1. yüz (Toplam 1 yüz)

Sorun: Enerjide Dışa Bağımlılık

İletiGönderilme zamanı: Pzr Kas 09, 2008 19:30
gönderen Türk-Kan
.
.

Sorun: Enerjide Dışa Bağımlılık

Günümüzde ülkelerin gelişmişliği kişi başına elektrik tüketimi ile ölçülüyor ve elektrik de keşfedildiği günden beri dünyanın kaderi üzerinde önemli bir role sahip. Bütün dünyada hızla artan elektrik enerjisi talebi mevcutken talebin karşılanabilmesinde de büyük sıkıntılar yaşanıyor. İnsan hayatının vazgeçilmezleri arasında yer alan elektriğin üretimi de tüketimi kadar sıkıntı yaratmakta. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 2007 verilerine göre 1971-2004 yılları arasında dünya elektrik üretimindeki yıllık ortalama artış oranı yüzde 3,7. Kömürün elektrik üretiminde birinci derecede enerji kaynağı olarak en büyük paya sahip olduğu bu araştırmada görülebiliyor. Rakamlara bakıldığında 1971’de yüzde 40,7 olan kömürün elektrik üretimindeki payı, 2004’de yüzde 39,8 olmuş. Bu yıllarda elektrik üretiminde kullanılan petrol türevlerinin payında ise oldukça önemli oranda bir düşüş meydana gelmiş ve yüzde 20,9 olan bu oran yüzde 6,7’ye gerilemiş. Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan diğer önemli kaynaklardan olan nükleer enerji ve doğalgaz kaynaklarının kullanım oranlarında ise artış olduğu görülüyor. Nükleer enerjinin payı yüzde 2,1’lerden yüzde 15,7’lere, doğalgazın payı ise yüzde 13,3’den yüzde 19,6’ya çıkmış. Toplam elektrik üretimindeki hidroelektriğin payının yüzde 23,0’dan yüzde 16,1’e düştüğü görülüyor. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payları ise yüzde 2,1 gibi oldukça düşük bir oranda kalıyor.

Doğalgaz Ağırlıklı Elektrik Üretimi

TİSK’in yaptığı bir araştırmaya göre dünyadaki en pahalı elektrik Türkiye’de. Bu rapora göre Türkiye’de enerji tüketimi üretim miktarını aşıyor ve bu durumun devam etmesi halinde 2009’dan itibaren Türkiye’yi ciddi bir enerji açığı bekliyor. AB ve OECD ülkeleri ile yapılan kıyaslama sonucunda ise en pahalı elektriğin Türk sanayisi tarafından kullanıldığı ortaya çıkıyor. Dünyadaki elektrik enerjisi maliyetleri 5-5.5 sent civarındayken Türkiye’de maliyet 8.6 sent. Maliyetin bu kadar yüksek olmasının nedeni ise petrol ve doğalgaz fiyatlarında son zamanlardaki hızlı artış ile birlikte elektrik şebekesindeki yüzde 18'leri bulan kayıp ve kaçak oranlarının yüksekliğine bağlanıyor.

Raporda dikkat çeken en önemli sorun ise Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı hale gelmiş olması. Bugün Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 72’ler düzeyinde. Son yıllarda karşı karşıya kalınan gerçek, özellikle sanayinin doğalgaza bağımlı hale gelmiş olması. Komşu ülkelerden alınan doğalgaz nedeniyle kesinti ve aksamaların yaşanması ayrıca bu ülkeler arasındaki herhangi bir anlaşmazlığın dahi Türkiye’yi etkiler hale gelmesi enerji konusuna bir an önce kalıcı çözümler bulunmasını zorunlu hale getiriyor. Zira TİSK’in raporunda elektrik üretiminde doğalgazın payına dikkat çekiliyor. AB’ye dahil ülkelerde doğalgazın elektrik üretimindeki payı yüzde 20’lerde iken Türkiye’de bu oran yüzde 47.3’e yükselmiş durumda. Yapılan tespit ise durum böyle devam edecek olursa 2020 yılına gelindiğinde doğalgazın elektrik üretimindeki payı yüzde 70’lere çıkacak.

Dışa Bağımlılık Büyük Sorun


Araştırmalara göre Türkiye’de kişi başına elektrik tüketimi dünya ülkeleriyle kıyaslandığında çok da yüksek değil. Türkiye’de yılda 2 bin 50 kilovat/saat olan kişi başına elektrik tüketimi ABD’de 13 bin 250, Yunanistan’da 5 bin 50 ve Almanya’da 6 bin 900 kilovat/saat. Ne deniyor “bir ülkenin kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketimi aynı zamanda o ülkenin kalkınmışlığının da bir göstergesidir.” Bu durumda Türkiye’nin kalkınmış ülkelerden olduğunu söylemek mümkün olmuyor. Kişi başına elektrik tüketimi dünya ülkelerinin oldukça altında olan Türkiye’de enerji açığını kapatmanın yolları aranmıyor.

Stratejik önemi dolayısıyla dünya ülkelerinin üzerine yoğunlaştığı bir coğrafi/siyasi konumda olan Türkiye, bu nedenle enerji koridoru görevini üstleniyor. Buna rağmen enerjide dışa bağımlılıktan kurtulamayan Türkiye’de yeni enerji kaynaklarının devreye girmesi ve mevcut enerjinin de verimli kullanılmasının önemi daha da artmaktadır. Bütün bunlara rağmen bugün gündemi meşgul eden konu 1 Ekim 2008’de devreye giren yeni elektrik zammıyla birlikte çıplak elektrik fiyatının yüzde 10,7 civarında artmış olmasıdır. Bu yıl içinde konutların kullandığı elektriğe yapılan zammın yaklaşık yüzde 65’lere ulaşmış olması nedeniyle elektrikteki fiyat artışının temel ihtiyaç maddelerinde de fiyat artışlarına neden olacağının en önemli göstergesi. Bugün gündemimiz elektriğe yapılan zamlar yerine daha ucuz, daha kaliteli, kesintisiz elektrik üretimi ve elektriğin daha verimli kullanılabilmesi olmalı. Ancak elektriğe yapılan zamların Türk sanayisinde rekabet gücünü yok ederek istihdamı da etkileyeceği konusunda hemfikir olan uzmanların da dediği gibi bir an önce enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmanın yollarının da aranması gerekmektedir. Zira Türkiye’nin enerji ithal eden ülke konumundan bir an önce kurtulması gerekliliği giderek daha fazla önem kazanmaktadır.




Dilek FİLİZFİDANOĞLU - TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası / 30.10.2008
Resim







İletiGönderilme zamanı: Pzr Kas 09, 2008 21:37
gönderen sessiz sedasız
Bu tür konulara, "teşekkür etmek" ve benzeri kutlama iletileri göndermek, gereksiz olduğu kadar kurallara da aykırıdır.

Lütfen dikkat ediniz.