2. yüz (Toplam 5 yüz)

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 18, 2007 14:26
gönderen EamonO'Sullivan
Avatarımda ve imzada da görüleceği gibi herkesin okuması gereken kitap bu bence:

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları

ABD'de 24 Yayınevinin Yayınlamaya Korktuğu, Yazarın 5 Kez Yazmaya Karar Verip, Her Seferinde Rüşvet ve Tehditlerle Vazgeçirildiği, Yayınlandığı Ülkelerde Gündemi Sarsan, Tüyler Ürperten Gerçekler!...

'Ekonomik tetikçiler (ET'ler), yerküre üzerindeki ülkeleri trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Dünya Bankası, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve diğer yabancı "yardım" kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin tabii kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet bulunmaktadır. Oynadıkları oyun imparatorluklar kadar eski olmasına rağmen, günümüzdeki küreselleşme sürecinde yeni ve korkutucu bir boyuta ulaşmıştır.
Nereden mi biliyorum; ben de bir ET idim"
(Arka Kapak)

23. Ülke Türkiye ve Dünya Uyanmaya Devam Ediyor...

Dünyamızı kimler yönetiyor?
Kirli aileler, kirli şirketler.
Kalkındırma yalanı altında -milyarlarca dolarlık- şişirilmiş projeler ve bu projeleri 'bilimsel' gösteren, üniversite kitaplarına bile geçmiş raporlar, teoriler. Maalesef bu kez komplo değiller!
Hedef ülkeler, hedef yöneticiler; ya satılacaklar, ya da ölecekler.
Hepsi yaşanmış , hepsi gerçek
Yöntem çok, amaç tek:

Şirketokrasi ile Yönetilen 'Küresel İmparatorluk'

John Perkins
April Yayıncılık / Roman Dizisi

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 25, 2007 23:22
gönderen Egeli
Şibumi-Trevanian

[img]http://img412.imageshack.us/img412/7232/9753900791dw7.jpg[/img]

Her şey Washington’ da bulunan Özgürlük Anıtı' nın karşısındaki bir binada, CIA’ den bile güçlü bir örgüt olan Ana Şirket adındaki bir örgütün, Roma havaalanında işlediği bir cinayetin gizli kameradan çekilen görüntülerinin izlemesi üzerine, eksik kalan ve gözden kaçan hususların tespit edilmeye çalışılmasıyla başlamaktadır. Ana Şirketin tek amacı para kazanmak olup bütün örgütlerin tamamını kapsayan bir yapıya sahiptir.

Münih Olimpiyatlarında İsrail' li atletlerin öldürülmesi üzerine Münih Beşlisi adı altında bir örgüt kurulur. İngiliz İRA örgütünün işbirliğiyle, atletlerin öldürülmesi olayını gerçekleştiren, Kara Eylülcüler adındaki örgüt elamanlarından öç almaya giderken Roma hava alanında üç Münih Beşlisi mensubuna, Kızıl Ordu elemanları tarafından ateş açılır. Saldırı sonucu iki Münih Beşlisi üyesi öldürülür. Kurtulan tek kişi ise Hanna adında kızıl saçlı ve çekici bir kadındır. Gümrük görevlisinin pasaport kontrolü sırasında ona asılması üzerine işleri gecikmiş ve Hanna şans eseri kurtulmuştur. Hanna’ nın buradan Pau havalimanına uçtuğu tespit edilir. Pau’ ya neden gideceği Ana Şirket elamanları tarafından tespit edilmeye çalışılırken, bilgisayar yardımıyla tespit edilen isimler arasında çok enteresan bir isme ulaşılır ve olaylar o isimin geçmişi ile bu kızıl saçlı Hanna Stern’ in arasında bir bağ kurmaya çalışılır. Bu ismi tespit edilen kişi Nicol Hel’ dir.

Nicol Hel, zengin, özgür ve eğlenmeyi seven, çam yeşili gözlü ve hiç yaşını göstermeyen güzel bir bayandı. Rus asıllı idi. Evlenme amacı gütmeden yarı Alman asıllı olan Prusyalı Kont Hemut’ la birlikte olur ve bir erkek çocuk sahibi olunca Kont Hemut’ tan ayrılır. Bu çocuğu tüccarların çocuklarını gönderdikleri okullar yerine daha üstün eğitim alması ve farklı olması için evde ders aldırmaya başlar. Evde bulunan dadılardan Fransızca, Rusça, Almanca ve İngilizce’ yi ana dili gibi öğrenir. Japon ordularının Şanghay’ ı işgal etmeleri üzerine General Kişikavasa, kontesin evine yerleşir aralarında her ne kadar sıcak bir ilişki kurulamasa da, çocuğun bu kadar çok dil bilmesi ve zeki olması, generalin ilgisini çeker. Kontes hastalığa yakalanır ve ölür. Bunun üzerine, sorumluluk hisseden General Kişikavasa Nico’ yu Japonya’ ya usta go oyuncusu Oteka San’ ın yanına yollar. Ve bir Go oyunu hediye eder. Satrançtan daha üstün bir özelliğe sahip olan Japon Go oyununu yedi yıl süre ile öğrenir. Amerikalılar' ın Japonya’ ya attığı bombayla kız arkadaşını kaybeder. Çok sevdiği ve çok şeyler öğrendiği hocası Otake San’ ı kaybeder. Artık Japonya’ da hiçbir yakını ve ona bakabilecek kimsesi kalmamıştır. Ülkede savaş vardır. Oradan oraya koşup dururlar. Ülkede insan boyundan büyük bina kalmamıştır. Yedi dil bilmesi sayesinde CIA' ye gelen bir şifreli mesajı çözmesi üzerine Amerikan istihbarat biriminde işe başlar. Çok sevdiği General Kişikavasa' dan haber alamaz.

Günün birinde Rusya' dan gelen bir mesaj üzerine General Kişikavasa' nın yaralı olarak yattığı hastanede yakalandığını ve savaş suçlusu olarak Japonya' ya yargılanmak üzere geleceğini öğrenir. Ve onunla görüşme çabası içerisine girer. Sonunda Rus komutanını ikna ederek onunla görüşür. Görüşmesinde generalin moralinin çok bozuk olduğunu ve intihar girişimlerinde bulunduğunu, hatta yemek yemediğini ama Ruslar tarafından boğazına bir hortum vasıtasıyla yemek tıktıklarını ve çok zor günler geçirdiğini öğrenir. Kendisini hayatta tutan bir şeyin olmadığını bildikleri için Nico ile görüşmesine izin vermişlerdir, yoksa vermezlerdi diyerek Nico' ya yabancı dillerini ilerletmesini, çünkü ona ileriki yaşamında sadece bunların yardımcı alabileceğini anlatır.

Niko generalin bu durumuna çok üzülür. Bir saatlik görüşmenin üzerine yarın da gelmek üzere oradan ayrılır. Evde gözüne uyku girmez ve generalin daha fazla acı çekmesine dayanamaz. Nico görüşmeye gittiğinde generale o eski güzel günlerini kızıyla dağlarda gezindiği güzel günleri düşünmesini ve pencereden dışarı bakmasını söyler. General dışarı baktığında elle öldürme sanatını çok iyi öğrenen Nico iki parmağının arasına aldığı bir kurşun kalemi generalin şah damarına batırır ve general beş saniye içinde ölür. Bunun üzerine sorgu odasına alınır ve ağır işkencelere maruz kalır. Tutuklu kaldığı süre içerisinde sosyal danışmanın getirdiği lügat kitaplarından Bask dilini öğrenir.

Üçüncü sene sonunda Ana Şirket tarafından başarılamayan Çin' deki bir komutanın öldürülmesi işini özgürlüğünü geri almak şartıyla kabul eder ve görevi yerine getirirerek tutukluluk hali sona erer. Yabancı dili çok iyi olduğundan hiçbir zorlukla karşılaşmaz ve Kostariko kimliği çıkartarak İspanya' da yeni bir hayata başlar. Ta ki kızıl saçlı Hanna' nın kendi şatosuna gelmesine kadar. Hanna' yı takip eden Ana Şirket elamanı Daymond Star ve bir Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi Arap Nico' yu ziyaret ederler ve Hanna' nın kendilerine teslim edilmesini önerirler. Bunu kabul etmeyen Nicol Hel, Kara Eylül üyelerini ortadan kaldırır. Bunu duyan Ana Şirket elamanları Hanna' nın saklandığı dağ evini bir papaz yardımıyla öğrenirler ve Hanna' yı öldürürler. Bay Hel de o gün mağraya iner. Mağranın ağızına gelen Daymond bu mağranın çıkışının olmadığını bildiğini ve sonunun geldiğini söyler.

Ama Hel dalgıç tüpleri sayesinde ordan kurtulur ve evine döndüğünde bir mektup alır. Mektup çok sevdiği dostu Pir' den gelmektedir. Amerikan başkanı Kenedi' nin kimler tarafından vurulduğunu bildiğini ve şu anda kendisinin ölmüş olacağından dolayı kanıtları yolladığını bildirir. Bu fotokopi ve kanıtları alan Hel Ana Şirket' e giderek bir pazarlık yapmıştır. Bu pazarlıkta kendisi üzerinde bulunan bütün malların bilgisayar yardımıyla Ana Şirket üzerine geçirildiğini ve bunları geri istediğini belirtir. Ayrıca kendisine acı çektiren Daymond Star ve Filistin örgüt üyesi Arap ajanın kendine yem olarak verilmesi ister. Ana Şirket bu kadar büyük bir olay karşısında anlaşmayı kabul eder ve bu üç ajanını Bask dağlarına bir göreve yollar orada bekleyen Nicol Hel Hollanda yapımı tüfeğiyle üçünü de sisli bir günde öldürür

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 26, 2007 13:28
gönderen MedceziR
Egeli, Şibumi'yi yaklaşık bir ay önce okumuştum ve çok hoşuma gitmişti, çok güzel kitap. Açıklama için sağol, okumayan arkadaşlar bilgisahibi olurlar böylece...

İletiGönderilme zamanı: Prş Oca 10, 2008 23:47
gönderen Egeli
Resim

Jonathan Hemlock
Doktoralı bir sanat danışmanı...
Resim uzmanı ve gerçek bir entellektüel...
Aynı zamanda CII örgütünün infaz biriminin eski bir elemanı...
Ancak tutkunu olduğu ünlü tabloları satın almak için yeniden örgütün infaz işlerine dönen büyük koleksiyoncu...

İletiGönderilme zamanı: Prş Oca 10, 2008 23:55
gönderen CessA
Egeli, acayip bir merak dürtüsü uyandırdı bende :) tavsiyen için teşekkürler, değerlendirmeye alıcam en kısa zamanda :)

İletiGönderilme zamanı: Prş Oca 10, 2008 23:57
gönderen Egeli
Rica ederim CessA

İletiGönderilme zamanı: Prş Oca 31, 2008 2:56
gönderen devilcraft
Erol mütercimler Komplo teorileri , bu vatan böyle kurtuldu
Tarih,siyasi tarih konuları ile ilgilenen herkeze şiddetle tavsiye ederim..Erol mütercimler kaliteli bir yazar

İletiGönderilme zamanı: Prş Oca 31, 2008 4:00
gönderen Egeli
Olasılıksız-Adam FAWER

Resim

Bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksiniz

Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?Siz hiç Loto'da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği mi görüyorsunuz?

Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, Olasılıksız tam size göre bir roman...
(Tanıtım Yazısından)

İletiGönderilme zamanı: Cmt Şub 02, 2008 16:48
gönderen MedceziR
"OLASILIKSIZ" gerçekten harika bir kitap, herkes okumalı...

İletiGönderilme zamanı: Cmt Nis 12, 2008 22:29
gönderen BaByPiNk
Orhan Koloğlu - Kim Bu Mustafa Kemal? Okuyun Mustafa Kemal aşkınız şahlansın 8)

İletiGönderilme zamanı: Pzr Nis 13, 2008 2:03
gönderen particler
5- 6- 2 Tamam Reis - Saygı Öztürk
Kırcı, Ağca ve Bir Dönemin Cinayetleri



İletiGönderilme zamanı: Cum May 30, 2008 4:02
gönderen tuba
Erol Manisalı Hocamızın da çok sık üstündünde durduğu ve bence de okunması gerekenler arasına koyabileceğimiz bir kitap:

Sahte Şafak -John Gray (Om Yayınevi)

"Bugüne dek pek az geleceğe dair görüş, Herbet Marcuse'un ya da Michel Foucault'nun, toplumun kusursuz kapitalist denetimine ilişkin modası geçmeyen görüşü kadar yanıltıcı olmuştur. Geç modern çağ kapitalizmi, insanları, yüksek teknoloji ürünü hapishanelere kapatabilir ve onları iş başında ya da ana caddede, kameralarla izleyebilir; ama bürokrasinin demir kafesine kapatmaz ya da işbölümü içinde bir dakikalık bir yere ebediyen hapsetmez. Onlara, parçalı bir hayatı ve bir sürü anlamsız seçimi bırakır. Yüz yüze olduğumuz karşı ütopya, bir totaliter denetim kâbusu değildir. Modanın geçiciliğini, kökleşmiş nihilizm refleksiyle birleştiren Amerikan Sapığı geç modern çağ durumuna Kafka'nın Şato'sundan çok daha yakındır. Serbest piyasalar, bugünün dünyasında en güçlü gelenek çözücüleri olarak işbaşındadır. Yeniliğe prim verir, geçmişi ise umursamazlar. Geleceği, bugününün, sonsuz kere başa sarılması haline dönüştürürler. Yarattıkları toplum, ahlak kurallarına karşı gelen ve proleter bir toplumdur."
(Kitabın İçinden)

Derin Sol

İletiGönderilme zamanı: Pzt Haz 02, 2008 9:21
gönderen Yusuf Batum
Hakki Oznur 'un Alternatif Yayinlari 'ndan cikan Derin Sol adli kitabi. Iki cilt (Takriben 1500 sayfa) halinde yayinlanmis, kapsamli bir kitap. Tavsiye olunur.


Resim

Bir siir kitabi

İletiGönderilme zamanı: Pzt Haz 02, 2008 9:30
gönderen Yusuf Batum
Bu baslik altinda Medcezir 'e bircok kitap tavsiye edilmis ama aralarinda hicbir tane siir kitabi yok.
Turk milleti ve siir ayri dusunulemeyecegine gore, bu boslugu da ben gidereyim.
Turgut Uyar 'in Buyuk Saat adli siir kitabi. Ikinci Yeni sairidir.. Ozellikle Divan basligi altindaki siirlerini tavsiye ederim ki
orada gizemli bir ses bulacaksin. Gun dogarken ve gun batarken okumani salik veririm... Gece ise hic okuma; siirlerin ruhuna aykiri zira.

Sevgiler...

Resim

İletiGönderilme zamanı: Pzt Haz 02, 2008 9:49
gönderen tuba
Gun dogarken ve gun batarken okumani salik veririm... Gece ise hic okuma; siirlerin ruhuna aykiri zira.


Saba ve segah tadında şiir yani !!! Teşekkürler, Yusuf Batum.