1. yüz (Toplam 1 yüz)

Uçurumun Kenarında Dans / Dr.Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 18, 2012 13:52
gönderen Noyan Umruk
UÇURUMUN KENARINDA DANS...

Dr. Noyan UMRUK

Bunalım dönemlerinde maliye politikalarının parasal genişleme yönünde kullanılması, vergilerin azaltılması ve kamu harcamalarının artırılması Keynesten beri genelgeçer bir çıkış yolu. Basitçe, su çekebilmek için önce tulumbaya su akıtmak gibi…

Mali Uçurum…

Bu çıkış yolu tercih edilmeyip de, maliye politikaları daraltıcı yönde kullanılırsa, yani eğer eşanlı olarak vergiler artırılır, kamu harcamaları kısılırsa, bu durum bunalım sürecini tam tersi yönünde indükleyerek, ekonomik büyümeyi iyice yavaşlatır; bunalım ve işsizlik büyür… Böyle bir maliye politikası “mali uçurum” olarak niteleniyor.

Kırılganlığın iki temel nedeni : İşsizlik ve hızla büyüyen kamu borçları

ABD ekonomisi, 2007’de başlayan ve 2008’de derinleşen bunalımdan, üzerinden dört yıl geçmesine rağmen sıyrılamadı…

ABD, ekonomik büyüklüğünü (GSYH) 2000’li yılların başındaki 10 trilyon dolarlık bir düzeyden, 2012’de 15 trilyon doların üzerine çıkararak, 10 yılda ekonomisine bir yarım ABD ekonomisi daha ilave ederek, dünya ekonomisinin dörtte birinden daha fazlasına sahip bir ekonomi olmuş, kişi başına gelirini de aynı süre zarfında 35 bin dolardan 50 bin dolara tırmandırmış. Ancak, madalyonun arka yüzüne bakıldığında durum hiç de parlak değil. Sürece, işsizlik ve kamu borçları açısından bakıldığında, örneğin 2000 başında %4-5 civarında seyreden resmi işsizlik rakamları 2009, 2010 ve 2011’de 9,3, 9,6 ve 9 olarak gerçekleşmiş. Açlık sınırının altındakilere verilen ‘Yiyecek Pulu’yla yaşayan Amerikalı sayısı 40 milyon 800 bin. 2007’den bu yana 11 milyon kişinin işini kaybettiği, resmi işsizlik oranının gerçeği yansıtmadığı söyleniyor. Euro bölgesinde ise 2007’de 7,6 olan işsizlik oranı, 2011’de 10,2 ve son veriler göre 15 ve yükselme trendini sürdürmekte. Küresel Merkezin topal bacağı A.B. de tarihinde ender rastlanan bir şekilde bir uçurumun kenarında görünüyor.(1) Güney Avrupada durum tam bir felaket. İspanya ve Yunanistan’da bu oran 25’leri geçti.

Genel devlet brüt borç stoku/GSYH oranı da ABD’ de genellikle %50-60 civarında iken, 2008’den itibaren sürekli yükselerek, 2011 ve 2012’de, %98,5 ve %102’ye (euro bölgesinde %85,7 ve %88,1’e) çıkmıştır. Anlaşılacağı gibi, dünyanın en büyük ekonomisi, büyüklüğünün üstünde ağır bir borç yükünün altına girmiş bulunuyor! … Avrupa’dan da daha kötü bir durum… Ve her ikisinde de borçlar tehlikeli bir şekilde hızla yükselmeye devam ediyor!!!

Vaktiyle yenilen hurmalar…

Durum bu durumken, iktisadi canlanmanın sağlanması için, yaklaşık 10 yıl önce eski Başkan G.Bush döneminde uygulamaya konulan gelir ve istihdam vergi indirimlerinin vadesi 31.12.2012’de dolacak. Bunlar, kısaca istihdam vergisi kesintileri ve orta sınıfı koruyucu vergiler ile bireyler ve iş dünyası için 50’den fazla geçici vergi indirimlerini içermekte. Bu durumda yüksek, orta ve dar gelir grupları, kısaca tüm mükellefler devlete daha fazla vergi ödemeye başlayacak, bir şeyler yapılmadığı taktirde vergiler otomatikman artmış olacak...

Yıl sonunda kendiliğinden yürürlüğe girmesi gereken bir diğer değişiklik ise, kamu harcamalarında otomatik kesintilerin başlaması. Kongre’de 2013 için 100 milyar dolar ve gelecek on yıl boyunca 1 trilyon dolar civarında bir harcama kesintisi kararlaştırılmıştı. Buna göre, 1 Ocak 2013’te kamu harcamalarında otomatik kesintiler başlayacak, sosyal programlarda tasarrufa gidilecek, işsizlik yardımları sona erecek. Sosyal programlar için, gelecek on yıl içinde 500 milyar dolara yakın otomatik bir kesinti yapılacağı tahmin edilmekte. Kesintilerden büyük ölçüde orta sınıf, yoksul ve işsiz kesimler etkilenmekte. Ayrıca, başta savunma harcamaları olmak üzere diğer kamu giderlerinde de büyük kesintiye gidilecek.

ABD’de 6 Kasım’da yapılan seçimlerde ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Obama, Amerikan ekonomisini dengelerine kavuşturmayı gündeminin ilk maddesine yerleştirerek, seçmenlerin kendisine bütce açıklarının önüne geçmek için harcamaları kısarken zenginlerden daha fazla vergi alınması için yetki verdiğini ileri sürmekte; “Refahımızdan vazgeçemeyiz. Bütce açıklarını azaltma noktasında kararlıysak, harcamaları kısarken bütçe gelirlerini artırmalıyız. Bunun yolu zengin Amerikalılar’ın biraz daha fazla vergi vermesidir” diyor.

Bunun anlamı mali dille progresif (artan oranlı) vergilemede oranların yüksek gelir grubu için ciddi biçimde yükseltilmesidir. Kısaca, Obama bu kez bunalımı hafifletmenin faturasını biraz olsun zenginlere de yüklemek istiyor gibi… Bu bizim de yabancı olmadığımız bir tür “varlık vergisi” uygulaması…

Bütün bunlara ve Obama’nın tüm çabalarına rağmen, 31 Aralık'a günler kala vergilerin yükseltilmesine ve zenginlere yönlendirilmesine karşı çıkan Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında, atılacak yeni adımlar konusunda bir türlü uzlaşma sağlanamıyor.

Maya takviminin öngördüğü kıyamet bu mu ola… Zor dostum, zor…Devam edeceğiz…

(1)George Friedman , Europe's Crisis: Beyond Finance, November 15, 2011,STRATFOR Weekly




Kapitalizm organize suçtur! CAPITALISM IS ORGANIZED CRIME !


99 yoksula karşı 1 zengin, bu büyük bir eşitsizlik 99 to 1, THOSE ARE GREAT ODDS




UÇURUMUN KENARINDA DANS(II): KIRK KATIR ya da KIRK SATIR…

Dr.Noyan UMRUK

Vergilerin yükseltilmesinin, kamu harcamalarının kısılmasına eşlik etmesi “mali uçurum” olarak niteleniyor. Oysa, bunalımı hafifletmenin kabul gören yolu tam tersi.(1) O halde sorun ne?

Sorun, Amerikan meşrebinde sınıfsal…

Mali uçurum tehlikesi karşısında Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında harcamalardaki kesintiler ve izlenecek vergi politikası konusunda derin fikir ayrılığı var.
Obama,ABD bütçesindeki 1.3 trilyon dolar açığı kapatmak icin yıllık 250 bin dolardan fazla geliri olan zengin kesimden alınan verginin artırılmasını istiyor. Buna karşı çıkan Cumhuriyetçiler ekonominin canlanması için vergilerin düşürülmesini, vergilerin artırılması halinde, harcama, yatırım, istihdamın ve dolayısıyla ekonominin darlacağını savunuyor. Özetle, anlaşmazlık, ulusal gelirin yeniden dağılımı bazında sınıfsal bir içerik de taşıyor..

ABD’nin çıkmazı: Kırk katır mı, kırk satır mı?

Eğer Bush dönemi vergi indirimlerinin dolan vadesi uzatılmazsa, Amerikan halkının %83 ü vergi artışlarından etkilenecek. Vergi artışları kamu harcamalarının azalmasına eşlik ettiğinde (mali uçurum), her iki nedenin eşanlı etkisi ile 500 milyar doları 2013’te olmak üzere, potansiyel olarak on yıl içinde 7 trilyon dolar civarında meblağın ekonomi dışına çıkabileceği, bu yüzden büyümenin düşeceği(Bütçe Ofisinin-CBO, 2013’ün ilk yarısında %1,3 oranında daralma tahminine karşı, bu oranın %3-5 arasında olacağını ileri sürenler de var. IMF’e göre sırf bu nedenle büyüme sıfıra düşebilir) ve işsizliğin iyice artacağı söyleniyor.Bu durumda “kapitalizmi örgütlü suç” olarak tanımlayan eylemler bu kez daha güçlü biçimde Wall Street’den tüm ülkeye yaygınlaşacak.
Tam tersine, eğer Bush dönemi vergi indirimleri uzatılır ve harcamalar kısılmazsa, ekonomi mali uçuruma girmeyecek; ancak yeterli vergi geliri toplanamamış olacak; harcamalar önemli ölçüde (%40) borçlanma ile finanse edilecek; kamu borç ve açıkları artacak; tehlikeli şişme, patlamaya dönüşebilecek(2)

Tam bir“kırk katır mı, kırk satır mı” durumu …


Mali uçurum konusunda anlaşma sağlanamazsa Amerikan halkını neler bekliyor ?

*Vergi artışı orta sınıfı etkileyecek.
2013 yılında vergi oranları otomatik olarak artacak. Obama’nın hiç taviz vermek istemediği orta sınıf (middle class family) bir aile ortalama 2 bin dolar, düşük gelirli kesim ise 350 dolardan fazla ekstra vergi ödemek zorunda kalacak
*İşsizlik ödemeleri kesilecek, işsizlik artacak.
Bu durum yaklaşık 2 milyon işsizi etkileyecek. CBO tahminlerine göre 3,4 milyon insan işini kaybedecek.
*Sosyal güvenlik primleri yükselecek.
Kongrece, 2010’da %4,2’ye indirilen bu oranlar yüzde 6,2’ye yükselecek.
*Toplumsal sağlık hizmetleri gerileyecek.
Sağlık için ayrılan bütçe yüzde 2 oranında azaltılacak.Amerika’da yaklaşık 50 milyon insanın sağlık sigortası var. 65 yaş ve üstü kesimin sigortasını ise devlet karşılıyor. Ayrıca, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) bütçesinde 464 milyon dolar kesinti yapılacak.
*Kamu harcamaları kısılacak.
2013 yılında 100 milyar dolar ve gelecek 10 yılda 1 trilyon dolar harcama kesintisi yapılacak.
*Uzmanlara göre bütçe açığı büyüyerek 4,5 trilyon doları aşacak.

ABD'li parlamenterlere 'mali uçurumun' önlemek için sağduyu çağrısında bulunan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, “Euro alanındaki sorunlar dünya ekonomisi için zaten yeterince ağır bir yük” derken, sözkonusu vergi artış ve harcama kısıntıları, ABD ekonomisini aşağı çekerek, küresel ekonomi için çok ağır bir yük oluşturacağını vurguluyor.

ABD ekonomisindeki gelişmeler, tüm dünyayı ve Türkiye’yi hızla peşinden sürükleme özelliğine sahip… Bu gelişmeler euro bölgesi, Çin ve yükselen piyasalardaki yavaşlamaları da indüklediğinde küresel bazda olumsuz gidişin tuzu-biberi olabilecek, 2013 yılı 2008’i mumla aratabilecek ve küresel bir tsunami bekleyen Nouriel Roubini gibi iktisatçıları haklı çıkaracak.

Bu yüzden, Türkiye’de olası bir paradigma ya da iktidar değişikliğini küresel krize bağlayan görüşlerin, ABD’i yakından izlemesi gerekiyor.

(1)UMRUK,”Uçurumun Kenarında Dans-I”, AYDINLIK G, 02.12.2012

(2)Ata ATUN, “ABD İflasın Eşiğine Geldi”, Haber Aktüel, 20.11.2012-“Yunanistan'ın Bütçe açığı 533 Milyar Dolar. Değerlendirme kuruluşları Yunanistan'ı hem “çöp” sınıfına indirgemişler, hem de sıralamada en alta yerleştirmişler. Yani "çöpün çöpü" mevkii... ABD bütçesi 2013 yılı açığı 1.3 Trilyon Dolar. Yunanistan'ın 26 katı. İşin ilginç yanı ABD Hükümetinin "Devlet giderleri" yani Ordu, CIA, FBI ve Memur giderlerinin toplamı 1.319 Trilyon Dolar. Bu ne demek? Orduyu tümden lağv edip, CIA, FBI gibi kuruluşların kapısına kilit vursanız ve de memurların tümünü de işten atsanız bütçe açığı sıfırlanıyor. Ama geriye emekli maaşları, sosyal-sağlık ödemeleri, işsizlik ödeneği kalıyor. Bunların da toplamı 2.477 Trilyon Dolar ABD şu anda batmış durumda.”