1. yüz (Toplam 1 yüz)

Ermeniler Neden Alevîliği Seçti???

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 26, 2008 19:15
gönderen kaye
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun son açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Sayın Halaçoğlu’na gösterilen tepkileri abartılı ve bir ölçüde art niyetli buldum.

Eğer tarihi gerçekler Sayın Halaçoğlu’nun ifade ettiği gibi ise ve buna belgelere dayalı bilimsel bir karşı görüş öne sürülemiyorsa, sırf birileri rahatsız olabilir diye Tarih Kurumu Başkanı hilafı hakikat mi konuşmalıydı? Tarihi gerçekleri çarpıtmalı mıydı?

Mesele şu… Kayseri’de ‘Türk Kültürü ve Tarihinde Avşarlar” konulu sempozyuma katılan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuşmasında, 8–10 yıldır devam eden bir çalışmasından da söz etmiş ve Türkiye'de 41 bin 297 aşiret tespit ettiklerini, 1915’teki tehcirden kurtulmak isteyen Ermenilerin Anadolu'da kalmak için kendilerini Kürt Alevi olarak gösterdiklerini böylece sürgünden kurtulduklarını söylemiş.

Doğru bildiğini söylemese miydi?

Profesör Halaçoğlu o konuşmasında kimseyi kınamak ve özellikle bir şeyler ima etmek için konuşuyor değil ki… Sayın Halaçoğlu’nun bir akademisyen olarak görevi tarihi araştırmalar yapmak. Bunun için maaş alıyor devletten. Bu tür araştırmaları yapmaması görevini ihmal etmesi olurdu. Kaldı ki Profesör Halaçoğlu 14 yıldır Türk Tarih Kurumu’nun da (TTK) başkanı. Bu tür araştırmalara öncülük etmek onun için bir kamu görevi aynı zamanda.

Profesör Halaçoğlu’nun açıklaması gayet net olduğu halde konu özellikle başka noktalara çekildi ve her zaman olduğu gibi çarpıtılmış bilgiden yola çıkılarak saptırılmış yorumlar yapılmaya başlandı.

Hâlbuki Profesör Halaçoğlu konuşmasında yaptıkları bilimsel çalışmalardan söz ediyor ve araştırmalarında elde ettikleri bulgulardan yola çıkarak tarihi bir durum tespitinde bulunuyordu. Kimseyi etnik kökeninden veya dinsel tercihinden dolayı eleştirmiyordu.

Fakat bazı çevreler Profesör Halaçoğlu’nun açıklamasına sert tepki gösterdiler. Hatta istifaya davet edenler oldu. Kimi çevrelerin gösterdikleri tepkilere bakıyorum da, sanki kendisini deşifre olmuş gibi hisseden ve bu açıklamalardan rahatsızlık duyduğunu gizlemeyen bir yaklaşım sergileyenler bile var.

Galiba o profesör de haklı…

“Ermeni kökenli kaç rektör var?” başlıklı yazımızda, Haziran ayında Erzurum’da yapılan II. Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumda, “Türkiye’de en güçlü lobi Ermeni lobisidir” diyen bir profesörün sözlerine yer vermiştik. Ülkemizde birkaç gündür kopartılan gürültüye bakıyorum da, “meğer profesör haklıymış” demek geliyor içimden…

Sanki Halaçoğlu bir iftirada bulunmuş gibi, sırf tarihi hakikatleri gündeme getirdi diye ölçüsüz tepki gösterenler, hatta dava açanlar oldu. Bakalım dava sahipleri, Profesör Halaçoğlu’nun 10 yıldır üzerinde çalıştığı ve 41 bin aşiret tespit ettiği kapsamlı araştırmasıyla ortaya koyduğu gerçeklere karşı, dava sahipleri hangi belgelerle mahkemeye gelecekler ve Halaçoğlu’nun görüşlerini çürütecekler. Şahsen bir bilim adamı olarak gelişmeleri ben de merak ediyorum… Bu sayede birbirinden farklı görüşleri ve tarihi gerçekleri de öğrenme fırsatı bulacağız. Fena mı olur?

Dava sahipleri müsterih olsunlar. Osmanlı Arşivleri herkese açık. Bizim de doğrusu pek acelemiz yok. Nasıl ki köylerdeki arazi davaları 20–30 yıl devam ediyorsa, Allah ömür verirse biz de gerekirse o kadar süre mahkemeye sürülecek karşı belgeler için bekleriz. Bakalım mahkeme bu işe ne diyecek? Bekleyip göreceğiz.

İddialar yeni değil…

Kaldı ki Sayın Halaçoğlu’nun ifade ettiği gerçekler ilk defa gün yüzüne çıkıyor ve yeni seslendiriliyor da değil… Uzun dönem MGK’da danışman olarak görev yapan Prof. Dr. Hasan Köni, Almanya Türk Toplumu'nun 21 Nisan 2001 de Extertal'de düzenlediği toplantıda yaptığı, “Ermeni Meselesi ve Türkiye'nin Uluslararası Konumu” başlıklı konuşmada, Profesör Halaçoğlu’nun söyledikleriyle örtüşen bilgiler veriyor.

Prof. Köni konuşmasında; Tehcir sırasında yerinden olmamak için "convert" olan yani Müslümanlığa dönen Ermeniler olduğunu, sayılarının 300–400 bin kişi olduğunu söyledikten sonra, “Mesela Hakkâri’deki Alevi kardeşlerimiz dönmüş Ermenilerdir. Ayrıca dönmüş Museviler ve dönmüş Rumlar da var. Bunları maalesef Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarını rahatsız etmemek için açıklamıyor. Doğuda maalesef bir yangın olduğu zaman askerlik ve nüfus şubeleri ilk önce yanar. Belki de devletin içinde de yüksek rütbeye gelmiş Ermeni kökenli dönmüş insanlarımız var. Kim olduklarını bilmiyoruz. Genelde Ermeni meselesinde dönmelerden hiç bahsedilmediğini…” ifade ediyor.

PKK ve Ermeniler kol kola…

Devletin elinde tüm bilgiler var. Kimin ne olduğu belli… Yani Prof. Halaçoğlu’nun altınız çizdiği birçok konu yeni değil. Tartışmalar üzerine Profesör Halaçoğlu bir gazeteye şunları söylemiş; “2 bin 200 civarında Kürt aşireti var. Kürtlerin de çoğu Şafii Sünnidir. Bazı ‘Kürt Aleviyim’ diyenler Ermeni dönmesidir. Bunu söylerken ‘maalesef Ermeni dönmeleridir’ diye ifade sarf etmemin nedeni ise, PKK ve TİKKO örgütü üyelerinin Ermeni dönmelerinden oluşmasıdır.”

Aksiyon dergisinde 1,5 yıl kadar önce “Gizli Ermeniler” ile ilgili bir dosya yayınlanmış, aşırı sol örgüt liderlerinin çoğunun gizli Ermenilerden oluştuğu bilgisine yer verilmişti. Aksiyon’da yayınlanan bilgilerle Sayın Halaçoğlu’nun tespitleri de birebir örtüşüyor:

Şu satırlar Aksiyon’dan; “Türkiye'de yaşayan 'Gizli Ermeniler' sol terör örgütleri ve PKK ile birlikte hareket edip bölücülükte önemli rol oynuyor. Kürt-Ermeni kardeşliği geçmişteki Kürt isyanlarında da aktif rol alıyor. Dersim isyanını başlatan bir Ermeni olduğu gibi, TİKKO'nun teorisyenliğini yapan da yine Garbis adında bir Ermeni idi.”

İhtida nedenleri?

O dönemde Ermenilerden bir kısmı tehcirden kurtulmak, bir kısmı da savaş döneminde Ermenilerin Müslümanlara yaptığı fecaat nedeniyle Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra başlarına bir şey gelmesin endişesiyle ihtida ettiklerini (Müslüman olduklarını) açıkladılar. Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bölgede daha çok Şafii mezhebi yaygın olmasına rağmen, kendilerini gizlemek için neden Aleviliği seçtiklerine gelince…

Bilindiği Sünnilerin yaşadığı yerlerde İslam’ın temel şartlarından olan namaz, oruç, hac gibi ibadetleri yerine getirenler toplum içinde dikkat çeker ve hemen fark edilirler. Sünniler içinde günlük ibadetlerini yerine getirmeyen, dine diyanete uzak duranlar bile, en azından cuma namazına, o da olmadı hiç olmazsa bayram namazına gitmeye az da olsa özen gösterirler. Gelenek düzeyindeki alışkanlıklar da dâhil, dini hiçbir ritüeli yerine getirmeyen Sünni sayısı oldukça azdır. Yapılan araştırmalar da zaten o yönde. Sünni yerleşim yerlerinde illa bir cami, minaresinde okunan ezan, ara sıra da olsa camiye uğrayan birkaç insan illa ki vardır.

Fakat ülkemizde bir tek camisi olmayan, camisi olsa da halkı hepten dine diyanete ilgisiz, hatta tepkili olduğu için ezan okunmayan yerler bulunmaktadır. Ülkemizde bulunan Alevi gruplarından bazılarında namaz, oruç, hac gibi (bireysel veya toplumsal) ibadetlerin hiç yerine getirilmemesi, “Ben Müslümanlığa geçtim ama yaşam biçimi ve inanç tarzı olarak Aleviliği seçtim” diyen Ermenilerin gerçekte Müslümanlığı benimseyip benimsemedikleri konusunda tereddüt oluşturmuştur. Prof. Halaçoğlu ile Prof. Köni’nin üzerinde durduğu nokta da budur. Sözde Müslüman ve Türk olarak kendisini tanıtan, ama gerçekte “Gizli Ermeni” olarak faaliyet sürdüren kesimler bulunmaktadır.

İsmi yanıltabilir?

Hani Vatan yazarı Tuğçe Baran, pazar günü Zaman gazetesinde yer alan söyleşisinde, "Bu ülkede başörtüsüne karşı çıkanlar Müslümanlıkla problemi olanlardır!" demişti ya… İşte ismi cismi tanıdık olan, ama İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda toplumun değerleriyle inanılmaz derecede ters düşen insanların gerçek (sosyal) kimlikleri merak uyandırmaya başlamıştır.

Bu belirsizlik, (ağız alışkanlığıyla bir çırpıda söylemiş olalım) ismi farzı muhal Ahmet, Mehmet olan, ama gerçekte Türk mü Ermeni mi, ya da Müslüman mı yada başka dinden mi olduğu belli olmayan sosyal kesimlerin mevcudiyetini ortaya çıkarmıştır. Bu tür zeminler, ülke için zararlı faaliyetlerde bulunan illegal oluşumlara da kimi zaman ortam hazırlamıştır.

Şu unutulmamalıdır. Bu ülkede tarih boyu hiç kimse etnik kökeninden veya dinsel tercihinden dolayı itilip kakılmamıştır. Kültürümüzde, devlet ve toplum geleneğimizde yok böyle bir şey. Aslında tartışmalara en güzel cevabı Hülya Avşar vermiş ve demiş ki; "Türk'üm veya Kürdüm desem ne fark eder? Hepimiz Allah'ın kuluyuz. Önemli olan kimin ne olduğundan çok herkesin birbirinin düşüncelerine saygı duyması…"

Bu ülkede kimse, bir başkasının dininden de milliyetinden de rahatsız değil. Fakat bazı insanlar kendilerini gizleme çabasında iseler, gizli bir şeyler de çevirdikleri gibi bir izlenim çıkıyor ortaya.

Prof. Halaçoğlu’nu araştırmasından dolayı tebrik ediyorum. Devletin bildiğini milletiyle de paylaşmış.

Tarihi gerçeklerden ürkmeyelim. Halaçoğlu’nun dediği gibi, bu tür araştırmalar ülkede ayrışmaya değil, aksine, zaman içinde ne kadar da çok kaynaştığımıza tanıklık etmektedir. Ülkemizin ve insanımızın kıymetini bilelim, bozgunculara fırsat vermeyelim.


Kaynak

İletiGönderilme zamanı: Prş Mar 27, 2008 12:04
gönderen Nihan
Teşekkürler kaye. Yusuf Hallaçoğlu bir devlet memuru sonuçta. Açıklayamayacağı nice bilgi ve belgelere vakıf. Bunların bilinmesi halinde kabullenmemizin çok zor olduğu gerçeklerle yüz yüze gelebiliriz. En iyisi kabullenebilmek ama o derecede güçlü ve özeleştiri yapacak durumda olduğumuzu zannetmiyorum. O yüzden bazılarını bilmemekte de fayda var. Adam bir araştırmanın sonucunu bildiriyor bazı kesimler ayağa kalkıyor. Ermeni olayları ile ilgili açıklamalar yapıyor İsviçre mahkemelerinde hakkında dava açılıyor. Ve aslında Ermenileri de suçlamamıştır. Hainlerle sadıkları karıştırmamış, bu oyunun Ermeniler'e yönelik olduğunu göstermeye çalışmıştır. Akıl var mantık var kim kârlı çıkmıştır bu oyundan: Kürtler. Kürtler de aynı akıbete 1980 sonrası uğrayacaklardı. Olaylar da zaten Kürtlerle Ermeniler arasında yaşanmış Türk ordusu sükuneti ve Ermenilerin güvenliğini sağlamak için uğraşmıştır. Sonra olayları başlatan Ermeniler Rusya'dan gelmişler kendilerine karşı çıkan Osmanlı Ermenilerini de haraca kesip öldürmüşlerdir. Tıpkı bugünkü PKK gibi. Bu sefer hedef Kürtler.

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 24, 2008 20:58
gönderen Talatpasa
yusuf hallacoglu nun bütün yazdiklari dogru cevremde özellikle dersim bölgesinden olanlar kendileri söylüyorlar biz ermeni asilliyiz kürt degiliz diyorlar kendilerine alevilik süsü veriyorlar aleviliklede uzaktan yakindan ilgileri yok zaten tek yaptiklari Türkiyeyi Türkleri ve islami kötülemek

insaallah bunlardan yakin gelecekte kurtulacagiz Türk uyanip kendine geldigi zaman

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 24, 2008 22:24
gönderen kaye
talatpasa, yazıyı okumuş olman çok güzel. Yusuf Halaçoğlu baştan sona bu milli davamızda çok haklıdır ve de çok doğru tespitleri vardır. E bu işin mahiri zaten O.
Özellikle, ermenilerin tehcir edilmemek için alevi-kürt kisvesine büründüklerini çok iyi anlatmıştır ve de bahsettiğin bölge göç yolundadır zaten. Şimdi buradan hareketle, bahsettiğin yerlerde Türk ve İslam karşıtlığı yapıldığı doğrudur.
Talat Paşa'nın yani ismini aldığın kişinin, 1921 yılında bir ermeni komitacı tarafından öldürüldüğünü de biliyorsundur.
Şimdi sana sormak isterim, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki adı Tunceli, plakası 62 olan vilayete neden dersim demeyi reva görürsün???
Yazdıklarına ve de kullandığın dersim adına, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu denir ancak!!!


...

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 25, 2008 6:47
gönderen Talatpasa
kaye kardesim elbette Tunceli diyecegiz fakat bölge halki kendini hep böyle takdim ediyor

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 25, 2008 9:28
gönderen rafet
talatpasa adli uyemiz eger cahilliginden yapmiyorsa acikca Turkiye de bolucu bi tavir ve goruste.
Once Tunceli Alevilerini sucluyor, Alevi falan degil Ermeni olduklarini iddia ediyor.Daha dogrusu hakaret
ediyor.
Kimi ermenilerin kendilerini Turk gibi, Alevi gibi gostermeleri tum bir kitleyi, insanlari baglamaz.Simdi
kendini musluman gosteren sabetayistler, yahudiler falan var diye Turkiye de musluman yok mu diyecegiz?
Tunceli Alevileri cogunlugu Turkce konusurlar, kendilerini Kurt olarak gormezler.

Bu insanlara hakaret eden talatpasa adli arkadas saf degilse eger kotu niyetlidir: Ya PKK lidir ya da
fethullahcidir.

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 25, 2008 11:33
gönderen kaye
Talatpasa yazdı:kaye kardesim elbette Tunceli diyecegiz fakat bölge halki kendini hep böyle takdim ediyor

Onların ne dediği önemli değil, biz kendi dediğimize bakalım.Kelimeleri seçerken çok dikkatli olmak gerekir.
Bir de şu var. Çoğunluğu bile olsa, genelleme yapmaktan kaçınmak lazım, herkesi aynı şeyle itham etmek yanlıştır. Kimi, bazıları, çoğunluğu gibi kelimeler kullanılabilir..
Bazen genelleme yapmasan bile yanlış anlaşılabilirsin, bu da var tabii ki..

rafet yazdı:talatpasa adli uyemiz eger cahilliginden yapmiyorsa acikca Turkiye de bolucu bi tavir ve goruste.
Once Tunceli Alevilerini sucluyor, Alevi falan degil Ermeni olduklarini iddia ediyor.Daha dogrusu hakaret
ediyor.
Kimi ermenilerin kendilerini Turk gibi, Alevi gibi gostermeleri tum bir kitleyi, insanlari baglamaz.Simdi
kendini musluman gosteren sabetayistler, yahudiler falan var diye Turkiye de musluman yok mu diyecegiz?
Tunceli Alevileri cogunlugu Turkce konusurlar, kendilerini Kurt olarak gormezler.

Yukarıda da bahsettiğim gibi, genelleme yapmak, önyargıyla yaklaşmak doğru değildir. Talatpaşa genelleme yapmış, sen de önyargılısın.
Bu söylediklerime dikkat edileceğini umuyorum..
Yoksa ilerleyen günlerde ak-kara belli olur, biz de ona göre bir yol seçeriz kişiler hakkında..

..

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 25, 2008 15:44
gönderen rafet
Kaye simdi sen Tunceli Alevilerine ermeni mi diyorsun?
Genelleme yapan , boluculuk yapan varsa once Talatpasa.
Buna site olarak seyirci kalirsaniz cok yanlis yaparsiniz.

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 25, 2008 20:23
gönderen shadow39
Tunceliyi bana anlatmayin :evil: avucumun ici gibi bilirim bolgeyi

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 26, 2008 1:49
gönderen Tsigalko
Bilindiği gibi Tunceli Alevilerin oran olarak Türkiye'nin en yoğunlukta olduğu bölgedir.Şöyle bir bakdığımda arkadaş çevremde 5-6 tane Tunceli'li var bunlarda da kesinlikle ermenici havası sezemedim.
TalatPaşa'nın söylemek istediği şudur ki;
Tunceliler ermeni değil ermenici.Tahminim o ki kendini ifade etememiş, ama kendimi doğru ifade ettim diyorsa yanlış konuşuyor.Dersim olayı ise tamamen katılıyorum.Arkadaşımın arkadaşı olan çevremde ki bir çok Tunceli'li Tunceli tabirini kullanmaVz Dersim der.e bu Dersim diyenlerin kişiliğide tamamen Ermenici kimi örenek versem ha Ufuk URAS.
Mesela TÜRKİYE-Ermenistan maçında Ermenistan'ı tutan tipler.

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 26, 2008 5:06
gönderen Talatpasa
arkadaslar ne desem anlatamadim galiba
ben kimseyi hicbir toplumu genelleme yapmiyorum inanclarindan dolayida yargilamiyorum
ben cevremdeki Tuncelilerden bir tane Türkiyeyi ve Türkleri seven birine rastlayamadim
belki vardir mutlaka ama ben göremedim biz hergün sehid veriyoruz haberlere bakmaya korkar olduk onlar bir Türk askeri sehid oldugunda bayra m ediyor sizlerde hala onlari savunuyorsunuz nedir bu icinizdeki ermeni hayranligi yazik gercekten,

Türkiye Türklerindir

ben ne a partisi ne b partisi ne islamci ne ermenici ne fetoscu ne ulusalci degilim

Resim
iste ben buyum
bazilari Türkiyeliyiz derler ben ise haykiriyorum TÜRKÜM

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 26, 2008 7:32
gönderen AlpereN
ne ulusalci degilim


usta ne yazıkki medyanın psikolojik savaşından sende etkilenmişsin,

Ulusalcılık Atatürkün İlkelerinden bir tanesidir.Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesidir. :?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 26, 2008 13:16
gönderen Ram
Talatpasa, bundan sonraki ilk yanlışında yasaklancaksın. Burada kimse Ermenisever değildir. Sözlerine dikkat et, kelimeleri doğru seç.

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 26, 2008 19:00
gönderen Çetin Taş
Talatpaşa bence çok genç.
Henüz etrafında olan biteni anlamaya çalışıyor.
Kaş yapayım derken göz çıkarmış yukarıdaki yazılarında.
İslamcı-Ermenici-Fettullahçı ile Ulusalcıyı aynı cümle içinde ve sanki olumsuzmuş gibi kullanması bunun ispatıdır bence.
Sorsak da Ülkücüyüm ya da Türk Milliyetçisiyim diyecektir.
Her ne ise.Sitemizdeki yazıları bol bol okuyup doğruyu ve yanlışı öğrenirse sitemizin müdavimi olacaktır diye düşünüyorum.
Kendisine tavsiyem,ülkenin özellikle de bu günlerinde 3 düşünüp bir konuşması.

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 27, 2008 9:37
gönderen kaye
rafet yazdı:Kaye simdi sen Tunceli Alevilerine ermeni mi diyorsun?
Genelleme yapan , boluculuk yapan varsa once Talatpasa.
Buna site olarak seyirci kalirsaniz cok yanlis yaparsiniz.

Ya bakın, böyle bir genelleme yani, "kaye, Tunceli alevilerinin hepsine ermeni demiştir" demek, gaflettir. Yukarıda Tunceli'de göç yolu üzerindedir dedim, yine vaktiyle ermenisi bol olan bir coğrafyadır zaten. Buradaki veya buradan geçen ve aleviliği seçen ermeniler, bu yöre içerisindeki alevilere yani Tunceli alevilerine karışmışlardır muhakkak, karışmışlardır ki ayrım yapılamasın. Yoksa hiç alevisi olmayan bir yerde birdenbire binlerce alevi ortaya çıkması tuhaf olur demi, kolayca ak ve kara birbirinden ayırt edilir!! Bu durumda hepsi ermenidir demiş olmamı beklemezsiniz değil mi!
talatpaşa konusunda Çetin'e katılıyorum aynen. Ne demişti:
Çetin Taş yazdı:Talatpaşa bence çok genç.
Henüz etrafında olan biteni anlamaya çalışıyor.
Kaş yapayım derken göz çıkarmış yukarıdaki yazılarında.
İslamcı-Ermenici-Fettullahçı ile Ulusalcıyı aynı cümle içinde ve sanki olumsuzmuş gibi kullanması bunun ispatıdır bence.
Sorsak da Ülkücüyüm ya da Türk Milliyetçisiyim diyecektir.
Her ne ise.Sitemizdeki yazıları bol bol okuyup doğruyu ve yanlışı öğrenirse sitemizin müdavimi olacaktır diye düşünüyorum.
Kendisine tavsiyem,ülkenin özellikle de bu günlerinde 3 düşünüp bir konuşması.

İşte bu da yanlı medyamızın ve yanlı aydınlarımızın! halkı nasıl kandırdığının göstergesidir. Ulusalcılığı (milliyetçilikle aynıdır bence ama ikisi çok farklıymış gibi gösteriliyor) komunizm, pekaka yandaşlığı, aşırı sol örgütü, İslam düşmanı olmak gibi gösteriyorlar ve halkımızın da büyük bir kesimi buna inanıyor. Fakat yine de bu inananlara baktığımızda içlerinde vatan ve millet sevgisi hala barınmakta. Bazıları araştırmalara dalıyor, bazıları tartışmalara katılıyor, kimisi bu tarz forumlara geliyor. Fakat şimdiye kadar hep yanlı insanların ataklarına maruz kaldıkları için maalesef seçtikleri kelimelere ve cümlelere itina edemiyor, eğriyi doğruyu kolayca ayırt edemiyorlar.. Yani kısaca (Çetin tabiriyle) kaş yapayım derken göz çıkartıyorlar. İşte bize burada düşen görev, bu tarz insanları yakalayıp doğruyu göstermek.. Yani:
Çetin Taş yazdı:Sitemizdeki yazıları bol bol okuyup doğruyu ve yanlışı öğrenirse

İşte budur aslında özet...


...