1. yüz (Toplam 2 yüz)

YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Cmt Nis 02, 2011 11:23
gönderen Oğuz Kağan
YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda basına dağıtılan kitapçıktaki cevap şıkları şifreli çıktı. Artvin’de söylentiyle başlayıp çözülen şifre, çok da basit: Matematik testindeki 20 soruda, cevap şıklarını küçükten büyüğe sıralayıp, sıralanmamış şıklarla çakışanı buluyorsunuz. Bu şık, sorunun doğru cevabını veriyor. Çakışan birden fazla şıklar için de basit iki formül daha var. Bu şifreleri bilip sınava giren için, soruları okumadan 40 matematik sorusundan 38’ini çözmek sadece birkaç dakika sürüyor.

Yaklaşık 1.5 milyon öğrencinin 27 Mart’ta katıldığı Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) basına dağıtılan test kitapçığında matematik cevap şıklarının şifrelendiği ortaya çıktı. Artvin’de söylentiyle başlayan ve öğretmenlerce çözülen formüle göre 40 soru bulunan Temel Matematik testinde cevap şıkları sayısal olarak küçükten büyüğe sıralanıp, soruyla üst üste konulduğunda çakışan şık doğru çıkıyor. Biz de aynı sistemi uyguladık ve cevaplarında rakamlar yer alan 20 soruda formulün tuttuğunu belirledik. Şıklar, küçükten büyüğe sıralandığında çakışan iki şık varsa, küçük olan şık doğru cevabı veriyor.

İstisnalar da ‘şifreli’

Hiçbir şıkkın çakışmaması durumunda, cevaplar büyükten küçüğe sıralanıyor ve çakışan şık doğru oluyor. Bu şifreye uyan 5 soru var. Hepsinin çakışması durumunda cevap ilk çakışan, yani “a” oluyor. Bu formüle uyan yine 5 soru var.

Harf kullanılan (a, b, c gibi) 3 soruda, alfabetik sıraya göre şıklar diziliyor; çakışan şık doğru cevabı veriyor. “x, y, z”li 3 soruda ise “x” değişken yerine 1 yazılıp işlem yapılınca, küçükten büyüğe kuralı işliyor. Matematik harici testlerde de benzer ya da farklı bir formülün uygulandığı öne sürülüyor. Formülün tesadüf olup olmadığı, sınav öncesinde bazı adayların eline geçip geçmediği merak konusu oldu. Kamuoyu, ancak diğer kitapçıklardan örneklerin açıklanmasıyla tatmin olacak.

1.5 milyon öğrenci katıldı

YGS’ye bu yıl 1 milyon 512 bin öğrenci katıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bazı sorularda hata tespiti yapıldı. Tartışmalar iki matematik sorusu üzerine yoğunlaşırken dün Artvin’de önce söylentiyle başlayan, uzmanlarının konuya eğilmesiyle ortaya çıkan şifre olayı, matematik soruları başta, YGS’nin tümünü tartışmalı hale getirdi.

UZMANLAR UYGULADI VE DOĞRULADI

Uzmanlar Hürriyet’e geldi ve haberimizi inceledi. Sonucu doğrulayan (soldan sağa) Fatih Ayan (Matematik Öğretmeni, Uğur Dershaneleri), Alparslan Alemdar (Uğur Dershaneleri Genel Müdürü), Mehmet Büge (Yenilikçi Eğitim Araştırma Merkezi Direktörü Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları), Adil Kurt (Uğur Dershaneleri Matematik-Geometri Bölüm Başkanı) bu formülün rakam bulunan Türkçe ve Sosyal Bilimler testinde de işlediğini ortaya çıkardılar.

ÖSYM’DEN YANIT: Zekice ama doğru değil

YGS’de bazı soruların belli şifreyle doğru cevaplandırılabileceği iddialarına ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, “İddia sadece basına dağıtılan master kopyalar için doğru ancak sınavda her adayın soru kitapçığı, soruların yeri ve cevapların yeri birbirinden tamamen farklı” dedi. Demir, şunları söyledi:

‘Basına dağıtılan kopya için geçerli’

“Bulan arkadaş bayağı zekiymiş. Ama bu sadece basına dağıttığımız kamuoyuna açıkladığımız kopyalarda bulunabilecek bir şey. ‘ÖSYM, doğru cevabın yerini aynı tuttu, şıkları değiştirdi. Küçükten büyüğe yazıldığında çakışan şık doğru’ deniyor. Ama bu sadece master kopyalarda geçerli. Adaylara dağıtılan soru kitapçıklarında böyle bir mantıkla sorulara doğru yanıt vermek mümkün değil. Asıl kitapçıklarda şıkların hepsi birbirinden ayrı. Kamuoyuna açıklanan soru kitapçıkları matbaaya verilirken, eski cevap sıralama alışkanlığı ile doğru cevaplar yerini korumuş, diğerleri yer değiştirmiş halde basılmış. Basına verilen kopya kitapçıklar hiçbir öğrenciye verilmedi. Zekice bir buluş. Ama maalesef doğru değil.”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da “Gerçek kitapçıklarda iddia edilen formülle bulmaları mümkün değil. Soruların yeri, şıkların yeri her aday için birbirinden farklı. Sadece basına dağıtılan master kopyalarda denilen formül doğru çıkıyor. Kimse gerçek aday kitapçıklarının ne olduğunu görmeden emin olmasın” dedi.

Hürriyet, 2 Nisan 2011



Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Cmt Nis 02, 2011 12:42
gönderen Feza Tiryaki
Kopya mı çekildi değil, kopya çekildi, demek lâzım.
Verilen cevapların, yetkili mercilerin söyledikleri sözlerin eften püftenliğine bakar mısınız?
Biz yersek, işte böyle durup durup otu, b... herşeyi bize yedirirler...
Geçen haftaki sınavda da Eyüp'teki altı okulda sırf kız öğrenciler sınava girmiş. Tesadüf bu ya, sadece kız öğrenciler çekilen kur'ada aynı okula düşmüşmüş...
Sonra bu sorulunca tarafsız sınav yapması gereken "ekipbaşı" ne demiş? "Bu bir pozitif ayrımcılıktır!" Zarar etmez!

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Cmt Nis 02, 2011 18:21
gönderen İrfan Tuna
''AK'' PARTİ döneminin, tarihimize en ''KARANLIK'' dönem olarak geçeceğinden hiç kuşku duymayın dostlar.

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Nis 03, 2011 0:04
gönderen Oğuz Kağan
YGS'de Şifre Yöntemiyle Kopya İddiası!



Eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme: 'Bütün soru kitapçıkları yayınlanmalı'




Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Nis 03, 2011 22:07
gönderen ozgurk
arkadaslar ygs oncesi bir internet forum sitesinde yazilanlar cok enteresan mutlaka inceleyin bu basligi ..
baslik-- RUYAMDA GORDUM ?MEDYAN NEDIR
birisi medyanin ne oldugunu soruyor bilgi istiyor diger katilimcilar medyan hakkinda bilgi veriyor ama bunun sinavda cikmayacaklarini soyluyorlar sonra baska biri
"fem de gece 3 te millete bunu çalıştırmışlar çıkacak diye.
İnternette de okudum..Yine de bilmenizde fayda var derim. " diyor

bunda ne var diyeceksiniz ama soz konusu baslikta medyan nedir ogrenince IMAMIN SIFRELERINI goreceksiniz

http://www.frmtr.com/ygs-ve-lysye-hazir ... edyan.html

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Nis 03, 2011 22:17
gönderen Fumay
Bu şifreleme işini programcılara verdikleri için programın nasıl yazıldığı ve bütün kitapçıklara uygulanan şifre çözülmüş arkadaşlar.. Bu da programa dışarıdan müdahele olduğunu kesin ortaya çıkarıyor.

Yöntemin doğruluk oranı: 40 soruda 35 ten fazla net!

----------------------------------------
Özet Şifre:
* tek şık tutmuyorsa tek şık tutana kadar şıkları sağa kaydır, en sağdakini en başa al. tutan şık doğru cevap.
* eğer tüm şıklar tutuyorsa en küçük olan doğru cevap

-----------------------------------------

Offtopic :
İlginç bir şey keşfettim kitapçıklarda.

Şıkların yerleri devrederek değişiyor.

yani basın kopyasındaki şıklar

A) 8 B) 9 C) 7 D) 6 E) 5

ise bu şıkların sıralaması değişmiyor ve sadece devrederek, diyelim ki, şu şekilde oluyor:

A) 9 B) 7 C) 6 D) 5 E) 8


Durum bu şekilde olduğunda da küçükten büyüğe sıralama sistemini aynı şekilde sırayla devrettirerek soruyu cevaplamış oluyoruz:

A) 9 B) 7 C) 6 D) 5 E) 8
6 7 8 9 5

Yani doğru cevap "7" çıkmış oluyor.

Bu şekilde birkaç deneme sonunda sadece bir şıkkın çakıştığı duruma ulaşmış oluyoruz ve bu çakışan tek şık da doğru cevap olmuş oluyor. Bu yöntem de her kitapçıkta çalışıyor.


Resim

Resim

Resim


http://forum.donanimhaber.com/m_4799442 ... ey_/tm.htm

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Pzt Nis 04, 2011 21:59
gönderen metinozlem
ÖSYM nin başına getirilen kişinin suratına bak, çay demle...

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Sal Nis 05, 2011 0:05
gönderen GEZGİN
"Bozacının şahidi şıracı " ne güzel ve anlamlı bir atasözümüz. Sınava giren kardeşlerim pek umutlanmasın zira C.başkanı ve tüm hükümet yetkilileri Ösym lehine açıklamalar yaptı ki aksini bekleyende yoktu .

Bir insanın doğumu için dokuz ay yeterken bu köhneleşmiş sistem 9 ayda Kpss şaibesini ortaya çıkarmadı. Hatta ve hatta kopyacı olduğu kanıtlanmış adaylardan birkaçı Trt ye bakan kontenjanıyla girmeye bile kalktı.

Daha önce olmuyormuydu bana kalırsa yıllardır cemaat dersanelerinde hazırlanmış en üst seviye sınıflarda bu paylaşımlar yapılıyordu. Bu sayede Türkiye derecelerini onlar aldı ve hakim satın almak için ( bakınız Gülen in videolarına ) dershaneleri müsait hale geldi.

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Sal Nis 05, 2011 0:16
gönderen Oğuz Kağan
Çankaya Temyiz Hakimi

Yolsuzluk iddiaları sonrasında Kayseri’de taraf olan Gül, bu kez de ÖSYM’den yana çıkıp soruşturmanın meşruiyetini zedeledi.

Demir’e kol kanat gerdi

AKP’nin içinden gelen ve zaman zaman ‘noter’ eleştirilerine maruz kalan Cumhurbaşkanı Gül’ün Kayseri’den sonra ÖSYM için de devreye girerek, “Açıklamaları beni tatmin etti” demesine muhalefet ve hukuk çevrelerinden tepki geldi. Siyasiler, “Makamı küçük düşürdü, taraf olamaz” derken, hukukçular Köşk’ün bu müdahalesinin ’yargıya mesaj’ anlamına geleceğine dikkat çekti.

Özhaseki’ye ‘kefil’ olarak devreye girdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri’deki yolsuzluk iddialarının ardından da hemen devreye girmiş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki için “Ben kefilim” demişti. Gül’ün tavrı, yargıyı etkileyebileceği için tepki çekmişti.

Hükümet de taraf!

YGS’deki şifreleme iddiaları ayyuka çıkmış ve tüm kafalar iyice karışmışken, garip bir açıklama da Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’ten geldi: Sayın ÖSYM Başkanı’nın yaptığı açıklamanın yeterli ve doğru olduğu kanaatini taşıyoruz.

Köşk, temyiz mahkemesi

Kayseri’deki yolsuzluk iddialarının ardından Özhaseki’ye kefil olduğu için eleştirilen Cumhurbaşkanı Gül, bu kez de YGS ile ilgili iddialar için, “ÖSYM Başkanı’nın açıklaması beni tatmin etti” sözleriyle tepki topladı.

Haber: Bilun ÇELİK

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, toplumun önemli bir bölümünü ilgilendiren konularda yargıyı etkileyici açıklamalarını sürdürüyor. Kayseri’deki yolsuzluk skandalının ardından Kayseri Büyükşehir belediye Başkanı Mehmet Özhaseki için “Ben kefilim” açıklamasını yapan Gül’ün, YGS’deki şifre iddiaları üzerine, “ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in açıklaması beni tatmin etti” sözleri muhalefetten ve yargıdan tepki gördü.

Kimin namına konuşuyor?

CHP Manisa milletvekili Şahin Mengü, Cumhurbaşkanının görevi dışındaki işlere karıştığını söyleyerek, “Hem görevinin olmadığı hem aklının ermediği işlere karışıyor. Burada sahtecilik olup olmadığı inceleme ve soruşturma sonucu ortaya çıkar. Sayın Cumhurbaşkanı tatmin oldum diyor ama ben tatmin olmadım” dedi. Cumhurbaşkanının kimin namına konuştuğunu merak ettiğini belirten Mengü, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir de geçmişi var Sayın Cumhurbaşkanının. Çok pir-u pak bir siyasi akımdan gelmiyor. Kendisinin hiçbir sözü de bana güven vermiyor. Kendisi tatmin oldum dediği için ben tatmin olmadım. Muhakkak bir şeylerin üzerini kapatmaya çalışıyorlar.”

Makam küçük düşürüldü

CHP Eskişehir milletvekili Tayfun İçli de, bunların kesinlikle yargıya bir müdahale olduğunu ifade ederek, bu tür olayların Cumhurbaşkanının bir alışkanlığı olduğunu kaydetti. İçli, “Hala kendisini 58. hükümetin Başbakanı olarak görüyor. Yürütmeye bağlı organları da kendi talimatı ile hareket ettiğini zannediyor. Aslında bu büyük bir gaftır. Devletin başı bu tür olaylara müdahil olmaz, devlet denetleme kurulunu göreve davet eder, hemen görevlendirir. Bu da olayın aslında ne kadar vahim olduğunun bir göstergesidir.” diye konuştu. Devletin başı’nın “ben tatmin oldum” açıklamasının çok vahim olduğunu vurgulayan İçli, toplum tarafından bir şeyin üzerini örtmek gibi algılanacağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı makamının küçük düşürüldüğünün altını çizen İçli, O makamın en güvenilir ve tarafsız olması gereken bir makam olduğunu belirtti. İçli, “Bir takım deliller varken, bu yolsuzlukların araştırılması gerekirken Cumhurbaşkanının bu açıklaması vahim. Daha önce polis adaylarının seçiminde, KPSS’de şimdi de YGS. Herkesin kaygı duyduğu ortamda Gül’ün bunu geçiştirmeye çalışması ve üstünü örtmeye çalışmasına yönelik açımlamaları bence asla kabul edilebilir bir şey değil” dedi.

Bu yargıya açık müdahaledir

Eski YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, yargının görev alanına giren konularda yürütmenin müdahalesinin artık bir alışkanlık haline geldiğini ifade etti. Başbakan’ın ’yargı bize karışmasın’açıklamasını hatırlatan Tarhan, hukuk devletlerinde temel denetleyicinin yargı olduğunu kaydetti. Tarhan, “Bütün güçler eşit olmakla birlikte eğer biz hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, yangının denetleyici gücünü kabul etmek zorundayız. Ülkemizdeki temel sorun budur zaten. Zihniyet sorunu budur. Yargının denetleyici görevinin yerine yürütmenin geçmesidir.” dedi. Son açıklamaların da bunun bir göstergesi olduğunu vurgulayan Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yürütmenin yargıya çok açık bir müdahalesi vardır. Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre yürütmenin başıdır. Yargıya havale edilmiş konularda açıklama yapmamamı elbette beklenir.”

Düzeltilmesi gereken beyan

Hukukun Üstünlüğü Derneği Genel Başkanı Av. Erdem Akyüz, Cumhurbaşkanının yargıya müdahalesinin yanında büyük bir şaibe olduktan sonra ‘ben tatmin oldum’ şeklindeki açıklamanın çok hafif kaldığını söyledi. Akyüz, “Ne olmuş da Sayın Cumhurbaşkanı tatmin olmuş. ÖSYM başkanı bütün samimiyetimle söylüyorum diyor. Bu işlerde samimiyet söz konusu olamaz. Bütün samimiyetiyle konuşan insanlar bugün Ergenekon, Balyoz gibi işlerle yargılanırken demek ki samimiyet geçerli bir faktör değil” diye konuştu. Akyüz, özellikle tarafsız bir makam olan ve Türkiye Cumhuriyetini temsil eden makamın bunu söylemesinin hiç doğru olmadığını ve mutlaka düzeltilmeye gerek duyulan bir beyan olduğunu da söyledi.

Hükümet de tatmin olmuş

YGS’deki şifreleme iddiaları üzerine yaptığı basın toplantısında kimseyi ikna edemeyen ÖSYM Başkanı Prof. Dr Ali Demir’e, Cumhurbaşkanı Gül’den sonra hükümetten de destek geldi. Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, YGS’de şifreleme iddialarıyla ilgili olarak ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in açıklamalarını doğru ve yeterli olduğu kanaatini taşıdıklarını bildirdi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çiçek, YGS sınavındaki şifreleme iddialarına ilişkin olarak “ÖSYM Başkanının açıklamaları sizin için yeterli mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

İddialar doğru değil

“YGS ile ilgili, bu konu tabii bağımsız bir organda meydana gelen bir gelişmedir. Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı. Sayın ÖSYM Başkanı da bir açıklama yaptı biz bu açıklamanın doğru ve yeterli olduğu kanaatini taşıyoruz. Çünkü neticede işin başındaki kişiler, bu işin sorumluluğunu bilen ve sorumluluk taşıyan insanlardır. Bu iddiaların doğru olmadığı kanaati bizde de var. Zaten savcılık da kendiliğinden bir inceleme başlatmış durumda. Ama şunu da görmemiz lazım, belli bir süreden beri o kurumda yaşanan, geçmişteki olumsuz gelişmeler sebebiyle her imtihanda da benzer şeyler oldu’tarzında bir peşin hükümle bu kadar insanın zihnini karıştırmak bence çok doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanının tatmin olduğu konuda biz de tatmin olmuşuzdur. çünkü konu her yönüyle kendisine ifade edilmiş biz de bu kanaati taşıyoruz. Sayın Milli Eğitim Bakanımızın da kanaati odur bize verdiği bilgide...”

CHP, ‘Şifre’yi Meclis’e taşıdı

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya, “Kamuoyuna dağıtılan kitapçık şifreli midir, değil midir?” diye sordu. Öztürk, TBMM Başkanlığı’na, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. 27 Mart Pazar günü yapılan Yüksek Öğretime Geçiş (YGS) Sınavı’nda birçok sorunun şifreleme yöntemi ile çözülebildiğinin basına yansıdığını belirten Öztürk, ÖSYM Başkanı’nın yaptığı açıklamaları da hatırlatarak, şu soruları yöneltti:

Örtbas mı edilecek?

- “Kamuoyuna dağıtılan kitapçık şifreli midir, değil midir? Şifreli ise matematik hariç diğer bölüm sorularının da şifresi var mıdır? Var ise bu şifreler nasıldır?
- Kamuoyuna dağıtılan kitapçığın şifreli olması tamamen tesadüf müdür? Yoksa bilinçli olarak mı şifreli dağıtılmıştır?
Adaya özgü kitapçık ve cevap anahtarı hazırlanması tam olarak ne kadar zamanda gerçekleşmiştir?
- ÖSYM Başkanı yaptığı açıklamadaki gibi her adaya farklı soru kitapçığı basıldıysa soru kitapçığı kadar cevap anahtarı olmamasının gerekçeleri nelerdir?
- Her adaya ayrı kitapçık basıldı ise adayların cevap anahtarları hangi yöntemle nasıl değerlendirilecektir? Bu değerlendirme optik okuyucu ile mi yoksa elle mi yapılacaktır?
- Kitapçığın üzerinde adayın resminin ve adının yazılı olması, olası bir kopyanın önceden hazırlanması ihtimalini kuvvetlendirmez mi?
- KPSS Sınavı’nda olduğu gibi bu son yapılan YGS Sınavı’nda da durum örtbas mı edilecektir?”

Detaylı inceleme şart

YGS iddiaları için yazılı bir açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan da, “Savcılar bu konuyu ciddi inceleyecekse ÖSYM bilgisayarlarından detaylı inceleme yapmalı, zorluk dereceli sınıflandırma, hangi okullardan ya da hangi dershanelerden gelen öğrencilere ne şekilde dağıtılmış konusunu da araştırmalıdırlar” dedi.

Adana’dan ihbar var

YGS sınavı soru kitapçıklarında şifrelemeyle cevapların verildiği iddiası üzerine, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in, “Bu soru kitapçığı sadece basına dağıttığımızdır. Adaylara böyle kitapçık verilmedi” açıklamasını yapmıştı. Başkan Demir’in hiçbir adayı ve veliyi ikna edemeyen bu açıklamasının ardından “Bana verilen kitapçık basına verilen kitapçıkla aynı” iddiasıyla ortaya çıkan adaylar da var. Milliyet gazetesinde çıkan habere göre, Adana’dan bir YGS adayı, kendisine verilen soru kitapçığındaki sorulardan birinin basın kitapçığında olduğu gibi şifreli olduğunu öne sürdü.


YENİÇAĞ, 4 Nisan 2011





Hükümet ÖSYM'nin arkasında

Hükümet Sözcüsü Çiçek, ÖSYM'nin yaptığı açıklamanın 'yeterli' olduğunu savundu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda şifreli yöntemle kopya çekildiği iddialarına ilişkin ÖSYM Başkanı’nın açıklamalarını yeterli bulduklarını söyledi. Çiçek, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuyla ilgili açıklamalarını hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanının tatmin olduğu konuda biz de tatmin olmuşuzdur” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, YGS’de yaşandığı iddia edilen şifre yöntemi ile kopya skandalına ilişkin değerlendirmesinde ÖSYM Başkanı’nın yaptığı açıklamanın kendilerini de tatmin ettiğini söyledi.

Çiçek, “Biz bu açıklamanın doğru ve yeterli olduğu kanaatini taşıyoruz. Çünkü neticede işin başındaki kişinin, bu işin sorumluluk taşıyan insanlardır. İddiaların doğru olmadığı kanaati bizde de var. Zaten savcılık da kendiliğinden bir inceleme başlatmış durumda. Şunu da görmemiz lazım. Belli bir süreden beri o kurumda yaşanan geçmişteki olumsuz gelişmeler sebebiyle her imtihanda da benzer şeyler olduğu tarzındaki peşin hükümle bu kadar insanın zihnini karıştırmak bence çok doğru değil. Ben bugün gazetelerde okudum. Bir kısım dershane sahipleri, kurucuları, bu işle ilgilenen kişiler yapılan işlemler bir yanlışlık olmadığını ifade ediyor ama en önemlisi sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamadır. Bu olay üzerine en üst seviyede devletimizin bir yetkilisi hassasiyet gösteriyor, bilgi alıyor, kendisinin tatmin olduğunu ifade ediyor. Sayın Cumhurbaşkanının tatmin olduğu konuda biz de tatmin olmuşuzdur. Konu her yönüyle kendisine ifade edilmiş, biz de bu kanaati taşıyoruz. Sayın Milli Eğitim Bakanımızın da kanaati budur” diye konuştu.


Gerçek Gündem, 4 Nisan 2011





YÖK de ÖSYM'yi savundu...

YÖK üyesi Durmuş Günay: ÖSYM'nin uzaya araç göndermek kadar yaptığı hassas bir iş.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, YGS soru kitapçığındaki şifreleme iddaları ile ilgili olarak, ''ÖSYM'nin uzaya araç göndermek kadar yaptığı hassas bir iş, gerçekten çok uğraşıyorlar, olağanüstü tedbirler alıyorlar, ancak iletişim arttıkça risk de çok yükseliyor'' dedi.

Prof. Dr. Günay, Zonguldak Karaelmas Ünivresitesi (ZKÜ) Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye'de ve Dünyada Yükseköğretimdeki Gelişmeler ve Yönelişler'' konulu konferansta, Türkiye'de 1933'te 1 üniversite sayısının 2011'de 102 devlet ve 62'si vakıf olmak üzere 164'e yükseldiğini söyledi.

İstanbul'da 42, Ankara'da 16 ve İzmir'de de 9 üniversitenin hizmet verdiğini, 14 kentte 1'den fazla üniversitenin yer aldığını anlatan Günay, şöyle konuştu:

''Türkiye'de yükseköğretimde 3 milyon 529 bin 334 öğrenci var. Nüfusunun yüzde 5'lik kısmı yükseköğretimde öğrenim görüyor. Ön lisansta 6 bin 13, lisans düzeyinde 4 bin 977 program mevcut. Üniversitelerimizdeki sayısal artışa karşı nitelik konusunda bazı eleştiriler oluyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın, 2020 için Amerikalıların yüzde 60'ının 4 yıllık yükseköğretim görmesi hedefi bulunuyor. Bu da dünya genelinde yükseköğretimin yaygınlaşma eğiliminin göstergelerinden biridir.''

Günay, ''Türkiye'de vakıf üniversitelerin yaygınlaşmasına karşın devlet üniversitelerine oranla öğrenci sayılarının az olduğunu, gelecekte bu konuda ne gibi adımlar atılabileceğine'' yönelik soru üzerine ''Anayasa, özel üniversite kurmaya izin vermiyor. Özel üniversitelerin kurulabilmesi için anayasada değişiklik gerekli'' yanıtını verdi.

-YÜKSEKÖĞRETİMİN YÖNETİMİ-

''Yükseköğretim yönetimini esnek yapıya kavuşturmak için yasal düzenleme olacak mı'' sorusu üzerine Prof. Dr. Günay, şunları kaydetti:

''Rektörü nasıl seçeceğimizi bile çözemedik. Biraz da bizim kültürümüzle ilgili. Çünkü öğretim üyelerini ikna etmek çok zor. Herkes fildişi kulesinde yaşayabiliyor. Yakın gelecekte Türkiye'de üniversitelerin dünya çapında işler yapacağını düşünüyorum.''

-''YGS SORU KİTAPÇIĞINDA ŞİFRELEME'' İDDİALARI-

Prof. Dr. Günay, bir öğrencinin '' ÖSYM'nin son günlerde kaybettiği güveni geri kazanması için YÖK ne gibi adımlar atmayı düşünüyor'' sorusunu şöyle cevaplandırdı:

''ÖSYM'de olan biten bir şey yok. Orada bir örnek soru kitapçığı yayınlamışlar. Güven sorunu hakikaten zor bir mesele ama burada herkesin sorumluluğu var. ÖSYM, şöyle bir şey yaptı, ben yakından biliyorum, her bir soruyu başka bir kombinezon yaptı. Yani her soru kitapçığındaki sorular farklı diziliştedir. Yaşananlar toplumdaki kutuplaşmalar ve tartışmaların ürünü oldu. Çok yazık oluyor. Buradan kimse bir şey kazanmaz. ÖSYM'nin uzaya araç göndermek kadar yaptığı hassas bir iş, gerçekten çok uğraşıyorlar, olağanüstü tedbirler alıyorlar, ancak iletişim arttıkça risk de çok yükseliyor. Herkesin sorumlu davranması lazım. Güven çok önemli. Şu anda sorun filan yok orada. Böyle olsa belli dizilişteki cevabı niye versinler, kendisi koyuyor internete. Hiçbir ikinci cevap kağıdı yok öyle. Zaten bunu internet ortamına açacaklar.''


Gerçek Gündem, 4 Nisan 2011





Cevap anahtarı neden daha az?

ÖSYM Başkanı, ‘Şifreleme, çalınma, sızdırma gibi sınavın güvenirliğini tartışmalı hale getirecek, hiçbir olağanüstü durum yok’ diyeceğine, “Bağımsız uzman bir kadro oluşturduk, tüm iddiaları inceliyoruz, sonuçları da en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” deseydi, çok daha inandırıcı olurdu.

YGS’de yaşanan “şifre skandalı” sonrasında, alelacele basın toplantısı düzenleyen ÖSYM Başkanı Ali Demir, ısrarla ÖSYM’ye güvenilmesini istedi. Tıpkı bir önceki ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan gibi. KPSS skandalı gündeme geldiğinde, Yarımağan da kesinlikle soruların dışarı sızdırılmadığını söylemiş, ÖSYM’ye güvenilmesini istemişti. Ama bir hafta sonra önceki kendisi istifa etmek zorunda kaldı, sonra da sınav iptal edildi.

Ankara’ya gidip, dünkü basın toplantısını yerinde izleyince, aynı tablo gözümün önüne geldi. ÖSYM Başkanı, günlerdir kamuoyunun konuştuğu şifre iddialarına öyle ya da böyle açıklama getireceğine, lafı evirip çevirip ÖSYM’nin yıpratılmaması ve ÖSYM’ye güvenilmesi gerektiği noktasına getirdi. Bunu yaptıkça da kafalar daha da karıştı, güven daha da azaldı.

Başkan, dünkü basın toplantısında, ‘Şifreleme, çalınma, sızdırma gibi sınavın güvenirliğini tartışmalı hale getirecek, hiçbir olağanüstü durum yok’ diyeceğine, “Bağımsız uzman bir kadro oluşturduk, tüm iddiaları inceliyoruz, sonuçları da en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” deseydi, çok daha inandırıcı olurdu.
Çernobil kazasından sonra, çay içip, kanserojen hiçbir tehlike yok diyen Sanayi Bakanı Cahit Aral, o dönemde ne kadar güven verdiyse, Demir de dün o kadar güven verdi, o kadar yürekleri rahatlattı...

Neden güven vermedi?

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, İTÜ’de tekstil hocasıydı. Dolayısıyla istatistik ve yazılım konusunda uzman değil. Görünen o ki 6 aylık sürede, bu konulara yeterince hâkim olamamış ki, sık sık yardımcılarından destek almak zorunda kaldı ama o da yeterli olmadı.

İşte güven vermeyen açıklamalarına yönelik bazı anektodlar:

- Matamatik sorularında bir şifreleme olduğunu bir ilkokul öğrencisi bile soruları incelediğinde görebiliyor. Ama nedense ÖSYM Başkanı bu konuda hâlâ kararsız. Bir var dedi, bir yok dedi. Var deyince de de peki Matematik testinde olduğu gibi diğer testlerde de şifreleme var mı diye sorduk. Tabii ki var dedi. Hatta aynı şekilde, Matematik’te rakamları küçükten büyüğe doğru sıralayın, eşleşen doğru cevap olacaktır dedi. Ama Türkçe’deki sorulardan sadece birkaçının rakamsal olduğu hatırlatıldığında işte o zaman akıllara durgunluk verecek bir tespitte bulundu. Ondaki şifre de harf sırası ya da cümlelerin uzunluğu, kısalığına göre olabilir dedi. Hemen anında böylesi bir şifreleminin hem mümkün olmadığı hem de sonuç vermediği hatırlatılınca da topu taca attı.

‘Cevabı bizde kalsın’

- Başkan Demir, her aday için farklı bir kitapçık oluşturulduğunu söyledi. Yani bir milyon 700 bin adayın her biri için soruların ve seçeneklerin yerleri değiştirilerek ayrı ayrı yeni kitapçık hazırlandı. Bu durumda bir milyon 700 bin farklı cevap anahtarının olması gerekiyor. Kendisine bu soruldu. Ve yine herkesi hayrete düşüren şu cevabı verdi: Hayır o kadar cevap anahtarı yok!

Peki ne kadar sorusuna da, ‘Onun cevabı da bizde kalsın’ yönünde kafaları daha da karıştıran bir cevap verdi.

- Basın toplantısı devam ederken kendisine bir not geldi ve herkesin tüm soru cevaplarını göreceğini söyledi. ‘Altyapı hazır, 12.00’den itibaren her isteyen ÖSYM’nin internet sitesine girip bütün soru kitapçıklarını görebilir’ dedi. Isararla tüm soru kitapçıklarının görülüp görülmeyeceği iki kez daha soruldu ve her defasında ‘Evet görülecek’ dedi. Ama akşam geç saatlere kadar bırakın diğer adayların soru kitapçıklarını, adaylar kendi soru kitapçıklarını bile yoğunluk ya da server bağlantısı kurulamadığı gerekçesi ile göremedi. Ne zaman görüleceğine ilişkin bir bilgi ise hâlâ yok. Daha da ilginci, sınava girmeyen adaylara yönelik herkese açık bir sistem de oluşturulmuş değil. Arada şanslı olup görenler yok mu? Belli illere ve belli ilçelere yönelik listeler görülmüş ama biz bu şansı hâlâ elde edemedik.

- ÖSYM Başkanı’na duyulan güvenin sarsılmasına neden olan soru-cevaplardan birisi de, şifrelemenin geçen yıllarda da olup olmadığı yönündeydi. ‘Aynı şekilde vardı’ dedi ama ‘Aynı sistemi uyguladığınızda sonuç almak mümkün değil’ deyince de yine topu taca attı.

Puanlar da açıklanacak mı?

- Peki soru kitapçıklarını internete koyacağını açıklayan ÖSYM Başkanı, adaylara yönelik puanları da yine herkese açık hale getirecek mi? Onu zaman gösterecek. Çünkü hepsini değil sadece bazılarını kamuoyu ile paylaşırız dedi. Oysa inandırıcılık açısından hepsinin herkese açık olması gerekir. Çünkü KPSS skandalında ful çeken adayların sınavları iptal edildi, haklarında dava açıldı. Bu yüzden bundan sonraki kopya olaylarında kesinlikle ful çeken çıkmaz. Ayrıca zaten 40 sorudan 30, 35’ini yaparak da en iyi üniversitelere girilebiliniyor.

- Genelkurmay’a ait en gizli belgelerin bile bulunduğu kozmik odalara girildiği hatırlatılarak, ÖSYM’nin uluslararası güvenirliği ve yazılım konusunda uzmanlığı olan bir denetleme şirketine kapılarını açıp açmayacağı da soruldu. Güvenlik nedeniyle değerlendirileceği ifade edildi.

- Peki sınavda adaylara dağıtılan kitaplarda farklı şifrelemeler oldu mu? Başkan Demir, tıpkı basına verilen soru kitapçığında olduğu gibi diğerlerinde de şifreleme olamayacağını ifade etti. Ama görünen o ki soruların tümü kamuoyuna açıklandığında eminiz ki çok daha farklı ipuçları ortaya çıkacak.

İstanbul’un bazı ilçelerinde, bazı salonlarda sadece kız öğrencilerin sınava alındıkları hatırlatılarak da peki bu konuda mı tesadüf, buna benzer yazılım sınav kitapçıklarına yönelik iddiları da getiriyor, siz ne diyorsunuz sorusuna da, ‘ÖSYM’ye güvenin’ yanıtının ötesinde tatmin edici bir cevap gelmedi.

Şifreleme, tesadüf mi, yazılım mı?

- Demir, basın toplantısının ilerleyen saatlerinde, şifreleme bir var dedi bir yok dedi. Peki Matematik testinde ortaya çıkan bu dizin nasıl gerçekleşti? Ona da ayrıntılı bir açıklama getiremedi. Oysa uzmanlık alanı şifreleme olan uzmanlar, şu iki soruya cevap arıyorlar ki, devamı gelsin:

“1- Bu kadar ince düşünülmüş bir şifre sistemi tesadüfle açıklanabilir mi?
2- Böyle ince düşünülmüş şifre sistemi organize olmadan hazırlanabilir mi?
Bu sorular yanıtlanınca başka sorular da var ama hele önce bunlar bir yanıtlansın.”

Özetin özeti: Sınav tekrarını herkesten çok biz istemiyoruz. Çünkü KPSS’de adaylar üzerinde yarattığı yıkımı, çok yakından gördük. Üniversite adayları da böylesi bir faciaya hazır değil. Ama tüm bu tedirginlikler, şifreleme skandalını örtbas anlamına gelmez. YÖK’e ve MEB’e düşen görev, bir an önce bağımsız bir denetleme kuruluna, olup bitenleri acilen inceletmek olmalıdır. Yoksa bu tartışmaların önü arkası kesilmez!..


Abbas GÜÇLÜ, 4 Nisan 2011





"Devrimci Liseliler"den YGS protestosu

"Devrimci Liseliler" (DEV-LİS) Ankara ve İstanbul'da YGS'de ortaya atılan "şifreli kopya" iddialarını protesto etti. Ankara'da 6 kişi, kendilerini Milli Eğitim ve Adalet Bakanlıkları'nın demir parmaklıklarına zincirledi. Eylemlerde 7 kişi gözaltına alındı. İstanbul'da da 9 kişi ÖSYM binası önünde zincirli eylem yaptı ve gözaltına alındı.

(DHA) -- ANKARA:
Adalet Bakanlığı önüne gelen "Dev-Lis" üyesi 2 kişi üzerlerindeki pankartı açarak, kendilerini bakanlık binasının önündeki demirlere zincirledi.

Burada bir süre çeşitli sloganlar atan eylemciler, polis tarafından gözaltına alındı.

Bu sırada 4 kişi de Milli Eğitim Bakanlığı önünde protesto eylemi gerçekleştirdi.

Bu kişilerle Sosyalist Demokrasi Partisi'nin (SDP) fotoğrafçısı olduğunu söyleyen 1 kişi daha gözaltına alındı.

Protesto eylemlerinde toplam 7 kişi gözaltına alındı.

İSTANBUL:
ÖSYM'nin İstanbul Bürosu binası önünde de hareketli saatler yaşandı.

Levent'teki binanın önüne gelen bir grup, kendilerini binanın önündeki aydınlatma direklerine zincirleyerek ÖSYM aleyhine slogan atmaya başladı.

Görevlilerin olay yerine polis ekiplerini çağırması üzerine gelen ekipler, demir makasıyla zincirleri kestikten sonra 9 kişiyi gözaltına aldı.

Gültepe Polis Merkezine götürülen ve öğrenci oldukları bildirilen 9 kişinin işlemleri sürüyor.


cnnturk.com, 4 Nisan 2011

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 06, 2011 0:49
gönderen Oğuz Kağan
Yeni şifre iddiası ‘çembersel modlama’

ÖSYM soru kitapçıklarını internete koyunca adaylar da harıl harıl şifre aramaya başladı. İlk kitapçıkların yayınlandığı Adana’dan da yeni şifre iddiası geldi.

Soru kitapçıkları, ÖSYM tarafından alfabetik olarak yayınlanınca ilk önce Adana’da paylaşılmaya başladı. Adana’da sınava giren öğrenciler de hemen internete girerek kitapçıklarını indirdi ve şifre yöntemini denedi.

İlk gün ortaya çıkan şifreyi denediler, işe yaramadı. Ancak içleri rahat etmedi, belki başka bir şifre olabilir diye internet ortamında konuyu tartışmaya başladılar.

Adana’da “forum.donanimhaber.com” adresi YGS öğrencilerinin buluşma noktası oldu. Saatlerce süren tartışmalardan sonra ortaya yeni bir formül çıktı. Adı ise ‘çembersel modlama’. Çocuklar bu yöntemle 40 matematik sorusundan ortalama 20 sorunun cevabını bulmayı başardı.

Nedir bu yöntem?

Çembersel modlamada, şıkların altına rakamlar küçükten büyüğe doğru sıralanıyor. Eğer bir tane cevap çakışıyorsa bu eski sistemdeki gibi doğru oluyor. Ama bu çok nadir olarak ortaya çıkıyor. Eğer eşleşme olmazsa, en büyük rakam en başa getiriliyor. En küçük rakam böylece ikinci sıraya geçmiş oluyor. Çakışan olup olmadığı kontrol ediliyor. Çakışan oluncaya kadar kaydırma işlemi devam ediyor. Çakışmayan olmadığı sürece ya da birden fazla şık çakıştığında tekrar sayılarda kaydırma yapılıyor. Sonunda tek çakışan kalana kadar bu işlem yapılıyor.

ÇAKIŞANA KADAR DEVRET

Forumlardaki denemelere göre doğru cevabı bulma oranı yüzde 70-80 arasında değişiyor. Yine cevapları küçükten büyüğe sıralayıp şıkların altına yazmak gerekiyor. Eğer çakışma yoksa şık çakışana kadar en son seçeneği başa getirerek kaydırma yapmanız, yani devrettirmeniz gerekiyor. Bu yöntem uygulandığında ilk başta yapılan sıralamayla ulaşılamayan doğru cevap bulunuyor.

Resim

‘Sınavdan önce mod ve medyan uyarısı’

Bir başka çarpıcı iddia ise, bazı dershanelerin sınavdan önce ‘mod ve medyan’ konularından soru gelebilir uyarısı yaptığı yönünde. Mod ve medyan sözcükleriyle ilgili Google arama istatistiklerini araştıran bazı kullanıcılar bu sözcüklerin, sınavdan bir hafta öncesine denk gelen 23 Mart’tan itibaren çok fazla arandığını keşfetti. Medyan bir ölçeğin orta noktası.

Medyanın üzerinde ve altında eşit miktarda değer bulunur. Yüzde 50 oranı medyanın diğer bir ifade şeklidir. Özellikle grup üyelerinin büyük bir çoğunluğu benzer özellikler gösteriyor, bazıları ise çok farklı özellikler taşıyorsa kullanılabilecek en uygun teknik medyandır.


VATAN, 4 Nisan 2011





Kritik soru!

YGS’deki şifre skandalında bilinmeyen bir ayrıntı ortaya çıktı. ÖSYM Başkanı değişir değişmez ‘cevap kağıdı okuma ve veri güvenliğiyle’ ilgili ihale iptal edilmiş. Şimdi soru şu: Buna niye ihtiyaç duyuldu?

Şifre iddiaları, soru kitapçıkları ve cevap anahtarlarının hazırlanmasında kullanılan bilgisayar yazılımının güvenirliğini de tartışmaya açtı. Yeni ÖSYM Başkanı Ali Demir’in, görevi devralır almaz kendisinden önce çıkılan iki yazılım ihalesini gerekçe göstermeden iptal etmesi ise şüpheleri daha da artırdı.

ÖSYM’de ortaya çıkan şifre skandalından sonra, kişiye özel soru kitapçığı hazırlanmasını sağlayan bilgisayar yazılımının güvenliği tartışılır hale geldi. Bilişim uzmanları “Kişiye özel kitapçık üretiliyorsa, kişiye özel kopya anahtarı da üretilebilir” tezini ortaya atarak ÖSYM sisteminin güvenilirliğini şüpheli hale getirdi.

Özellikle ÖSYM’nin sistem yenileme ve veri güvenliği ile ilgili son üç ihalenin iptal edilmiş olması ve yerine de yenisinin yapılmış olmaması şüpheleri daha da artırdı.

Evrak yönetim sistemi iptal

İlk ihale 21 Temmuz 2010 tarihinde ilana çıktı. “ÖSYM’deki evrak yönetim sistemi ve bağlı işlerde gerekli iyileştirmenin yapılması için donanım ve yazılım alım” adıyla çıkan ihale 2 Ağustos 2010 tarihinde ÖSYM tarafından iptal edildi. İptal gerekçesi ise “teknik şartnamenin uygun olmaması nedeniyle” ifadesiyle açıklandı. Bu ihalenin iptalinden 25 gün sonra ÖSYM iki yeni ihaleye daha çıktı.

Cevap kağıdı okuma ihalesi

27 Ağustos 2010 tarihinde ilana çıkarılan bu ihalelerin isimleri “ÖSYM’deki kurumsal veri depolama sistemlerinin sahasının genişletilmesi” ve “ÖSYM’deki cevap kağıdı okuma sistemlerinin yenilenmesi ve veri güvenliğinin sağlaması”ydı. Bu iki ihale de 7 Ekim 2010 tarihinde iptal edildi. ÖSYM eski başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın görevi Prof.Dr. Ali Demir’e devrettiği 23 Eylül 2010 tarihinden sonra iptal edilen ihaleler yeni ÖSYM yönetiminin iptal gerekçelerini yazmaması ve yerine yeni ihale açmaması dikkat çekti.

VATAN’IN NOTU

Bilgi işlem güvenliğiyle ilgili Prof. Dr. Ünal Yarımağan döneminde 07.09.2010 tarihinde ÖSYM tarafından ihale edilen 2010/ 103423, 2010/129739 ve 2010/129746 kayıt numaralı ihalelerin, 07.10.2010 tarihinde Prof. Dr. Ali Demir yönetimi tarafından iptal gerekçesini ÖSYM’ye sorduk fakat konuyla ilgili cevap alamadık. ÖSYM yetkilileri bu soruları çarşamba günü yapılacak basın bilgilendirme toplantısında Prof.Dr. Ali Demir’e sorabileceğimizi söyledi. İhaleler ilan edildiği tarihte Anadolu Ajansı abonelerine haberi “ÖSYM’den sistem yenileme ve veri güvenliği ihalesi” başlığıyla geçmişti.

ÖSYM matbaasına baskın!

YGS sınavında yaşanan şifre skandalı ile ilgili haberleri ihbar kabul ederek soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in açıklamalarından sonra dosyayı kapatma yoluna gitmedi. Sakınan, ÖSYM’nin YGS kitapçıklarını basan matbaada bilişim uzmanı polislerle birlikte dün bir araştırma yaptı.

Sakınan’ın, basına dağıtılan şifreli soru kitapçığının adaylara dağıtılan ve kişiye özel olarak adlandırılan 1 milyon 700 bin arasından mı seçildiği yoksa sadece basına verilmek üzere mi hazırlandığını araştırdığı belirtildi.

Sakınan ve beraberindeki polis ekibinin bu amaçla matbaa bilgisayarlarında ve diğer basım tesislerinde inceleme yaptıkları öğrenildi. Şifreli soru kitapçığının sınavda adaylara verilen kitapçıklar arasından alındığının ortaya çıkması halinde soruşturmanın seyrinin derinleşeceği ve bu durumda sınavın yada şifreli kitapçık verilen adayların sınavlarının iptal edilmesinin bile gündeme gelebileceği belirtildi.


VATAN, 4 Nisan 2011





'YGS iptal edilmeli çünkü...'

ODTÜ Kriptoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Melek Diker Yücel skandala açıklık getirdi.

YGS’deki şifre iddiaları, NTV Ana Haber’de masaya yatırıldı.

Anlatımını örneklerle yapan ve sonuca giden ODTÜ Kriptoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Melek Diker Yücel, "Hata yalnızca medyaya dağıtılan kitapçıkta değil, diğer kitapların tümünde karşılaşılan bir hata var" dedi ve ekledi:

"Her aday için ayrı ayrı kitapçık hazırlamak gereksiz ve yük getiren bir durum. Ve bu tür problemlerin çıkmasına neden olmuş. Maalesef ben sınavın iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Doğru şıkların dağıtımları son derece yanlış bir algoritmayla yapılmış..."

Yücel’in, Can Dündar’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Soruların veya cevap anahtarının formülasyonunda bir hata görüyor musunuz?

“Konu cevap anahtarındaki doğru şıkların yeteri kadar rastgele şekilde dağıtılmış olup olmadığıdır.

Böyle sınavlarda, soruların yanıtlarının rastgele bir algoritmayla dağıtılmış olması çok önemli.

Şıklarını yerleştirirken, zar atarsınız ve gelen rakama göre 'doğru şıkkımız bu olsun' şeklinde bir rastsallaştırma algortiması uygularsınız. Bu maalesef burada yapılmamış ve üzücü bir hata olmuş.

Görme özürlüler için hazırlanan ve medyaya dağıtılan soru kitapçığında bir takım şifreler olması doğal dendi... Hata yalnızca bu kitapçıkta değil, diğer kitapların tümünde karşılaşılan bir hata var."

ÖSYM iddialara karşılık, "sizin elinizdeki kitapçık size özel ve görme engelliler için hazırlanan kitapçık. Oradaki hata diğer kitapçıklarda yok" açıklamasında bulundu. Doğru anladıysak siz, "hayır, diğer kitapçıklarda da hata var diyorsunuz", öyle mi?

"Evet doğru. Şifreyi hangi anlamda kullandığımızı bildiğimize göre, birden fazla şifre bulunması da çok doğal. Önümüzdeki günlerde yenileriyle karşılaşacağız.

Sorulara verilen cevaplar küçükten büyüğe sıralanır ve onun üzerinde çembersel döndürme işlemi yapılırsa, cevabı bilmeden de, doğru şıkka bütün sorular için ulaşılabiliniyor.

Burada önemli bir algoritma hatası var. Rastgele şık koyma algoritması düzgün hazırlanmamış. Daha önceki yıllarda bu tür problemler yoktu. Sanıyorum yenilikler katılmaya çalışılmış. Her aday için ayrı ayrı kitapçık hazırlama gereksiz ve yük getiren bir durum. Ve bu tür problemlerin çıkmasına neden olmuş."

Bu bir hata ve kasten yapılmamış olabilir" diyorsunuz. Şifteyi çözebilen birileri çok büyük avantaj sağlamış olmuyor mu?

"Bazı soru kitapçıklarında bu durumların daha kolay fark edilmesi mümkün olabilir. Benim kanım, bazı adaylar bu garip durumları fark etmiş ve ona göre çözüme gitmiş olabilir.

Şaibeli bir durum yok mu o zaman, iptali gerektiren bir durum?

"Doğru, maalesef ben öyle düşünüyorum. Doğru şıkların dağıtımları son derece yanlış bir algoritmayla yapılmış..."


Gerçek Gündem, 5 Nisan 2011

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 06, 2011 17:23
gönderen alp_er tunga
arkadaşlar bu yılki ygs iptal edilebilir mi?Ankara Cumhuriyet savcılığı konu ile ilgili soruşturma başlattı peki soruşturma yapan kişiler araştırmalarını tarafssız yapar mı yada uzun lafın kısası savcılıkdaki adamlar akpnin adamı mı

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 07, 2011 18:16
gönderen Oğuz Kağan
YÖK Başkanı da ikna oldu

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in YGS'deki şifre iddiaları konusundaki açıklamalarını ikna edici bulduğunu belirterek, ''Sayın Demir'in basın toplantısında söylediği gibi bir yanlışlık yapıldı, basına verilen master kopyada. O, insanlarda büyük bir endişe ve şüphe yarattı. Yoksa bu sınav tarihte yapılan en ciddi sınavdır'' dedi.

Ankara- YÖK Genel Kurulu Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplandı. YÖK'te gerçekleştirilen toplantıda, bazı üniversitelerin rektör adaylarının belirlenmesi ile diğer rutin gündem maddelerinin ele alınacağı öğrenildi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Genel Kurulu toplantısına verilen öğle yemeği arasında gazetecilerin YGS'deki şifre iddialarına ilişkin sorularını yanıtladı. Bugün YÖK Genel Kurulu toplantısının gündeminin çok yoğun olduğunu belirten Özcan, vakit kalırsa ÖSYM Başkanı Ali Demir'i toplantıya çağırarak YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili bilgi alacaklarını kaydetti. YGS'deki şifre iddiaları konusunda 'YÖK'ün neden bugüne kadar bir açıklama yapmadığı' yönündeki soruya Özcan, ''Bizim yetkimiz yok, bizimle alakası yok'' yanıtını verdi.

''YÖK Denetleme Kurulu'nu görevlendirecek misiniz?'' sorusu üzerine Özcan, ''Hayır. Bizim öyle bir yetkimiz yok artık. Nasıl karışalım. Mevzuata göre böyle'' dedi. ÖSYM Başkanı Ali Demir'in YGS'deki şifre iddialarına ilişkin açıklamalarının kendisini ikna edip etmediği sorusuna Özcan, ''Evet'' yanıtını verdi. Özcan, ''Demir'in son basın toplantısında söylediği gibi bir yanlışlık yapıldı, basına verilen master kopyada. O, insanlarda büyük bir endişe ve şüphe yarattı. Yoksa bu tarihte yapılan en ciddi sınavdır, en güvenilir sınavdır. İnanın bana dünyanın hiçbir yerinde böyle bir milyon 700 bin kişiye hem soruların, hem de şıkların değiştirilmesi gibi bir şekilde, bu şekilde sınav verilmemiştir. Bu büyük başarıdır bence'' diye konuştu. Sınavın iptalinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Özcan, ''Hayır, kesinlikle. Bu en güvenilir sınavdır'' dedi. Özcan, ayrıca bu konuda yetkinin YÖK'te olmadığını söyledi.


Cumhuriyet, 7 Nisan 2011





'Şablon var, kopya izi yok'

ÖSYM, 1,7 milyon sınav kitapçığındaki yanıt seçeneklerinin şifreye yol açacak şekilde hatalı kurgulandığını kabul etti.

Radikal Gazetesi'nden Betül Kotan'ın haberine göre ÖSYM, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) ilişkin günlerdir süren ‘şifre tartışmasına’ sonunda açıklık getirdi. 1 milyon 700 bin adaya, ayrı ayrı kitapçık hazırladıklarını belirten ÖSYM Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ensar Gül, ‘’Programımız başarılıydı. Ancak Meteksan’da kitapçıkların hazırlanışı sırasında programın bir kısmı eksik çalışmış. Şıkları ve soruları rasgele dağıtması gerekirken, hep aynı kalıbı kullanmış. Biz de dün gece ‘önceki gece) farkettik’’ dedi.

KİTAPÇIKLARI İNCELEDİK

Radikal dün ÖSYM’ye gitti. Ziyaret sırasında sınav kağıtlarının bulunduğu depolarda kitapçıkları inceleyen ÖSYM Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Ensar Gül, ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Peşken, ÖSYM’nin YGS Sorumlusu Yeliz Çelen ve Danışman Cuma Orulluoğlu ile buluştu. ÖSYM ekibi, depodan Radikal için sınavda Matematik, Türkçe, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler testlerinde 40’ta 40 ve 40’ta 37 net çıkaran 1500 civarında adayın kitapçıklarının içinden rasgele, 100 kitapçık seçti ve incelemeye izin verdi.

VE SORUN ORTAYA ÇIKTI

ÖSYM yetkilileri, incelenen kitapçıklarda şıkların dizilişinde belli bir kuralın olduğunu (z5 medyan-5'li tekrar) tespitimize katıldılar ve bütün kitapçıklarda benzer bir kural olduğunu kabul ettiler.

ÖSYM yetkilileri, Türkiye'nin günlerdir 'şifre' olarak değerlendirdiği durumu 'kalıp-şablon' kavramıyla açıklarken, şu itirafta bulundular: Biz aylarca çalışarak bir program hazırladık. Çok da başarılı bir program aslında. ancak Meteksan'da kitapçıklar basılırken, maalesef insan hatası yüzünden programı bir kısmı eksik çalışmış ve sistem hep aynı kalıp üzerinden kitapçık basmış. Bunu biz de dün gece (önceki gece) fark ettik'' dediler.

1400 KİŞİ 40'TA 40 YAPMIŞ

Bir kitapçıktan 1 milyon 700 bin türev üretmenin en güvenilir yolunun ‘rastlantısal sistemle çalışan bir program’ hazırlamak olduğunu belirten ÖSYM yetkilileri, “Ancak biz sorularımızın tamamını bu yöntemle yapamıyoruz. Çünkü bazı kısıtlamalarımız var” dediler ve eklediler: “Haksızlık yaratmamak için pedagojik açıdan dikkat etmek zorundayız. Mesela rastlantısal olarak soruların yarısının doğru cevabı ‘a’ seçeneğinde olabilir ve bu öğrencinin kafasını karıştırabilir.

Sistemi bu yüzden ‘tamamen rastlantısal‘ bir işleyişle çalıştıramadık. Her seçeneğin yüzde 20 ağırlıkta olmasını öngören bir program kullandık. Programımızın bir kısmının eksik çalışması ve hep aynı kalıp üzerinden kitapçık basması da bununla alakalıdır.”

Sohbet sırasında, Matematik, Türkçe, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler gibi testlerde 40’ta 40 net yapan adaylarla, 40’ta 37 net yapan adayların kitapçıklarını tek tek inceledik. Okunan 1 milyon 400 bin cevap anahtarından Matematik’ten 40 doğru bilenlerin sayısı 1400’ü bulmuş. Seçtiğimiz kitapçıklardaki matematik testleri üzerinde öğrencelerin çalışıp soruları çözdüğüne tanıklık ettik. Yetkililer, başarılı erkek adayın zorlandığı matematik sorusunun üzerinde yazdığı ‘Yuh be’ ifadesine dikkat çektiler.

ÖSYM yetkilileri, programlarında bir sorun olmadığının altını çizerek, “LYS’de de aynı programı uygulayacağız” dediler ve eklediler:

“Biz de üzgünüz ve şaşkınız. Ama sorularını birilerine vermek istesek neden şifreyle uğraşalım? Neden soruları doğrudan vermeyelim. Ortaya çıkan bu kalıbı bilerek yapsak, basın kitapçığında neden bu gösterelim? Günlerdir bizler de uyumuyoruz. Ama bizlerin de bir suçu yok, yarattığımız bir adaletsizlik, birini öne çıkarma gibi bir girişim yok. Programımız bir yerde hatalı çalışmış maalesef. Bu yüzden kitapçıklarımızı herkese açıyoruz.”

Öte yandan kitapçıkların incelenmesinin aylar sürebileceği belirtiliyor.


Hürriyet, 7 Nisan 2011





O ‘şifreci’ işgüzar bilgi işlemciymiş

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, günlerdir tartışılan YGS’deki “şifre” iddialarıyla ilgili bir açıklama daha yaptı.

Demir, basına verilen kitapçığın acemice hazırlandığını itiraf ederek, “Basına verilen kitapçıkta ortaya çıkan çakışma METEKSAN’da bilgi işlemde çalışan arkadaşımızın işgüzarlığı” dedi.

YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’ndaki (YGS) tartışmalarla ilgili dün basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle biraraya geldi. “Danıştay’ın YGS’yi iptal etmesi halinde buna saygı duyacağız ve sınavı en kısa sürede yapacağız” diyen Demir, özetle şunları söyledi:

Yeni model arabada arıza olabilir

“Şu konuda acemilik diyorum; dijital baskı programı ilk defa yaptığımız bir iş. Biliyoruz yeni bir model araba üretildiğinde bir miktar arızaya rastlayabiliyoruz. Bu onun gibi bir şey. YGS’den bir ay önce ülkenin istihbaratı, güvenlik kuvvetlerine başvurduk. Herhangi bir olumsuz rapor gelmedi. Aldığımız tedbirler yeterli ve caydırıcı oldu. Politik ve siyasi konulara girmek istemiyorum çünkü bağımsız bir kuruluşuz.”

Matbaadan bir çöp bile çıkamaz

“Sınavdan 20 gün önce matbaada ‘kapalı döneme’ giriliyor ve bu dönemde 100’e yakın sinyal karıştırıcı çalıştırılıyor. Kablosuz iletişim yok ediliyor, tüm giriş çıkışlar kameralarla kayıt altına alınıyor, içeriden dışarıya çöpler bile çıkartılmıyor, içeriye yiyecek ve içecekler güvenlik kontrollerinden geçirildikten sonra alınıyor. Binanın dışarıya açılan hiçbir penceresi yok. Pencereler tavanda. Bu ortama girme çıkma yetkisi sadece ÖSYM başkanına ait. Buraya ben bile cep telefonuyla giremiyorum.”

Birincinin, ikincinin kitapçığı görülebilir

“Şu ana kadar sınava giren 1 milyon 400 bin adayın cevap kağıtlarını değerlendirdik. Okuduğumuz aday sonuçlarını 2010 YGS ile mukayese ettik. Sınavın iptalini gerektirecek hiçbir durum söz konusu değil. Kamuoyu, herhangi bir arkadaşımın, birincinin, ikincinin, beşincinin kitapçığının hangisi olduğunu görebilir.”

Tüm adaylara mektup yazacağım

“Basına verilen soru kitapçığı master soru kitapçığı değil, adaylara verilen soru kitapçığı değil. Gereksiz bir şekilde, bir miktar acemilikle doğru cevap seçeneğini yerinde tutarak yanlışları karıştırarak masterdan türetilmiş yeni bir soru kitapçığını basına verdik, internet sayfamıza koyduk. Böyle bir soru kitapçığı bizim öngöremediğimiz sonuçlar oluşturdu. Bu soru kitapçığı hiçbir adaya verilmemiştir. Tüm adaylara bu süreci anlatan ve 18 Haziran’daki ikinci sınava odaklanmalarına isteyen çok net bir mektup yazacağım. Tam yapan adayların kitapçıklarına baktığımızda da herhangi bir şüpheye mahal verecek hiçbir şey yok. Kuşkunun sonu yok. Kamuoyunun güvene ihtiyacı var. ÖSYM de bu güveni hak etti, tesis etti.”

Aynı yöntem ikinci sınavda da olacak

“Biz de 20 yıllık alışkanlığı devam ettirip 4 soru kitapçığı ya da 10 soru kitapçığı yapabilirdik, çok kolaydı. Mahkeme iddianamelerini okuyoruz. Çocuk tuvalete gidiyor, hangi soru kitapçığını aldığını söylüyor. Bir daha gidiyor tuvalete, cevap anahtarı geliyor. Bunu engellemenin tek yolu dijital baskıdır, adaya özgü soru kitapçığıdır. Aynı yöntemi ikinci aşama sınavında da gelişmiş bir şekilde uygulayacağız.”

Elektronik sınav yapmak istiyoruz

“Sınavları artık elektronik ortamda yapmak istiyoruz. Soruların Ankara’da basılıp, Türkiye’nin dört bir yanına sevk edilmesi hoşuma giden bir şey değil. Ya yerelde basacağız ya da elektronik ortamda sınav yapacağız. İkinci sınavda da artık basına verdiğimiz kopya da aynı hatayı yapmayacağız. Basına verilen kopyanın cevap seçeneklerinin de doğru ve yanlışların hepsini rastgele dağıtacağız.”

YGS sonuçlarını erken açıklayacağız

“2010 yılında 14 sınav yaptık. 36 yıldır başarılamayan bir şeyi başararak ÖSYM yasasını çıkardık. Yasada, kopya çekilmesine sebep olan kurum içerisindeki bir kişiye ÖSYM Başkanı da dahil 8 yıl hapis cezası öngörülüyor. Bütün bunları oluşturduktan sonra kalkıp şifre denilen o basit şeyi nasıl oluşturabilirdik, nasıl verebilirdik? YGS, sonuçlarının beklenenden daha kısa sürede açıklayacağız. Her adayın cevap anahtarı farklıdır. Hep (a), hep (b) gibi oluşumların önüne geçmek üzere (n) adet farklı cevap kağıdı deseni oluşturuldu. Ancak, bu desen içerisinde seçenekleri değişmeyen sorular yerleştirildiğinde 1 milyon 700 bin tane farklı cevap kağıdı oluşuyor. Her adayın cevap anahtarı kendisine özgüdür. Cevap kağıdının altında bu da kendisine verilecektir.”

BAŞKANIN YANITLARI

Kızlar neden tek salonda:
Eyüp’te 30 bin adayın diğer bir tarafa taşınması zorunlu oldu. Avcılar’a taşınırken erkeklere öncelik verilmiş. Yıllardır yapıldı. Geçen sene Mardin’de yaşandı. Bundan sonra mutlaka dengeleriz.

Tunceli’de unutulan kitapçık: Tunceli’de her sınav sonrasında yaşadığımız bir gerçek. Adayın sınavı geçersiz sayılacak.

Soruşturmalar: Kapımız sonuna kadar açık. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın KPSS ile ilgili soruşturması da hâlâ devam ediyor. Bir an önce sonuçlanması bizi de rahatlatacak.

Kıyafetlerdeki kontrol: Sınav sadece bilgiyi ölçen bir olgu. O yüzden biz adayın kıyafeti üzerinde bir kısıtlama yapmak istemiyoruz. Kontrol edilemeyecek yerler de vardır. Geçtiğimiz yıl bir kız çocuğu iç çamaşırının içerisinde cep telefonuyla sınava girdi. El dedektörü satın alma süreci başlattık.

Eski ÖSYM Başkanı Yarımağan neden korkuyor: Ünal Yarımağan, uzun yıllar ÖSYM’ye hizmet etmiş takdir ettiğim biri. Ancak Ünal Hoca kuruma kırgın. Çok fazla bilgi verme taraftarı değil.

Mod, medyan mesajı: Sınavdan önce öğrencilere “sınavda Matematik testinde soruların yanıtları ‘medyan’ çıkacakmış” şeklinde kısa mesajlar gönderildiği iddiaları üzerine Demir, “‘Mod’ ile ‘medyan’ ile ilgili bir soru yok. Pek çok söylenti, dedikodu her zaman duyulabilir” dedi.


Hürriyet, 7 Nisan 2011





YGS'nin iptal edilmesi için Danıştay'a dava açıldı

Konya’da lise öğrencisi 18 yaşındaki M.A.O.’nun avukatı Ahmet Gürol Şağban aracılığı ile Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile ilgili ’yürütmenin durdurulması ve sınavın iptal edilmesi’ için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) hakkında Danıştay’a dava açtı.

ÖSYM tarafından 27 Mart 2011 tarihinde yapılan YGS’nin bir şifreleme tekniği ile soruları okumadan doğru yanıtları bulabildiğinine yönelik iddalar üzerine mağdur edildiklerini belirten M.A.O.’nun avukatı Ahmet Gürol Şağban, sınavın iptali için başvurduklarını bildirdi. Şağban, şöyle dedi: "Anayasamızın 10’uncu maddesine göre, devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine göre haraket etmek zorundadır. Dolayısıyla eğer böyle bir şifreleme tekniği sınava giren bir kısım adaylara verilmiş ise soru kitapcıkları da bu şifreleme tekniğine göre hazırlanmışsa büyük bir yolsuzluk ile karşı karşıyayız demektir. Bu sınavın iptalini gerektiren sebeptir. 1 sorunun dahi doğru cevaplanması bu sınavda on binlerce kişinin önüne geçmeye yol açıyor. Dolayısıyla bu sınavda her bir sorunun çok büyük önemi var. Biz bu husustaki dava dilekçemizi bu gerekçelerle hazırladık ve Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) hakkında öncelikle yürütmenin durdurulması ve iptali için Konya İdare Mahkemesi nezninde dava açılması için Danıştay’a müracatımızı yaptık."

ANAYASA’NIN 10’UNCU MADDESİ ÖSYM İÇİN BAĞLAYICIDIR

Avukat Ahmet Gürol Şağban, ÖSYM’nin görevlerinin yer aldığı 2 bin 547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 10’uncu maddesinde, ÖSYM’nin Yükseköğretim Kurulu’nun tespit ettiği esaslar kapsamında yükseköğretim kurumlarına öğrenci alınması amacıyla sınavları hazırlayan ve yapan, öğrenci isteklerini de göz önünde tutarak kurulun tespit ettiği esaslara göre değerlendiren, öğrenci adaylarının yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmesini sağlayan ve bu faaliyetlerle ilgili araştırmalar ve diğer hizmetleri yapan Yükseköğretim Kurulu’na bağlı bir kuruluştur olarak nitelendirdildiğini söyledi. Şağban, şöyle dedi: "Buna göre, Anayasamızın 10’uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi ve maddenin son fıkra hükmü olan ’Devlet organları ve idare makamları bütün işlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak haraket etmek zorundadırlar’ hükmü, ÖSYM için bağlayıcı ve geçerli olan bir hükümdür. 2011-YGS tüm açıklanan nedenlerle anayasaya aykırılık teşkil etmektedir."

"SÖZ YARGININ"

Açtıkları dava ile tüm hususların tarafsız uzmanlar ve bilirkişiler tarafından inceleneceğini belirten Ahmet Gürol Şağban, şunları söyledi:

"Mahkeme yoluyla bu sınavlardaki şaibe mutlaka ortaya çıkacaktır. Biz öğrenci ve velilerimizin daha fazla mağdur edilmemesi, akademik takvimin sekteye uğramaması, öğrencilerin psikolojik durumlarının göz önüne alınması için ÖSYM’nin böyle bir davaya gerek kalmadan doğrudan sınavı iptal etmesi ve acilen sınavın yenilenmesi yoluna gitmesini bekliyorduk. Ama yapılan açıklamalar bunun tam tersi yönünde olunca bunu bur dava yoluyla iptal edebilme yolunu seçtik. Bu davayı Konya İdare Mahkemesi aracıyığıyla Danıştay’a gönderilmek üzere açtık. Artık söz yargınındır. Yargı bu konuyu enine boyuna inceleyecek ve kararını verecektir."

Avukat Ahmet Gürol Şağban, son gelişmelerin ardından müvekkilinin psikolojik olarak etkilendiğini sözlerine ekledi.


Milliyet, 6 Nisan 2011

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 13, 2011 19:17
gönderen Oğuz Kağan
Başbakan Erdoğan da ikna oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YGS'ye ilişkin iddialar konusunda, ''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atamaya ilişkin sorulara karşılık Erdoğan, ''Kararnameyi Köşke gönderdikten sonra açıklarsak her halde daha isabetli olur ama zihinsel olarak hazırız. Biz hazırlığımızı yaptık. Bakanımla da değerlendirmeleri aramızda yaptık ve Bakanlar Kurulundaki imzayı hazırlayacaklar, tamamlayacaklar ve ondan sonra da sonra da Köşke göndereceğiz. Köşkten çıktıktan sonra belli olursa iyi olur'' diye konuştu.

YGS'ye ilişkin iddialara yönelik sorulara ilişkin Erdoğan, bu konuda daha önce değerlendirmelerde bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: ''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli her halde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar ve şu anda çok çok farklı bir uygulamayla, çok daha dinamik bir yapıyla, inanıyorum ki çok daha kaliteyi, niteliği artırıcı bir yapıyla böyle bir imtihan sistemi gerçekleştirildi. Ben de kendilerine bu uygulamada başarılar dilerken, tüm başarılı öğrencilerimizi de kutluyorum. Burada zaman kaybıyla ikinci imtihanı engelleme gayretleri var ve sokaklara kimlerin döküldüğü ortadadır. Bunların provokatif eylemleri hiçbir zaman bu YGS imtihanını da bence olumsuz yönde etkilememelidir diye düşünüyorum. Burada samimi olarak kazananlara geleceğe yönelik başarı temennilerimi iletiyorum.''


Cumhuriyet, 12 Nisan 2011





ÖSYM şifreyi itiraf etti!

ÖSYM, YGS'deki şifreli kopya iddiaları ile ilgili öğrencilere gönderdiği mektupta, sınavda "sehven" (yanlışlıkla) şifreleme yapıldığını kabul etti.

(CNNTURK.COM Özel) -- ÖSYM'nin şifre açıklaması, mektubun "Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında cevap seçeneklerinin dizilişi" başlıklı bölümünde yer aldı.

Mektupta şöyle denildi:

"Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında sorunun doğru cevap seçeneği rastgele biçimde değiştirilirken, diğer seçeneklerin yerleri de ratgele değiştirilmesi gerekirdi. Ancak, geliştirilen yazılım çalıştırıldığında her soru için rastgele verilmesi gereken değerler sehven sıralı olarak verildiğinden, oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır."

Mektupta ayrıca, "İstanbul Eyüp bölgesinde sadece kız öğrencilerin sınava girdiği okullar"la ilgili de açıklamaya yer verildi:

"Bu durum, söz konusu bölgede sınava girme talebini karşılayacak yeterli kapasite olmadığından ve bölgeye yerleşimde kız öğrencilere öncelik verilmesi nedeniyle ortaya çıkmış bir durumdur. ÖSYM'nin bu yolla sınavda hiçbir adaya üstünlük sağlaması asla söz konusu değildir."

"YGS sınav sonuçları"yla ilgili olarak da mektupta yer bulan ifadeler şöyle:

"Bugüne kadar yapılan cevap kağıdı okumalarının sonuçları geçtiğimiz yıl yapılan YGS sonuçları ile mukayese edildiğinde normal dışı bir durumun olmadığı ve sınavın adil ve doğru yapıldığı gerçeğini ortaya koymaktadır."

Öğrencilere hitaben yazılan mektubun son bölümünde ise üniversite sınavının ikinci ayağı olan LYS'de başarı dilekleri iletildi:

"Değreli öğrenciler, ÖSYM size hak ve adalet ölçülerinde modern çağın imkanlarını kullanarak bir sınav hazırlamış, yürütmüş ve değerlendirmelerini tamamlamıştır. Tüm bu süreçte sizleri rahatsız edecek hiçbir oluşum söz konusu değildir. Son günlerde sizlerin heyecan ve duyarlılığınızı harekete geçirmek üzere oluşturulan senaryoların hiçbir dayanağı yoktur. (...) Sizlere LYS'de başarılar dileriz."

İŞTE O MEKTUP!

Resim
Resim

Eğitim-İş: "Kimseyi ikna edemeyecektir"

Eğitim-İş Genel Başkan Vekili Levent Akça, "Basının ve kamuoyunun vicdanında sorgulanan ÖSYM'nin bir mektupla kimseyi ikna edemeyeceğini" belirtti.

Akça, yaptığı yazılı açıklamada, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) giren adaylara mektup gönderdiğini anımsatarak, mektuptaki ifadelerinin hala hiçbir noktayı aydınlatamadığını kaydetti.

Akça, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "ÖSYM Başkanı'nın kaleminden çıkma bu mektup, basının ve kamuoyunun duyduğu şüphe ve rahatsızlığın ÖSYM nazarında bir komplo teorisinden öteye gitmediğini göstermektedir. Oysa basının ve kamuoyunun vicdanında sorgulanan ÖSYM, bir mektupla kimseyi ikna edemeyecektir. Mektubunun son satırlarında ÖSYM Başkanı Demir, ÖSYM güvenilirliği konusunda şüphe duyan herkesi üniversite adaylarının heyecanını ve duyarlılığını suiistimal etmekle ve kamuoyunu karamsarlığa yöneltmekle suçlamaktadır. ÖSYM Sınav Uygulama Yönergesinin 'Sınav görevlileri" başlıklı bölümünde 'ÖSYM tarafından yapılan tüm sınavların en üst yetkilisi ve sorumlusu ÖSYM Başkanıdır' denilmektedir. Dolayısıyla ÖSYM Başkanı'nın sorumluluktan kaçmak gibi bir lüksü yoktur. Eğitim-İş olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'na bulunduğumuz suç duyurusu, ÖSYM Başkanı'na sorumluluklarını hatırlatmanın ilk adımıdır. ÖSYM, şüphe içinde bıraktığı 1 milyon 700 bin gencini ve kamuoyunu bir mektupla tatmin edememiştir."


cnnturk.com, 13 Nisan 2011

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Sal Nis 26, 2011 23:44
gönderen alp_er tunga
arkadaşlar sınav sizce iptal olabilir mi?

http://www.haberturk.com/gundem/haber/6 ... tal-karari

sabah ola hayrola

birde yeni konu açmak için en az kaç mesaj olması lazım?

Re: YGS'de şifreli cevap anahtarıyla kopya mı çekildi?

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 27, 2011 14:31
gönderen Ram
alp_er tunga yazdı:arkadaşlar sınav sizce iptal olabilir mi?

http://www.haberturk.com/gundem/haber/6 ... tal-karari

sabah ola hayrola

birde yeni konu açmak için en az kaç mesaj olması lazım?


Aynı tür veya birbirine bağlı, birbirinin eki olan konular aynı konu altında yeni ileti olarak gönderiliyor. Konu açmak için ileti sayısı gibi bir kısıtlama yoktur. Ancak konu açmanın belli ölçütleri kurallarda gösterilmiştir: forum-kurallari-t136.html#p589