Attila İlhan'la Zaman İçinde Yolculuk, 17/04/2004
Gönderilme zamanı: Prş Oca 03, 2008 17:42Attila İlhan'la Zaman İçinde Yolculuk, TRT2, 17 Nisan 2004
25:01 dakika, 18,1 MB
Attila İlhan: ...beni niye çağırmış. Ertesi gün bir ara uğradım. Beni çağırmasının sebebi, şimdi çok şaşacaksınız, Kıbrıs meselesi, çünkü ben oradayken Kıbrıs meselesinde yine bir gerginlik hasıl olmuştu, o gerginliğin sonunda pek fazla bir şey yapamamıştık biz. Fakat sadece Türk uçakları Kıbrıs'ın üzerinde uçuşlar yapmışlardı, bu uçuşlar da Avrupa'ya çok büyük yansıdı; Türkler işgal edecekler, bombalayacaklar vs. diye bir takım şeyler yakıştırıyorlardı. Miss Higgens'da bunu merak etmiş benimle görüşmek istemişti. Zaten orada Türkiye'yi o kadar dinliyorlardıki o yıllarda ünlü L'Express dergisinin muhabirlerinden olan arkadaşım Aliyan, beni arayıp Kıbrıs hakkında benden bilgi toplamıştı, sonra o haber dergide çıktı, çıkan haberi de bizim buradaki gazeteler adapte ettiler, gelenlerde gördüm ben. Yani Fransız bunları söylüyormuş gibi oldu halbuki sonuçta ben söylemiştim Fransız'a. Miss. Higgens'la konuşmamız sırasında ne oluyor orada diye sordu bana, ben de dilimin döndüğü kadar anlattım bir şeyler oluyor işte falan diye, benim söylediğim önemli değil onun bana söylediği önemli. Ne dedi biliyormusunuz? İngiliz emperyalizmi, dedi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra çok zor bir duruma düşmüştü, bu zor durumda sömürgelerinden bazılarından çekilmek gerekmişti. Fakat İngiliz emperyalizmi öyle hınzır bir emperyalizmdir ki, kendi ülkesinin emperyalizminden bahsediyor, bir yerden çekilirken öyle yapar ki, orada kalanların arasında sürekli bir uyuşmazlık mevzusu kalır. Bunun en güzel örneği, örneği de verdi, Hindistan'dan çekilirken Keşmir meselesini Pakistan'la Hisdistan arasında bir uyuşmazlık konusu olarak bırakması, bu uyuşmazlık konusu iki tarafın bir biriyle geçinememesine yol açar, bundan doğacak ihtilafları halletmek için de İngiltere'nin her zaman orada devreye girmesine imkan hazırlamış olur. Görüyorum ki Kıbrıs'ta da aynı şeyi yapmıştır. Kıbrıs'tan çekilirken doğrudan doğruya adayı asıl o zaman eskiden satın aldığı Türkler'e bırakması söz konusu olması gerekirdi, çünkü ada Türkler'indi fakat adada Rumlar da yaşıyor diye bu defa Türkler'le Yunanistan'ı, yani Türkiye ile Yunanistan'ı bu işin içinde bir uyuşmazlık konusunda ortak hale getirmişti. Şimdi Türkler'de Yunanlılar'da bu yüzden ikide birde karşı karşıya gelecekler ve bu yüzden İngiltere her zaman Doğu Akdeniz'de müdahele eden güçlü devlet kozunu koruyacaktı...
[BBvideo 600,480]http://en.sevenload.com/pl/oU4CkmK/500x366/swf[/BBvideo]
>> İndir <<
25:01 dakika, 18,1 MB
Attila İlhan: ...beni niye çağırmış. Ertesi gün bir ara uğradım. Beni çağırmasının sebebi, şimdi çok şaşacaksınız, Kıbrıs meselesi, çünkü ben oradayken Kıbrıs meselesinde yine bir gerginlik hasıl olmuştu, o gerginliğin sonunda pek fazla bir şey yapamamıştık biz. Fakat sadece Türk uçakları Kıbrıs'ın üzerinde uçuşlar yapmışlardı, bu uçuşlar da Avrupa'ya çok büyük yansıdı; Türkler işgal edecekler, bombalayacaklar vs. diye bir takım şeyler yakıştırıyorlardı. Miss Higgens'da bunu merak etmiş benimle görüşmek istemişti. Zaten orada Türkiye'yi o kadar dinliyorlardıki o yıllarda ünlü L'Express dergisinin muhabirlerinden olan arkadaşım Aliyan, beni arayıp Kıbrıs hakkında benden bilgi toplamıştı, sonra o haber dergide çıktı, çıkan haberi de bizim buradaki gazeteler adapte ettiler, gelenlerde gördüm ben. Yani Fransız bunları söylüyormuş gibi oldu halbuki sonuçta ben söylemiştim Fransız'a. Miss. Higgens'la konuşmamız sırasında ne oluyor orada diye sordu bana, ben de dilimin döndüğü kadar anlattım bir şeyler oluyor işte falan diye, benim söylediğim önemli değil onun bana söylediği önemli. Ne dedi biliyormusunuz? İngiliz emperyalizmi, dedi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra çok zor bir duruma düşmüştü, bu zor durumda sömürgelerinden bazılarından çekilmek gerekmişti. Fakat İngiliz emperyalizmi öyle hınzır bir emperyalizmdir ki, kendi ülkesinin emperyalizminden bahsediyor, bir yerden çekilirken öyle yapar ki, orada kalanların arasında sürekli bir uyuşmazlık mevzusu kalır. Bunun en güzel örneği, örneği de verdi, Hindistan'dan çekilirken Keşmir meselesini Pakistan'la Hisdistan arasında bir uyuşmazlık konusu olarak bırakması, bu uyuşmazlık konusu iki tarafın bir biriyle geçinememesine yol açar, bundan doğacak ihtilafları halletmek için de İngiltere'nin her zaman orada devreye girmesine imkan hazırlamış olur. Görüyorum ki Kıbrıs'ta da aynı şeyi yapmıştır. Kıbrıs'tan çekilirken doğrudan doğruya adayı asıl o zaman eskiden satın aldığı Türkler'e bırakması söz konusu olması gerekirdi, çünkü ada Türkler'indi fakat adada Rumlar da yaşıyor diye bu defa Türkler'le Yunanistan'ı, yani Türkiye ile Yunanistan'ı bu işin içinde bir uyuşmazlık konusunda ortak hale getirmişti. Şimdi Türkler'de Yunanlılar'da bu yüzden ikide birde karşı karşıya gelecekler ve bu yüzden İngiltere her zaman Doğu Akdeniz'de müdahele eden güçlü devlet kozunu koruyacaktı...
[BBvideo 600,480]http://en.sevenload.com/pl/oU4CkmK/500x366/swf[/BBvideo]
>> İndir <<
