GuncelMeydan

Şebnem Ferah - Birileri Var

Sen hiç korkma, hiç utanma neysen öyle ol
Sen vazgeçme, kime küsme
Böyle masum kal
Birileri var, birileri var
Dünyanın çivisine, bugünün gerisine sahip çıkan
Birileri var, birileri var
Masumun nefesini koruyan birileri var
Yeter ki hep böyle kal
Ne bugünden, ne yarından
Ne de dünden kork
Bir varmışsın, bir yokmuşsun
Evvel yarın ol
Hala birileri var, biriler var
Ruhunu, şerefini zalimin gölgesine satmayan
Birileri var, birileri var
Masumun nefesini koruyan birileri var
Yeter ki hep böyle kal

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=JkKtQYxEUvE[/youtube]

kapitalist olmak için "kapitalist" kelimesinin anlamını bilmek gerekmez.
kapitalizm en temelde "benim için, bana, hep bana" kelimeleri ile inşa olur.
bu anlamda kapitalizmin dibine vuran küresel çete ile "kapitalizm" kelimesinin anlamını dahi bilmeyen ama bireysel menfaatlerini hedef edinmiş ali bey arasında bir fark yoktur.
piramitin tepesi ile dibini birleştiren şey "benim için, bana, hep bana" anlayışıdır.
ve bu anlayışı benimseyenler illa ki ve mutlaka piramitsel bir ekonomik yapı inşa ederler.

Mehmet Erdem - Hakim Bey

Şikayetim var cümle yasaktan
Dillerimi Hakim Bey bağlasan durmaz
Gelsin jandarma polis karakoldan
Fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah

Gün olur yerle yeksan olurum
Gün olur şahım devri devranda
Kanun üstüne kanun yapsalar
Söz uçar yazı iki cihanda eyvah

Sussan olmuyor susmasan olmaz
Dil dursa Hakim Bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma tek durmaz

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=EIhkPiDe3PI[/youtube]

toplumun ekonomik temellerini incelemek isteyenler psiko-sosyoloji ile ilgilenmelidir.
psiko sosyoloji; bir tek kişinin karar alma mekanizmalrının incelenerek, buradan topluma/birden çok kişiye dair sonuçlar çıkaran bir bilim dalıdır.
böyledir çünkü; toplumun en küçük yapı taşı bireydir/bir tek kişidir.

aklıma düşenleri konu bütünlüğü olmadan paylaşıyorum...

çoklukla şöyle deniyor "bilgi çağındayız, herkes dilediği bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyor".
bu doğru değil.
bilgi çağında değiliz "haber çağındayız".
okuduğumuz ve duyduğumuz her şey (kitap, tv, radyo, internet v.s) haberdir/bilgi değil.
ve bozguncunun/zalimin egemenliğindeki bu "haber çağı"nda cehalete ve zulme batmış durumdayız.

bilgi çağında zulüm ve gözyaşı olmaz...

tarih haberdir, bilgi değil...

tarih bilimi, diyeceğim ama o kadar da doğru değil.
çünkü tarihle bilim/bilgi üretilmez, haber nakledilir ancak.
ve nakledilen haberin haber olması için gerekli kriter, "görgü tanığının" ilgili sözü bir vesika/yazılı kağıt ile geleceğe ulaştırmasıdır.
"görgü tanığının" güvenilir olması ise ayrı bir husustur...

bizim ait olduğumuz yer anadolu aydınlanmasıdır, doğu aydınlanmasıdır.
batı literatürü ve kelimeleri ile kendimizi tanımlamayı reddediyoruz.

fransız devrimi dünkü çocuktur.
doğu'dan apardıkları ile inşa edilmiştir.
biz m.ö 10.000-12.000 ve daha incelenirse m.ö 40.000 yıllarına dayanan bir kökün dallarıyız.
o sebeple elbette kendi aydınlanmamızı kendi kelimelerimiz ve hukukumuz ile inşa edeğiz...

monologlar diyaloğa dönmezse, herkes kendisi için hazırlanan kafeste monolog yapmaya devam edecek...

Emeğinize sağlık, teşekkürler paylaşım için.

O Mahur Beste Çalar

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara

Attila İlhan

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=EVwYvmoG8Ms[/youtube]

***O SÖZLER Kİ***

o sözler ki acıdır
mapusane avlularında
demirli kırbaçlar gibi şaklar
o sözler ki sırasında
çiçek açmış bir nar ağacıdır
dağ ufkuna vuran deniz aydınlığı
sırasında gizemli bıçaklar

o sözler ki
imgelem sonsuzluğunun
ateşten gülüdürler
kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler
o sözler ki kalbimizin üstünde
dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız
o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız

attila ilhan

Güneş bile yasak
İçim sarı sıcak
Duvarları deler
Sevdanın közü
Güleycan…

Dertlerim nice
Ne giz ne bilmece
Bekliyor zalim
Tel örgüden gece
Geleycan…

Bu yol uzun ırak
Varılacak mutlak
Şu korkuyu çıkar at
Gürül gürül hayat
Güleycan…

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=Ci8HXiyjNiI[/youtube]

ister "din" deyin ister "hayat"
ikisi de aynı şey
ve gizli saklı ya da anlaşılmayacak hiçbir şey yok dinde/hayatta...
doğru-yanlış ayrımının farkında olanlardan, doğrunun yanında olanlarla yanlışın yanında olanlar arasındadır mücadele.

konu işine gelmemektir
konu menfaatleri doğruların önüne koymaktır...

(EKİLİR) BİR GÜN

Bırak gam kederi yaralı gönlüm
Yüce dağdan duman çekilir bir gün
Çapa vurulmadık bu topraklara
İlkbaharda tohum ekilir bir gün

Unuttu dediğin dost seni anar
Alnının terini sofraya sunar
Sana kutsal gelen bin yıllık çınar
Fiske vuruşuyla yıkılır bir gün

Meyveye dönüşür kuruyan dallar
Kaplani giyinir yeşiller allar
Gelir bayram günü çalar davullar
Ak ellere kına yakılır bir gün

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=kD3WnzQlk3w[/youtube]