1. yüz (Toplam 1 yüz)

Gerçek Ergenekon-2 (“Kürt Açılımı” MİT’lendi)

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ağu 24, 2009 21:35
gönderen Oğuz Kağan
Gerçek Ergenekon-2 (“Kürt Açılımı” MİT’lendi)

“Kürt açılımı” “devlet projesi öyle mi?

Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken, “Bu hukuk düzenini kuranlar, bunun kaldırılmasının maşası olacak” demişti… Ne öngörülüymüş ama!..

Yukarıda, “Bu iddialardan anlaşılıyor ki, boğazına kadar ‘Kürt açılımı’nın içinde olan kurum MİT!.. Doğru mu, değil mi birazdan, hem de birinci ağızdan detaylandıracağım…” demiştim. İşte detaylandırıyorum:

Şemdinli olayını izleyen günlerde İsmet Berkan, Murat Yetkin’le birlikte “devletin en üst güvenlik birimlerinden birinin başındaki üst düzey görevli” ile sohbet eder. Deep background (Kaynak belirtmeden, sadece “bilgi” olarak kullanmak), “PKK’nın tasfiyesi” hakkında bilgi alırlar. Üst düzey kaynağın anlattığına göre, “Aylardır devlet içindeki çeşitli kurumlar arasında mekik dokuyup, ‘uzlaşma’ yaratmaya çalışmış, sonunda bütün kurumları belli bir noktaya getirmiş. Hatta konu MGK’da ele alınıp, karara bağlanmış ve bir çeşit ‘devlet politikası’ haline gelmiş”. (Beşir Atalay’ın ‘Kürt açılımı’ için ‘devlet projesidir’ dediğini hatırlatırım)…Sohbette, Barzani federe devleti gerçeğinin kabul edilmemesi ve Barzani’ye “aşiret reisi” denmeye devam edilmesi halinde, PKK’yı tasfiye planını işletme imkanı olmadığı falan da konuşulmuş. Ama o üst düzey yetkilisinin canını sıkan can alıcı nokta şu:

“En büyük güçlük bu gerçeklerin kabullenilmesinde yaşanıyor, üst düzey görevliler ve siyasiler kapalı kapılar ardında gerçeği kabullense de, alt düzeyde ciddi bir direniş var. Direniş gösteren birimler de Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bazı askeri birimler. Aynı iklim medyada ve bir ölçüde kamuoyunda da mevcut”!.. (Geçen 4 yılda İçişleri Bakanlığı’nın nasıl Ergenekon ve Kürt açılımının motoru haline geldiğini, Adalet Bakanlığı’nda neler olduğunu, TSK’nın hangi birimlerinin üzerine gidildiğini ‘Bordo Bereliler-Özel Kuvvetler, Jandarma’, medyanın nasıl hizaya geldiğini düşünün. Demek ki sıra kamuoyunda!..)

Peki plan neymiş: “Tüm bunlara rağmen harekete geçilmiş ve planın ilk aşaması olarak MİT Müsteşarı, ‘yakın dostu’ Barzani, ardından Talabani’yi ziyaret edip, onlara yeni ‘devlet politikası’nı ve Türkiye’nin, bu iki önemli Kürt liderden beklentilerini aktarmış. Özellikle Barzani görüşmesi çok iyi geçmiş. Barzani PKK ile silahlı çatışmaya girmek dışında elinden gelen her şeyi yapacağını söylemiş. Planın en zor ayaklarından biri, dağdaki PKK yönetici ve komutanlarının ne olacağı sorusuymuş. Bu konuda Barzani ve Talabani benzer yolu göstermiş; Eyleme karışmamış olanların Türkiye’ye dönmesi, yönetici kadronun Irak dışına, tercihen bir Kuzey Avrupa ülkesine gitmesine Türkiye’nin ses çıkarmaması…”

İşte “devlet çapında zor da olsa bir uzlaşmanın elde edilmesinden” sonra ufak ufak medya üzerinden sızdırmalar başlamış, Cevat Öneş’in ağırlıklı olarak Radikal’de yazdıkları da bunlarmış.

Büyük denemenin ise Temmuz 2006’da Sabah’ta Aslı Aydıntaşbaş’la yapıldığını biliyoruz. O planın detayları yazılınca kıyamet kopmuş, ortalık karışmış ve çok ilginçtir Başbakan Erdoğan, böyle bir plan olup, olmadığını soran gazeteciyi, “Bu soruyu sormak ihanettir” diye azarlamıştı. Şu anlattıklarımı ben uydurmadım. Aydıntaşbaş atağından sonra plandan haberdar olduklarını göstermek için bizzat İsmet Berkan 31 Temmuz 2006’da yazdı.

“Kürt açılımı”nın mimarı, organizatörü ve uygulayıcısının MİT olduğunu ortaya koyduktan sonra işin “ETÖ” boyutuna gelelim. Burada sadece bazı sorular sormakla yetinelim:

-Nisan 2006’da yani Danıştay saldırısından kısa bir süre önce MİT’te yeniden yapılanmaya gidildi mi? Bu kapsamda “Küreselleşmeden Kaynaklanan Sorunlar” gibi bir birim kuruldu mu? Bu birim acaba neden gündemine ilk olarak “Ergenekon şeması” ve bunun takibini aldı? Söz konusu birim kime bağlı? “Kürt açılımı”nı başarıyla tamamladığı takdirde görevden ayrılması planlanan Taner’in yerine bu isim mi getirilecek?

-“Ergenekon”la ilgili bu birime “özel” eleman takviyesi yapıldı mı? Bu elemanların çalışma alanı ağırlıklı olarak yargı mı?

-Başbakanlık örtülü ödenek harcamalarının artışında, MİT’teki bu yeni yapılanma ve görevlendirmelerin etkisi var mı?

Soru çok da sonuca gelelim;

“Kürt açılımı” için, “İktidarın planı yok” diyorlar. Görüldüğü üzere, bal gibi var. Üstelik geçen 4 yılda CIA uzmanları David L. Phillips ve Henry Barkey’in katkılarıyla epeyce takviye ve teçhiz edilmiş şekilde… Ortam da 4 yıl öncesine göre çok çok müsait… Yegane sorun “Türk kamuoyu”. Öyle ki Hasan Cemal ve Öcalan daha Nisan 1993’te Bekaa’daki uzun sohbetlerinde bile bunu konuşmuşlar, Öcalan da, “Türk kamuoyunu ikna etmeden, hazırlamadan barışı yakalamanın hayal olduğu” konusunda “mutabık” kalmış!..

İçişleri Bakanı Atalay bugünlerde sık sık “Bu bir devlet projesi” diyor ya, merak ettim, “devlet”ten kastedilen MİT midir?

Bir de geçenlerde Ahmet Türk,“PKK’nın da TSK’nın da görüşü alınsın” diye buyurdu. İki gün sonra Atalay, “Genelkurmay’ın da görüşünün alınacağını” açıkladı. Çaktırmadan PKK’yla aynı kefeye konmasından vazgeçtim, demek ki TSK’nın “12 kötü adam”, DTP veya İHD kadar bile hükmü kalmamış!..

“Kürt açılımı” “devlet projesi öyle mi?

Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken, “Bu hukuk düzenini kuranlar, bunun kaldırılmasının maşası olacak” demişti… Ne öngörülüymüş ama!..


Meyyal UYGUR, 23 Ağustos 2009

Re: Gerçek Ergenekon-2 (“Kürt Açılımı” MİT’lendi)

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 30, 2009 17:42
gönderen bezgin
Mümtazer Türkdöne
Mehmet Altan Dalton ve Fetö Taraf
Yaciamin Congar
Samil Tayyare
Fehmi Boru
Bütün "Zaman" ve "Vakit" takimi

Bugün tutuklanmali ve Gladyo'yla baglantilari arastirilmalidir. Bunlarin disarida kaldigi her dakika, Gladyo izlerini daha kolay siliyor.

Ama Gladyo'yu elbet bir gün yargilayacagiz.