1. yüz (Toplam 1 yüz)

İSLAMİ ‘KEMALİST’

İletiGönderilme zamanı: Sal Eyl 26, 2017 18:46
gönderen Habip Hamza Erdem
İSLAMİ ‘KEMALİST’
Dr Recep’e şurada burada ‘İslami Kemalist’ diyenler olmuş.
‘Kemalizm’e böyle bir nitelik yüklemek, Mustafa Kemal’e hakaret etmenin yeni bir biçimi olmalı.
Az bilindiği üzere, Batı, ‘Kemalist’ terimini, Türkiye’nin kurtuluş savaşı yürüttüğü dönemde, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını ‘küçümsemek’ için kullanıyordu.
‘Terörist’ ya da o dönemdeki Türkçeyle ‘Şakî’ anlamında.
‘Asi, isyankar’ da denilebilir.
Bir anlamda doğruydu.
Çünkü Mustafa Kemal ve arkadaşları ‘Payitaht’a karşı isyan etmiş ve Anadolu’da bir ‘Devrim Hükûmeti’ kurmuşlardı.
‘Devrimci Terör’ uyguladıkları da doğrudur.
En çok da Dr Recep’in dedesine uyguladılar.
Çünkü onlar da ‘Rum-Pontus Devleti’ kurmak isteyenlerin yanındaydılar.
Tıpkı Mesut Barzani’nin dedesinin ‘Kürdistan’ devleti kurmak isteynelerle birlikte olduğu gibi.
Gel zaman git zaman Dr Recep ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, ‘hile ve desise’ ile içeriden ele geçirdi; Mesut Barzani de ‘Irak Cumhuriyet’inin belli bir bölümünü ele geçirdi.
Bu ikili on yıldan fazla bir süre, ‘can ciğer’ olup, birlikte ve mailen kendi hüküm alanlarında dünyalıklarını yaptılar.
Ne var ki, her ikisi için de, havanın karardığı söylenebilir.
Meteoroloji verilerine göre; önümüzdeki dönemde, gökgürültülü sağnak yağışın bölgeyi saracağı söylenebilir.
Hatta fırtınanın boraya dönüşbileceği bile söylenebilir.
Dr Recep’in Barzani’ye “Bir gece ansızın gelebilirim” diye haber yollaması, o şarkının devamında olduğu gibi; “Belki de hayata yeni başlarım..” diye düşünmüş olmasındandır.
“Bakarsın hiç gitmem kölen olurum.” demek istemiş de olabilir.
Çünkü, bu ikilinin halen, bulundukları ‘mevkî’lerde kalmaları olanağı yok.
Biribirlerine ne kadar kul köle olurlarsa, kendileri için, o kadar iyidir..
Çünkü her ikisi de, tarihin şu yaşanan konjonktüründe, ‘hazmedemeyecekleri mevkîleri işgal etmek’ fırsatı yakalamışlardı.
Zerre kadar ‘tarih bilgileri’ olsa; başlarına geçirilen ‘taç’lardan ‘fındık kadar’ akıllanacak olsalardı, bölgemiz bu duruma gelmemiş olacaktı.
O arada, ‘olgulara bakan’ ve ‘olgu’lardan hareket eden çapsız politikacılar Türkiye’ye gelen üç-beş Irak askerinden ‘hikmet’ çıkarmaktalar.
Üç gün önce, oralarda Barzani’nin peşmergelerini gördük oysa.
Kollarında ‘Amerikan Bayrağı’..
Yarın İsrail askerlerini de görebiliriz.
Üniformalı..
İngiliz, Fransız ve Rus askerini de.
Göreceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın.
Ortalıkta dolanan ‘olgu-molgu’ya bakarak değil, ‘Bilimsel bakış’ ve ‘uzgörüş’e dayanarak söylüyorum.
Ve bu bilimsel bakış, onca deneyimden sonra, Dr Recep’in değil Atatürk posteri astırmak, günde beş kez Mustafa Kemal’e secde etse bile ‘Kemalist’ olamayacağını gösteriyor.
‘İslami Kemalist’miş.
Türkçe’de başka terim var mı bilemiyorum ama bu olsa olsa ‘dalkavukluk’ terimiyle açıklanabilir diye düşünüyorum.
Ayırdında olmadan Mustafa Kemal düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek de denilenilebilir.
Şurası da kesindir ki; ne Dr Recep ve ne de Barzani bölgede ‘kalıcı’ değildirler.
Her ikisi de, pek yakında, ‘bölgeyi ateşe vermek’le suçlanacaklardır.
Bunu hem Türkler ve hem de Kürtler eninde sonunda anlayacaklardır.
Neyleyelim ki, ‘bad-el harabül Basra’.
Bir gece ansızın gidebilirmiş.
Bir an önce git öyleyse; birlikte saz çalıp türkü söylersiniz.
Hem o arada, ‘Tek tip elbise’ provalarını da yapmış olursunuz.
‘Olgu’lara bakarak olaylardan ‘yurtseverlik-murtseverlik’ çıkarmak isteyenlere gelince; tek sözcükle ‘çeneni kapat’ denilmesi gerekiyor.
Klavuzuna bak.
Klavuzu karga olanın ne olduğunu bu ‘Millet’ kitaba bakmadan da bilir.
Habip Hamza Erdem