GuncelMeydan

Duymuşsunuzdur, bugün Basın Bayramı.

Hangi basının bayramı, orası meçhul.

Pahalı ve kanlı ayakkabılarla üzerine basılmış mütareke basınının mı; yoksa ekranlarda asla göremeyeceğimiz, gazetelerde bir köşede adını okuyamayacağımız tutuklu, işsiz basının mı?

Sürekli halay çeken bir kanaldan bile fırça yiyen Yiğit Bulut'un mu; yoksa emperyalizmin ezmeye çalıştığı Banu Avar'ın mı?

''Masonlar yurtsever ve Atatürkçüdür.'' diyen Emin Çölaşan'ın mı; yoksa Selcan Taşçı'nın bayramı mı bu bayram?

Bu bayram kim oturacak ceylan derisi kaplı koltuğa?

Tanklı, tüfekli darbeye hayır deyip; coplu, TOMA'lı darbeye alkış tutan özgür(!) gazeteler mi?

Bir soğuk Ankara sabahında katledilen Uğur Mumcu mu?

Sahi, Arslan Bulut ne zaman susturulacak?

Ne zaman ipi çekilecek Yılmaz Dikbaş'ın?

Ne zaman sesi kesilecek sosyal basında çok konuşanların?

Hangi basının kapısını tıklatacak, şeker toplamak isteyen çocuklar?

Efendilerinin elini öpecek mi bu bayram, Diyarbakır'a Amed diyen satılmışlar?

Bayram harçlığını adı altında, ücretlerini ceplerine dolduracak mı terörist Öcalan'ın mektubunu okuyunca ağlayanlar?

Ali İsmail'in katillerini daha ne kadar aklayacak, dişleri kanla kaplı olanlar?

Daha ne kadar Atatürk'ün arkasına saklanacak Bekir Coşkun'lar, Can Dündar'lar?

Ne vakit anlayacak insanlar, bazıları sadece tasmalarının yettiği yere kadar varlar!

Cevabı hepimiz biliyoruz değil mi? Türk milleti olaya el koyup, masaya yumruğunu vurduğu zaman!

Elbet bir gün kalemleri kırılacak! Elbet bir gün efendileriyle birlikte kovulacak, kaleminden kan akanlar!



Kalemini satmayanlara selam olsun!


Beyza Selen Çavuş