1. yüz (Toplam 1 yüz)

DOSTUM MACRON

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ara 01, 2018 23:48
gönderen Habip Hamza Erdem
DOSTUM MACRON
Osmaniyeli Devlet’in ‘Cumhur Reisi’, Kemal Bey Kılıçdaroğlunun ‘Gözünü Sevdiği Erdoğan’ı’ ve ne kendini ve ne de dünyayı bilmez kim varsa onların CB’si olan Dr Recep’in ‘Dostu Macron’ zorda..
2018 yılının son ayının şu birinci gününde, Fransa’nın ‘yüz akı’ Sarı Yelekliler tüm Fransa’yı, o arada tüm dünyayı temelinden sallamaya devam ettiler.
Türkiye’nin ‘Gezi’sinden daha kararlı ve daha uzun soluklu bir ‘başkaldırı’ örneği vermekteler.
Bu bir ‘revolte’tur deniyor, bir ‘isyan’, bir ‘halk hareketi’ ya da kimin neye dili dönüyorsa o...
Dr Recep’in dostu Macron da, yine dostu Dr Recep gibi, bu asla kabul edilemez bir ‘eylem’dir diyor.
Diyemediği bunlar Fetöcü, PKK’cı, VayPiCi mi ne, o kadar.
‘Ergenekoncu’ falan diyemiyor elbette, çünkü o kadar ‘yalan’ı dostu kadar beceremiyor da ondan..
Ancak, yine duyduğuma göre, Türkiye’de bunlar CIA’cı, Soros’cu diyenler de varmış.
Dilin kemiği yok, bunları söyleyenlerde ise ‘us’ da yok ‘uslamlama’ da..
Bilgi de yok, bilinç de..
Beyin de yok beyincik de..
Efendim Fransız polisinin verilerine göre yüzbinlerce kişi içinde 1700 ‘vandal’ varmış.
Vurucu/kırıcı..
Onyedi milyonluk Paris’te, oranları binde bir.
Onlar da, Sarı Yelekliler’in içine girmişler.
Büyük olasılıkla, Fransız İstihbaratı’nın içinde de yer almış olabilirler!
Ancak, yer yerinden oynasa, Fransız Sarı Yelekliler’ini, salt Fransa’nın da değil Avrupa’nın ve giderek tüm dünyanın ‘yüzakı’ olmaktan alıkoymaya yetmeyecektir.
İstekleri sıralanacak olursa, şöyle:
- Asgari Ücret’e en 200 € zam yapılmalıdır
- En az emekli aylığı 1200 € olmalıdır
- Konut yardımı artırılmalıdır
- Servet Vergisi konulmalıdır
- Yurttaş Meclis’i kurulmalıdır
- En son olarak da, yılbaşında yürürlüğe girecek olan akaryakıt zammı durdurulmalıdır.
Yani, tüm olaylar salt akaryakıt zammı dolayısıyla başlamamış, o sadece ve yalnızca bardağı taşıran son damla olmuştur.
Ve sonra, sorunların sorumlusu bir başına Macron ve yönetimi de değildir.
Ta Chirac’tan başlayıp Sarkozy ve Hollande’la süren ‘kukla yöneticiler’in tümü sorumludurlar.
Bu sorumluluk, bu yöneticilerin ‘finans kapital’in temsilcisi ve sözcüsü olmalarından kaynaklanmaktadır.
Globalleşme ve küreselleşme’nin sonucu.
‘Sosyal Devlet’in aşındırılmış olmasındadır.
O zaman, bir ‘Yurttaş Hareketi’ (mouvement de citoyen) başlatmak Fransız yurttaşları için analarının ak sütü kadar temiz bir ‘doğal hak’ olmuştur.
Ve Fransızlar sarı yelekleriyle sokağa çıkmışlardır.
İstekleri arasında, bence en ilginç olan, ‘Yurttaş Meclis’inin kurulmasıdır.
Çünkü, ‘Demokrasi’yi ‘Sandık’a bağlayan sözde politik bilimcilerin aksine, Jean-Jacque Rousseau’nun ‘yurttaşlık’ tanımına içkin olan ‘doğrudan demokrasi’de de ‘Yurttaş Meclisi’ vardır.
Öyle ki, ‘Yasa Koyucu’nun koyacağı ‘yasa’lar, ‘Yurttaş Meclisi’nden onay almadan ‘uygulama’ya konulamayacaktır.
Ya da, İsviçre’de olduğu gibi, halkın genelini ilgilendiren konularda, gerek duyuldukça ‘halkoylaması’na gidilecektir.
Yani, zıldırzop politikacıların, ben sandıktan çıktım, seçim dönemi olan dört ya da beş yıl içinde istediğimi yaparım demeleri dönemine artık bir son verilecektir.
Fransa’da Sarı Yelekliler Hareketi’nin en canalıcı, en demokratik, en insancıl ve en devrimci talebi budur.
Ee buna ‘Dostum Macron’ ve onun dostu Dr Recep’in yanıtı ne olacaktır?
Bunlar ‘Vandal’, ‘Bozguncu’, ‘Ergenekoncu’, ‘Fetöcü’, PKKcı ya da VayPici’ci.
Asıl kendileri ‘Vay pici’dirler kendileri.
Ne ki korkunun ecele faydası yok.
Bunlar gidici.
Eninde sonunda gidecekler.
Onlara destek olanlarla birlikte.
İstedikleri kadar birbirlerinin ‘dostu’ olsunlar.
Bunların ‘sistem’i tıkanmıştır.
Ve ‘sistem’ kökünden sallanmaktadır.
Sarı yelekliler’in salladığı işte bu ‘sistem’in ta kendisidir.
Öyle ki, ‘dostlar alişverişte görsün’ misali değil, ‘dostlar domino taşı misali’..
Birlikte sallanıp/düşecekleri biçimde de denilebilir.