1. yüz (Toplam 1 yüz)

Azeri yazarın Hrant Dink sitemi!

İletiGönderilme zamanı: Pzr Oca 13, 2008 7:26
gönderen Ram
Azerbaycan Türk Kadınları Derneği Genel Başkanı ve Kadın Gazetesi kurucusu Tenzile Rüstemhanlı, aynı duyarlılığı bekliyor:

"Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından ‘Hepimiz Ermeni’yiz’ sloganları atan on binler, Hocalı katliamında sesini bile çıkarmadı!“

ZEYNEP FAZLILAR - GERÇEK GÜNDEM

Azerbaycan’ın en önemli sorunu nedir?

En büyük sorunumuz Dağlık - Karabağ’dır. Dağlık - Karabağ Azerbaycan’ın uzun yıllar işgale maruz kalmış bir parçasıdır. 15 yıldır büyük bir katliam sürüyor. 7 bin nüfuslu yer haritadan silindi. Bir gecede savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı dâhil olmak üzere 613 kişi katledildi. 4 bin rehine vardı. Aralık 1988’de 250 bin Türk evinden yurdundan oldu. Azerbaycan Türkleri bu durumla ilk kez karşılaşmıyorlar.

31 Mart 1918’de Ermenilerce 30.000 Azerbaycan Türkü katledilmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna’nın karşılaştığı durumu 50 sene sonra Karabağ Türkleri yine yaşıyor. Orada katledilenler sadece Türk oldukları için AİHM tarafından görmezden gelindiler. İnsanın en doğal hakkı olan yaşama hakkının açıkça ihlal edildiği bilindiği halde kimse sesini çıkarmadı. Hakların ve özgürlüklerin merkezi olan Batı, yaşadığımız vahşete seyirci kalmayı tercih etti. Batı’dan ve ABD’den medet ummuyoruz. Sadece gelip Azerbaycan’ı dolaşıyorlar. Üstelik bunu da Karabağ üzerinden değil, Erivan üzerinden yapıyorlar.

Batılı devletlerin amacı nedir?

Türkiye için büyük tehdit olan PKK’lı teröristler Ermenistan üzerinden Karabağ’a geçiyor. PKK için Karabağ büyük bir yerleşme alanı. Türkiye bugün PKK ile sorununu halledince, Karabağ’a dönmeli. Bu noktada önemli olan, Karabağ’ın Ermenistan sınırıdır. Çünkü Batılı devletler ciddi sınır politikaları uygulamaktadır. Asıl amaçları, Türkiye ile Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan arasındaki bağı koparmak, Türk devletleri ile Türkiye’nin sınırını ortadan kaldırmaktır.

Dağlık – Karabağ konusunda Türkiye nasıl bir tutum sergilemeli?

Dağlık- Karabağ’daki halkın yaşadıklarını Türkiye’de de herkesin bilmesi ve dile getirmesi gerek. Azerbaycan Türkiye’nin bir parçasıdır. Ermeniler bu insanları Azerbaycanlı olduğu için değil, Türk oldukları için katletmişlerdir. Orada ölenler de Türk insanı. Hepimiz aynı kanın evlatlarıyız. Bu kan döküldüğünde hepimizin canı acıdı. Bu nedenle Batı’nın baskılarına hep beraber karşı durmalıyız. Birlikte hareket ettiğimiz sürece gücümüz artar ve bize yapılan haksız muamelenin hesabını sorabiliriz. Ayrı devletiz; ama aynı milletiz. Şehitler gıyabında kan, geçmiş bakımından da kültür bağımız var. Bugün Tebriz’de, Kerkük’te ve Karabağ’da Türkler mücadele ediyorlar. Çiğnenen insan haklarına karşı ortak bir tutum sergilemeliyiz.

Bu konuda Türkiye’den umduğunuz desteği alabiliyor musunuz?

Azerbaycan, Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası. Türkiye’nin yüzünü Türklere dönmesi gerekiyor. Bundan dolayı, Türkiye’nin ABD ve AB’yle oyalanmaması gerekirdi. Bu ülkeler Türkiye’yi Ermenistan konusunda sıkıştırırken biz, Türkiye’yi sonuna kadar savunduk. Halkımızı bilgilendirdik. Türkiye’den de Karabağ meselesinde halkı bilgilendirmesini bekliyoruz. Azerbaycan Türkleri olarak bu konuda çok üzgünüz.

Mesela Hrant Dink cinayeti. Çok acı bir olay. Yapılan saldırıyı biz de kınıyoruz; ancak bu cinayetten sonra sokaklara dökülüp “Hepimiz Ermeni’yiz” sloganları atan on binler, Hocalı katliamında sesini bile çıkarmadı. Ama Türkiye’de herhangi bir konu ile ilgili sorun olduğunda Azerbaycan’da yüz binlerce vatandaşımızın sokaklara döküleceğinden emin olabilirsiniz. Ermenistan, AB’yi arkasına alarak Türkiye’ye çok büyük bir baskı yapıyor. Ermenistan, Doğu Anadolu’dan vazgeçmedikçe Türkiye’nin Ermenistan’a sınırlarını açmamalıydı. Bunlar olmuş bitmiş konular, bundan sonraki adımlar önemli.

Ekonomik anlamda, Türk iş adamlarından ne gibi beklentileriniz var?

Türkiye, Azerbaycan gibi değil. Azerbaycan 8 milyon nüfusa sahip, Rusya’nın ve ABD’nin çıkarlarının çatıştığı küçük bir ülke. Türkiye’den sadece siyasi destek değil, aynı zamanda ekonomik destek de bekliyoruz. Bu noktada, en büyük beklentimiz iş adamlarından. İş adamlarının Azerbaycan’a gelip yatırımda bulunmasına çok önem veriyoruz. Petrol çıkarılması ve yeni petrol yataklarının kullanılmasında Türkiye’nin payının büyük olmasını istiyoruz. Azerbaycan’da Türk şirketlerinin, ABD ve Avrupa şirketlerinden daha fazla yer almasını umut ediyoruz.

Karabağ’daki en büyük altın yatakları Ermenilerin elinde. Ermeniler de bu yatakları İsveçli şirketlere verdiler ve onlar da gelip saat fabrikaları kurdular. Ayrıca, büyük şirketlerin penceresinden bakıldığında Azerbaycan petrol cennetidir. Bu cennetten Türkiye’nin daha çok pay alması gerekiyor. Bakü- Tiflis- Ceyhan Boru hattı projesinin gerçekleşmesi çok önemli. Çok ciddi bir proje olan Bakü- Tiflis - Kars demir yolunun açılması onaylandı. Bu gibi projeler ekonomimize büyük destek verecektir. Eminim Türk iş adamları Azerbaycan’a yapacakları yatırımlardan pişman olmayacaktır.

Dernek olarak ne gibi çalışmalarınız var?

Çalışmalarımızın özü, kadının sosyal hayatta önemli bir noktada olması esasına dayanıyor. Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği’nin üyesi 20 bin kadını bu amaçla eğitiyoruz. Özellikle genç kadınların önce milli kimliğe sahip çıkmalarını, sonra da bu kimlikle kendi kadın hareketlerine sahip çıkmalarını istiyoruz. Ayrıca, tüm Türk dünyasında faaliyet gösterecek bir organizasyon yaratmayı planlıyoruz. Bunun için Türkiye ile temasa geçtik ve girişimlerde bulunduk. Kısa zamanda bu hareketimiz Türkiye’deki kadın hareketleri ile paralel yürümeye başlayacak. Amacımız, bu hareketi tüm Türk devletlerine yaymak.

Kadın dernekleri ile ortaklaşa yürüttüğünüz projeler var mı?

Bir ay önce Azerbaycan’da Kerkük gecesi düzenledik. Kerkük’ün Azerbaycan’da tanınması için elimizden geleni yaptık. Buna yönelik Antalya’da düzenlenen Uydurma Ermeni Soykırımı Konferansı’na katıldık. Türk anası başka analara benzemez. Biz, işgalden çıkmış, çok sayıda şehit vermiş vatanın evlatlarıyız. Acımız ortak olduğu için Uydurma Ermeni Soykırımı ile ilgili olarak hep Türkiye’nin yanında yer aldık. Azerbaycan Kadın Dernekleri olarak bu olayı her zaman kınadık. Yollara döküldük. Ayrıca, dünya görmezlikten gelse de İran´da 35 milyon Azerbaycan Türk´ü ve 5 milyon Türkmen var. Türk milleti olarak onlara sahip çıktığımızı gösteren ortaklaşa projeler üretmemiz gerekiyor.


Tenzile Rüstemhanlı Kimdir?

12 yıldır Türk Kadınlar Derneği Başkanlığı’nı sürdürüyor. Aynı zamanda 24 yıldır çalıştığı Azerbaycan İktisat Bakanlığı’nda 15 yıldır Bakan Yardımcılığı yapıyor. Tenzile Rüstemhanlı, evli ve iki çocuk annesi.


Resim

İletiGönderilme zamanı: Pzr Oca 13, 2008 12:38
gönderen Çetin Taş
Pek çok konuda bilgisiz olan(bırakılan)Türk Halkı'nın Azerbaycan,Karabağ konularında bilgisiz olduğunu düşünmüyorum.Bu katliam olduğu tarihlerde çeşitli illerde mitingler düzenlendiğini bile hatırlıyorum ki o zaman yani bundan 20 sene önce sadece TRT kanalları vardı,medya bu kadar güçlü değildi.Şu an Türkiye Cumhuriyeti tabi ki pekçoğumuzun istediği politikaları izlemiyor Türk cumhuriyetlerine karşı.Ama buna rağmen özellikle Azerbaycan ve Azeri kardeşlerimiz şundan emin olsunlar;20 sene önce Ermenilere karşı duracak bir orduları yoktu ama şu an ki Azeri Silahlı Kuvvetleri herhangi bir savaş anında Ermenistan'ın gırtlağını sıkacak güce gelmiştir ve bunu 100% TSK'ne borçludurlar.Son 20 yılda binlerce Azeri subayı ve astsubayı Türkiye'de yetiştirildi.Silah,mühimmat desteği yapıldı.Hatta subay-astsubay üniformaları bile artık Türkiye'den oraya gidiyor.
Sözün özü,hanımefendinin haklı olduğu ve bizim de bu sayfalarda defalarca benzer ve hatta aynı yorumları yaptığımız konular var.Ama Türk Milleti'nin Karabağ konusunda Azeri kardeşlerimizin sorunları ile ilgilenmediği ya da kayıtsız kaldığı şeklindeki düşünce haksızdır.

İletiGönderilme zamanı: Pzr Oca 13, 2008 15:25
gönderen Gilda
Çetin Taş yazdı:Pek çok konuda bilgisiz olan(bırakılan)Türk Halkı'nın Azerbaycan,Karabağ konularında bilgisiz olduğunu düşünmüyorum.Bu katliam olduğu tarihlerde çeşitli illerde mitingler düzenlendiğini bile hatırlıyorum ki o zaman yani bundan 20 sene önce sadece TRT kanalları vardı,medya bu kadar güçlü değildi.Şu an Türkiye Cumhuriyeti tabi ki pekçoğumuzun istediği politikaları izlemiyor Türk cumhuriyetlerine karşı.Ama buna rağmen özellikle Azerbaycan ve Azeri kardeşlerimiz şundan emin olsunlar;20 sene önce Ermenilere karşı duracak bir orduları yoktu ama şu an ki Azeri Silahlı Kuvvetleri herhangi bir savaş anında Ermenistan'ın gırtlağını sıkacak güce gelmiştir ve bunu 100% TSK'ne borçludurlar.Son 20 yılda binlerce Azeri subayı ve astsubayı Türkiye'de yetiştirildi.Silah,mühimmat desteği yapıldı.Hatta subay-astsubay üniformaları bile artık Türkiye'den oraya gidiyor.
Sözün özü,hanımefendinin haklı olduğu ve bizim de bu sayfalarda defalarca benzer ve hatta aynı yorumları yaptığımız konular var.Ama Türk Milleti'nin Karabağ konusunda Azeri kardeşlerimizin sorunları ile ilgilenmediği ya da kayıtsız kaldığı şeklindeki düşünce haksızdır.


Çetin Taş, Cecenlerin Özgürlük Savasina gösterilen ilginin, ayni sekilde Bosna'ya ve Karabag'a gösterilmedigi kanaatindeyim.
Bu tamamen kisisel yorum ve gözlemim.
Ayrica yorumunu cok net bir sekilde hakli buluyorum...

İletiGönderilme zamanı: Pzr Oca 13, 2008 19:01
gönderen Çetin Taş
Gilda,herşeyden önce merhaba.Umarım iyisindir.
Bosna Hersek'te ki katliamı senelerce dünyaya anlatmaya çalışan yegane ülke Türkiye'dir.Oraya NATO'nun müdahele etmesini sağlayan ülke Türkiye ve Türk kamuoyudur.Karabağ konusunda BM'in toplantılarında Azerbaycan'a her zaman tam destek veren tek bir ülke vardır,o da Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Heee,bunların haricinde eğer televizyonlarda ve gazetelerde her gün Karabağ'ın söz konusu edilmesini kastediyorsan bu televizyonlar ve bu medya bunu yapmaz çünkü bu hükümetin bir DIŞ TÜRKLER POLİTİKASI yok.Çeçenlerin özgürlük mücadelesini de mevcut şekli ile desteklemiyorum.Şeriatçı hiçbir örgütü,hiçbir organizasyonu hiçbir şekilde desteklemiyorum.Hele hele Çeçenlerin yaptığı intihar bombacısı eylemlerini,Rusya'da sinema ve tiyatrolarda yaptıkları terörist eylemleri,en son bir okulda yaptıkları ve yüzden fazla çocuğun can verdiği katliamı düşününce bu adamların TERÖRİST olduğunu kabul etmemiz gerektiğini ve PKK'lı teröristler nasıl gebermeyi hak ediyorsa bu terörist eylemleri yapan şerefsizlerin de gebermeyi hak ettiklerini düşünüyorum.Özetle hem ideolojilerine ve hem de teröristliklerine karşıyım.
Ama haklısın,bizim medyamızda Çeçen teröristlerin mücadelesi daha çok yer buluyor.