1. yüz (Toplam 1 yüz)

SAYISALLIK ÜZERİNE NOTLAR (II)

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ağu 29, 2018 16:41
gönderen Habip Hamza Erdem
SAYISALLIK ÜZERİNE NOTLAR (II)
Şimdilerde Türkiye’de bir ‘bunalım’ vaveylası var değil mi ?
Kimileri ‘ekonomik’ diyor, kimileri ‘finansal’, kimileri ‘politik’ ve kimileri de ‘feleğin işi’…
Aslında ‘yok biribirlerinden ‘fark’ları, hepsi ‘Osmanlı’nın ekonomistleri, finansçıları, vezirat ve zerzavatları ve de ‘takke’lileri.
Bu bunalım ‘toplumsal’dır toplumsal.
Tümünü içeriyor yani.
Sokakta bana bir tek insan gösterebilir misiniz ki, ‘normal’ olsun!
Peki ama, her yol kapandı mı, insanca yaşamak için bir ‘çare’ yok mu?
Ne söylesek boş.
Geriye bir tek, ‘sayısal’a başvurmak kalıyor.
Biz böyleyiz de, acaba Yunan daha mı iyi, Suriye mi daha iyi, İran mı yoksa Irak mı daha iyi ?
Avrupalılar mı daha iyi bizden yoksa Amerikalılar mı ?...
Bakın Yunanistan, 2008’de bugün Türkiye’dekine benzer bir ‘bunalım’a girdi.
Yunanistan Avrupa Birliği Üyesi olduğu için, Avrupa Birliği, yani Avrupa’daki otuza yakın ‘Devlet’in yurttaşlarının cebinden 289 Milyar Euro ‘para yardımı’ yapıldı.
Bunun 40 Milyar Euro’sunu Fransız yurttaşları ödediler.
Haydi ‘borç verdiler’ diyelim.
Ki bu ‘boç konusu’ da bir başına ele alınması gereken bir konudur.
2008 ile 2017 arasında, Yunanistan’ın ‘Borç’ları, Brüt Toplumsal Üretimi (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla diyorlar ya, o)’nin iki katına çıkmış oldu (% 180).
Bankaların verdikleri kredilerin yarıya yakını ‘şüpheli’ duruma düştü (% 45).
Büyük firmalara verilmiş ‘kredi’lerin üzeri çizilecek demektir.
Öbür yarısı için de yoksulun evindeki tencerelere kadar ‘haciz’ konulacak demktir, ki başka çare yok.
Yunanistanın 2008-2017 arasında Brüt Toplumsal Üretimi dörtte bir oranında düştü (%23).
Asgari Ücret sayısal olarak artırılmış olsa bile 110 Euro kadar düştü (794’ten 684’e).
Türkçesiyle 6350 tl’den 5472’tl’ye…
İşsizlik ise %20 azaldı.
Yani daha fazla işçi ile hem daha ucuza çalışdı ve hem de daha fazla kişiyle çalışıldı (üretime sokuldu diyelim) ama toplam üretim, yukarıda denildiği üzere % 23 oranında düştü.
İşte bizim ‘üretim ekonomistçi’lerimiz de bundan başkasını önermemektediler.
Peki ‘solcu politikacılar’, sağcıları yenerek geldiler de Yunanistan kurtulmuş oldu mu ?
Hayır, yeni önlemlerle, ‘büyük bunalım’, 2022’den 2032 ye ertelenmiş oldu.
Yani yıkılmayıp ‘ayakta durmuş’ oldular.
Tıpkı, Dr Recep Devleti’inin alacağı önlemlerle, yapılabilirse bir ‘on yıl daha ayakta kalabileceği’ gibi..
Şimdi, sorun ‘ülke’ sorunudur, ‘Devlet’ sorunudur diyen ‘aptal sürüsü’nün aklından geçen de bundan başkası değil.
Zaten daha fazlasını ‘düşünebilecek’ bilgi ve birikimleri yok.
Dönelim Suriye’ye..
Bugün ÖSO’cu ‘militan’ bize Tl değil Suriye parası versinler demiş, haklı olarak.
Suriye’nin parası Türkiyeninkinden ‘iyi’ymiş.
Esad çıkarıp biraz para verse, bizim ‘Şanlı Ordu’muzun ‘cüce komutanları’nı bırakıp gidecekler.
Bizimkilerin zırt-pırt çıkarılıp takılan ‘Apoletleri’nin yüzde kaç oranında ‘değer’ kaybettiğini bilecek kadar matemetikten anlamam.
Ama ‘kaybettiklerinden’ adım kadar eminim.
Alın size ‘sayısal bir çözümleme’nin somut ‘sonuç’larına ilişkin bir ‘örnek’.
Bir ek yapmam gerekirse, o da, adı geçen ÖSO’cu mu, İŞID’cı mı her ne ise onların, Türkiye için değil sadece ve yalnızca Dr Recep ve ‘düzen’i için ‘şehit’ düştüklerini ve yarın Türk Halkı’nı keserken de yine ‘şehit’ olacaklarını belirtmek olacaktır.
O kadar da değil demeyin.
Türkiye’de bu ‘düzen’ durdukça, olmaz olmaz.
Ve son bir not daha, CHP dahil, İYİ kötü ne kadar ‘siyasal parti’ varsa, onların da Türkiye için, Yunanistan’ın Trsipras’ından daha ‘iyi’sini yapabileceklerine inanmıyorum.
Türkiye’ye ‘köktenci bir çözüm’ gerekiyor.
O da Atatürkçü Düşünce Dernekleri temeli üzerine kurulacak, ama halihazırdaki yöneticilerden çoğunun ‘emekli’ye ayrılacakları, yerlerine ‘düşünme yateneği’ almış, buna ‘metodoloji’ diyoruz, yeni kadroların göreve çağrılmasıyla olanaklıdır.
‘Çok bilme’ye gerek yok, ‘ülke sevgisi’ ve ‘insalık duygusu’ taşıyan yeni kadrolara biraz ‘metodoloji dersi’ verilse eksikler kapıtabilir.
Ülkenin geleceği de, on yıl yirmi yıl ‘ertelenme’lerden kurtulabilir.
Ki bu ‘erteleme’lerin her an ‘kökten yıkım’a yol açmaması işten bile değildir.
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem

Re: SAYISALLIK ÜZERİNE NOTLAR (II)

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ağu 29, 2018 17:59
gönderen Habip Hamza Erdem
"CHP dahil, İYİ kötü ne kadar ‘siyasal parti’ varsa, onların da Türkiye için, Yunanistan’ın Trsipras’ından daha ‘iyi’sini yapabileceklerine inanmıyorum."
düzeltme