1. yüz (Toplam 1 yüz)

Kürtçe TRT, Kürtçe Tedrisat ve ... / Prof. Dr. Kerem DOKSAT

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ağu 05, 2009 14:13
gönderen Türk-Kan
10101 yazdı:.

Kürtçe TRT, Kürtçe Tedrisat ve Tedricen Kürdiye

Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Kürtçe televizyon yayınına başladı. Açılışta İstiklâl Marşı okundu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı bunu kutladı.

Ayrılıkçı Kürtçü Parti bunu beğenmedi; tamamen stratejiktir. Avuçlarını ovuşturuyorlar ama “bu ne ki” havasında kalacaklar…

“100 Kürt Aydını” diye birtakım kişileri konuşturdular; ekserisi “geç oldu ama neyse, bundan sonra anadilde eğitim şart” dediler.

Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı pek yakında Kürt Dili ve Edebiyatı anabilim dallarının kurulacağını söyledi ve bunun için Paris’teki Kürt Enstitüsü’nden hoca getirileceğini ifâde etti.

Bunun arkasının nasıl geleceği ahmaklar için dahi âşikâr:

Kürtçe (böyle diye Kurmançi Lisanı kabûl edildi ki, hiç alâkası yok) tedrisat yapılacak;

2020 civarında Kürtler çoğunluk hâline gelince de, Türkiye Kürdiye olacak.

Bu arada Ermeni’lerden sonra Kürtler’den, Süryaniler’den, Aleviler’den, Lâzlar’dan ve 60 küsur etnik veya millî gruptan özür dileyeceğiz, açılacak tazminat davalarına zâten dikiş tutmayan bütçemiz yetmeyecek. Para olmayınca toprak vereceğiz.

Bu kadar özür dileye dileye kendisini cidden suçlu hissetmeye başlayacak olan halk, tedricen tatbik edilecek Türk soykırımına da râzı olacak.

Kültürel soykırım (jenosit) zâten yapılıyor: Etrafta sözüm ona şarkıcı, türkücü, oyuncu, “san’atçı” diye dolaşan ve muazzam paralar kazananların %80’i ya Kürt ya da Kürtçülüğü savunuyorlar. Türk kültürü sür’atle silinip gidiyor. Meselâ son 30 senede Çin’deki Uygur Türkleri’nin %30’u Hristiyan oldu ve millî kimliklerini de unuttular. Kerkük, Türkmen kentiyken Kürtmen köyü oldu!

“Atatürkçüyüm” derseniz içeri atılıp ne için suçlandığınızı bilmeden kahırdan ölüyorsunuz.

El-Cevap’ı çağırıyorum, gelmiyor bugün.

Gâliba o da tatilde veya derin düşüncelerde…

Peki, PKK ile bu adamlar arasında hangi fark var?

Tabii ki yok ama bizi olduğuna ikna etmek için bütün medya seferber. Kılığı, lisanı, seviyesizliği ve yetersizliği paçalarından akan birtakım yeni yetme doçentler ve profesörler her gün televizyonlarda beyin yıkamaktalar.

İyi de, o zaman neden savaşıyoruz?

Neden gâziler ve şehitler her gün patır patır gazetelerde haber oluyorlar mı dediniz?

Bu da oyunun bir parçası esasında…

Hem Kürtler’i millet olmaya, hem de bizi olmamaya alıştırıyorlar.

Şartlı reflekslerimizi çözüyor, siliyorlar.

Sabah programlarında millet kavga edip göbek atıyor.

Yedi gence mezar olan doğalgaz fâciasından sonra kerhâneye bekçi olamayacak kadar rezil kıyafetli ve hitabetli bir adam Başkent Doğalgaz Şirketi’nin Müdürü sıfatıyla gencecik çocuklara “bâzılarının belden yukarısı çıplaktı” diye iftira edebiliyor, “şirketi eleştirip fiyatını düşürmeyin” diyebiliyor ve suâllerden sıkılınca da namaza gidiyor! Türk Hava Yolları Genel Müdürü kara çarşaflı karısı iki metre gerisinden gelirken sırıta sırıta VIP salonundan ayağında terlikle geçiyor.

Kadrolara bakar mısınız?

Atatürk ve onun ideolojisi, kadroları tarihe kavuşturuluyor.

O kadar perişan hâle getirilmişiz ki, Devletlû “sadaka bizim kültürümüzde meşrûdur” diyebiliyor ve partili kardeşleri onu alkışlıyorlar.

Milliyetçi Hareketsizlik Partisi gene urgan murgan deyip uyuyacak ve uyutacak.

Güzel gözlü Baykal’ımız “bu bize ters düşer” filân diye geveleyecek.

Ve bu hâince plân alenen, fütursuzca tatbik edilmeye devam edilecek.

Altı senede nereden nereye geldik, getirildik.

görüyor musunuz?

orada kimse var mı?

sesimi duyan var mı?


Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat – İstinye – 03 Ocak 2009 Cumartesi


Güncelleme 06.01.2009: Hiç beklemeyeceğim bir gruptan çatırdama geldi, Çerkezler! Türkiye’de yaşayan 6 milyon Çerkez’i temsil eden 56 Çerkez derneğinin çatı örgütü Kafkas Dernekleri Federasyonu, dün Gülümüz’ü ziyaret ederek Çerkezce yayın istemiş. Hürriyet’in 18. sayfasında bildirilmiş. Şu anda da televizyonda (12:27) Devletlû yaptıkları işi kendi kendine methediyor!