1. yüz (Toplam 5 yüz)

Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılık

İletiGönderilme zamanı: Sal Şub 11, 2020 15:33
gönderen İlteriş Kağan
Birisi bana kendi ülkesinde Zeytin ağaçlarını kesip Tunus'tan Zeytinyağı ithal etmenin mantığını açıklasın.. - Yada 16 Şeker fabrikasını satıp dışardan şeker ithal eden zihniyet vatan-millet hainleri - Satanların peşinden gidersen'' Senin üretmeni senin kazanmanı her daim engellerler çünkü onlar kendilerine köle olmalarını isterler. üretmeyi de o kadar zorlaştırdılarki? Halkı fakirlerleştirmek için zenginlere işbirliği yapıyorlar anlayın artık ey ahali.Aklını kullan

Bu devranın hep devam edeceğini sandılar. Sonunda gelip dayandık Deniz bitti.
Öküzün süt vaadine kananlar, bir süre sonra inek gibi sağıldıklarını anlarlar..
Ekonomideki "yerli ve milli" aldatmacıyla, siyasetteki "yerli ve milli" aldatmacası gayet uyumlu. nohut bile gerçeği söylüyor bakın poşetine!
sorun sadece bu güne mahsus değil ki !! Yıllardır uygulanan yanlış politikalar maalesef koca bir ülkeyi dışa bağımlı hale getirdi. Ay çiçek yağı dahil , buğday, yulaf, küsbe vb. ürünler dışarıdan ithal ediliyor. Sırf bu ithalatlardan birileri para kazansın diye umursamadan yapılmış politikalar

Marketten alışveriş yaparken ambalajların üzerini okursanız göreceksiniz: Türkiye’ye mercimek Kanada’dan,Avustralya'dan . fasulye Arjantin’den, börülce Peru’dan, nohut Meksika’dan geliyor. “Peki bir dönem, dünya bakliyatın üretimi sıralamasında öncü ülke olan Türkiye’de, şimdi neden ithal sofralar kuruluyor?”

-Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Hayvanlara yedirmek için samanı bile ithal ediyoruz, iyi mi!. Türkiye'nin saman ithal etmesi, tarım politikasının iflas ettiğini gösteriyor.“
Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..
Ülke “ithal ürünler cenneti”

Yanlış politikalar yüzünden ülkemizi dışa bağımlı kıldınız Otu bile ithal ederken pişkinlikte tavan yaptınız “Balık tutan değil, balık yiyen, tüketici bir topluma çevirdiler!
Resim
Ekonominin tek kuralı üretimden tarım hayvancılık sanayi ağır sanayide üretim olursa işsizlik düşer iç piyasada bolluk bereket olur ithalat düşer iç piyasada nakit fazlası olur eflasyon düşer faiz düşer piyasada fazlalık olunca ihracat olur döviz gelir kur düşer ayrıca ihracat ithalattan fazla olduğu için cari açık olmaz Ekonominin başka kuralı yok.

Lidyalılar parayı bulmadan önce insanlar ellerinde başka birinin ihtiyacı olan bir şeyleri kendi ihtiyaçları olan başka bir şeyle değişirlerdi.
Ne kadar da para bulunmuş olsa da, yukarıdaki temel madde hâlâ geçerlidir, para ise elindeki ürünün belgesidir.
Elinde değişecek hiç bir şey kalmamış, olanına da diğer tarafın ihtiyacı yok, elindeki paranın da karşılığı yok. Hâl bu.


Benim Devlet Anlayışım Çok Farkılıdır Devlet dediğin zaman Her şeyini kendi üreten Halkını Ona Buna ezdirmeyendir.
Liberal ekonomiye karşı Biriyim - Özal'dan sonra bu devlette Uygulanan Ve günümüzde uygulamaya devam edilen sistem.
Devletin küçülmesi anlamına gelmekte Devletin elinde üretim araçları satılıp yerini özelle burakması. Halkın soyulması anlamına gelmekte. Devlet piyasayı denetlemiyor Üretimden çekildiği için.
Resim
Resim
Resim
Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun - Tarım da hayvancılık da sizlere ömür!
Resim
Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz. - Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun ..‘Son Fabrika satıldığında, Son üretici toprağını terk ettiğinde, Mankurtlar beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!” Bakkaldaki mercimeğinden, buğdayına her şey BATI'nın eline geçmiş, günde 10 saat taşerona çalışan Kafası kalın 3.30'luk ayakçı Takımlarına “MİLLİ DEVLET” mastürbasyonu Hadi bakıyım.

Yanıtı belli; "Üretim ekonomisi"ni ısrarla yok ettiler çünkü. Türkiye’nin son iki ayda saman ithalatına 25 milyon dolar ödediği. Buğdayı, arpayı, pirinci bile "yaban eller"den "dolar" karşılığında taşıyorlar yoksul sofralarına.
İneği bile "dolar" karşılığında, "saman"ıyla birlikte yurtdışından alıyorlar çünkü. Yanlış politikalar yüzünden ülkemizi dışa bağımlı kıldınız Otu bile ithal ederken pişkinlikte tavan yaptınız “Balık tutan değil, balık yiyen, tüketici bir topluma çevirdiler!
Resim
Üretmeden, satarak savarak, borçlanarak en çok halk yığınlarını yoksullaştırdı. Halk borçlanarak yaşamaya alıştırıldı. Toplumda gerginlik, bunalım, kriz, ahlak çöküntüsü, adam öldürmeler, cinnet geçirmeler, intiharlar en yüksek düzeyine ulaştı.
Bir ülke düşünün ki, hiç bir şey üretmiyor ve tüm vatandaşları yatıp kalkıp geyik muhabbeti yapıyor ve ekonomik değeri olan hiç bir şey için çaba harcamıyor.- Üretmeyen Ülkeler Tükenmeye Mahkumdur.. Bunun tek sorumlusu büyüme modelidir. Üreterek değil tüketerek büyüme. Çalışıp kazanarak değil borçlanarak. Vatandaş borçlandı, şirketler borçlandı ve dahası ülke borçlandı.
Resim
Resim

ResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResimResim
ResimResim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim


ResimResimResimResimResimResimResim
]ResimResimResimResimResimResim
Resim
Resim

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Sal Şub 11, 2020 15:34
gönderen İlteriş Kağan
Tarımda buğdaydan samana kadar birçok üründe yapılan ithalat Türk çiftçisinin belini bükerken Suriye’de üretilen sarımsaklar “yerli üretim” etiketiyle market raflarında yer alması.
İstanbul Bayrampaşa’da bulunan sebze halinde paketlenen sarımsaklar, Suriye’de üretilip Türkiye’ye getiriliyor.
Resim

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Sal Şub 11, 2020 15:34
gönderen İlteriş Kağan
ABD taklitçiliğine kaymış gözünüzle Batılı olduğunuzu zannediyorsanız bu sadece sizin hastalıklı hayalinizdir.
Toplumu, kapitalizmin sarmalına feda ederek ölüme sürüklemek Batılı olmak değildir.

Ülkenizde tarım bitmişse; hayvancılık ithalatın tasmalı kölesi olmuşsa; fabrikalar vurguncunun, soyguncunun, mafyanın eline geçmişse; yeterli beslenemediği ve tedavi göremediği için bebek ölümleri her geçen gün hızla artıyorsa…

Siz batılı değil, olsa olsa bu milletin celladısınızdır!

Diyarbakır Tekel Fabrikası cezaevine dönüştürüldü….

Malatya‘da bulunan Vagon Onarım Fabrikası cezaevi oluyor….

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Amasyalı köylülere 120 gün içerisinde kesilmesi gereken ithal angusları damızlık süt ineği diye sattı. 1 yıl sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı köyleri gezip angusların kesilmesinin zorunlu olduğunu tebliğ etti…

15.11.2012

Ali ÖZOĞLU

1 No’lu Cezaevi

B 3 Üst Tecrit Hücresi

SİLİVRİ / İSTANBUL
Resim

Çin'den getiriliyor, Türkiye'de 'Yerli Safran' adıyla satılıyor!

İletiGönderilme zamanı: Prş Şub 13, 2020 20:54
gönderen İlteriş Kağan
Çin'den getirilen safranın, Türkiye'de paketlenerek 'Yerli Safran' adı altında satışa sunulduğu.
Resim

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Cum Şub 14, 2020 9:27
gönderen Gönül Pınar Atacı
MUHTEŞEM bir yazılı ve görsel teşhis, teşhir ve tel'in. En yürekten tebrikler, yeni başarılar ve en iyi dilekler sana sevgili İlteriş. Tüm ulusal varlıkları ve değerleri satıp savuran ve yurdu, ulusu ve orduyu BOP denen melanete teslim etmeyi amaçlayan tüm eski ve yeni BOP'culara ve Beşinci Kol'culara ise sonsuz NEFRET ve ebedi LANET.

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Pzr Şub 23, 2020 1:44
gönderen İlteriş Kağan
Çin’den Vietnam’a, Kanada’dan İtalya’ya Anadolu’da kısa bir gezintiye ne dersiniz?
Anadolu Mutfağı adı altında satılan;
Pirinç Çin’den,
Baldo Pirinç İtalya’dan,
Barbunya Kanada’dan,
Yasemin kokulu pirinç Vietnam’dan.
Evet, diyecek söz yok.
ResimResimResimResim

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Prş Şub 27, 2020 23:37
gönderen İlteriş Kağan
Kısacası 18 yıllık AKP dönemi, AKP'nin tarımı yok etmesi, özelleştirme adı altında cumhuriyet tarihinde yapılan sanayi kuruluşlarını satması, milli kimliği yok etmeye çalışması, Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde Arap Baharı'nı organize etmesi, Libya ve Suriye'nin parçalanması için ABD planlarını uygulaması ve nihayet FETÖ ile iktidar kavgasına girmesiyle tam bir fetret dönemidir.
- Arslan BULUT

Herhangi bir marketteki KİTLE İMHA SİLAHLARI MENŞEİ: Yani üretildiği yer.
ResimResimResim

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Cum Mar 13, 2020 17:13
gönderen İlteriş Kağan
Marketten alınan sarımsak üzerinde Menşei bilgisi yer almıyor. Etiketleri söken tüketici ürünün Çin'den ithal olduğunu anlıyor.
Resim

>Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu nedir diye sorulduğunda, büyük bir çoğunluk ‘üretmeden tüketmektir<
Üretmeden tüketmek deyimiyle ürettiğimizden daha fazla tükettiğimiz anlamını çıkarırsak : Dış ticaret açığı vermekteyiz, yani ithalatımız ihracatımızdan fazladır; yurt içinde tüketmek için dış borçlanma yapıyoruz; bireyler bazında gelirlerimizin üzerinde harcama yapıyoruz.
Türkiye ekonomisinin sorunu üretmeden tüketmek. Ekonomimizin sorunu devletin olmayan gelirini harcamasıdır. Yani, devlet üretmeden tüketmektedir.
Dün açıklanan cari denge verileri diyor ki, Türkiye olarak Borç ile büyümeye kalktığınız anda ithalatınız artıyor, ben de “açık” olarak geri dönüyorum.

Üretim yapısı değişmeden değişmeyecek bir durum.
Borçla tüketim büyüme sonunda iflası getirir!
Bu üretici bir topluma değil de tüketici bir topluma yönlendiren bir durum.

Yolsuzluk, Pahalılık, Karaborsacı Şerefsizler.
Bir toplumda sükut etmişse akıl ile ahlak;
O topluma her türlü bela müstehak!

Re: Kuzu-muzu değil, kasap bıçağını yalayan danalar gibisiniz..

İletiGönderilme zamanı: Sal Mar 17, 2020 17:43
gönderen İlteriş Kağan
Lübnan'lı Hariri özelleştirme(talan tipi)ile aldığı Türk Telekom üzerinden tam 25 milyar dolarımızı çaldı ! ve elini kolunu sallayarak ülkemizden kaçtı.
İktidar bu durumu adeta sümen altı yaptı ..!şimdi muhteremler o parayı kişi başı 153 tl keserek toplamaya çalışıyor!!!

Türk Telekom Bizim değildir Türkiye'deki GSM operatörleri Tamamı Yabancılara ait. En önemlisi Yabancılara soydurmakta Yerli işbirlikçiler düzülmeye alışmış aptallar yığınını.
Resim
Dün bi karar aldım. Param Amerika'ya gitmesin diye Tekel 2000 aldım. Fena bi sigara da değil hani. Bundan sonra yerli ve milli sigaramızı içmeye karar vermiştim ki; Tekel'in yıllar önce British American Tobacco'ya satıldığını öğrendim.
Herkes cebindeki sigara paketini çıkarıp masanın üzerine koysun. on paketten Onu'da yabancı sigara. Sigara reyonlarında yüzlerce sigaranın içinde bir tane bile kendi üretiğin Kendimize ait sigara Yok.

Bugün bir paket sigara 15 TL - 21'nci yüz yılda Kendi vatandaşının Büyük bölümünü Tütün sarmasına düşüren basiretsiz yönetimlerin payı büyüktür.
Resim
Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz. - Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun ..‘Son Fabrika satıldığında, Son üretici toprağını terk ettiğinde, Mankurtlar beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!”
Çay harareti alır, eşeklik bâki kalır - Nerenizden tutsam elimde kalıyor.
-Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun..
Hayvanlara yedirmek için samanı bile ithal ediyoruz, iyi mi!..
Tarım da hayvancılık da sizlere ömür!.
Millet başına gelecekleri çoktan hak etti
. Türkiye'nin saman ithal etmesi, tarım politikasının iflas ettiğini gösteriyor.“Balık tutan değil, balık yiyen, tüketici bir topluma çevirdiler!”
Sadakayla yaşamaya alıştırılan güruh mu anlayacak? Mankurtlar eliyle "yerleştirilen" sefâlet..
Resim
Saman ithal edilir mi yahu? Üstüne üstlük haber başlığı sanki bir başarıymış gibi.

İçi boş milliyetçilik, gaz verme ile yanlışı kapamanın markete yansımış hali...

İletiGönderilme zamanı: Pzr Mar 22, 2020 5:12
gönderen İlteriş Kağan
İçi boş milliyetçilik, gaz verme ile yanlışı kapamanın markete yansımış hali...
Dışı: Önce vatan
İçi: Meksika nohutu


Resim
Resim
ResimResim
Resim

Çin’den Vietnam’a, Kanada’dan İtalya’ya Anadolu’da kısa bir gezintiye ne dersiniz?
Anadolu Mutfağı adı altında satılan;
Pirinç Çin’den,
Baldo Pirinç İtalya’dan,
Barbunya Kanada’dan,
Yasemin kokulu pirinç Vietnam’dan.
Evet, diyecek söz yok.

Resim
Resim

Yerli yemeğimiz kuru fasulye-pilav da ithal ! Pirinç, hangi ülkelerden ithal ediliyor?

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 02, 2020 6:27
gönderen İlteriş Kağan
Yerli yemeğimiz kuru fasulye-pilav da ithal ! Pirinç, hangi ülkelerden ithal ediliyor?
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim

TMO'ya İthalat yetkisi: Sıfır gümrükle Buğday, arpa, mısır ithal edecek
https://www.haberturk.com/video/canli-y ... cek/589846
TMO'ya gümrüksüz tahıl ithalatı yetkisi
https://www.ntv.com.tr/video/ekonomi/tm ... Nt971wGZOQ

Yayla ithal baldo pirinç

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 09, 2020 12:44
gönderen İlteriş Kağan
Resim
Resim
madagaskar bizim gibi tarım ülkesi değil. sen dünyanın en verimli toprağında baklagil bile üretemeyip tropik bir adadan ithal edersen adama gülerler.
Resim

"Kılıç ile fütuhat yapanlar, saban ile fütuhat yapanlara mağlup olmaya mecburdurlar" demiş Atatürk.
TARIM'sız kalkınma mümkün değildir.
Bu ülkeyi yüzlerce tarım ürününün ithal edildiği,
Bu toprakları gübreden,tohuma A'dan Z'ye dışa bağımlı hale getirenler! "Don lastiğini bile!" ithal ederken sesleri çıkmayanlar, Çin'e savaş ilan ediyorlar!
Savaşmak istiyorsanız, Çin'den bir şey almayın, üretin!
En büyük savaş üretimdir!
Karton kutulardan Çin Seddi yapı yıkmakla olmuyor bu işler
Resim
Resim
Resim

Koronavirüs’e göz yumuluyor! Kuruyemişte ithalat oyunu

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 15, 2020 17:29
gönderen İlteriş Kağan
Türkiye’deki satılan kuruyemişlerin büyük bir bölümü ithal ediliyor. Özellikle Çin’de meydana gelen Koronavirüs salgınının ardından ithal çekirdekte yaşanan virüs paniği vatandaşın yerli yiyeceklere yöneltmişti. Ancak ithal kuruyemişlerde uyguladığı kelime sahtekarlığı gün yüzü.
satılan kuruyemişlerin arkasında vatandaşı yanıltacak ifadeler bulunuyor. Özellikle ithal edilen kuruyemişlere Türkiye’de üretilmiştir ibaresi vuran firmalar, ürünü yerli üretimmiş gibi satışa sunuyor.

Koronavirüs salgını olmasına rağmen ithal dakota çekirdeği de en çok satılan yemişler arasında yer alıyor. Çin’den üretilen bu çekirdek yine kelime oyunlarıyla vatandaşın tüketimine veriliyor. Çin’den gelen yemişler çekirdekle sınırlı değil. Badem, fıstık gibi ürünlerde bu ülkeden getiriliyor.
Şu an Dakota çekirdeği adı altında satılan ürün Çin'den ithal üründür.
Resim
Ukrayna menşeili ithal ceviz Türkiye’de paketlenerek Yerli Üretim etiketiyle satılıyor. Bu mevzuata açıkça aykırıdır. Tüketici yanıltılıyor.
Resim
Resim
Geride kalan bir yılda sigortalı çiftçi sayısı 600 binden 547 bine düştü. 53 binden fazla çiftçi tarımdan çekildi.
asıl büyük darbeyi çiftçilerin yediği ortaya çıktı.çiftçi sayısı yüzde 8.94 oranında azaldı. 53 binden fazla çiftçi işi bırakmak zorunda kaldı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2019 yılı sonunda 600 bin 787 olan tarım sigortalı çiftçi sayısı son bir yılda 53 bin 712 kişi azalarak 2020 yılı sonunda 547 bin 75'e düştü. Böylece 2011 yılından bu yana hızla azalan aktif sigortalı çiftçi sayısındaki kritik düşüş devam etti. 2011 yılında SGK'ya kayıtlı 1 milyon 121 bin 777 çiftçi bulunuyordu. Bu tarihten itibaren çiftçi sayısı her yıl azalırken 10 yıllık dönemde istihdamdan çekilen çiftçi sayısı 574 bin 75'e ulaştı.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yapılan çalışmada, çiftçi sayısının son bir yılda yüzde 8.9 oranında düştüğüne işaret edilirken, “Çiftçi sayısında Ağustos 2019'dan itibaren gözlenen daralma eğilimi birlikte derinleşmiş ve yıl genelinde devam etmiştir” tespiti yapıldı.

İthal Buğday Tahliyelerine Samsun'dan Devam Ediyor
Resim
Resim
Resim
İthal Buğday Tahliyeleri Devam Etmektedir. İskenderun'dan
Resim
Resim
Resim
İthal Buğday Samsun Limana gelen buğday yüklü gemi
Resim
Resim
Resim
Resim
İskenderun Limanında İthal Buğday
Resim
Resim
Resim
Rus Buğdayı İskenderun Limanında
Resim
Samsun Liman Rus Buğdayı Gemi Tahliyemiz.
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
İskenderun Limanında İthal Buğday
Resim
Resim
Resim
Resim

Üretmeden tüketmeye alıştırılan Asalak toplumlar gün gelir birbirini yer.!

İletiGönderilme zamanı: Cum Nis 17, 2020 1:07
gönderen İlteriş Kağan
“Türkiye’nin üretim kapasitesi yok ki. Üretmemiz gerekiyor. En büyük sorunumuz bu, çok üretmemiz gerekiyor. Üretmezsek dolar 1 liraya nasıl insin ki. Doları 1 liraya indirmek için çok üretmen lazım. Çok fabrika, çok fabrika, çok fabrika... Biz üretmeden lüks tüketmeye alışmış bir millet haline gelmişiz. Adamın cebinde 1 lirası yok, 10 bin liralık cep telefonu taşıyor. Bu ülke nasıl kalkınabilir ki? ”toplumumuz tamamen “tüketim” toplumu haline getirildi
Türkiye’nin en büyük sorunu nedir?" diye sorarsanız, “Üretmeden tüketmek”

cebimizde olmayan paranın kendimizinmiş gibi harcandığı kredi kartlarının şişirilip toplumsal facialara dönüştüğü bir boyuta taşınmış durumda. Dikkatimizi çekiyor, televizyonlarda yayınlanan reklamların büyük ağırlığını banka reklamları ve kredi kartları oluşturuyor. Bunun elbette bir nedeni olmalı değil mi?

insanlarımızın cüzdanlarına sokuşturduğu kredi kartları, “harcama kültürü” olmayan insanlarımızın kendi üzerine doğrulttuğu her an patlayacak bir silah gibi…
Kredi kartlarının borç bataklığında debelenen insanlarımız, bu borçları ödeyebilmek için, bir başka bankanın kendisine “ödeme kapasitesi olup olmayacağına” bakmaksızın bol keseden sunduğu başka bir kredi kartıyla sıfırlamaya çalışıyorlar. Ne yazık ki, “asgari tutarını” bile ödeyemedikleri kredi kartlarının borç sarmalından kurtulamadıkları gibi, birkaç bankanın da haciz sarmalıyla yüz yüze geliveriyorlar.

Üretmeden tüketenlerin sonu yıkımdır.
Asıl sorunumuz; üretmeden delicesine tüketmektir.
Tarihi doğru okumasını biliyorsanız; anlayacaksınız: Osmanlı İmparatorluğu da böyle batmıştır.


Osmanlı Devleti önce dış borca alıştırıldı.
Padişahın önünde devlete kredi vermek için Avrupalı bankerler kuyruk oluşturdular.

Bedava gibi gözüken bu paraların geri ödenme zamanı geldiğinde devlet sıkıştı.
Ve bir Borçları Yönetim Komisyonu (Düyun-ı Umumiye) kurdurdular.

Osmanlı Devleti'nin en önemli gelir kaynakları; Avrupalı tüccarların/bankerlerin eline geçti.

Sonucunda da koskoca imparatorluk hızla dağıldı; çöktü, gitti.

Bu kötü gidişi o dönemin en önemli halk ozanı (Halk Aşıkı) olan Kayserili (Everek/Develi) Seyrani Baba bir taşlamasında şöyle özetliyor: 'Eski sarayları beğenmez oldu/Yere sığmaz oldu, Sultan olanlar'

Osmanlı Sultanı Abdülmecid'e yönelik bu taşlaması yüzünden Seyrani Baba; İstanbul'dan kaçmak zorunda kalmıştır.
İstanbul'a borç para ile saraylar yapılırken, Anadolu'da insanlar açlıktan kırılıyorlardı. Bu dönemdeki yıkım ve yoksuluğu Doğan Avcıoğlu'nun Türkiye'nin Düzeni adlı iki ciltlik eserinin birinci cildinden de izleyebilirsiniz.

BORÇ VATANDAŞINDIR
Ey vatandaş iyi bil ki; baştakilerin para derdi yoktur. Burası olmazsa gider Amerika'da yaşarlar... Yaşıyorlar da... İleride bu borçları ödeyecek olan sensin. O yüzden elin malı için böyle delilik nöbeti geçirme...
Tutumlu olun ki bu topraklarda tutunasınız...
Resim
Neredeyse tüm Türkiye’de yetişebilen börülceyi bile Madagaskar’dan ithal edip “Belirli yörelerden seçilen ürünler” diye yerli ve milli markalarla pazarlıyoruz.
Bu bir başarı değil,
Sürdürebilir tarım politikamızın iflasının imzasıdır.
Resim
Dolar neden yükseliyor. , sıcak parayı Yani Borç Parayı 18 yıldır getirisi olmayan betona gömdükleri için yükseliyor. Dolar, 18 yıldır bir tane fabrika açmayıp, var olanları da sattıkları için yükseliyor. Dolar, tarımı ve hayvancılığı bitirdikleri için yükseliyor. Dolar, eti, zeytinyağını, mercimeği, nohudu samanı bile dış ülkelerden ithal ettikleri için yükseliyor. Dolar, milyon dolarlık araçlara ‘çerez parası’ dedikleri için yükseliyor. Dolar, üretim değil, tüketim ekonomisi uyguladıkları için yükseliyor.
Türk Lirası sürekli değer kaybediyor! Doların değeri arttıkça halk fakirleşiyor. Dolarla beraber bütün fiyatlar dörtnala gidiyor. Bu ülkede insanlar 100 lira için cinayet işliyor. Neden?
Resim

Bu ülkede yaşayan herkes işyerinin kapandığını, ekmek teknesini kaybettiğini görecektir. Ülke kaynakları yağmalanıyor. - iktidar ekonomide yanlış adımlar atmıştır ve şu anda millet bunun cezasını çekiyor.
Türkiye ekonomisi uzun yıllardır alarm sinyalleri veriyor. yanlış politikalar ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan felaketin eşiğine getirmiştir. talimatla faizler inmiyor, döviz kurları düşmüyor. Rant ekonomisi Türkiye’yi iflasa sürüklemiştir. Acı ama gerçek: Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Cahil toplumlarda hep aynıdır: eğitimsiz, kültürsüz ve cahil insanlar güç, cesaret ve yön için önder ararlar! Çay harareti alır, eşeklik bâki kalır

Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır
Tarım da hayvancılık da sizlere ömür!.
Millet başına gelecekleri çoktan hak etti.
Sadakayla yaşamaya alıştırılan güruh mu anlayacak? Mankurtlar eliyle "yerleştirilen" sefâlet..

Doların ateşi yükseldi, 1,42'yi aştı: Bankalararası piyasada dolar bu sabah 1,42 YTL, Euro ise 1,92 YTL'..
https://twitter.com/ntv/status/95096917 ... r5fzwLGE0w
Resim

Sorunu başından beri bilinçli yaratan sorunun çözümü olamaz. Dünyanın buğday ambarı olan ülkeyi ithal besine muhtaç eden sonunda açlığa terk eder. Uyanma vakti geçti, denize düşen yılana sarılırsa yılanın kaygan olduğunu geç anlar. Su uyandı; Bizim uykuya dalanlar uyanmadı.. - Sen şimdi üretim gücünü kırmışsın. Üreticinin kolunu, kanadını kırmışsın. Üretici üretemiyor. Sen mecburen ne yapıyorsun? Dışarıdan borca, mal alıyorsun. Borca, para alıyorsun. Kime çalışıyorsun? Borca çalışıyorsun. Kimin gene bu yük? Halkın. Varandaşı yoksullaştırıyorsun. Çok çeşitli yöntemlerle...
O çöktükçe çöküyor, battıkça batıyor. Paranın değeri de düştükçe düşüyor.... Paranın değerini ne belirliyor? Üretim gücü belirliyor, söylem gücü belirlemiyor. Şarkılarla, türkülerle, ilahilerle sözüm ona çok büyük din adamlarının beyanlarıyla ne artmıyor? Paranın değeri artmıyor. Lafla hiçbir yere varamazsın. Paranın Gücünü Söylem Belirlemez - Üretim Belirler!
Söyler misiniz, her yıl neredeyse 100 bin civarında esnafın içine düştüğü çıkmaz nedeniyle işyerinin kapısına kilit vurmak zorunda kaldığı bir ülkede, hangi iş tıkırında olabilir ki?..
Sorunun yanıtı bellidir Görelim bakalım; millet açlıktan-işsizlikten sefaletten daha da çok yakınırken, döviz çalkantısı gelecek kaygısını arttırırken, ekonomideki belirsizlik büyürken
diğer taraftan da yoksulla varsıl arasındaki uçurumu da büyüten "ekonomik" buhranın sarsıcı sıkıntılarına ısrarla dikkat çekmelidir...
ve daha da ileri giderek bir hezeyan içerisinde, son 18 yıldaki bütün skandallara- rezaletlere rağmen ülkeyi sanki CHP yönetiyormuş (!) gibi vahim bir algı yaratabilmek...Hollywood starlarını kıskandıracak biçimde, insanlara olmamışı muhteşem manzaralarla, tozpembe görüntülerle yansıtabilmenin adı herhalde siyasal "takiye" olmaktan ileri gidemez...
Yandaş medyasıyla, milleti uyutmaya çalışan kadrolarıyla halkın sırtından hayal pazarlamakta..Çay harareti alır, eşeklik bâki kalır - Nerenizden tutsam elimde kalıyor. Suriyeli 9 milyon keneyi yoksul Türklerin sırtına saran Bunlar değilmiş gibi.Tam 9 milyon vatansızı ve kaçkını ülkenin başaına kara bela etmş olan bu gaflet.

Ukrayna’dan yola çıkan buğday yüklü gemi Rize Limanı’na gelerek yüklerini liman içerisinde bulunan silolara boşalttı.
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim

Tarım Kredi et ithalatı için yurt dışında şirket kurdu

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 23, 2020 22:52
gönderen İlteriş Kağan
Asli görevi çiftçiye ucuz girdi temin etmekle görevli olan Tarım Kredi Kooperatiflerinin, Tareks Hayvancılık iştiraki üzerinden et ithalatı için yurt dışında şirket kurması dikkat çekti.
Resim
Çiftçinin hayvancılık şirketi olan Tareks Hayvancılık’ın et ithalatı yapmak için Bosna Hersek’te şirket kurduğu ortaya çıktı. Tareks Hayvancılık şirketinin 2019 yılı faaliyet raporu Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yayınlandı. Raporda 2019 yılında Tareks Hayvanlık tarafından Bosna Hersek’te kurulan şirket dikkat çekti.

Asli görevi çiftçiye ucuz girdi temin etmek olan Tarım Kredi'nin et ithalatı için yurt dışında şirket kurması dikkat çekti. Tarım Kredi'nin iştiraki olan Tareks Hayvancılık tarafından Bosna Hersek'te kurulan şirket, Et ve Süt Kurumu'nun yapacağı et ithalatına aracılık edecek. SPK tarafından yayınlanan Tareks Hayvancılık'ın 2019 yılı faaliyet raporunda konuyla ilgili olarak şunlar kaydedildi: "ESK (Et Süt Kurumu) tarafından planlanan et ithalatının şirketimiz aracılığıyla yapılabilmesi amacıyla 29/07/2019 tarih ve 677 nolu Tareks Hayvancılık A.Ş Yönetim Kurulu Kararı ile Bosna Hersek’te 5 bin Euro sermayeli şirket kurulmasına karar verilmiş, şirket kurulması ile ilgili tüm işlemler tamamlanmış olup ilgili şirkete olarak 1 milyon 288 bin 801 TL finans desteği sağlanmıştır” denildi.

Tareks Hayvancılık'ın SPK tarafından yayınlanan faaliyet raporunun tamamına ulaşmak için tıklayın https://www.tarimdanhaber.com/ekonomi/t ... 14210.html ...

Tarım Kredi et ithalatı için yurt dışında şirket kurdu
https://www.tarimdanhaber.com/guncel/ta ... 14216.html