4. yüz (Toplam 6 yüz)

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 23, 2009 16:18
gönderen kaanka68
Anket yenilenmelidir.

Bakın kim geliyor?
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12760719.asp?gid=229

"Mumyanın Dönüşü", Kepaze Film utanmadan sunar!

:tiktik:

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 23, 2009 16:25
gönderen Ram
Bu cenaze de parti kuruyorsa; şimdi öfkelendim işte...

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 23, 2009 16:32
gönderen maydonos
Inanilir gibi degil, Ozal doneminde solu nasil bolmustu bu guruh yine mi? Her oyu saymaya basladilar korku buyuk demek ki. Cadilar bayrami icin davetye yollamislar anavatanindan. :kikirik:

Esas tehlike:TP ve Türkiye Değişim Partisi(halk akpden soğuy

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 23, 2009 16:34
gönderen Turanadoğru
Onu bunu bilmem ancak chp ve mhp,akp'ye karşı alternatif ulusalcı-milliyetçi çizgideymiş gibi gözükseler de her ikisinin de halk nezdinde çokta istenilerek verilmiş oyları olduğunu düşünmüyorum.Hem bize ab-d ve diğer dış güçlere zerre taviz vermeyecek,ekonomi ve güvenlik ön planlı dik duruşlu aynı zamanda genç bir oluşum gereklidir.Abd de bunu iyi bildiği için başımıza hep genç,dinamik isimler getirilmiştir;Özallar,Mesutlar,Tansular,Tayyipler ve daha nice getirmek istedikleri isimler böyledir.Tam da bu noktada iktidarı asmaya varacak derecede eleştiren sağ cenahtan Abdüllatif Şenerli Tp ve halkın dermanı,halkçı başbakan gibi edalarla karşılanan sol cenahtan Mustafa Sarıgüllü Türkiye değişim partisinin kullanılacağı açıktır.Zira her ikisi de son zamanlarda tvlere çıkıp hükümeti eleştirmeye başladılar zaten akp'nin de eskiyen ve bunaltan havası amerikanın da işine gelmez(atı değiştirme zamanı).Bu nedenle benim esas korkum arkadaşlar; anap-dyp veya dyp-shp gibi özallı,erdal inönülü(mustafa sarıgülün örnek aldığı kişiler)dönemlerin tekrarıdır.Sizce de mustafa sarıgül yada abdüllatif şener'in halkçı,Türkiye'nin son dermanı gibi sloganlarla karşılanması akp'nin 3 kasım 2002deki edalarını hatırlatmıyor mu?Bu nedenle bende bu duruma karşı Milli çizgide YENİ bir oluşum olan HEPAR'ı desteklemeyi akıllıca görüyorum;Osman Pamukoğlu'nun geçmişindeki askeri başarılar da konuştuğu zaman tvlerde rahatça yer bulmasını sağlıyor,Ekranlarda adı duyulduğunda kimsenin başını çeviremeyeceği ve dikkatleri üzerine çekebilecek bir isim aynı zamanda kartel medya,yandaş basın,taraf ve maddiyatçı tv kanalları bile yeri geliyor farkında olmadan haber vererek reklamını yapıyorlar.Benim korkum tayyipten ziyade şener sarıgül gibi akp'nin devamı kişilerin yönetime ileride geçebilecek olması,Tayyibe karşı güçlü muhalefet yapamayan chp ve mhp bu durumda tamamen etkisiz kalırlar,bu nedenle onların silahına karşı Genç Hepar'ı canı gönülden desteklemeyi bir zorunluluk olarak görüyorum.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 23, 2009 17:39
gönderen ilkkurşun
Ben %100 hepar diyorum.Nedenlerinide sırasıyla yazacağım.

HEPAR :Çünkü başta muhalet partileri liderleri olmak üzere,diğer partilerin liderleride mikrofonlara bangır bangır bağırmakta ancak siyasi bir platformda hemen pkk lıara ve DTP lilerede kürt sorununa çözüm ayaklarıyla çaktırmadan mavi boncuk dağıtmaktadır.Bakınız daha önce atıp tutupda DTPli ahmet türkün elini sıkan Bahçeli ,son gelişmelerde "kürt sorununu çözümü için"!8 yada 9 kasımda talabaniyle görüşmeye gidecek olan Baykal ve diğerleri. Hepsi bir şekilde oy kapma telaşına düşmüş sözde kürt sorununa bizimde çabalarımız var diyerek adeta yarışa girmişlerdir.Bu çaba gerçekten kürtlerin sorunları için olsa neyse,tabiki amaç sadece pkklıları bi şekilde affedip "işte bakın kürt sorununu biz çözdük "çığırtkanlığıdır.Yani hiç biri vatanın bölünmez bütünlüğü için değil sadece doğu ve güney doğunun oylarını kapma yarışıdındadır.

Dün akşamki siyasat meydanı programında gerçekten güvendiğim Hüsamettin Cindoruk vardı.Geçen hafta içinde ART de gündeme dair de ne kadar güzel konuşmuştu. pkk ile ve dtp ile ilgili,iç ve dış politikalarla ilgili mevzularda söyledikleriyle ağzından bal damlıyordu.Ancak dün akşam tam bir hayal kırıklığıydı.İzlemeyenler için kısa bir özet yapmak gerekirse;Siyaset meydanı denen o çadır tiyatrosunda konuklardan biri Cindoruk ,biri Prof.Süheyl Batum, diğeride pkk ya benzer bi örgütün parti adıyla orada olmasıydı.İşin asıl acıklı tarafı diğer konuğun Diyarbakırdan katılan Emine Ayna adlı dtp li,aslen pkk lı aşalığın olması,Ali kırca denen zatı muhtereminde son gelişmelerden sonra belliki asli (gözde)konuğuydu.Kısaca özetlersek konuşma şöyleydi.

Ali efendi ,malum bu açılım saçılımla ilgili ve bu teslim olma şovuyla ilgili neler söyliceni sordu.O aşağılıkda başladı gerine gerine "işte şöyle böyle oldu "barış elçileri"! AKP nin isteğiyle değil "sayın"!(terörist başını kastederek)liderimizin talimatıyla geldiler.Hem bu insanlar teslim falan olmaya değil "barışa"! katkı için geldiler.Onlara terörist gibi ifadeler kullanılmaması en doğrusu olur."Diye anlatıyor,Ali efendide normalde herhangi iki konuğun hafif şekilde birbirlerine sinirlendiklerinde söyledikleri sözlerde dahi "aman yasaları ihlal edicek şeyler söylemeyelim"diye hemen uyarırken,bu paçavranın bütün konuşması boyunca terör örgütünün propagandasını yapmasına ve hemde birkaç defa bu konuşmalara ilave terörist başı o piç için "sayın öcalan"ifadesini kullanmasına karşın,arabaların arkasındaki durmadan başını sallayan o oyuncak köpek gibi kafasını sallıyor.uyarmak şöyle dursun en ufak yorum bile yapmıyor.

Tamam anladık Ali Kırca satılmış yalak medyanın neferi,o karıda pkk lı, peki stüdyodaki o kekoda pkk bozması,ya diğer ikisi.Biri koskoca anayasa profösörü diğeri DP nin genel başkanı.baktım önce söz verdiği batum hocadan tıs yok.bu kadın suç işliyor diye uyarmıyor.Hüsamettin amcamdanda ses yok.İşin şov yönünü tartışıyorlar.Adamlar biz teslim olmaya değil liderimizin isteği üzerine geldik diyor.O piç için"sayın " diyor,elini kolunu sallayarak serbest kalıyor bunlardan bahis yok. işte vali savcı yargıç neden oraya gelmiş gibi herkesin bildiği şeylerin papağanlığı. Kardeşim cindorukda yani her ikiside hukukçu olmasına rağmen bu teröristlerde onları serbest bırakanlarda suç işlemişdir diyen yok.Dahası beni şok eden ,kulaklarımla duymasam inanmayacağım cindoruğun söyledikleridir.

Cindoruk "canım bu süreçte dağdakilerin affedilmesi,imralının ilerde siyasi bir statüde değerlendirilmesi gibi olasılıklar konuşulabilir fakat bunlar şu anki hassasiyetler varken mümkün olmaz.şu anda süreci hukuki vesiyasi boyutlarıyla barış ortamı içinde halletmek lazımdır.", gibi abuk sabuk konuşmalar yapınca noluyoruz yav diye kendime sordum. o andada Ali efendide açılım saçılım süreç gibi akp patentli laflarla carcar konuştuğu için cindoruğun sözleri davulcu osuruğu gibi gürültüye gitti.Şimdi dönelim yaklaşık 15 gün önce 32. gün denen m. ali birantın yaptığı programa. O gün konuk Osman pamukoğlu,konuda bu açılım saçılım.Osman pamukoğlunun karşınada gazeteci diye biri taraf denen ne olduğu belli bi gazetenin ermeni ,fakat yazdığı gazete itibariyle bol açılımcı kürtten fazla kürtçü(kraldan fazla kralcı),diğeride azılı bir pkk lı bir kadın gazeteci birde ermenilerden özür kampanyası düzenleyip imzada atacak kadar haysiyet yoksunu bir prof. Tabi program ilerledikçe m.ali birantın tamda istediği şekilde reytingler tavan yaptı.

O programdada m.ali birandda adaşı ali kırca gibi etliye sütlüye karışmadığı gibi yanındaki çırağına sürekli kışkırtıcı sorular sorması yönünde ara gazı veriyordu.Tabi birandın çırağıda nasibini aldı fırçadan.Daha fazla ayrıntıyı merak eden arkadaşlar o günkü programı izlerse osman paşanın Türkiye'ye,Türklüğe orduya,vatanın bütünlüne ve ATATÜRK'e,kişisel hak ve özgürlüklere nasıl sahip çıktığını daha net görebilirler.Bakın o programdan yaklaşık 4-5 gün sonra birde Habertürk kanalına konuktu Osman pamukoğlu.Orayada yine malum açılıp saçılma konusuyla ilgili karşısına biri pkk lı biri akp li iki gazeteci müsveddesi çıkarılmıştı. Sunucu 32. günü hatırlattığında "oradaki tutumunuz biraz sert değilmiydi "diye yalaklanınca, osman paşanın verdiği cevapta muhteşemdi.Aynen şöyle dedi:"Orada 3 tane bölücü 2 tanede işbirlikçi vardı, sözkonusu ülkemin hakarete uğraması olduğunda kim olursa olsun hakkını veririm."2 işbirlikçi dediği malum m.ali ve yancısıydı tabiki.Buda sunucuya kapak oldu tabi.O programdada her iki bölücünün ve sunucunun hakkını verdi.Hele o dini kullanarak Atatürk'e sataşmaya kalkan erkek bölücüye "Atatürk'ü ağzına alma dilini yakar demesi içimin yağlarını eritti.İnanın arkadaşlar onun olduğu hiçbir platformda kimse istediği gibi at oynatamamaktadır.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 5:15
gönderen maydonos
Arkadaslar Osman Ozbek Pasa konusmasinda Dicle'nin dogusundaki ucgende batililarin emelleri oldugunu sosluyor, ne tesaduf ki Osman Pasa'da o bolgede orgutlenmeyecegini soylemisti bir programinda, ayrica Sarizeybek Albayimizda tabanini bilmiyorum diyor Hepar icin. Eger Turkiye'de olursam Hepar'a oy verecegim ama bu konusmalar kafami karistirdi acikcasi. Sonradan ellerim kirilsaydi demek istemiyorum. Bilgilendirme gereksinimimiz var. Halk hareketi oldugu icin arstirmak gerek.

Acikcasi bilgilendirecek arkadaslara simdiden tesekkurler.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 5:52
gönderen devimsel
kaanka68 yazdı:Anket yenilenmelidir.

Bakın kim geliyor?
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12760719.asp?gid=229

"Mumyanın Dönüşü", Kepaze Film utanmadan sunar!

:tiktik:


Karıda da amma hırs varmış! :evil:
Ölse de kurtulsak...

Ben İşçi Patisine oyumu vereceğim.
Arkadaşlar duygusal davranmak kanımca yersiz.Sırf terörün kökünü kazıyacak diye Sayın Pamukoğlu'na oy vermeyi düşünmüyorum.Türkiye'nin tek sorunu bu değil.Parti örgütlü bile değil.Ekonomi politikası nedir bilmiyorum.İşsizliğe nasıl bir çözüm getirecek? İç ve dış borçları nasıl halledecek? bunlar önemli.Hortumcunun malına el koyacak mı?
İşçi Partisi'nin bunların hepsine çözümü var.

Ama bence seçimden önce ufak tefek ayrılıkları gözetmeden İP,HEPAR,DSP,HYP,BCP,YP ve daha aklıma gelmeyen küçük ama birleşince etkili olacak bir birlikteliği sağlamak gerekir.Yoksa bölük pörçük inandırıcı ve güven verici olmuyor.

Bunların seçimden önce ortak temelde (Ulusun ve ulusal çıkarlarımızın bütünlüğü,Atatürk ilke ve devrimleri,Tam bağımsız Türkiye temelinde) birleşmeleri için bir şeyler yapmak gerekiyor.
Gerekirse CHP ve MHP,BBP,DP gibi partilerdeki etkili ve yurtsever insanlarıda böyle bir birliğe çekmek gerekiyor.

Başka türlü olmaz.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 8:35
gönderen the holocaust
Sadece terörü bitircek diye ben oy veriyor değilim. Başka neler yapıcak biliyormusunuz?
Birinci hedefi ekonomi, ekonomi. Bakınız Türkiye dışardan gelen ürünlerin pazarı olmuş. Kendi üretimimiz yok yada dış güçler üretim yapılmasına izin vermiyorlar ne derseniz deyin sonuç aynı. Burada altı çiziliecek olay şudur. Devletin her yönden güçlü olması lazım. Güçlü bir devletin bileği kolay kolay bükülemez. İlk önce terör bitecek. Bu kesin milyarlarca dolar gidiyor bunun yanında hayvan kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah da cabası. Bunların önünü kesmek gerek. Sonra tarım ve hayvancılık. Nerdeyse tarım üretiminin tamamını dış ülkelerden ithal eder olduk bu nasıl bir iş? Madenler ise dünyanın gözü burda?
Türki cumhuriyetlerle işbirliği. Tabi hala onları kaybetmemişsek (RTE sayesinde).
Evet hortumcunun malına el koyacak. Hemde fazlasıyla :)
Bakınız Osman paşa gerçek bir vatansever ve milliyetçidir. Sözünün arkasında ve hiç bir zaman yalan konuşan bir insan değildir. Osman paşanın tek amacı var o da Türkiyeyi düzeltmek. Kendisi için milletvekili olmuş yada olmamış önemli değil. Zaten bunuda her seferinde söylüyor.
Kaybedilen kimliğimizi tekrar yerine getirecek.
Bende İP güvenmiyorum. Bir zaman kürt milliyetçiliği yapan bir partiydi. Bu tarz partiler %2-3 oy alıyorlar. Çünkü tabanları belli. O yüzden oyunuzu verirken tekrar düşünün.
Hepar şuanda CHP, AKP ve MHP den oy alıyor. Çok ilginçtirki en fazla katılımda Vandaymış.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 11:19
gönderen Yargan Kam
Bu bağlamda Devrimsel kardeşime katılıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti, büyük liderinin ölümünden bu yana bölünmektedir.

Bizlerin birleşmeye, bir olmaya ihtiyacımız var.

Tüm partilerin (yurtsever ve akılcı olanların) birleşmesi gerekmektedir.

Böylesine bir birleşim için çaba harcayan bir lider ve kadro gerekmekte.

Küçük farklılıkları arkasına alıp birleşme çağrıları ve çabaları olan...

Bildiğiniz var mı acaba böyle bir lider?

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 11:38
gönderen BabaHoroz
GöktürkMehmet yazdı:Simdi kafam iyice karisti! Ama, hepar'in baraji gecmeme ihtimali var, gecmeme ihtimali var diye dusunup oyunu riske atmamak icin CHP veya MHP'ye verecekler vardir. Baraji gecememe ihtimalini bilmesine karsin, ne olursa olsun Hepar'a oy verecek olan da vardir. Bundan sonraki performansi da cok onemli olacak Pamukoglu'nun. Tahminim o ki, hepar boyle giderse baraji gecer, hatta su pkk'yi ve pkk'lilari bu kadar simartmaya devam ederlerse, kimse tutamaz, tek basina bile gelebilir.


Hep barajı geçemez,oyumuz boşa gitmesin diye oy vermek zorunda kaldık.Geçsede geçmesede oyum Osman Paşaya.Herkes Osman Paşada buluşmalı diyorum.
Oylar bölünmesin.Osman Paşa,başbakanlığı fazlasıyla hakediyor.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 12:54
gönderen FahrettinAltay
Arkadaslar, bende bu konuda cok dusundum.
MHPye gelince, Bahceliye hic guven yok. Zahaten ankete bakilirsa, hepimiz ayni fikirdeyiz bu konuda.
CHPye bakarsak, Baykal (ve Bahceli) olmasaydi, AKP bukadar vurdum duymaz olamazdi. Ne Recep basbakan olurdu, ne Gul Cumhur reisi... Bunlar muhalafet yapamiyor, Bakiniz en son olanlara, herkez Kuzey Irak'a kosuyor... hepsi oy pesinde. Vatan, Millet kimin umrunda. Unutmayalim ki Rahmetli Basbug bile Baykal CIA ajanidir diye mektup birakmistir.
IP de ne uzar, ne kisalir... bunlar boyle gider. Gerci ben Dogu Perincek hayraniyim. Adamda kafa var. Liderlik var ama bunlar bir yere gitmez.
Yani bu yukaridakilerimi dusunurseniz....

OYLAR HEPARA.
Osman Pamukogulunu ilk Kan Uykusunu seyrettigim zaman hayrani oldum. Adam gibi adam. Tutugunu koparanlardan. HEPAR web sitesine baksaniz, yazilanlar insani rahatlatiyor. Parti Tuzugu ve Vizyonu okumaniz gerekir.
Hatta bence herkez HEPARA uye olsun. Hic olmazsa bunu yapin.
En onemlisi, AKP liderlik kadrosunu yuce divane, Fehtullah denilen o salya sumuklu seytani bitirir bu Osman Pasa.
Benim oylar (ailem dahil) hepsi Osman Pasaya!

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 14:51
gönderen the holocaust
Evet arkadaşr.
Bu Türkiye için son şansımız son seçim. Lütfen %2-3 oy alan partilere oyunuzu verirken düşünün. Hepar şu durumda en az %10 alır diye düşünüyorum. İleride daha çok artıcaktır.
Ben çevremdeki kişilere hepara oy vermeleri için ikna ediyorum ve edicem.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 18:05
gönderen MansurSah
BabaHoroz yazdı:Hep barajı geçemez,oyumuz boşa gitmesin diye oy vermek zorunda kaldık.


Barajı geçmek, yada geçmemek; geçmeme ihtimalini düşünerek oy vermemek yada vermek.. İşte bütün mesele bu.

Bence bizi kitleyen ilk nokta buradadır. Bu kilidi çözmek, çıkışı bir şekilde bulmak lazım!

Haydi bulalım, ama tabii ki bilimsel giderek :)

Bu meselenin teknik adı, "multiperson decision theory / çok kişili karar verme kuramı" diye açılımı olan, "game theory / oyun kuramı"dır. John Nash'ten, "A Beautiful Mind / Akıl Oyunları" Filminden hatırlarsınız.

İki kişi için ele alalım, iki seçenek olsun, ortada dört ihtimal vardır. Her birinde, kişilerin kayıp/kazançları vardır. Her taraf, oyunu oynamadan önce, karşı tarafın, muhtemel iki seçenekten hangisini seçeceğini bilmediğinden, kendi de iki seçenekle karşı karşıyadır. İşin içine "tam bilgi", "natamam bilgi" (perfect/imperfect information) vs. de girer, daha neler neler.

Biz de işte, buradaki "oyuna" sıkışmış bulunmaktayız. Oyunu bozmak lazım. Oyun oynandığında, karşı tarafın (yani diğer seçmenlerin) ne yapacağını, yani (yukardaki basit örnekteki gibi iki seçenek değil de) bir sürü partiden hangisine oy vereceğini bilsek, işbu "oy veririm ama barajı geçmezse oyum boşa gider" ihtimalini ortadan kaldırmış oluruz.

Kaç kişinin Hepar'a, kaç kişinin İşçi Partisi'ne, CHP'ye oy vereceğini önceden bilirsek, barajı geçip geçmeyeceği aşikar olarak, oyumuzu güvenerek veririz yada vermeyerek gidip CHP'ye veririz, hatta salt CHP'de toplanılması için harekete geçmek gerektiğini biz seçmenler de, saygıdeğer Pamukoğlu Paşa dahil liderler de anlamış olurlar. (Bence CHP+MHP yanlış bir denklem, çünkü oy oranlarıyla sahip olacakları mebus sayısı toplamı, oy oranlarının toplamının çıkartacağı mebus sayısından bir hayli az, dolayısıyla belki de AKP'ye karşı tek bir parti olmalı, o da bence CHP olmalı, %47'ye karşı %53'le bile olsa çoğunluk mebusunu çıkartmış olarak tek başına iktidar olmalı.)

Bu önerimin teknik ayrıntılarını tartışmadan önce, bunun aslında "seçim" mantığına aykırı olduğunu teslim etmem gerekiyor zira "özgür irade"yi ortadan kaldırmış oluyoruz, hangi partinin kaç oy alacağını bile bile vermiş oluyoruz. "Normalde", bunu bilmeden, baraj falan düşünmeden, sırf gönlümüzün seçtiği partiye, gönlümüz seçtiği için oy vermeliyiz. Yani evet çözüm önerimin gerçekten böyle temel bir aksi yanı hatta "seçim"i seçim olmaktan çıkaran bir yanı var.

Lakin

1- a) Şu andaki seçim sisteminin kendisi, uygulamadan bağımsız, bizzat yasal olarak zaten hiç demokratik değil ve bu haldeki "seçim"i seçimden saymamız mümkün değil.

b) Uygulamada; ağalığın, aşiretlerin ve cemaatlerin olduğu yerde zaten "özgür irade"den, dolayısıyla "demokırasi"den söz etmek mümkün değil.

c) Uygulamada; makarna, kömür dağıtılarak, Kur'an-ı Kerim'e el basmayla yemin ettirilerek oylar satın alınıyor, vs. vs.

d) Uygulamada; seçim öncesi anketlerle zaten halkın özgür iradesi ortadan kaldırılıp, işlerin AKP'ye yarayacağı şekilde dümen çevriliyor; bilhassa Tarhan Erdem gibi kişilerin ne yaptığını biliyoruz.

2- Kasap et derdinde, koyun can derdinde. Yada, Mustafa Kemal'in deyişiyle, "Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır." Burada ülkemizin görüp görebileceği belki de son seçimi yaşayacağız; vatanımız İran'dan beter, Afganistan gibi, parçalanmış Irak gibi olmak üzere, ve bu da düşman askerinin silahlı saldırı değil, organize olamadığımız, kaybettiğimiz seçimle olmuş olacak. Bu durumda, 1. maddedeki fıkraları da gözönünde bulundurduğumda, şahsen, evet özgür iradeyle oy vermenin, bu seçimlik, bu amaç uğruna, bu kadarcık esnetilmesini, caiz görüyorum.

Gelelim, kabaca ayrıntılara: Bu iş artık anketle falan olmaz. Hatta ben bilgisayar başında bir yeri tıklamakla da olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bizzat kalkıp, partilerin il-ilçe teşkilatlarına giderek, mesela kimliğimizin fotokopisini de vererek, isim-soyisim-T.C. No ile, o partiye oy vereceğimizi söylemeliyiz. Kurulmuş olan, internete bağlı veritabanına, parti görevlileri tarafından bilgilerimiz girilmeli ve netice itibariyle her gün, her an, o partiye kaç kişinin oy vereceği, ilgili internet sayfasında, bizzat rakam olarak görülebilir. Tabii vazgeçenin gidip oyunu sildirmesi de mümkün kılınmalı. Hatta topluca hareket etmek üzere, hani üniversitedeki ders ekleme/çıkarma dönemi gibi, "oy ekleme/çıkarma" dönemi ilan edilmeli. Oy kullanma esnasında herkese verilecek bir hususi şifre ile, insanlar partilerin sayfalarında, yalnızca kendisi için sorgu yaparak, partilerin yanlış bilgilendirme, veritabanı şişirme gibi oyunbazlıklarının da önüne geçilebilir. Yasal olarak "oy vereceği" bilgisini açıklamak uygun değilse, "oy vermeyi düşündüğü parti" gibi ucuz bir kelime oyunu ile de yasal kısıtlamalardan kurtulunmuş olur.

Aslında ayrıntılara an itibariyle, bu kadar boğulmaya da gerek yok. Karar verildi mi, ayrıntılar tartışılır en doğrusu elbet bulunur.

Ama esas nokta, kim hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsa, artık mesele vatan savunmasıdır, bir zahmet kalkıp gidip parti teşkilatını, bunu söylemeli, böylelikle parti, seçime yaklaştıkça, periyodik olarak, kaç oyunun cepte olduğunu bilmelidir.

Meselenin, "oyundan" çıkmış olması sağlanmalıdır; insanlar, o anki, özgür iradelerine bağlı gerçek seçimleri olan partinin barajı geçip geçmediğini nerdeyse kesin olarak görüp, uygun zamanda topluca, tercihlerini değiştirmelidir.

(Aslında bu yazdıklarımı, mesela Tartışma bölümüzdeki yeni bir başlıkta mı dile getirseydim?)

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 25, 2009 21:24
gönderen bezgin
MansurSah,


Ayrintili degerlendirmelerin icin tesekkür ederim. Yalniz bir konuda sana katilamayacagim. Yüce Atatürk ölümsüzlüge gectiginden beri Türkiye'de hayati önem tasimayan bir secim olmamistir.

Afganistan'sa Türkiye uzun zamandan beri Afganistan'dir. Eger bagimsiz, isgalsiz yönetilme sürelerini ele aldigimizda belki Afganistan daha uzun süre özgür yasamis olabilir.

Baykal 8 Kasim'da Irak'a gidiyor. Tayyiban'i bebek katilinden emir almakla suclayan Baykal, bir baska bebek katiliyle büyük olasilikla görüsecek. Bir yöntemle yapamadigini, belki de AB-D'nin telkin ve talepleriyle baska bir yöntemle gerceklestirecek. Tayyiban capulcularin sol cenahiyla görüsüyorsa, kendisi de sag cenahiyla görüsecektir.

Ülke ucuruma, yok olusa dogru sürükleniyor dogru. Fakat bu sürükleniste Tayyiban ve Amerika Köpekleri'nin tek basina suclu olduklarina nasil inanabiliriz? Bizzat muhalefetin kendisi, bu yikimda paylari oldugunu göstermek icin ellerinden geleni yaptilar, yapiyorlar.

Re: Bir sonraki seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 26, 2009 0:24
gönderen cinocey
Değerli arkadaşlar yıllardan beri hep aynı şeyleri konuşuyoruz,bakın bir zamanlar oyları bölmeyin dediler,öyle dediler,böyle dediler hep halkı kandırdılar.Artık bu sistemin partilerinin içinde bir çok kirlenmiş ve kimliğini yitirmiş insanlar çoğunlukta,yalnızca kendilerini ve partilerini düşünür hale gelmişler.
Ve dış güçler olsun içerideki yandaşları olsun yine bizlere bu partileri göstermekte ısrar ediyorlar.Neden acaba? Çünki bunların hepsini istedikleri şekilde yönlendireceklerini biliyorlar.Bu sistemdeki partilerden hangisi gelirse gelsin onlar için bir şey değişmezonlar yine istediklerini alırlar.
Bakın son seçimlerde de ne demişlerdi ya MHP veya CHP'ye verin oylarınızı ve hepimiz de öyle yaptık değil mi?sonu ne oldu hep birlikte görüyoruz birbirlerine halat attılar,birbirlerini kuyudan çıkardılar.
Lütfen artık gözümüzü açalım değerli vatandaşlarım.Şöyle daha geniş perspektiften bir bakalım siyasetin içindekilere,o zaman göreceğiz ki içlerinde çok temiz ve gerçek vatansever Atatürkçü liderler var.
Bakın bunların başında da YURT PARTİSİ lideri SAYIN SADETTİN TANTAN var.
Şöyle bir geriye dönün de Sayın TANTAN'ın bir geçmişine bakın,Türkiye gibi artık Temiz,dürüst kalmanın bir erdem sayıldığı Ülkede Pırıl Pırıl tertemiz kalmış,hiç kimsenin herhangi bir şekilde lekeleyemeyeceği,İstanbul emniyet müdürlüğünden başlayan,Fatih belediye başkanlığı ile devam eden ve daha sonra Güreş federasyonu başkanlığı yapan ve en sonunda üçlü koalisyon hükümetinde ki İçişleri bakanlığında yaptığı operasyonlarla bir çok yolsuzluğu ve hırsızlığı bitiren bir Lideri bu toplumun görmemesi (daha doğrusu bu topluma gösterilmemesi) gerçekten Ülkemiz adına bir kayıptır.
Laik Cumhuriyeti korumak,Ülkemizin iç barışını sağlamak adına ve tüm Dünyaya lafta değil özde DİK durmak adına herkesi YURT PARTİSİ'ne ve onun Lideri SAYIN SADETTİN TANTAN'a destek olunması gerektiğine Ülkem adına inanıyorum.
Ve son olarak da dürüst olduğuna inandığınız parti'ye ve onun Liderine oyunuzu kullanınız,asla gelemez,barajı geçemez demeyin.Bunu dediğiniz anda zaten yine bu kirli düzenin partilerine oyunuzu vermeye zorlanmış olacaksınız.Emperyalizm'in istediği de zaten budur.