1. yüz (Toplam 1 yüz)

İşsizler ordusu büyüyor

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 03, 2008 2:01
gönderen Türk-Kan
Cumhuriyet / Strateji


Dünyada bütün sektörlerin sorunu…

İşsizler ordusu büyüyor

Yaşanan krizin reel sektöre sıçramasının ardından tüm dünyada işsizlerin sayısı artmaya başladı. Başbakan’ın karşı çıkmasına karşın Türkiye de krizden olumsuz etkilenmeye başladı, işsizlerin sayısı artıyor…

Dilek FİLİZFİDANOĞLU

TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası

dfilizfidanoglu@tusam.net


Türkiye ekonomisinde sancılar sürerken, dolar yükseliyor, borsa düşüyor, akşamları aç yatanların sayısı artıyor. Durumu bu şekilde değerlendiren uzmanlar ise felaket tellallığı ile suçlanıyor. Oysa Ekim ayı verilerine göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 813 YTL, yoksulluk sınırı ise 2 bin 180 YTL olarak açıklandı. Ne var ki artık çalışanlar açlık ya da yoksulluk sınırını düşünmekten öte işini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Aldıkları maaşın yarısına bile çalışmaya razı olan insanlar yeter ki işsiz kalmayayım düşüncesiyle maddi-manevi bu ekonomik krizden en fazla zarar gören taraf oluyor.

GÜNDEM İŞSİZLİK

Son günlerde sürekli değişen ekonomik gündem başımızı döndürüyor. Ancak Türkiye’nin hatta dünyanın gerçek gündeminin işsizlik olduğunu görüyoruz. Yaşanan küresel krizin de etkisiyle giderek artan işsizlik ile ilgili oranlar geçtiğimiz günlerde açıklandı. Açıklanan oranlar Ağustos ayına ait olmasına rağmen yüksek bulundu. Zira işsizlerin sayısı küresel krizin yaşanmaya başlamadığı Ağustos ayında bile geçen yılın aynı ayına göre 207 bin kişi artış göstermiş durumda. Açıklanan işsiz sayısı 2 milyon 439 bin. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Ağustos döneminde işsizlik oranı yüzde 9.8’e yükseldi. İşsizlik oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 9.2, bu yılın Temmuz ayında ise yüzde 9.4 olmuştu. Aslına bakılırsa Ağustos ayında küresel krizin etkisi altında olmayan Türkiye için bu oranlara bakılınca küresel kriz sonrası yaşanan işten çıkarmalar neticesinde bu oranların son çeyrekte nerelere varacağını tahmin etmek çok da zor değil. Bugünkü şartlarda sürekli işten çıkarmaların yaşandığı ekonomik kriz sonucu işsizlik oranının da beklenenin çok çok üstünde olacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Dolayısıyla sürekli artan işsiz sayısı işsizler ordusuna yeni neferlerin katılmasına vesile oluyor ve Türkiye’de işsizler ordusu giderek büyüyor.

Cari açığın rekor düzeylere ulaşarak 50 milyar dolara çıkması, büyümenin yüzde 1,9 gerilemesi, enflasyon oranlarının yeniden (!) çift haneli rakamlara doğru gitmesi gibi pek çok neden Türkiye ekonomisinin çöküş döneminde olduğunun kanıtıdır. Bu çöküşün elbette bir de sonucu olacaktır. Her ne kadar üstümüze kondurmasak da açıklanan yüzde 9,8’lik işsizlik oranıyla gerçek işsizlik oranının aslında çok farklı olduğunu hemen herkes biliyor. Gerçek işsiz sayısının aslında 5 milyonun üzerinde olduğu uzmanlarca telaffuz ediliyor. Bu günlerde tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle kapanan işyerleri ve arkasından gelen işsizlik günden güne daha fazla can yakıyor. Yetkililer özellikle büyük şirketlerin ilk tedbir olarak eleman azaltma yoluna gitmelerinin yanlışlığını sürekli dile getirseler de işverenlerin bunu dikkate almaya pek niyetleri yok gibi. 2001 krizinden sonra yaşanan bu mali kriz işsizler ordusuna binlerce yeni katılıma neden oldu. Son 1 yıl içerisinde neredeyse 60 bin işyerinin kapanması ve 200 bin kişinin belki de daha fazlasının işsiz kalması insanların yaşam seviyelerini düşürdüğü gibi umutlarını da tüketiyor.

İŞSİZ DÜNYA

Sadece kapanan işyerlerinde değil kriz nedeniyle işçi çıkarmaya yönelen sektörler de işsizliği körüklüyor. Bunlardan biri de yaşanan ekonomik gelişmeler sayesinde krizden etkilenen finans sektörü. Bugün Türkiye’nin sayılı bankaları da önemli oranlarda çalışanını işten çıkarma yoluna başvurdu. Özellikle 2006 yılında yüzde 20'si Citibank'a satılan Akbank'ın, “işçi kıyımı” haberleri piyasalara bomba gibi düştü. Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 1200 çalışanıyla yollarını ayırdığı haberleri ve önümüzdeki günlerde bunlara yenilerinin eklenerek yaklaşık 1000 kişinin daha işten çıkarılacağı söylentileri ortalıkta dolanırken Akbank yönetimi tarafından bir süre herhangi bir açıklama yapılmaması sağlam olduğu söylenen bankacılık sektörü hakkında da kafaların karışmasına neden oldu. Sonunda Akbank tarafından bir açıklama geldi ve çalışan sayısının azalmadığı tam tersine arttığı söylendi. Ancak buna rağmen bankacılık sektöründe binlerce bankacının işsiz kaldığı telaffuz edilir hale geldi. Zira Akbank’ın son açkılmasına göre personel sayısı 613 kişi azalmış durumda.

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada işten çıkarmaların arttığını görebiliyoruz. ABD’nin dünyada en yaygın ağa sahip olan bankası Citigroup 50 bin kişinin işine son vereceğini açıkladı. Yine ABD’nin ticari bankalarından Goldman Sachs 3.260 kişiyi, İngiliz Royal Bank of Scotland yaklaşık 3 bin çalışanının işine son verecek. Bunlar sadece finans sektöründen bazı örnekler. Dünyada daha pek çok sektörde binlerce insan işsiz kalmış durumda ve kalmaya da devam ediyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göre aslında şu anda ülkede anlatıldığı gibi bir ekonomik kriz söz konusu değil(!) Yine Başbakan’a göre şimdilik kriz yok ama 2009 yılının ilk 6 ayı içinde sıkıntı yaşanabilir. Bu durumda sormak lazım ekonomik kriz söz konusu değil ise ilerleyen günlerde yaşayacağımız sıkıntının nedenleri nelerdir? Devletin görevleri arasında vatandaşlarını istihdam etmek, edebilmek de vardır. Ancak ne yazık ki sokaklar işsiz doluyken ve sayıları giderek artarken hala ekonomik krizin söz konusu olmadığını söylemek hangi akla mantığa sığmaktadır. İşsiz kalmamak adına tavizler vermeye hazır olan insanlar, iş güvencesi olmadan, yetersiz ücretle, sigortasız ve giderek daha da ağırlaşan çalışma koşullarında dahi çalışmaya razı olur hale gelmişken IMF’li günlerin yeniden başlamasının sinyalleri veriliyor. Kriz nedeni ile işyerlerinde yaşanan işten çıkarmalar ise ekonomideki yangına dökülen bir bidon benzin vazifesi görüyor.


Dilek FİLİZFİDANOĞLU, 1 Aralık 2008 - dfilizfidanoglu@tusam.net


Cumhuriyet / Strateji