1. yüz (Toplam 1 yüz)

4. Nesil Savaştan 3. Nesil Savaşa Doğru

İletiGönderilme zamanı: Pzt Şub 22, 2016 0:25
gönderen gnydnz
Resim


İlk olarak 1989 yılında William Lind ve birkaç politik analist tarafından 4. Nesil savaş şu şekilde tanımlanmıştır; Savaş ve barış arasındaki ayrımın bulanıklaşıp ortadan kalkacağı savaş. Bu savaş, muhtemelen belirlenmiş muharebe alanlarının veya cephelerinin olmadığı doğrusal olmayan bir hususiyeti olacaktır. Siviller ve askerler arasındaki fark ortadan kalkacaktır. 30 yılı aşkın süredir PKK ve arkasındaki devletler ile mücadelemiz buna iyi bir örnektir.

Üçüncü nesil savaş ise düşman ile göğüs göğse savaşıp hatlarına sızarak etrafını sarıp düşman savunmasını parçalara bölmeyi asıl taktik olarak kullanan savaş türüdür. Buna en güzel örnek Kurtuluş Savaşımızdır.

Özellikle belli başlı süper güçlerinin coğrafyamızdaki tamamlanmayan hedeflerini tamamlamak üzere uzun süredir devam eden 4.nesil savaşların kilit aktörü terör örgütü PKK ile resmen 3.nesil savaşa girmiş bulunmaktayız.

Özellikle son bir kaç aydır şehit sayımızda ciddi miktarda artışın buna paralel olarak çocuk, kadın ve yaşlı sivil kayıplarda her geçen gün artmaktadır. Buna rağmen Hükümet son terörist kalana kadar ve terör bitene kadar operasyonlar süreceğini bir çok kez açıklamıştır.Bu tarz bir terörle mücadelede disiplinin başarılı olmayacağı kanısındayım. Bu şekilde terörle mücadele ile devam edilirse hem şehit sayısı hem de hayatını kaybeden sivil sayısı üzülerek belirtmem gerekir ki artarak devam edecektir. Bununla beraber etkisiz hale getirilecek terörist sayısıda katlanarak artacaktır. Başarı, hükümet için ölü terörist sayısı ele geçirmek ise evet gerçekten başarılılar, fakat amaç terörünün sonlanması ise terörle mücadelede bir arpa boyu yol alamadık ne yazık ki. Teröristler ile mücadelede hedefe nokta operasyonlar yerine kocaman bir ilçeye tankla tüfekle müdahale edilirse kaza sonucu öldürdüğün her sivil yeni terör sempatizanıları doğurup örgüte yeni katılımlar doğuracaktır. Şu an durum budur. Fakat buradaki bir diğer problemde teröristlere odaklanan hükümetin bölgede yaşayan vatandaşın durumunu görmezden gelmesidir. Çözüm sürecinin sonlanmasından itibaren yarım milyonu aşkın vatandaş batı ve iç anadoluldaki büyük şehirlere göç etmiştir. Binlerce esnaf kepenk indirmiş ekonomik hayat sonlanmıştır. En önemlisi eğitim durma noktasına gelmiştir, bu durum özellikle okul dönemindeki genç kuşakları terörün kucağında atmaktadır. Önemle belirtmek istiyorum güvenlik güçleri terörle mücadeleyi tek başına çözemez buna paralel olarak hükümetin bölge toplumu ile beraber siyasi ve demokratik ilerlemeler kaydetmesi gerekmektedir fakat şu an görüyorum ki hükümet tek hedefi terörist öldürmektir. Sadece terörist öldürerek sorunu çözmez daha da derinleştirirsiniz.

Terör örgütü ve arkasında ki tek dişi kalmış canavarlar ise şu an ki durumdan çok memnun olduğu aşikardır, kanla beslenen örgüt yetkilileri bölgedeki karışıklıkları her şehit ve sivil ölümünü ve halkın karpuz gibi ikiye bölünmesini zevkle izliyorlardır.

AKP hükümeti hatalarını düzeltebilecekleri ve geri dönebilecekleri yolu fazlasıyla geçip sonu kaçınılmaz girdaba hem kendilerini hem milleti sokmuş bulunuyorlar. 2011 Gezi protestoları ile başlayan düşünürlerini sanatçılarını en önemlisi milletini dinlemeyen ve aşağılayan, yazarlarını ve aydınlarını hor görüp hapse atan bir hükümetin felakete yakalanması doğaldır.

Şehitlerimize baş sağlığı ailelerine sabır diliyorum.

Güney Deniz