibi Yalvaçlı olduğu ve Saçı’yla aynı liseyi bitirdikleri ortaya çıktı.

Önceki gün ifade veren Saçı, sınıf öğretmeni olduğunu, KPSS’den geçen yıl da yüksek puan aldığını belirtmiş ancak daha sonra soruların önceden sızdırıldığını gösteren anlatımlarda bulunmuştu. Saçı, köyde bilgisayarının olmadığını, Berat adlı arkadaşının “Sana bir hediyem var” diyerek bir e-posta gönderdiğini, bu postayı bilgisayarı olan bir başka arkadaşına baktırdığını ancak sınavdan sonra e-postayı görmek istediğinde “silindiği” yanıtını aldığını ifade etmişti. Saçı’nın işaret ettiği arkadaşı da Koşucu’dan ham soruların yer aldığı bir e-postanın geldiğini doğrulamış ancak Saçı’nın aksine, “Saçı, buraya gelerek mail’deki bilgileri flash diske aktardı” demişti. Söz konusu ifadelerin odak noktasındaki ismin Berat Koşucu olduğu ortaya çıktı. Savcılık ve polis, dün sabah saatlerinden itibaren Koşucu’ya ve bağlantılarına odaklandı.

Adreste bulunamadı

Yenimahalle’deki bir işyerinde çalıştığı bilgileri üzerine belirtilen adrese giden polis, Koşucu’yu bulamadı. Koşucu’nun, Saçı’yla birlikte Yalvaç Atatürk Lisesi’ni 2004’te bitirdikleri anlaşıldı. Savcılığın Koşucu’nun, 10-11 Temmuz’daki KPSS’den önceki, HTS olarak bilinen telefon görüşme kayıtlarını ve e-posta trafiğini araştırdığı bildirildi. Koşucu’nun bir sosyal paylaşım sitesinde CHP karşıtı gruplara üye olduğu ve Gülen cemaatiyle ilgili sayfaları izlediği de saptandı.

Aramalar sona erdi

Mahkeme kararıyla ÖSYM Genel Merkezi’nde 3 gündür süren aramalar dün sona erdi. Sınav komisyonu üyelerinin 6 bilgisayarı üzerinde çalışma yapan Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçlarıyla Mücadele Bürosu uzmanları, komisyonun çalışmaları ile bazı sınavlardaki soruların saklandığı ana sunucuların kopyalarını aldı. Uzmanlar, sunucuların bulunduğu ve herkesin girme yetkisi olmayan “kozmik oda”da inceleme yaparken, elde edilen veriler ve içindeki “log dosyaları” incelenecek. Log kayıtları ile Saçı’nın kullandığı e-posta’daki işlemlerin örtüşüp örtüşmediği araştırılacak. Bazı veriler ise ÖSYM dışına çıkarılamadı. İlerleyen günlerde yapılacak KPDS, ÜDS, TUS dahil 12 sınavın sorularına ilişkin veriler özel mühürlü bir kasaya konuldu. Özel mühürlü kasanın anahtarları Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan ve YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Mustafa Solak tarafından muhafaza ediliyor.

Başta 26 Eylül’de yapılacak KPSS-B grubu sınavı olmak üzere çeşitli sınavlarda kullanılmak üzere ana sunucularda barındırılan sorular inceleme nedeniyle bundan sonra kullanılmayacak.

Soruların dışındaki veriler ise Emniyet tarafından ÖSYM’den alındı. ÖSYM’nin yeni sorular hazırlama durumuyla karşı karşıya kalabileceği kaydedildi. ÖSYM yetkilileri, “Üçüncü kişiler tarafından görülmesi durumunda soruları yeniden hazırlamak zorunda kalırız” dedi. Bir üst düzey Emniyet yetkilisi, “Bu kadar boşlukta her şey olur. Fiziki ve bilişim sistemi üzerinde büyük boşluklar var” dedi. Soruşturmanın yanı sıra ÖSYM personeliyle ilgili de yeni kararlar alınıyor. Buna göre, hem soruları hazırlayan hem de dershanelerde ders veren kişilerin ÖSYM’yle bağı kesilecek. ÖSYM’de Daire Başkanı Mustafa T.’nin soru hazırlama komisyonunda olan eşi Gönül T.’nin KPSS eğitimi de veren bir dershanesi olduğunun ortaya çıkması üzerine bu isimlerin açığa alınması gündeme geldi.

Koncuk: Haklı çıktık

KPSS testlerindeki tüm soruların sızma olasılığının Savcılık ve YÖK Denetleme Kurulu tarafından incelendiği belirtildi. ÖSYM yetkilileri sınavın iptal edilmesi görüşünü savunurken, YÖK yetkilileri, sınavın iptalinin gündemde olduğunu da dile getirdi.

Baki Saçı’yla ilgili iddiaları gündeme getiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “YÖK Başkanı, Baki Saçı’yı masum göstermeye çalıştı, ama sonunda her şey ortaya çıktı” dedi.

Resim

‘KPSS’yi iptal, bizi mağdur etme’

Ankara’da KPSS’de başarı gösteren adaylardan oluşan bir grup, sınavın iptal edilmemesi için eylem yaptı. YÖK binasının önünde toplanan gruptakiler, “Kopya değil alın teri”, “Bizi değil kopyacıları cezalandırın”, “KPSS’yi iptal, bizi mağdur etme” yazılı dövizleri taşıdı ve sloganlar attı. Gruptakiler adına hazırlanan açıklamayı okuyan Merve Yüksel Timek, KPSS’ye çalışıp alın teriyle sınavdan yüksek puan aldıklarını söyledi. Kopya iddialarından dolayı sınavın iptal edilmesinin çözüm olmadığını belirten Timek şöyle dedi: “Bizler kopyacıların bulunmasını, cezalandırılmasını ve puanımızın yeniden hesaplanmasını istiyoruz.“ Gruptakiler Ankara Adliyesi önünde de açıklama yaptı.


Milliyet, 4 Eylül 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 09, 2010 17:24
gönderen Oğuz Kağan
Kalem oynatmadan kazandılar!

KPSS'deki kopya iddialarıyla ilgili inceleme başlatan YÖK Denetleme Kurulu, bazı adayların kitapçık üzerine tek çizik atmadan 120 sorunun tamamına doğru yanıt vererek tam puan aldığını belirledi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Denetleme Kurulu, Kamu Personel Seçme Sınavı’ndaki (KPSS) kopya iddialarının ardından, sınavda tam puan alan adayların kitapçıklarını tek tek inceledi.

Hürriyet'in haberine göre; Kurul üyeleri, bazı adayların matematik sorularının hiç çözülmediğini, diğer sorularda da kağıt üzerinde hiçbir karalama yapılmadığını belirledi.

Tam puan alan adayların yanısıra yüksek puan alan, durumları şüpheli olan adayların da soru kitapçıkları incelemeye alındı.

Detaylı bir çalışma yapıldığını belirten YÖK yetkilileri “Kopya elden ele dolaştığı için binlerce kitapçığı incelemeye aldık. Her birini satır satır kontrol edip, birbirleriyle karşılaştırıyoruz. Gördüğümüz manzaralar gerçekten inanılacak gibi değil. Şüpheli tam puan almış ama kitapçığın hiçbir yerinde tek bir çizik, karalama yok” dediler.

Yetkililer, şöyle konuştu:

“Hadi sözel soruları anladık, ama matematik sorularında bile hiçbir oynama yapılmadan soruların hepsi doğru cevaplandırılmış. Bayram süresince durmadan çalışıp, artık kaynağa ulaşmak istiyoruz.

Savcılıkla bütün bilgileri paylaşıyoruz. Savcılıktan gelen yanıtta eğer kopya çekenler belirli bir kişi sayısıyla sınırlıysa sadece onların sınavlarını iptal ederiz. Ama olaya tespit edilemeyecek kadar çok kişinin karıştığı ve sınav öncesi yapılan bir durum olursa sınavın tamamını iptal etmek zorunda kalırız. Amacımız masum insanların hakkını yememek.”


Cumhuriyet, 9 Eylül 2010

Re: KPSS-2010'da Kopya Skandalı!

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eyl 18, 2010 22:31
gönderen Oğuz Kağan
Tam puancılara baskın: 72 gözaltı

KPSS'de kopya çektikleri iddia edilen 72 kişi gözaltına alındı.

ANKARA, Bursa, Konya, Karaman, Bolu, Elazığ, Sakarya ve Adana’da eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, aralarında öğretim görevlileri, üniversite öğrencileri ve kopya çektiği iddia edilen üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü operasyon 6 ay önce başladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, savcının talimatıyla Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitime

Giriş Sınavı (ALES), Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) kopya çektikleri, soru ve cevapları sattıkları iddia edilen kişileri takibe aldı. Aralarında üniversite öğretim görevlileri, üniversite öğrencilerinin de bulunduğu kişileri teknik takibe alan polis, dün eş zamanlı olarak 8 ilde operasyon başlattı.

Operasyonda 72 kişi gözaltına alınırken, bu sayının artabileceği belirtildi. Çete üyeleri tarafından sınava sokulan öğrencilerin yarım saat içinde sınavı terk ettiği ve kaydettiği soruları öğretim görevlilerine ileterek cevaplandırmalarını sağladığı, ardından da daha önce anlaşma yapılan sınavdaki öğrencilere cep telefonu veya çağrı cihazları vasıtasıyla cevapların illetildiği iddia ediliyor.

MATBAADA ARAMA

Polis, KPSS iddialarıyla ilgili soruların basıldığı Bilkent’teki matbaada da inceleme yaptı. Soruların basıldığı matbaaya saat 10.30 civarında polis ekipleriyle gelen Savcı Şadan Sakınan, saat 13.00’e kadar incelemelerini sürdürdü. Sakınan ve beraberindeki polisler, öğle yemeğinin ardından incelemelerine devam etti.


VATAN, 17 Eylül 2010



ÖSYM’de ‘kara’ kalem

YÖK Denetleme Kurulu, KPSS Eğitim Bilimleri Testi’nde tam puan alan 75 kişinin kitapçığında soruların çözümüne ilişkin tek bir çizik olmadığını belirlemişti. İkinci incelemede, koruma altındaki kitapçıklarda karalamalar belirlendi. Ancak karalama yapılanla cevap kâğıtlarında işaretleme yapılan kalemler farklı.

Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi’nde (ÖSYM) KPSS skandalına ilişkin ortaya çıkan yeni delil, olayın yeni bir boyut kazanmasına neden oldu. YÖK Denetleme Kurulu, Eğitim Bilimleri Testinden tam puan alan 75 kişinin kitapçığında soruların çözümüne ilişkin tek bir çizik olmadığını belirlemişti. Kurul, koruma altındaki bu kitapçıkları yeniden incelediğinde bu kez kitapçıklarda karalamalar bulunduğunu tespit etti.

Son kontrolde çıktı

YÖK yetkilileri, Denetleme Kurulu’nun kitapçıklar üzerinde yaptıkları ilk incelemenin ardından elde edilen bulguları rapora kaydetmek için ikinci bir inceleme yaptıklarını ve bu kapsamda da soru kitapçıkları ile cevap kağıtlarının karşılaştırıldığını belirtti. Sonuç için inceleme yapan Denetleme Kurulu, son kez kontrol için baktığında, ilk kontrolde üzerinde tek bir çizik dahi olmayan kitapçıklarda bu sefer çözümlere ilişkin karalamalar olduğunu fark etti. Fakat kitapçıklar ile kişilerin optik cevap anahtarları karşılaştırıldığında kullanılan kalemlerin farklı olduğu görüldü.

Bunun üzerine Denetleme Kurulu üyelerinde ÖSYM içinden bazı kişi veya kişilerin kitapçıklar üzerinde oynadığı şüphesi ağırlık kazandı. Bu bilgiler savcılık ile de paylaşıldı. Karalamaların hangi elden çıktığının tespiti, ÖSYM’deki köstebeğe ulaşmada en önemli adım olacak.

Üst düzeye ‘açık’

ÖSYM yetkilileri, KPSS dahil bütün sınavların ardından soru kitapçıklarının ÖSYM’de toplandığını, özel kasalarda saklandığını ve bu kitapçıklara sadece üst düzey yetkililerin ulaşabildiğini söyledi. Yetkililer, KPSS’de bu tür büyük olaylar yaşandığında kitapçıkların kasalardan çıkarılıp incelendiğini, onun dışında sınav sonuçları açıklandıktan yaklaşık 3 ay sonra kitapçıkların imha edildiğini ifade ettiler.

MHP’den ÖSYM için araştırma önergesi

MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda ortaya çıkan usulsüzlüklerin araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi. TBMM Başkanlığı’na sunulan önergede, “Sadece KPSS’de değil, pek çok sınavda soru ya da cevapların bazı adaylara ulaştırıldığı tespit edilmiştir. TBMM, usulsüzlüklerin bütünüyle ortaya çıkarılması ve bir daha usulsüzlük yapılamaması için ÖSYM’yi incelemeli, alınacak önlemleri belirlemelidir.”


Hürriyet, 17 Eylül 2010